Bir takým þeyler görürsünüz ve "Niye?" diye sorarsýnýz. Ben ise bir takým þeyler düþlerim ve "Niye olmasýn?" diye sorarým. -George Bernard Shaw |
|
||||||||||
|
Burasý daðlarýn eteðine kurulmuþ, yeþilliklerle bezenmiþ, yüksek tepelerden çaðlayanlarýn aktýðý, güzel küçük bir köydü. Bu köydeki insanlar mutluluk içinde yaþar, herkes birbirinin yardýmýna koþardý. Yalnýz öyle biri vardý ki; bütün iþini kendisi görür, kimseden yardým istemezdi. Salih usta sabah erkenden eþþeðiyle evinden çýkar ormanda çalýþýr, kestiði odunlarý pazara götürüp satar, akþam da hava kararmak üzereyken evine dönerdi. O evin bütün yükünü boz eþþek taþýrdý. Boz eþþeði annesi bu evde dünyaya getirmiþti. Annesi yaþlý olduðundan dolayý, daha fazla bu aðýr iþlere dayanamamýþ ve ölmüþtü. Annesi öldüðünde boz eþþek henüz çok küçüktü ve ölümün ne olduðunu bilmiyordu. Annesinin yük taþýmaya gittiðini ve mutlaka dönüp geleceðini düþünüyordu. Annesini özlediði gecelerde onu hatýrlayýp, dayanamaz aðlardý, onu hep rüyalarýnda görürdü. Dolayýsý ile bütün taþýma iþleri de boz eþþeðe kalmýþtý. Boz eþþek bütün gün hiç durmadan çalýþtýðýndan yorgun düþüyor, cýlýz bedeni bu yorgunluðu daha fazla kaldýramýyordu. Günler günleri, haftalar aylarý, aylar da yýllarý kovalamýþ durmuþ ve boz eþþek çok yaþlanmýþtý. Günlerden bir gün boz eþþek aðýl da yemlenirken, Salih usta ile karýsýnýn konuþmalarýný duymuþtu. Salih usta karýsý Sultana; “Bu boz eþþek çok yaþlandý artýk, iþime fazla yaramýyor, azýcýk yük taþýsa hemen yorgun düþüyor. Bunu satýp yerine biraz daha genç bir eþþek almayý düþünüyorum. Sen ne dersin hatun?” Sultan; “Ama boz eþþek bu evde doðdu. Annesinin de, boz eþþeðin de biz de çok hakký var. Onu nasýl satmayý düþünürsün. Bence boz eþþeðin yanýna bir eþþek daha alalým. Taþýma iþini ikisine paylaþtýrýrsak, hem boz eþþeðin yükü hafiflemiþ olur, hem de alacaðýmýz eþþek fazla yorulmamýþ olur.” Salih usta karýsý Sultan’ýn bu düþüncesi karþýsýnda çok öfkelenmiþti. Ona bir hýþýmla çýkýþarak; “Bana bak bu evde ben ne dersem o olur. Ben biliyorum ne yapacaðýmý, sen benim iþime karýþma. Zaten sana soranda kabahat.” dedi ve hýzla aðýldan çýkýp gitti... Bütün konuþulanlarý boz eþþek duymuþtu. Yemini býrakýp uzun düþüncelere daldý. Bir an annesini hatýrladý. “Ah anneciðim nerelerdesin, beni neden yalnýz býrakýp gittin? Çok çaresizim, çok yalnýzým anneciðim.” diyerek aðlýyordu boz eþþek. Göz yaþlarý içinde annesini düþünerek, tatlý bir uykuya daldý. O gece rüyasýnda annesini gördü. Annesiyle uzun uzun konuþup, olanlarý anlattý. Onu çok özlediðini, neden yanýna gelmediðini sordu. Annesi ona; “Az kaldý yavrum, çok az kaldý. Yakýnda kavuþacaðýz, ve bir daha asla ayrýlmayacaðýz. Biraz sabret yavrum, sakýn huysuzluk yapma” diyordu. Çilli horoz’un ötmesiyle sabah olmuþtu. Salih usta ahýra gelip boz eþþeði tekmeleyerek; “Uyan hadi miskin eþþek, hala yatýyor musun? Seni bu gün pazara götürüp satacaðým, yerine de senden daha genç bir eþþek alacaðým.” Boz eþþek hiç sesini çýkartmadan, gördüðü tatlý rüyanýn büyüsünü bozmadan, yerinden doðrularak kalktý. Aslýnda bu gün çok mutluydu, çünkü rüyasýnda annesini görmüþtü. Huysuzluk yapmanýn hiç sýrasý deðildi. Salih usta boz eþþeðin yularýndan tutup çekiþtire çekiþtire pazara götürdü, akþama kadar pazarda kaldý. Boz eþþek öyle yaþlanmýþtý ki, bir tane bile alýcýsý çýkmamýþtý. Salih usta bu iþe çok kýzmýþ ve bütün hýrsýný boz eþþekten alýrcasýna, söylene söylene evinin yolunu tutmuþtu. Karýsý Sultan kapýda onlarý bekliyordu, Salih ustanýn sinirli bir þekilde eve gelmesi bütün olanlarý anlatýyordu. O gün Sultanla Salih usta hiç konuþmadýlar. Gece yatarken Salih ustanýn aklýna, dere kenarýndaki yüksek yayla tepesi geldi. “Madem ki boz eþþek bir iþime yaramýyor, ve pazarda da onu satamadým, onu boþu boþuna besleyecek deðilim ya. Zaten durumum çok kötü. Yarýn sabah ilk iþim, onu alýp yüksek yayla tepesine götürüp býrakmak olacak” diye düþünerek uykuya daldý. Çilli horoz’un ötmesiyle sabah olmuþ, güneþ tüm haþmetiyle gökyüzünden salýnarak ýþýklarýný etrafýna saçýyordu. Salih usta boz eþþeðin yularýndan tutup, onu iteleye iteleye, bir yandan da söylene söylene yüksek yayla tepesine getirmiþti. Salih usta boz eþþeðin baþýný okþayýp; “Seni burada býrakmak istemezdim ama baþka çarem yok. Ýnkâr edecek deðilim boz eþþek, ben de çok hakkýnýz var, anneni de seni de çok sevdik. Biliyorsun benim sana bakacak durumum yok. Keþke biraz daha maddi durumum iyi olsaydý da, seni burada böyle býrakmak zorunda kalmasaydým. Ne olur bana kýzma, seni özgür býrakýyorum” dedi ve onu alnýndan öptü. Salih usta aðlamaklý gözlerle, arkasýna bile bakmadan oradan uzaklaþtý. Arkasýna bakacak olursa onu býrakamayacaðýný, buna yüreðinin dayanamayacaðýný çok iyi biliyordu. Bu nedenle arkasýna bakmamasý gerektiðini düþünüyordu. Çocuklarýnýn çok sevdiði boz eþþek ailesinin bir üyesi gibiydi ne de olsa. Salih usta evine geldiðinde, onu Sultan ve çocuklarý Ýsa ile Musa karþýladý. “Boz eþþek nerede baba? diye sordu çocuklar. Salih usta aðlamaklý gözlerle karýsý Sultana bakarak; “Onu özgür býraktým çocuklar, öyle olmasý gerekiyordu.” Belli ki çok üzgündü. Salih usta bütün gün yaptýðýnýn doðru olup olmadýðýný düþündü. Evlerinden sanki bir cenaze çýkmýþ gibi, büyük bir sessizlik, büyük bir soðukluk vardý. Ýsa ile Musa’dan bile “çýt” diye ses çýkmýyordu. Boz eþþeðin yokluðuyla evlerini büyük bir sessizlik sarmýþtý. Boz eþþeði öylece býrakýp geldiði için, karýsý da Salih usta ile konuþmuyor, ona surat asýyordu. Bu durumu fark eden Salih usta ne kadar büyük bir hata yaptýðýný fark etmiþ ve olanlardan dolayý çok üzülmüþtü. “Meðer evimin neþe kaynaðýymýþ boz eþþek” diye düþündü. Salih usta ne karýsýyla, ne de çocuklarýyla hiç bir þey konuþmadý. Oturduðu yerden kalkarak yataðýna doðru gitti. Salih usta o gece yataðýnda saða sola dönüp durdu, bir türlü uyuyamadý. Yaptýðýndan dolayý çok piþmandý, ne de olsa yýllarca evinin geçimini onun sayesinde yapmýþtý. Ormanda kestiði aðaçlarý boz eþþeðe yükleyip, pazara götürüp satmýþtý. Salih usta; “Bu kadar vicdansýz olmamalýydým, yarýn sabah ilk iþ olarak, onu býraktýðým yerden alýp, tekrar evime getireceðim. Bu saatten sonra onu çalýþtýrmam, o dinlensin. Bir eþþek alýr, iþimi onunla görürüm” diye düþündü. O sabah çilli horoz’un ötmesiyle Salih ustanýn yataktan kalkmasý bir oldu. Güneþ tüm güzelliðini sergilercesine tepeden ýþýklarýný saçýyordu. Salih usta boz eþþeði býraktýðý yüksek yayla tepesine geldi, fakat boz eþþek býraktýðý yerde yoktu. Etrafý arayýp her tarafa baktý. Salih usta çok piþmandý. Sonra gözüne az ötedeki uçurum geldi. Koþar adýmlarla uçuruma doðru gidip aþaðý baktý. Bir de ne görsün, boz eþþek dengesini kaybedip, yaþlý bedenine hakim olamayýp, uçurumdan aþaðý düþüp ölmüþtü. Baþýndaki uçuþan leþ kargalarý boz eþþeðin cesedini yiyordu. Boz eþþeðin kargalar tarafýndan parçalanmýþ cesedini gören Salih usta, uçurumun kenarýna diz çöküp aðlamaya baþladý. Yaptýðý hatanýn vicdan azabý çökmüþtü yüreðine. Cebinden çýkardýðý mendili ile bir yandan gözyaþlarýný siliyor, bir yandan da boz eþþeðe olanlardan dolayý, kendini sorumlu tutuyordu. “Affet beni boz eþþek, affet beni. Böyle olsun istemezdim. Ne olur affet beni, çok piþmaným. Nasýl böyle bir hata yapabildim, hala aklým almýyor. Nasýl düþünmeden hareket ettim bilemiyorum. Meðer evimin neþesi senmiþsin. Çocuklarým seninle gülüyormuþ, evim seninle neþe doluyormuþ bilemedim. Çok üzgünüm, ne olur affet beni.” diyerek, göz yaþlarýna hakim olamýyordu. Fakat son piþmanlýk çare deðildi. Boz eþþek ölmüþtü bir kere ve hiç bir þey onu geri getiremezdi artýk. Boz eþþeðin rüyasý gerçek olmuþtu, çok sevdiði ve çok özlediði annesine böylece kavuþmuþtu… Hem de bir daha asla ayrýlmamak üzere… 11. 05. 2006 / ANKARA EMÝNE SEVÝNÇ ÖKSÜZOÐLU
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Emine SEVÝNÇ ÖKSÜZOÐLU, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |