Gözlük


-     Gözlüðünü çýkar

-     Ama hocam, benim suçum yok, haksýzlýk ediyorsunuz

-     Senden mi öðreneceðim ben haklýyý haksýzý, terbiyesizlik etme, çýkar þu gözlüðü
o     (çýkarýlýr gözlük, alýnýr çelikten bir yumruðun içine, sýkýlýr, sýkýlýr… Ta ki kanayýncaya kadar avuçlar)

-     Þak!

-     Size bu lazým, sizin anladýðýnýz tek dil bu !

-     Þak ! (Kan kýrmýzý yanaklarda öfke biter gül deðil, gözler yerde, kaþlar çatýk bu bir ayindir. Tanrýlara kurban verilemektedir iþte haklýlýðý umursanmadan)

-     Otur yerine

-     … (Bir dað oturur yerine lavlarý içine püsküren bir volkan daðý )

-     Kardeþ elin kanýyor

-     Gözlükten, boþ ver…

-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------


-     Kaçma yakalýycam seni !

-     Sen beni yakalayamazsýn kýzým.

-     Ben senin kýzýn deðilim, dur kaçma yetiþemiyorum

-     Ohooo ben geri geri bile kaçarým senden

-     Dikkat et dur! dur!

-     Ha bende yedim

-     Arkanda du….var

-     Küt !

-     Gözlerim, gözlerim çok acýyor
(Uçar hýzda koþulur çocuk ken, sanki hiçbir þey yetiþemez size. Ýlkokulun arka avlusunun duvarýný saymazsak!! Kýrýlýr camlar, göz kapaklarý kanlar içinde )

-     Ne olmuþ bu çocuða ?

- Þeyin camlarý gözüne batmýþ müdür bey

- Þey ne?

-Gözlük. Gözlüðün camlarý.


-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------


-     Sen arkada ki!

-     Kim, ben mi?

-     Evet, sen, gel buraya otur!

-     (Ön sýradaki çocuða)Kalk evladým sen, çok uyanýk sanýyorsun herhalde kendini,

-     Hocam bu uyanýðý(ön de ki) yukarda ki sýnýfa gönderelim, aklý sýra çalýþkanlardan kopya çekeceðini sanýyor (Sýnýfta dersle ilgilenen 3 elemandan birini kastederek)

-     Evladým(arkada ki) sen burada otur. Zeki çocuk her halinden belli caným

-     Sýnav baþlamýþtýr arkadaþlar

(Sýnýf kapýsýnýn yanýnda koridorda, müdüre haným ve körpe öðretmenin diyaloðu)
-     Hocam neden diðer çocuðu yukarý gönderdiniz, yerine baþkasýný oturttunuz

-     Sen geçsin kýzým anlamazsýn, ben bunlarý tipinden tanýrým. Anlarým hemen hangisi çalýþkan, hangisi tembel.

-     Baksana tam zeki tipi var çocukta.

-     Nasýl yani

-     Gözlüklerinden belli bi kere…

(O sýnavda yetmez gözlüklerin zekiliði, karneye düþen ikiyi kurtarmak için (bu hain iki yanýna 5 kýrýk dost daha alýr, karne fotoðrafýnda), oysa yukarý gönderilen çocuk, dönem sonunda takdir belgesini almaktadýr onu kopyacý olmakla suçlayan müdüre den)


-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------

-     Nereye gidiyonuz lan?

-     Kavgaya gidiyoz, erik aðaçlarýnýn oraya.

-     Bu da mý geliyor sizle?

-     Evet.

-     Ne var oðlum beðenemedin mi?

-     Ben beðendim de, emin ol diðerleri beðenmeyecektir.

-     Niye olum?

-     Gözlüklüye vurulmaz olum!

-     Ne demek lan bu (bu esna da karþýdakinin yakasý toplanýr.)

-     Býrak yakamý lan, dayým söyledi 6 aydan baþlýyormuþ cezasý.

-     Si… tir lan it. (Kavga etsen bir dert, etmesen iki. Gözlüðün mü var derdin var)

-     Ýnanmazsan inanma dört göz!

-     Gözlüüükk! Yürrrü! anca kýrarsýn


-     Þurdan bir sivil uzatýr mýsýnýz?

-     Ne haber lan, hiç selam sabah yok.

-     Yok be abi görmedim.

-     Nasýl görmedin olum, önündeydim. Hayýrdýr bilmediðimiz bir þey mi var yoksa.

-     Yok abi ya nerden çýkartýyorsun þimdi. Harbi görmedim ya, buðudan.

-     Ne alakasý var olum buðuyla?

-     Abi dýþarý soðuk, içerisi sýcak, dýþardan içeri girince ne oluyor?

-     Ne oluyor ?

-     Benim gözlük buðulanýyor abi, anlýyor musun? bu-ðu-la-ný-yor!

-     Tamam, aslaným celallenme.

-     Dellendiriyon abi adamý, kýrdýrtacan bana þimdi gözlüðü

-     Yok olum ya manyak mýsýn, ne alýp veremediðin var gözlükle.
(vardýr her yerde böyle akla ziyan, oksijen tüketicileri. Ve illaki vardýr bu gözlükle bir mesele onu taktýðýn sürece.)

-     Allah’ým, sen sabýr ver.

-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------



Akþam 20:00 sularý, bardaktan boþanýrcasýna yaðan bir yaðmur. Þemsiyesiz, yaðmurluksuz, üstte bir parkayla, bu yaðmurda ýslanmak. Cýmcýlýk( sýrýlsýklam) olunmuþ bu bedeni, geç kalýnacak bir konsere yetiþtirmek için deli atlar gibi dört nala sürmek. Karanlýk çökmüþ, hatun orda kim bilir, sinirle hangi küfürleri içinden geçirmekte. Yeter mi, yetmez;

(Kendi kendine)

-     Lan böyle yürümekle yetiþemiycez, en iyisi bir otobüse atlamak.

-     E otobüsleri zor seçiyorum ben bu gözlükle, güzergahýný nasýl okuycam!

-     En iyisi sileyim… (iyide neyle ýslanmadýk bir yer kalmadý ki, parkanýn içine kadar girdi su. Islak mýslak bir þansýmýzý deneyelim )

-     E daha kötü oldu. En iyisi çýkarayým. (Bu eylemler arasýnda 2 otobüs geçer.)

-     Lan böyle gözlüksüz hiç göremiyorum yazýlarý. Zaten karanlýk. Geri takayým

-     Ohooo bu seferde buharlanmýþ avucumda.

-     Lan yine gitti bitane daha.

-     Yok böyle olmayacak, birini durdurup sorayým

(Kaldýrýrsýn parmaðý otobüs durur, tabi o hýzla ancak 25 metre sonra)
-     Kaptan Mimar Sinan’dan geçiyor musun?

-     Kardeþim körmüsün önde tabela var. Bunu sormak için mi durdurdun. Zaten duraða geciktik. Tövbe tövbe. (o sinirle kaptan, takar vitese, kökler gazý. Bir güzel yýkar tekerden sýçrayan sular seni. Ha þikayet mi ? Et tabi et. Bu gözlükle plakayý okuyabilirsen.)

-     Hay seni doðuran….. Lan zaten yaðmurdan alacaðýmýzý aldýk, bari soruma cevap verseydin gavat. Körmüymüþüm, körüm lan iþte körüm. Zaten bu gözlüðe de, bu karanlýða da vs. vs….

(Sinir küfre, küfür kýzgýnlýða, kýzgýnlýk ateþe. Öfke yorgun ayaklarý ve ýslak bedeni unutturur. Nefretten yolu nasýl gittiðini anlamazsýn. Yarý yolda dink! Yaðmurda kesilir. Ýnceden toprak kokusu gelir burnuna, sakinleþtirir bünyeyi. Varýrsýn Mimar Sinan konser alanýna. Herkes dýþarýda, lan ne oldu demeden. Kulak istemsiz misafir olur birkaç gencin sohbetine…

-Lan yaðmur yaðdý diye konser mi iptal edilir. Sanki eriyecek herif. Islandýðýmýzda kar kaldý.)

Mutluluk, gözlük camlarýnýn selpakla seviþmesi ertesi net görünen dünyaya, içinde az bir oranda kýzgýnlýk barýndýran tebessümle verilir.

-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------


-     Aþkým gözlüðünü çýkarýr mýsýn?

-     Neden?

-     Ýþte ya.

-     Nerden esti gene böyle bir þey?

-     Hiçbir yerden esmedi. Altý üstü gözlüðünü çýkarmaný istedik.

-     Ýyi iyi tamam, oldu mu ?

-     Oldu. Çok güzel gözlerin var.

-     Evet, ayný güzellikte bir gözlük taþýyorum onun için.

-     Dalga geçme, gerçekten gözlerin çok güzel.

-     Biliyorum. Nazar deðmesin diye takýyorum zaten gözlüðü.

-     Ameliyat olsana. Þimdi 15 dakikada düzeltiyorlar.

-     Yok düþünmüyorum.

-     Neden korkuyor musun?

-     Evet. Ya nerden çýktý þimdi bu. (Hiç girdimi ki çýkmaya vakit bulsun)

-     Sen beni gözlüklü halimle sevmedin mi?

-     Evet.

-     Ee var mý bir problem?

-     Yoo benim için yok. Ben iyiliðin için söyledim.

-     Hem gözlüksüz daha güzel görünüyorsun.

-     Daha iyi bir fikrim var benim.

-     Nedir?

-     Bence sende gözlük tak. 2 çerçeve bakýþýrýz karþýlýklý.

-     Hadi be. Ýþin gücün dalga senin, takmam ben o iðrenç þeyi.

-     Saðol aþkým yüreðimi okudun. Ben o iðrençlikle yaþamaya bayýlýyorum son 15 yýldýr.


lacivert.