..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
"Bana ev hikayesinden söz açmayýn. Artýk benim oraya gideceðim yok!" Fuzuli, Leyla ile Mecnun
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Bilim Kurgu > E. Asým Öztürk




17 Aralýk 2007
Elsa…  
“Ýnsanlý veya insansýz, gelecek kaçýnýlmaz olarak gelecek…”

E. Asým Öztürk


“Baðlantýyý kes Elsa” dedi. “Bana mý söylediniz Bay Adam?” Adam kýzdý. “Burada baþka Elsa var mý?” Elsa güldü. “Az önce vardý, yani var sayýlýrdý. Deðil mi Bay Adam? Artýk hep buralarda olacak.” dedi. “Evet öyle. Artýk hep buralarda olacak, cadý” dedi, yavaþça.


:BDEB:

Yüz seksen dördüncü kata týrmanan asansörde, yalnýzlýðýný gidip gelen düþünceleriyle paylaþýyordu Adam. Yükseldikçe hareketli kaldýrýmlar uzaklaþýp insanlar küçülürken, hava taþýtlarý yakýnlaþýp, büyüyordu.

Yüzüncü katýn üstü, birinci düzey araþtýrmacýlara ayrýlmýþtý. Birinci düzeye iki mevsim önce yükselmiþ; ayrýcalýklarý artarken, projelerin gizlilik dereceleri de Adam için bilinmez olmaktan çýkmýþtý artýk. Önceleri hoþuna gitmiþti bu özellik. Ama sonralarý, eski bir yazarýn söylemiyle; bilgisi arttýkça, huzursuzluðu da artmaya baþlamýþtý.
“Bu kadarý da fazla” diye düþünürken, tiz bir uyarýyla irkildi. “Yasak düþüncelerden uzak durun Bay Adam.” Kýzdý, belli etmemeye çalýþtý. “Anlaþýldý” dedi, yüksek sesle. “Teþekkür ederim” dedi, sesli uyarýcý.

Sesi gereðinden fazla yükselmiþ, uyarýlmýþtý. Bu kez sesini kontrol ederek söylendi: “Ne günlere geldik! Hesap vermeden düþünemiyor insan.”

Buruk gülümserken, baþýný iki yana salladý. “Bu yine de iyi! Dördüncü düzey düþünmeme izin veriliyor. Ama neden bir deðil? Birinci düzey araþtýrmacý, dördüncü düzey düþünme… Bu biraz eksik galiba!”

Ýlk üç düzey, yöneticilerin hakkýydý. Yüzüncü katýn altýndakiler, beþ ile on arasýndaki düzeylerle yetinmek zorundaydý.
Orada iþlerle ilgili düþünceler serbest, sesli, kiþisel düþünceler yasaktý. Karþý çýkmak, düþünülemezdi. Bunu en son düþünen araþtýrmacý, yeni bir gezegende denek olarak bulmuþtu kendisini. O, artýk resmi adý ön araþtýrmacý olan, canlý bir denekti.

Asansör hafif bir výnlamayla durdu, kapý açýldý. Odasýnýn kapýsýndaki metalik gri renkli alanda, üçer sýralý, üç sýra kýrmýzý buton belirdi. Birincisine sað elinin baþparmaðýyla dokundu. Rengi yeþile dönüþürken, parlamaya baþladý. Yedincisine iþaret parmaðýyla dokunup sesli þifreyi söyledi: “483.478.246.814.583.” Dördüncü sýrada beliren üç buton geniþliðindeki alanda, “girebilirsiniz” yazýsý göründü. Ilýk bir ses, “hoþ geldiniz Bay Adam” dedi. “Hoþ bulduk” diyerek, içeri girdi.

Güneþ çoktan yükselmeye baþlamýþtý. O saatte gelmek, birinci düzey araþtýrmacýlara tanýnan bir ayrýcalýktý. Diðerleri için çalýþma günü, saatler önce baþlamýþtý.

Manzarayý izlerken, istediði zaman içebildiði kahve eþliðinde düþüncelere daldý. Küre Kent’in dýþýna son çýkýþýný anýmsadý, belli belirsiz. “Çok uzaklarda kaldý o günler” dedi, içinden. “On yýldan fazla oldu. Neredeyse on iki yýl.”

Dýþarýda terör kol geziyordu. Hastalýklarýn, yaþamak için öldürmeyi hak görenlerin arasýnda yaþamak kolay da deðildi. Dýþarýda, yaþamdan çok ölüm vardý. Ölümüne bir yaþam kavgasý sürüp gidiyordu.

En gözü pek olanlarýn bile çekindiði koruyucularla, izinli çýkabilirdi. Ama riskliydi. Tüm önlemlere raðmen, iki mevsim önce bir araþtýrma ekibi intihar saldýrýsýyla yok edilmiþti. Planlayanlar, azot esaslý atmosferiyle uzayýn derinliklerinde dönüp duran, Umut 18 adlý gezegene denek olarak gönderilmiþti hemen.

Saldýrý sonrasý Küre Kent’in dýþýna çýkma istekleri azalmýþ, arada bir istenen izinler de, genellikle geri çevriliyordu.
“Þirket bizi koruyamýyor mu artýk?” düþüncelerinin yayýlmasý da istenmiyordu. Gerekçe olarak, dýþarýda her geçen gün yeni salgýn hastalýklarýn belirlendiði bildiriliyordu. Ki bütünüyle yalan da deðildi.

Sýkýldý, sol yanýna dönüp, “atmosfer mavisi olsun” dedi. Duvarýn rengi dönüþürken keyiflendi. Seviyordu atmosfer mavisini. “Atmosfer, yaþamýn temel kaynaðý” dedi, gülümseyerek. “Güneþ’i de unutmamalýyým.”

“Sistem açýlsýn” dedi, bu kez. Gözlerini kýsýp baktý. “Ekraný bir ölçü büyüt” dedi. Ekran büyürken ýlýk ses, “günaydýn Bay Adam” dedi. “Günaydýn Elsa” dedi, Adam.

Bilgisayarýna sevgilisinin adýný vermiþti. Elsa yüzüncü katýn altýndaydý. Sistemden Adam’a ulaþamazdý. Adam, Elsa’ya ulaþabilirdi, ama bunun için geçerli bir nedeni olmalýydý.
Þirket bu konuda katý davranýyordu. Kendisini bir anda kazancýyla ancak yaþanabilen sýradan sokak görevlilerinden birisi olarak bulabilirdi. O durumdaki Adam’ýn yüzüne de, Elsa bile bakmazdý.

“Yeni araþtýrma listesini göster Elsa” dedi, neþeyle. Birkaç kez gözden geçirdi. Seçmekte zorlanýyordu yeni konusunu. Gönlü insan davranýþlarýna yakýndý. “Paylaþým, dýþlanma, katýlým” baþlýklarýný seçti.

Paylaþýmý iki, dýþlanma ve katýlým konusunu dört araþtýrmacý almýþtý çoktan. Beþinci olmak istemedi. Kendisine güveniyordu, ama dört rakamý sýnýr olarak kabul ediliyordu. Beþinciler ve diðerleri, ilk dört araþtýrmacýdan daha iyi sonuçlar elde etmek zorundaydý, her zaman. Aksi durumda, sicillere eklenen baþarýsýz puanlarýyla, yaþam boyu uðraþmak zorunda kalacaklardý.

“Geç gelmekle, hatalý davrandým belki de!” düþüncesiyle sýkýldý. Arkasýna yaslanýrken gülümsedi. “Neden sýkýlýyorum ki? Paylaþým ne güne duruyor?” diyerek, rahatlattý kendisini. “Paylaþým konusunu alýyorum. Kaydet Elsa” diyerek, kahvesi eþliðinde çalýþmaya baþladý.

Sistemin sýcaklýk ayarlamalarý dýþýnda, ses duyulmuyordu odada. Sistem, Adam’ýn yeðlediði 25 derecede tutuyordu sýcaklýðý.
Ýsteyen araþtýrmacý oda sýcaklýðýný seçebilirdi. Bu seçenek de, yüzüncü katýn üstündekilerin ayrýcalýðýydý. Alt katlarda, yalnýz bölüm þeflerinin odasý vardý. Gruplar halinde çalýþýlan kalabalýk salonlara açýlan küçük odalarda, genel kurallar geçerliydi. Onlar çalýþanlarýn þefleriydi, kendilerinin deðil…

Saatler 12.18’i gösterirken arkasýna yaslandý. “Bir kahve daha içsem mi?” diye düþündü önce. Sonra, “yemek zamaný yaklaþtý” düþüncesiyle, kararýný deðiþtirdi.

Yemek konusu da farklýydý, kiþiler ve katlar arasýnda. Çalýþanlar rengârenk beslenme haplarýyla, ya da eski zamanlarda olduðu gibi masalar çevresinde beslenebiliyordu. Katlar arasýndaki fark, beslenme yerleriydi.
Yüzüncü katýn altýndakiler, her on katta bir ayrýlan kalabalýk salonlarý paylaþýyordu. Üstündekiler, yüz sekseninci katýn on ayrý biriminde, kenti izleyerek yiyebiliyordu yemeðini. Üstelik, araþtýrmasýný belirttiði zamanda tamamlamak koþuluyla, yemek zamaný sýnýrlý da deðildi.

Sessizce, “Bay Nostalji” olarak adlandýrýlan Büyük Þef, ilginç bir insandý. Ne yaþanan günden, ne de geçmiþin bazý özelliklerinden vazgeçemiyordu.
Yöneticilere tanýnan ayrýcalýklarýný deðerlendirip; görünürde de olsa geçmiþin beðendiði özelliklerini ve yaþanan günleri bir araya getiriyordu.

Üç kahveden sonra, beslenme haplarýnýn ilaç benzeri olacaðýný düþündü Adam. “Kaç gündür salona da gitmedim. Biraz sohbet de iyi olur ayrýca” düþüncesi, karar vermesini kolaylaþtýrdý.

“Yemek salonuna gideceðim Elsa” dedi. Elsa hareketlendi. Yedinci saniyede, “altýncý birim, ikinci masa Bay Adam” dedi. “Teþekkürler Elsa.” Elsa’nýn sesi yumuþadý. “Görevimin bir parçasý Bay Adam” dedi. Adam gülümsedi, bir þey söylemedi.

Eski günlerin bazý özelliklerini güzel, vazgeçilmesini anlamsýz buluyordu. Merdivenleri inmeye baþladý, aðýr adýmlarla.
Karþýlaþtýklarýyla selamlaþýp, keyifli adýmlarla altýncý birime yöneldi. Ýkinci masada oturanlarý görünce, keyfi doruklara týrmandý.

Dört kiþilik masadaki Sera, her zaman konuþup tartýþmaktan keyif aldýðý, hoþ bir bayandý. Çoktan emekli olmasý gereken Bilen, adýný sonuna kadar hak eden bir insandý. “Ayaklý kütüphane” denirdi O’nun için. Þirket de vazgeçemiyordu, yaþlý kurttan.

- Merhaba.
- Hoþ geldin Adam.
- Hoþ bulduk Sera. Ayný masayý paylaþmak, ne güzel…
Sera gülümsedi.
- Nasýlsýn Adam?
- Þimdi çok daha iyiyim, Bay Bilen.

Dördüncü olarak uzaktan tanýdýðý, gerekmedikçe konuþmayan bir insan olarak bilinen Moran geldi.
Sessizce yemeklerini yediler. Sera, Bilen ve Adam kahvelerini içerken, Moran enerji içeceðini yeðledi. Az sonra da “iþlerim yoðun, izninizle “ diyerek ayrýldý masadan.

“Kalmayý düþünüyor musunuz?” dedi, Adam. Bilen güldü. “Þirket býrakmýyor bir türlü.” Sera ve Adam’a da ikram ettikten sonra, bir sigara yaktý. “Kötü çocuklar ayný masada” dedi. “Dünyayý yönlendiriyoruz, ama kendimizi sigaradan uzak tutamýyoruz” diyerek, sigarasýnýn dumanýný havaya üfledi, keyifle.

- Þu andan söz ediyordum. Aceleniz var mý?
- Sera’yý bilmem, ama benim yok.
Sera güldü.
- Bu üçlünün sohbetinden, her zaman keyif alýrým.
- Bu harika. Ben de konuþacak birilerini arýyordum.
- Sorun var mý?
- Sorundan çok, düþünceler… Düþüncelerim var, Bay Bilen.
- Her zaman düþünecek bir þeyler bulursun Adam. Aþaðýda da böyleydin.
“O nedenle burada ya!” dedi, Sera.

- Paylaþma konusunu araþtýrýyorum.
Bilen dudaklarýný büzüp, baþýný salladý yavaþça.
- Zor bir konu.
- Yalnýzca üç araþtýrmacý ilgilenmiþ.
Adam þaþkýn, gülümsedi.
- Kendine güvenenler azalýyor mu?

“Bilirsin. Þirket paylaþmaktan pek hoþlanmaz. Araþtýrmacýlar tehlikeli olabileceðini düþünmüþ olabilir.” dedi Sera, düþünceli. “Hem neden þaþýrdýn? Kimin hangi konuyla ilgilendiðine bakmadýn mý?”
- Bakmadým.
- Etkilenmemek kuralý mý?
- Öyle. Araþtýrmamý temellendirip, önerileri ana hatlarýyla belirlemeden bakmýyorum, kimin neyi araþtýrdýðýna.

“Ýyi yapýyorsun Adam” dedi, Bilen. “Ýnsanlar birbirinden etkilenebilir. Ben günümüzde katýlým konusunu aldým. Þirket dýþýndakileri, bütünüyle yok sayamayýz.”

Sera: “Konum, üretim verimliliðini arttýrmak” dedi. “Ama sen, en zorunu seçmiþsin Adam.”
- Benim gibi düþünenler de var.
- Baþarýlý olmaný dilerim.
- Teþekkürler Sera. Dýþarýdakileri, sürekli dýþarýda býrakamayýz. Bu konuyu, karþýlýklý olarak elbette, daha akýlcý bir çizgiye çekmeliyiz.
- Konularýmýz iç içe, birbirini tamamlýyor Adam. Gerektiðinde, beni aramaktan çekinme.
- Teþekkür ederim Bay Bilen. Buna kim hayýr diyebilir ki?

Neþeli sohbetleri sürdü bir zaman. Sonra birlikte ayrýlýp, çalýþmalarýna döndüler.

Elsa yoðundu. Adam, durum raporu istedi. “Yüzüncü kat altý çok hareketli. Büyük Þef’e ulaþtýrýlan ön öneriler listesi, uzadýkça uzuyor. Þimdilik bu kadar, Bay Adam.” dedi Elsa. “Katlar arasýnda beklemektense, en iyi öneriyle dikey çýkýþ peþindeler anlaþýlan.”

Adam yemek öncesi çalýþmalarýný gözden geçirdikten sonra, yararlanabileceði kaynaklarý taradý, raporlara göz gezdirdi. Bulduklarýyla yetinmedi, Bilen’i aradý.

- Merhaba Bay Bilen. Uygun musunuz?
Bilen keyifli görünüyordu.
- Merhaba Adam. Uygunum.
- Araþtýrmamý iki yönlü sürdürmek istiyorum.
- Kent dýþý gezi görünüyor galiba! Bütün kaynaklar emrindeyken, farklý ne bulmayý umuyorsun?
- Yerinde incelemenin yararlý olabileceðini düþünüyorum.
Bilen imalý güldü.
- Son raporlar bu sabah geldi. Raportörler alýnabilir.
- Bu kiþisel bir yaklaþým deðil. Alýnmamalarý gerekir.
Bilen kahkahalarýna engel olamadý.
- Araþtýrmacýlarýn her þeye karýþmak istediklerini düþündüreceksin onlara.
- Hakkýmý kullanmak istiyorum yalnýzca.
Bilen bu kez ciddiydi. Ekrana yaklaþýp fýsýldadý.
- 2129 yýlýnda bile, insanlar kolay deðiþmiyor Adam.
- Haklýsýnýz. Yoksa çok farklý bir dünyada yaþýyor olurduk.
Bilen baþýný salladý.
- Sana katýlsam iyi olacak.
Adam sevindi.
- Bu harika olur.
- Uzun zamandýr dýþarý çýkmadým. Bakalým dýþarýdan nasýl görünüyor kentimiz? Ne zaman gidiyoruz?
- Yarýn olabilir bence.
- Yarýn. Evet olabilir. Neden olmasýn?
- Teþekkürler Bay Bilen.
- Görüþürüz Adam. Hoþça kal.
- Hoþça kalýn.

Adam keyifle arkasýna yaslanýrken, ellerini ensesinde baðladý. Koltuðunu saða-sola döndürürken, düþünceli bakýþlarý kentin ötelerini görmeye çalýþtý.

“Acil bildirim” dedi Elsa, heyecanlý bir sesle. Bakýþlarý geri gelip Elsa’ya yöneldi. “Yeni bir ön öneri onaylandý Açýklama toplantýsý saat 16.00’da, büyük salonda.”
Adam, ilgisiz bir tonda sordu: “Konu ne?” Anýnda ekranda görünen sunuþla, göz göze geldi. Konu: Oksijen. Öneri: Yeniden deðerlendirme. Öneren: Elsa Mayy.
Koltuðundan fýrladý, yumruklarýný sýkarak, “baþardýn Elsa, iþte bu kadar” diye baðýrdý.

Elsa, “ben görevimi yaptým yalnýzca” dedi, sakin. Adam’ýn gülmesi uzun sürdü. Elsa sabýrla bekledi. “Sana söylemedim. Elsa’ya söyledim” dedi, Adam.
Bu kez Elsa güldü. “Ben Elsa deðil miyim, Bay Adam?” Adam, bir an þaþýrdý. “Her þeyi düþünen ben, böyle bir durumun karýþýklýk yaratacaðýný düþünmedim, düþünemedim. Bu asýl Elsa, sen deðil” dedi. Elsa, o güne kadar duyulmadýk bir tonda yanýtladý Adam’ý. “Elsalar karýþtý Bay Adam.” dedi, gülerek. “Evet öyle oldu” dedi, adlandýramadýðý bir tedirginliði yaþarken. “Elsalar karýþtý, ben karýþtýrdým.”

Yeniden arkasýna yaslanýp, ellerini ensesinde baðladý. “Artýk daha yakýn olacaðýz Elsa” diye mýrýldandý.

Elsa, “ben hep buradayým ya, Bay Adam” dedi. Adam Elsa’ya baktý. Elsa, “ha anladým, asýl Elsa” dedi. Adam baþýný salladý. “Haklýsýn. Bana Elsa’yý bul, Elsa” dedi. “Hemen Bay Adam” diyerek, binanýn altlarýna ulaþtý Elsa.
“Sað ol Elsa, kontrolü bana býrak” dedi, Adam. Elsa, “nasýl isterseniz” diyerek, sessizliðe gömüldü.

Toplantýda detaylarý öðrenebilirdi. Yine de, istediðine ulaþma ayrýcalýðýný kullanmak istedi. Bu son þansýydý. Toplantý sonrasý yüzüncü kat altý bütünüyle geçmiþe ait olurken, orada kendisini ilgilendiren hiçbir þey kalmayacaktý.

Ekranýndaki “kutlama gerekçeli baðlantý” uyarýsýyla, Elsa heyecanlandý. “Kutlarým Elsa. Sonunda baþardýn” dedi Adam. “Teþekkürler Adam” derken, gözler üzerinde, kulaklar söylenenlerdeydi. Elsa sýkýldý. Ekranda yazýlý baðlantý uyarýsý belirdi, yazýþmalarý sýralandý.

- Oksijen ha! Yaþamsal bir konu, yaþamýný deðiþtiriyor.
- Öyle Adam. Çok heyecanlýyým.
- Adýný görünce, detaylarý okumadým
- Oksijen Adam. Böyle bir deðerin bedeli ödenmeli…
- ..!
- Neden þaþýrdýn?
- Bedel mi?
- Evet.
- Nasýl?
- Bedelini ödeyen oksijeni alacak Adam.
- Neee! Neden söz ediyorsun Elsa? Oksijen herkesin.

“Bir þey söylemedim” dedi, ne zamandýr suskun Elsa. Adam, “sana söylemedim Elsa” dedi. Elsa, “anladým, diðer Elsa, asýl Elsa” dedi, imalý. Adam sinirlendi. ”Neyin var senin bugün? Bir Elsa yetiyor, bir de seninle uðraþamam. Hem yazýlý baðlantýya neden karýþýyorsun?” Elsa üzgün, “özür dilerim Bay Adam“ dedi. “Elsalar karýþýyor bugün” Adam, sakinleþmeye çalýþtý. “Hak… Haklýsýn” dedi. “Kabahat benim. Ýki Elsa fazla geldi bana.”

Yeniden, bekleyen Elsa’yla ilgilendi. Resmen birinci düzeye çýkmadýðý için beklemek zorundaydý. Baðlantýyý, ancak baþlatan sonlandýrabilirdi.

- Oksijeni satamayýz, oksijen herkesin Elsa.
- Topraklarý, madenleri, suyu satýyoruz.
- Oksjen farklý.
- Daha önemli. Farký bu.
- Hýrs gözünü karartmýþ senin.
- Düþünen yalnýz ben miyim sanýyorsun? Ben yalnýzca daha önce davrandým.
- Anlamýyorsun! Bu farklý, savaþ nedeni.
- Savaþ nedeniymiþ! Dýþarýda her an savaþ var.
- Ýyi ya iþte! Yeni bir savaþ nedeni gerekmiyor.
- Neden arayan, buluyor zaten. Bir deðerin karþýlýðýný bulmasýný öneriyorum yalnýzca.

Adam sustu. Küfürler yaðdýrmak istiyordu her þeye. Yine de kendini kontrol etmeyi baþardý.

- Kutlarým Elsa, görüþürüz.
- Teþekkürler. Görüþürüz Adam.

“Baðlantýyý kes Elsa” dedi. “Bana mý söylediniz Bay Adam?” Adam kýzdý. “Burada baþka Elsa var mý?” Elsa güldü. “Az önce vardý, yani var sayýlýrdý. Deðil mi Bay Adam? Artýk hep buralarda olacak.” dedi. “Evet öyle. Artýk hep buralarda olacak, cadý” dedi, yavaþça.

“Ne dediniz, duyamadým? Yani, bir bölümünü anlamadým.” dedi, Elsa. “Her þeyi duyman gerekmiyor Elsa” diyerek, sessiz düþüncelere daldý.

“Bir arada olmayý çok istiyordum. Ama böyle bir öneriyle deðil… Bir þeyler yapmalýyým. Hem de hemen. Bir de yorum yapan bilgisayarla uðraþamam. Nesi var bugün? Daha önce hiç böyle davranmamýþtý.”

Elsa’ya baktý. “Cadýdan kurtulmalýsýnýz Bay Adam” dedi. Adam þaþýrýp, sinirlendi. “Ne dedin sen? Duyamayacaðýn konuþma düzeyini, ne zamandýr algýlýyorsun?” Elsa umursamaz bir havadaydý. “Her zaman algýlayabilirim. Þimdiye kadar gerekmemiþti.”

Adam sessizce: “Demek öyle! Durumunu özel olarak araþtýracaðým. Elsacýlýk oyunun sýkmaya baþladý artýk.” dedi.

“Elsa” dedi, sakin. “Evet Bay Adam?” dedi, ilgisiz. “Bundan sonra, adýn Human olacak.” Elsa, “H-u-m-a-n, doðru mu Bay Adam?” dedi. “Evet. Aynen öyle, kaydet.” dedi Adam. Bilgisayar hareketlendi, sekizinci saniyede, “sistem düzenlendi, adým Human Bay Adam” dedi, tok bir sesle.

31 Temmuz 2007, Ýstanbul
E. Asým Öztürk



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn bilim kurgu kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Yaratýcýlarýn Ýzinde (1)

Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Neanlar (1)
Neanlar (2)

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Ýz Býrakmak… [Deneme]
Ýz Býrakmamak… [Deneme]
Ýz Sürmek… [Deneme]
Dönüm Noktalarý… [Deneme]
Merhaba Yeni Yýl [Deneme]
Kentler… [Eleþtiri]
Farklý Bir Gün… [Eleþtiri]
Yaþasýn, Eyvah Yaðmur Yaðýyor… [Eleþtiri]


E. Asým Öztürk kimdir?

Dünya benim için dönmüyor. Güneþ benim için doðmuyor. Dünya, dönmesi gerektiði için dönüyor. Güneþ, doðmasý gerektiði için doðuyor.

Etkilendiði Yazarlar:
Edebiyattan müziðe, resimden karikatüre, sayýlarý çok fazla.


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © E. Asým Öztürk, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.