BEREKETLÝ EFSANESÝ
Yýl 1461 günlerden Cuma.akþamdan yaðan saðnak yaðmur yerini martýlarýn çýðlýklarýna býrakmýþtý ,tanyeri aðarmýþ, vakit epeyce ilerlemiþ ,güneþ yedi tepeli þehrin üstünde ýþýklar þaçarak yükselmiþti.fatih sarayýn denize bakan penceresinde yüzünü cama dayamýþ ,derin düþüncelere dalmýþtý.balkanlarda eflak boðdan fethedilmiþ, mora yarýmadasý ele geçirilmiþti.sýra anadoludaydý ;karýþýklýða bir son vermeli, anadolu beyliklerini bir çatý altýnda toplayýp, trabzonun fethi tamamlanmalýydý.
Babasý ikinci murat, denizden sefer eyleyip ,kuþattýðý, trabzondan fýrtýna sonucu bir netice alamamýþ, kuþatmayý kaldýrýp geriye dönmüþtü. Ýkinci muratýn ölümü, istanbul ve balkan seferleri sebebiyle bir daha anadoluya akýnlar düzenlenememiþ ,anadoluda özlenen istenen bir birliktelik saðlanamamýþtý.
Safevi hükümdarý cüneyt bey ,kelkit vadisindeki türkmenleri ayaklandýrmýþ, tokat canik niksar yöresinde yaðma ve talan baþlamýþtý. o yýllarda iskesur yöresini elinde tutan tacettinoðullarý beyliði zayýflamýþ yörede siyasi otaritesini kaybetmiþti. bunu fýrsat bilen ermeni eþkiyalarý ayaklanmýþ yöre halkýna baský ve zulüm artmýþtý . halktan zorla vergi alýnýyor halk çaresiz canýndan bezgin bir vaziyette anadolunun iç kýsýmlarýna doðru göç ediyordu
Bütün bu olumsuz geliþmeler istanbul fatihini hem üzmekte hemde bu sorunu kökünden kazýmanýn çarelerini düþünmekteydi.bu düþünceler girdabýnda fatih gözlerini marmaranýn masmavi durgun akan sularýna býraktý.safevi, komeneos trabzon,gibi kelimeler diþlerinin arasýndan yol bulup istanbulun nemli havasýna karýþýp kayboldu.
Saray odasýnýn içinde, hýzlý adýmlarla ,birkaç kez ileri geri turladýktan sonra ,yanýnda bulunan kapý aðasýna ,tiz bana veziri azam mahmut paþayý getürün buyurdu. ulaklar bu emirden sonra kuþ olup kanatlandýlar.
Medresede ders vermekte olan veziriazam mahmut paþayý bulup fermaný uzattýlar veziri azam mahmut paþa enderunda yetiþmiþ bir alim olmasýna raðmen, iri yarý gövdesi, geniþ omuzlarý kaslý kollarýyla bir pehlivaný aratmayacak özellikte birisiydi .padiþahla birlikte sayýsýz seferlere katýlmýþ, eflak ve boðdan seferlerinde ,orduyu yönetmiþ, sayýsýz kahramanlýk ve baþarýlar sergileyerek fatihin gözünde üstün bir mertebeye ulaþmýþ bir cengaver, yiðit bir komutan ve devlet adamýydý.
Saraydan içeri agýr yavaþ adýmlarla süzülüp padiþahýn huzuruna çýktý .buyrun hünkarým beni emretmiþsiniz, dedi .fatih içerde bulunan herkese, dýþarý çýkmalarýný belirten bir göz iþareti yaptýktan sonra ;paþaya dönüp yaklaþ hele paþam size danýþacaklarým vardýr. ben isterimki anadoluya trabzona kadar uzanan bir sefer düzenlene bu öyle bir sefer olaki kimse bizim trabzonu fethedeceðimizi düþünmeye sinopu alýp sonrasýnda canik koyulhisar üzerinden trabzona gitmeyi düþünürüm siz nedersünüz
-Ýsabet olur hünkarým lakin gideceðimiz yol üzerinde bulunan canik giresun daðlarý geçit vermez aðaçlýk sarp bir bölgedür bu yol güzargahýndan büyük toplarý götürmemiz bir hayli zorolacaktýr bu sebeble orduyu kazma ve baltacýlardan oluþan 150-200 kiþilik bir yol ekibiyle takviye edelüm
-doðru söylersiniz paþam derhal hazýrlýklara baþlana ,orduya ve halka sinopu fethedeceðimiz söylene, daha fazlasýný kimseler þimdilik duymaya bilmeye
-Ferman padiþahýmýzýndýr…
Veziri azam mahmut paþa orduyu konuþulanlar gibi takviye birliklerle donattý .yeniçeriler bu kazma ve balta hikayesine bir anlamverememenin hayreti içersinde, sefer hazýrlýklarýný tamamladýlar. ordu istanbuldan harekata baþladýðýnda, çýkarýlan tellallar ordunun sinopu fethedeceðini, ardýndanda ,avrupa üzerine yürüneceðini baðýrmaktaydý.
Uzun ve yorucu bir yolculuktan sonra, bolu daðlarýný aþýp ,sinop surlarýna dayandýlar .sinop kalesi ,oldukça saðlam surlarla çevrilmiþ, muazzam korunan bir kaleydi. önce top atýþlarýyla kalenin surlarý zayýflatýldý.üçgün süren aralýksýz top atýþlarý netice vermiþ surlarda tamiri imkansýz gedikler açýlmýþtý .fatih ordusuna hucum emrini verdi, sipahiler kartal kanatlý atlarýyla, surlardan içeri süzülüp, akþam ezaný okunmaya yakýn bir vakitte ,üç hilalli sancaðý kalenin burçlarýnda dalgalandýrdýlar.
Sabah güneþi sinop surlarýný ýþýtýrken ,fatih ve muzaffer ordusu sabah namazýna kalkmýþtýlar. fatih ordusun önünde, askerler arkasýnda sabah namazýný eda ettiler. namazdan sonra mahmut paþayla planlarýný tekrar gözden geçirip teyid ettiler.
Ordu ikigün süren dinlenme ve hazýrlýk aþamasýndan sonra, kastomonu amasya üzerinden canik daðlarýna, ordanda þimdiki adýyla iskesurun bereketli yaylasýna, ulaþýp burda çadýr kurdular.ozamanlar bereketli olarak anýlmayan bu yörede, hayvancýlýkla uðraþan konar göçer türkmenler yaþamaktaydý.türkmen beyleri büyük bir özlem, hasretve ümitle bekledikleri fatihin geldiðini haber almýþ, büyük kafileler halinde yaylaya doðru hareket etmiþlerdi.
Türkmen atlýlarý yayla daðýný aþýp ,avþara ulaþtýklarýnda, ordunun gitme hazýrlýklarýna giriþtiklerini gördüler. sipahiler türkmen atlýlarýný ,otaðýn 150-200mt yakýnýnda durdurdular. türkmen beyleri bunun üzerine, padiþahý görüp , konuþmak istediklerini bildirdiler. bunun üzerine sipahilerden çarýð hasan, türkmen beylerinden; sancar, þahin ve demirhanoðlu bozkurt bey ,otaða girip sultaný selamladýlar.
Fatih türkmen beylerini,büyük bir sevgive muhabbetle karþýladý.buyrun beylerim, neistersiniz ahvalýnýz nedir, diye sorup sual eyledi.türkmen beyleri ermenilerin1500-2000 ne varan atlý bir birlik kurduklarýný halka saldýrýp zorlavergi aldýklarýný can ve mal güvenliklerinin kalmadýðýndan þikayet ettiler fatih mahmut paþaya dönerek ordudan 1000 cengaver þeçip düþman üzerine yürümesini halký huzura ve emniyete alýp tekrar geri dönmesini ferman buyurdu
Bunun üzerine mahmut paþa türkmen beylerinide yanýna alarak avþardan aþaðý köyyüze indi ermeni çapulcularý dilkinardý merabaþý dolaylarýnda çadýr kurmuþlardý ikindi namazýný mütakip bir vakitte ikiordu karþý karþýya geldi iki ordu birbirlerine kýlýç mýzrak þakýrdýlarýyla beraber ölüm yaðdýrmaya baþladýlar hava toprakve demir tozundan simsiyah kesilmiþti keskin kýlýçlar boðazlarý koparýyor gürz baþlarýyla kafalar eziliyordu dumanlar çekilip meydaný yaralý insanlarýn sesleri doldurmaya baþlamýþtý ordumuz muzaffer olmuþ ermeniler çok sayýda ölü ve yaralý vererek kaçýp gitmiþlerdi.sipahiler yaralý cengaverleri taþýrken gökten inen safsaf melekler þehitlerin ruhunu alýp cennete ulaþtýrdýlar
Cengeverleri avþarda mehteran takýmý en coskulu marþlarla karþýladý fatih gazanýz mübarek olsun zaferlerimiz daim olsun dedi türkmen beylerine dönüp buranýn mulki idaresini sizlere verdim burada oturup burada yaþayýnýz buyurdu bu sözden sonra avþarýn kýrk yerinde kýrk ateþ yakýldý yahniler kaynatýlýp keþkekler piþirildi .yörede yetiþen envayi çeþit meyvalardan toplanýp büyük bir þölen tertip edildi yemekler yendi þerbetler içildi.herkez köþesine çekileceði bir anda türkmen beyleri padiþahým bu topraklarý týmar edip hizmetimize sundunuz lakin bu yörenin henüz bir ismi konulmamýþtýr deyince fatih ayaða kalkýp elerini semaya açýp dua buyurduktan sonra burasý bollukve bereket diyarý ekmeði suyu otu yemiþi bol ve bereketli bundan böyle burasý bereketli olarak anýlsýn bu sözün devamýnda sipahilerve türkmenler ayaða kalkýp bereketli olsun diye haykýrdý bu ses saðýr kayadan gülbekten dolaþýp büyün iskesur diyarýný çýnlattý
Ýþte ogünden bugüne köyümüzün adý bereketli olarak anýlmaya baþlandý.köylülerimiz gerek göçebe bir hayat sürmeleri, þavaþlar depremler nedeniyle kalýcý bir eser býrakamamýþlardýr fakat köyümüzün adý nesiller boyu devam etmiþ unutulmamýþtýr
ALÝ ÞAHÝN(mülteci)bereketlikasabasi.com