..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Yaþamak ne güzel þey be kardeþim. -Nâzým Hikmet
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Aný > Rýfat Gürsoy




25 Aralýk 2007
Aklýmý Kaybettim,hükümsüzdür  
Rýfat Gürsoy
Hep merak ederdim.Neydi derdi? Neden bu hale gelmiþti. Sokakta sýra dýþý bir görünümü, farklý bir yürüyüþü vardý.


:BAEF:



Hep merak ederdim.Neydi derdi? Neden bu hale gelmiþti. Sokakta sýra dýþý bir görünümü, farklý bir yürüyüþü vardý.Sýk görmememe karþýn, her defasýnda ilgimi çeker,üstü baþý temiz, pantolonunun boyu yerden en az bir karýþ daha yukarda olurdu:Giydiklerine ilgimi çeker, bana her defasýnda üzerinde ayný þeyler varmýþ gibi gelir, ama bundan bir türlü emin olamazdým. Ýri yarý, sevimli bir adamdý. Nedense, o koca cüsseli adam bana hep çocukmuþ hissi verirdi.Öyle. Sebebini bilmiyorum ama her gördüðümde ayný duyguyu yaþar, neden böyle düþündüðümü bir türlü bulamazdým.O gün yine her zaman ki gibi elinde çiçeði, yüzünde kirli sakalýyla ve yanaðýnda kocaman gülüþüyle gördüm onu. Bana bu biçimi hiç deðiþmiyormuþ hep öyle kalýyor gibi geldi
Ben bunlarý düþünürken baþka bir arkadaþým günaydýn dedi.Ayak üstü el sýkýþtýk. Birlikte baktýk gidenin arkasýndan.Sonra arkadaþým bana dönüp,zararsýz birisi, sevdiði bir kýz varmýþ yýllar önce ama alamamýþ, iþte o zamandan beri elinde hep bir çiçek dolaþýp durur buralarda dedi. Baþkalarýna kalýrsa annesini kaybettikten sonra gelmiþti bu hale,yada karýsý terk edince. Oysa ben hep onu sevdiði kýza kavuþamayan bir mecnun gibi görür, kafamda o rolü biçerdim kendisine. Arkadaþýma bir þey söylemedim.Gitmemiþ olsa biraz konuþabilmek isterdim bu gariban adamla, oysa onun öyle bir derdi olmadýðý çok açýktý. Meydandaki çað ocaðýnýn önünde bulunan taburelerden birisini çekip oturdum.Ýlden gelecek arkadaþýmý beklemeye baþladým.Garson elinde üç çay ile yanýmdan geçti.Dönüþünde ona seslenip bana da bir çay getirmesini söyledim. Arkamda belli belirsiz bir mýrýldanma ya da homurtu þeklinde bir ses duydum. Dönüp baktýðýmda onu gördüm.
Hasýr tabureye oturmuþtu. Elinde uzun saplý, doðada bulunanlara göre daha büyücek bir papatya tutuyordu.Göz göze geldik.Bir þey söyleyecekmiþ gibi bana yöneldi, sonra bundan vazgeçti yada bana öyle geldi. Çayým gelmiþti.Ona dönüp çay içmek isteyip istemediðini sordum.Baþýyla evet iþareti yapýnca bana gelmiþ olan çayý kendisine uzatýp, garsona bir çay daha getirmesini söyledim. Adýmý sordu, söyledim.Bir kaç defa kendi kendine tekrar etti. Þekeri bardaðýnýn içine atýp çayýný karýþtýrdý. Kaþýk sesi ninni gibi geliyor, çayýný muazzam bir sakinlikte aðýr aðýr karýþtýrýyordu. Belli ki tadýna varmak istiyor, keyfini çýkarýyor diye düþündüm.Gelen çayýn þekerlerini koyup onu taklit edercesine yavaþ yavaþ karýþtýrdým, kaþýðýn bardaktaki týnýsýný dinledim,gerçekten de bu ses çok hoþtu. Çay içmeye ne zaman baþladým hatýrlayamýyorum ama kaþýðýn bardaðýn her kenarýndan bu kadar güzel bir ses çýkarabileceðini o anda öðrenmiþtim. Bir þeyler mýrýldandý. Anlamadýðýmý belirten bir mimik hareketi yaptým, gülümsedi. Þey diyorum dedi, sustu. Birkaç dakika zaman geçti mi bilmiyorum yeniden baþladý söze. Zenginler dedi, onlar daha baþka bir þekilde vergi ödemeliler,bizim ödediklerimizden daha farklý bir biçim ve oranda olmalý bu dedi. Çok þaþýrmýþtým.Ben kendisiyle sanki daha baþka bir konuda konuþmayý umduðumdan biraz caným sýkýlýr gibi oldu.
Nasýl olacak bu? Zaten ödüyorlardýr dedim.
Ödedikleri baþka, kazançlarýnýn vergisini ödüyorlar ve yeniden daha çok kazanýyorlar,oysa biz kazanmadýklarýmýzýn da vergisini ödüyoruz dedi. Gülümsedim, konuþacaklarýný bitirmesini bekledim, onunla daha baþka þeyleri konuþmak istemiyordum. Aslýnda lafý getirebilirsem o kýzý sormak istiyordum.Yýllar önce çok sevdiði o kýzý. Sonra elindeki çiçeðe getirdim sözü. Kime aldýn onu dedim. Hiç dedi belki de sana deyip çiçeði bana uzattý.Ama sen belki baþka birisine götürüyorsundur istersen bana verme dedim.Ben yine bulurum sen al bunu, çiçek güzeldir deyip avuçlarýma býraktý özenle tuttuðu papatyayý.Sonra yeniden sordu adýmý.yeniden söyledim.Sen vergi ödüyor musun dedi. Evet ödüyorum dedim.Çok mu paran var dedi.Hayýr diye yanýtladým onu.O zaman sen az vergi öde, onlar çok ödemeli dedi. Neden böyle düþünüyorsun diye sordum. Senin gibiler hep az ödemeli, bak çok paranda yokmuþ dedi. Peki öyle yaparým dedim.Ama onlar çok ödesinler dedi.Saatime baktým arkadaþýmda neredeyse gelirdi. Çay boþlarýný almaya gelen garsona para vermek üzere elimi cebime sokmam gerekince papatyayý koyacak yer bulamadým.Bir an yere koyacaktým ki hemen elini uzatýp aldý çiçeði ve bir çay daha söylersen anlatýrým dedi. Dialog ilginç bir hal alýyordu sanki. Olur dedim. Bir sürü insanýn mecnun gözüyle gördüðü bu bebek yapýlý sakin insanýn hikayesine duyduðum merak kamçýlanmýþtý beni.Ýki çay daha dedim.Çaylarýmýz geldiðinde bu seferde onun çiçeði koyacak yeri yoktu. Ben elimi uzatýyordum ki boþta duran tabureyi çekip papatyayý üzerine koydu.Giderken unutma al dedi.Onlar daha çok ödemeli.Çünkü daha zenginler ve daha çok mallarý var. Onlarýn korunmasý gözetlenmesi için daha fazla çaba gerekir,bunun bedelini ödemeliler dedi. Bir süre söyleyip söylememeyi düþünüp yine de aðzýmdan kaçýrdým sözü. Bu söylediðin çifte standart olur, bak Anayasanýn eþitlik ilkesine de aykýrýdýr.Devlet vergileri koyarken vatandaþlarý arasýnda bir ayrým yapmamalý eþitlik ilkesini gözetmek zorundadýr dedim.Ama onlar askere gitmediler ve bedel ödediler,oysa ben gittim ve sýnýr boylarýnda iki yýl askerlik yaptým.Biz onlarla eþit deðiliz, hem vataný, hem onlarýn mallarýný korudum dedi.Ama sen ayný zamanda kendi malýný da korudun dedim.Benim bir þeyim yok ki oysa onlarýn var, ben onlarýn mallarýný korudum,istesem bana bunun karþýlýðýný vermezler,oysa devlet alabilir dedi.Bende katýlýyorum bu söylediðine ama onlarýn daha baþka þekilde vergilendirilmesine katýlmýyorum.Kazandýklarý kadarýný ödesinler dedim. Asýl adaletsizlik o zaman olur. Onlarýn arabalarý, fýndýk bahçeleri, apartmanlarý ve çok sayýda kiralýk daireleri var.Bunlar yurdun ve malýn muhafazasý için bir gün bile askere gitmemiþler,en iyi okullarda okumuþlar,en güzellerini yiyip içmiþler, hudut boylarýnda ben korudum bu vataný, ya da benim gibiler dedi.Þaþkýnlýðým giderek artýyordu.
Ayný þeyi Çanakkale’de de yaptý büyüklerimiz.Halbuki o zamanlar tek amaç vardý.Kimse kimseden çok daha zengin deðildi.Neredeyse herkes birbiriyle eþitlenmiþ,zengini de fakiri de yiyeceðinin yarýsýný, ihtiyaç duyuldukça diðer yarýsýný askerlerinin ve devletinin ihtiyacý için veriyorlardý, þimdi öylemi dedi.Hiç sesimi çýkarmadým, bu konuþtuklarý beni lise yýllarýma götürdü. Aslýnda o zamanlar bizlerde okul kantinlerinde ve dernek lokallerinde konuþurduk onun söylediklerini. Sonradan bu konuþtuklarýmýzýn adýna sermaye düþmanlýðý dendi, bizde öyle olduðuna kanaat getirmiþ olmalýyýz ki konuþmaz olmuþtuk hiç birisini. Gözlerine baktým buðulanmýþtý, bu halinden çok etkilenmiþtim.Yaþamýmda bu kadar ani ve beklenmedik bir sohbetle hiç karþýlaþmamýþtým.
Oysa hudutlarý saðlama almadan buradaki kendilerince yaptýklarý koruma onlarý emniyete almazdý, gördüðün gibi benim kaybedecek çok þeyim yok ama onlarýn hep var dedi. Peki kimler, bu söylediklerin diye sordum.Kafasýný kaldýrdý ve birilerinin duymasýndan korkarcasýna kulaðýma fýsýldadý. Ýþte onlar dedi.Daha fazla uzatmanýn elbet bir gereði yoktu.Arkadaþým telefonumu çaldýrýyordu.Telefona baktým,neredesin diye sordu.yerimi bildirdim. O gelinceye kadar hiç konuþmadýk birbirimizle.Eli taburenin üstünde duran papatyaya gitti. Taç yapraklarýný tek tek kopartýyor, her yapraðý koparýþýnda dudaklarý kýpýrdýyor, sanki beni hiç görmüyordu. Kendisini tanýmasam bu bebek yüzlü ellisine merdiven dayamýþ iri yarý adamýn bir gizli ajan, ya da illegal bir örgüt mensubu olduðunu düþünürdüm.
Doðru söylüyordu. Canýmýzý, namusumuzu, malýmýzý, topraklarýmýzý hiçbirini emniyete alamazdýk bu gibi insanlar olmasa. Kaybedecek çok þeyi olanlar bedelini ödemelidir diye geçirdim içimden.
Herkesin deli,mecnun gözüyle baktýðý bu adam, yýllar öncesinden kendi içinde kaybolup gitmiþ bu insan, söylediklerinde ne kadar da haklýydý.
Arkadaþým geldi, kalkarken kendisine elimi uzattým,oralý bile olmadý,çabucak taburenin üzerine koymuþ olduðu taç yapraklarý yolunmuþ papatyayý alýp yeniden uzattý bana. Göz göze gelince belli belirsiz gülümsediðini gördüm.Bende kendisine karþýlýk verip son iki çayýn parasýný býraktým boþ bardaðýn tablasýna. Acaba elinde bazen gül, bazen baþka bir çiçek taþýyan, ama istisnasýz her gün taþýyan bu adamdan daha kaç kiþi dolanýyordur bu sokaklarda. Sayýlarý çok fazla olmamalý diye geçirdim içimden.O deliyse o zaman hiç birimiz tam akýlda deðildik,yada hiç kimse olmasý gerektiði yerde durmuyordu.
Rýfat Gürsoy




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Gecelerimiz Ninnilerde Uykulu [Þiir]
Yalnýzlýðým Özgürlüktür [Þiir]
Cesika"ya Gitmeli [Þiir]
Deniz Sevdasý [Þiir]
Sýkýntý [Þiir]
Doðdu Bebek [Þiir]
Saklanmak Ýstiyorum [Þiir]
Himalaya"larda Deniz [Þiir]
Ýki El [Þiir]
Çiçek Açtýrdýk Ýncir Aðacýna [Þiir]


Rýfat Gürsoy kimdir?

1965 Giresun doðumlu. Mimar,evli ve üç cocuklu

Etkilendiði Yazarlar:
þiir dinletileri,þair sohbetleri


yazardan son gelenler

yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Rýfat Gürsoy, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.