Birgün alýp baþýmý gideceðim buralardan. Hayattan, kargaþadan, kavgalardan ve her türlü sýkýntýdan kaçmak için. Alýp baþýmý gideceðim buralardan hayalin kurduðum, yalnýzlýðýmla beraber yaþayacaðým, ondan bir þeyler öðreneceðim, bana bir þeyler anlatan yere gideceðim. Hasretinin yüreðimi yaktýðý yere; sadece benim olan yere...
   Bir yer istiyorum... Temiz hava... Gökyüzü her zamankinden daha mavi daha sonsuz. Güneþ, maviliðin arasýnda parlayan bir yýldýz... Sýcacýk okþuyor bedenimi. Sýcak bir þefkatli el gibi okþuyor ama yakmýyor bedenimi. Ve bir sahil... Deniz gökyüzünden gelen maviliði derinlerinden gelen diðer renklerle harmanlayýp sunuyor gözlerime. Ilýk ve masum su bir çarþaf misali... Uzanýp gidiyor ufaka. Taa ki gökyüzüyle birleþinceye kadar uzuyor. Ve kumlar... Ufacýk altýn renkli kumlar parmaklarýmýn arasýndan kayýp gidiyor. Belli ki Güneþ onlarý da ýsýtmýþ; denizin ufak dalgalarý sývazlýyor sýcak sýrtlarýný. Arkamý dönüyorum. Toprakananýn gökyüzünü kucaklayan elleri... Aðaçlar, çalýlar... Yeþilin her tonundan var sanki. Aðaçlar olabildiðince uzun, yapraklarý devasal. Hani bu çarþaf gibi denizin üzerinde bir sal edasýyla süzülebilecekler gibi geliyor. Yükseklerde bir meltem var belli. Yapraklar küçük homurtularla dans ediyor.
   Akþam oluyor. Deniz dalgalarýnýn kýyýya vuran þýrýl þýrýl sesi... Bir ruh terapisi için birebir. Aðaçlarýn arasýnda bir Aðustos böceði raks ediyor. Baykuþ bile susuyor bu melodiyi duyunca. Bir saygý duruþunda gibi dinliyor bu usta besteciyi. Kýskanýyor belki de... Gökyüzünde þimdi dost yýldýzlar var. Gecenin karanlýk yüzünü göstermiyorlar bana. Ateþ böceklerini kýskandýrýyorlar. Biri göz kýrpýyor sanki. Uzansam tutacakmýþým gibi yakýnlar bana. Birkaçýnýn acelesi var, selam verip sonra da arkalarýnda parlak izler býrakarak kayýveriyorlar. Aðustos böceði bir aþk þarkýsý söylüyor þimdi. Hafif bir rüzgar yapraklarý dansa kaldýrýyor. Gece huzur veriyor ve her þey çok tatlý geliyor...
* * *
   Ve bir yer istiyorum. Gökyüzü yine mavi. Ama bu kez kucaðýndaki Güneþ masum deðil. Yaksýn bedenimi okþamasýn. Iþýnlarý bütün hücrelerimi yakarcasýna deysin vucuduma. Beynimi buharlaþtýrýrcasýna sýcak sýcak vursun baþýma. Vursun, yaksýn bedenimi okþamasýn; sahildeki güzel Güneþime inat...
   Yaksýn vucudumu çöl Güneþim. Yaksýn da bir yudum suya hasret býraksýn. Suya hasret kalayým o sonsuz denizime inat. Susuz yaþamayý ve susuz yaþamanýn ne demek olduðunu öðretsin. Öðretsin bir damla suyun "hayat" olduðunu. Yansýn çöl kumlarým, Güneþin sýcaklýðýyla yansýn kavrulsun. Sahilimde denizin serinlettiði altýn rengi kumlara inat... Yaksýn ayaklarýmý üzerine bastýkça. Rahat yürümenin anlamýný göstersin bana. Her adýmýn, her rahat atýlan adýmýn deðerini fýsýldasýn ayaklarýma. Yükselsin tepemde güneþ. Kaçacak yer býrakmasýn. Aratsýn bana o göðe uzanan aðaçlarýn gölgesini. Gölgelenecek aðacým olmasýn o devasal aðaçlara inat. Ve rüzgarým olmasýn yüzüme serinlik vuran. Yapraklarla dans eden rüzgarým olmasýn. Olacaksa esen rüzgar; yüzümü yaksýn sýcaklýðýyla. Ateþ püskürterek vursun yüzüme; Aðustos böceðine aþk þarkýlarý söyleten melteme inat...
   Bir çölüm olsun bana güzellikleri aratan. Yükselsin Güneþ. Bir akbaba olsun leþini beklerken ölüm þarkýsý söyleyen. Ötsün, baðýrsýn acý acý, Aðustos böceðine inat. Ölüm þarkýlarý söylesin, göstersin bana sevgi dolu sözlerin deðerini. Ýki Dünyam olsun benim; alýp baþýmý gideceðim, onlardan bir þeyler öðreneceðim iki Dünyam... Anlatsýn bana hayatý "Sadece Bana" ve bana inat...

Ramazan ADIGÜZEL