"...öyküyü yazan bilge, beþinci ya da altýncý göbekten kral torunu olduðumu ortaya çýkaracak þekilde belirleyebilir soyumu." -Cervantes, Don Quijote |
|
||||||||||
|
Beynim resmen çorbaya dönmüþ durumda. Bunda havalardaki ani ve sert deðiþimin ve benim sýcaksevmez, serinsever yapýmýn da etkisi olsa gerek. Madem ki bir çorba piþirdim bari tarifini vereyim de ortaya çýkan nimetten baþkalarý da nasiplensin istedim ama ne fayda! Yine kendi iç çeliþkilerime kurban gittim. Ýnsan hem yazmayý isteyip de hem de buna üþenir mi ya? Garip bir durum iþte benimkisi. Beni hayatta rahatsýz eden baþlýca olgu, kendi hayatýma kendim yön verememem, bir diðer deyiþle mevcut olan irademi kullanamamam diyebilirim. Lakin irademin devreye girmesi de benim yoðun sabrýma ve çabalamama baðlý. Yani bir yazý yazmak için bile yazdýðýmý defalarca kontrol edip belki de tekrar tekrar yazdýklarýmý yýrtýp yeniden baþlamam lazým. Ancak bu sýk ve boðucu denemelerin sonucunda yepyeni bir noktaya varýlabilir. Ama istediðim sahiden bu mu ki? Sanýrým ben aslýnda sahip olduklarýmdan ötürü mutluyum ve bu yüzden onlarý terketmeye hiç niyetim yok, onlarý kaybettirecek riskleri almaya da tahammülüm sözkonusu deðil. Ancak mutluluðum huzur getirmiyor maalesef. Kendi içimde kýpraþan bir þeyler var, ancak içimdeki kýpraþma dýþarýya diþ etkenler yüzünden yansýyamýyor; haliyle ben de bu isteklerimi tatmin edemedikçe huzursuz oluyorum. Yoksa kendimi ve yaþam tarzýmý deðiþtirmek deðildir niyetim. Bu baðlamda benim kendim için istediðim bir kiþisel reform yapýp bambaþka bir iolmak deðil, kendi içimde devamlý yenilikler yaparaktan bir yaþam sürdürmektir. Benim karakterim radikal deðil yalnýzca reformist, ama iþte reformlar da gerçekleþemiyor bir türlü. Bu yüzden de monotonluðu aþmaya niyetliyken o çaba sarfetme aþamasýndaki sýkýlýðý göze alamýyorum iþte. Bahsettiðim kiþisel reformlarým ise bu tip bir peygamber sabrýna ihtiyaç duymuyor, fakat onlarýn mümkün olamamasý benim dýþýmda nedenlere de baðlý. Ne bileyim, bazen bu tip bir reform için yeterli param olmaz, bazen bunu yapabileceðim türden bir mekanda bulunmuyorumdur, bazen etrafýmdaki insanlar kendi iradelerini kullanýp yeni þeyler üretmek yerine koyun gibi sürü halinde hareket etmeyi ve hep ayný sonuçlarý (süt,yün) meydana getirmeyi yeðliyorlardýr, bazen de bilinçli bir þekilde benim o deðiþimi gerçekleþtirmeme set çekiyorlardýr bunun manasýz ve gereksiz olduðunu iddia ederek. Bu düþüncenin ardýnda yatan sebep de basittir: Bunca insan bu þekilde yaþýyor, sen niye elindekini beðenmiyorsun? Anlatamýyorum ki bu fikirde olanlara, zaten benim amacýmýn baþtan aþaðý deðiþim olmadýðýný. Anlatamýyorum ki herkesin esasýnda birbirinden farklý bireyler olmasý gerektiðini ve benim yaþamýmýn þeklini baþkalarýnýnkine uydurmaya hiç niyetim olmadýðýný. Dikkat ettiyseniz anlamýyorlar demedim; anlatamýyorum dedim. Þimdi de belki ayný yeteneksizliðim gözünüzün önüne yansýmakta. Ben yine derdimi anlatmak uðruna düþünsel bir yemek sunmaya çalýþýyorum önünüze, fakat ortaya çýka çýka ancak bir çorba çýkýyor. Sebze çorbasý gibi içinde her türlü katýðý barýndýran bir düþünsel çorba! Peki çözümü yok mu bu iþin? Çözüm basit. Ben þayet her günü farklý birer gün olarak yaþarsam, yani yaþadýðým her günün kendine özgü bir niteliði olursa ve ben de bu sayede bir baþka günü tekrar yaþama ýzdýrabýný çekmekten kurtulursam hiç sorun kalmayacak, ben de gergin biçimde dolaþmaktan , bu gerginlik esnasýnda baðýra çaðýra konumundan yakýnmaktan kurtulacaðým. Fakat ne mümkün! Yaþadýðým yerler ayný, çevremdeki insanlar ayný, o insnalarýn her gün birbirine karþu kullandýklarý sözcükler ayný ve kimsenin de kendi þahsi iradesini kullanamamaktan huzursuz olduðu da yok. Bense kendi dizginlerimi elime almaya niyetliyim, çünkü beni diðer tüm varlýklardan ayýran husus bu ve bu yüzden benim yaþamým kýsýtlý ve deðerli. Ne yazýk ki benim ömrüm ayný günü, baþka bir gün tekrar yaþama lüksünü tanýyacak kadar uzun deðil. Ölmesem bile yaþlýlýk denen gerçeði kim inkar edebilir? Dahasý benim þimdiki fiziksel bütünlüðümü ve saðlamlýðýmý ne zamana kadar koruyabileceðim ne malum? Hal böyleyken þu anda karar alabilme mekanizmam çalýþýrken ve vücudum da bu kararlara ayak uydurabiliyorken bunu gerçekleþtirmek yerine daha önce yaþadýklarýmý tekrarlamak kadar beni baþka ne huzursuz edebilir ki? Tüm bunlarýn ýþýðýnda kendime bir yaþam denklemi kuruyorum. Ama ne garip denklemdir ki bu, denklemin bilinmezi olan X her türlü deðeri alabiliyor. Sözkonusu X, 0 (sýfýr)la çarpýlýyor gibi sanki. Ne koyarsam koyayým denklemi çözme adýna yerlestirdiðim deðer, benim içyapýmda yutulup gidiyor ve ben hiçbir somut çözüme ulaþamýyorum. Ortaya çýkan sonuç sýfýr gibi belirsiz, nötr, her kalýba uyan bir þey oluyor ancak. Böyle gözüktüðü için de insanlar, benim bu huzursuzluðumu gereksiz buluyorlar. Ne de olsa onlar için ideal olan, nötr olan ve her ortama, her kalýba uyan , göze batmayandýr. Ama ben bu sonuçtan rahatsýzým, böyle bir þeyi kabul etmek benim korumaya çalýþtýðým deðerlerin temelini kaybetmem demek. Ben tüm kiþiliðimi bunun üzerine inþa etmiþim, þimdi ise benden kendi binamý yýkmam isteniyor. Hayýr, ben kendi binamdan son derece memnunum sadece içerisi sýcak, kendi iç-binama bir klima tahsis etmek istiyorum, kötü bir þey mi bu? Hakkým yok mu bu kadarýna? Bütün buraya kadar okunanlardan kim ne haz alabilmiþtir bilmiyorum, çünkü dedim ya bu bir çorba ve havalar bu denli sýcakken kimsenin böyle garip çeþniler içeren bir beyin çorbasý içmeyi tercih edeceðini sanmam doðrusu. Çorbayý beðenen olduysa ne ala, beðenmediyseniz bile umarým midenizi bozmamýþýmdýr. Ben de bu sýcak havada böyle aðýr bir çorba yerine sizlere soðuk ve hafif bir meze sunabilmeyi isterdim, fakat hava o denli sýcak ki yemeðin hammaddesi olan beynim, Ýstanbul güneþinde kavruldu, malzeme bozulup heder olacaktý; ben de ancak çorba yaparak kurtarabildim. Ne diyeyim, herkese afiyet olsun. Baþka sefere daha iyi bir lezzet sunabilmek umuduyla...
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Þenol Kalfa, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |