Ben bir dünya yurttaþýyým. -Sokrates |
|
||||||||||
|
Milletimiz tarihî süreç içinde gelenek ve göreneklerine ve dinî inançlarýna sahip çýkmýþ, bu doðrultuda yaþama gayreti göstermiþtir. Fakat son yýllarda her þeyde olduðu gibi bu alanda da büyük bir baþýboþluk ve yozlaþma emareleri açýkça görülmektedir. Modern hayat pek çok deðerimizi, gelenek ve göreneklerimizi, deðer yargýlarýmýzý aþýndýrdý. Tanzimattan sonra devam eden süreç içerisinde dün olduðu gibi bugün de Batý’nýn sadece, bize hiç de uymayan ve de lazým olmayan, yaþam tarzýný almayý uygun gördük. Oysa bu alanda yeniliðe ve modernleþmeye hiç ihtiyacýmýz yoktu. Zira bizim deðerlerimiz ve inançlarýmýz deðiþime ve dönüþüme ihtiyaç göstermeyen bütün zamanlarý kapsayan evrensel deðer yargýlarýdýr. Son dönemlerde Türkiye’de müstehcenlik almýþ baþýný gidiyor. Müstehcenlik ayyuka çýktý dersek abartmýþ olmayýz. Müstehcenlik derken sadece kadýnlarýn giyim kuþamýný kastetmiyoruz. Bu onu da içine alan, daha çok geniþ bir sahayý kapsýyor. “Müstehcen” sözcüðünün yaygýn anlamý “Açýk saçýk, edebe aykýrý, yakýþýksýz” demektir. Bunun ölçüleri de bellidir. Bu ölçüleri koyan baþta din olmak üzere gelenek ve göreneklerdir. Müstehcen kelimesi Arapça kökenlidir. Bu dildeki kökü “Hücnet” kelimesidir. Bu kökün karþýlýðý sözlüklerde “Soysuzluk, karýþýklýk, bayaðýlýk, aþaðýlýk, kötü davranýþ” olarak tarif edilir. Bunun karþýsýnda bir kelime olan edep ise “Toplum töresine uygun davranma, incelik” olarak ifade edilir. “Edep” kelimesinin yaygýn anlamý ise; “Terbiye, güzel ahlak, iyi davranýþ, incelik, kibarlýk, utanma, örtülmesi gerekli ayýp yerler” diye tarif edilir. Günümüzde baþta televizyon, gazete ve internet olmak üzere pek çok kitle iletiþim aracý; ruhlarý kirleten, maneviyata tuzak kuran müstehcenliðe hizmet ediyor. Bu yayýn organlarý müstehcenliði evlerimize kadar soktu. Sokaklardaki görüntü kirliliðinden evvel, evlerimize kadar giren bu afetin bir þekilde önlenmesi ve normalleþme sürecine girilmesi elzemdir. Yoksa yarýnlarýmýzýn teminatý olan gençlerimiz çamura saplanýp kalacaktýr. Ülkemizde müstehcen yayýnlar uluorta teþhir ediliyor. Gazete satan büfelerin ve marketlerin önünden geçerken bu gazete ve dergilerin çirkin görüntüsünden utanýyor insan. Umuma açýk bu cadde ve sokaklardan çocuklar, genç kýzlar ve erkekler geçiyor. Böyle yayýnlarýn orta yerde teþhir edilmesi, satýþa sunulmasý yüz kýzartýcý bir davranýþtýr. Bu milletin var olan köklü ahlakî deðerlerini hiç kimse bozma hakkýna sahip deðildir. Bizim Batý’ya karþý tek övünç kaynaðýmýz ahlakî deðerlerimizdir. Bu cepheyi de kaybedersek onlardan ne farkýmýz kalacaktýr. Deðerlerinden uzak yaþayanlarýn akýbetini tarih göstermiþtir. “Yasaklarla bir yerlere varýlmaz” deyip duruyoruz. Ýkna yasaktan daha etkilidir. Buna ben de katýlýyorum. Fakat ailelerin deðer yargýlarý o kadar deðiþmiþ ve bozulmuþ ki yaþananlarý anormal görmüyoruz. Anormallik normalliðe dönüþünce önlem alma ihtiyacý da duyulmuyor. Bu yozlaþmanýn önüne geçmek ve caydýrýcý önlemler almak devlete düþüyor. Yetkili kurumlar müstehcenliðin önünü kesmek için ne gerekiyorsa onu yapmalýdýr. Ahlaksýzlýðý ahlak ve çaðdaþ yaþam olarak gösterenlere fýrsat verilmemelidir. Müstehcenlik hepimizin ortak sorunudur. Bu yayýnlarýn manevî tahribatý üzerinde ciddi ve tarafsýz çalýþmalar yapýlmalýdýr. Önlem alýnmazsa bu ateþ sadece belli kesimleri deðil, hepimizi yakar. Bu millet dýþ düþmanlara, fitne odaklarýna, ekonomik yetersizliklere, moral çöküntüye raðmen hâlâ ayakta durabiliyorsa bunu ortak deðerlerine ve inançlarýna borçludur. Bu inançlar da hiçbir kesimin tekelinde deðildir. Yetkili birimler müstehcenlik tehlikesini niçin görmezden gelirler? ‘Bazý çevreler ne der’ korkusuyla, yaþanan deðer aþýnmasýný görmemek bu milletin geleceðini dinamitlemekten farksýzdýr. Bunu hoþ görme lüksümüz yoktur. Müstehcenlik hayatýn her yerinde sinsi bir tuzak olarak karþýmýza çýkýyor. Medyadaki çok renkli fotoðraflar, sosyal hayatta kiþilerarasý sohbetler, fýkralar, þakalar, þarký sözleri, filmler, diziler müstehcen içerikleriyle toplumu kuþatmýþ vaziyettedir. Caydýrýcý önlemler alýnmýyor. RTÜK falan výz geliyor. Bir millet alenen manevî uçurumun eþiðine getiriliyor.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © M.NÝHAT MALKOÇ, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |