Yaþam baþlangýcý olmayan bir yolculuktur. -Victor Hugo |
|
||||||||||
|
Daðlardan býçak esiyordu. Þehrin bulvarlarýný, caddelerini, sokaklarýný kuþatmýþtý bu esinti. Hangi canlýya vuruyorduysa görünmez bir yara açýyordu, acý akýyordu ; Gözlerin göremediði, ellerin dokunamadýðý... Zehir gibi bir acý... Soðuk. Kapýnýn açýlmasýyla müthiþ bir sýcak sardý tüm bedenimi, sonra parmaklarým karýncalanmaya baþladý. Sonra acýmaya. Binlerce karýnca parmak uçlarýmý kemiriyordu, kemiklerimi. Dayanýlmaz bir acýydý. Annem bir leðene kar doldurup getirdi içeri ve ellerimi ovalamaya baþladý. Her dokunuþunda karýncalar ölüyordu ellerimin içinde, morarmýþ tenimin altýnda... Dudaklarým zorla bir araya geldiðinde “ Anne, çok soðuk “ Diyebildim. Annem, iki elimi bir elinde birleþtirip diðer eliyle saçlarýmý okþadý.”Sayýlý günler bu günler, bu gece kürdoðlu kayada kalacak “ Dedi... *** Delikanlý, annenin babanýn tek oðlu, birazda baþýna buyruk. Bir baþka köye gitmek için yola çýkmaya hazýrlanýr. Göz gözü görmez bir tipi var. Yol, iz kaybolmuþ. Kuþ olsa uçamaz, deli küheylan olsa geçemez. Nice insan tipiye tutulup boðulmuþ, baharda bulmuþlar kaskatý bedenini. *** Oðlan, atýna atladý, mahmuzlara dokundu. At, olduðu yerde dolandý birkaç tur, gitmek istemiyordu sanki. Sonra oðlanýn ýsrarýna dayanamayýp yolu tuttu, birkaç at boyu sonra tipi bir perde olup girdi köy evleri ile aralarýna. Azrail tipi diye bir ata binmiþ ve götürü almýþ ölümleri, acelesi var.Atýlan her adýmýn ardýndan izi kapatýyordu. Sabýrsýzdý tipi, at ayaðýný ne zaman kaldýracaktý da kapatacaktý izini, bekliyordu. Yol denilen izler kaybolmuþ. Dereler silme kar dolu. Tipinin gücü yetse daðlarý devirecek, bölgenin toðoðrafyasýný deðiþtirip,bir tepsi ortasý gibi dümdüz yapacak. Tüm yönlerin kaybolduðu andýr. Ne köylerin ýþýklarý var, ne gökte yýldýz. At nefes nefese kalmýþ, beyaz köpüklere kesmiþ vücudu. Batýyor çýkamýyor, batýyor çýkamýyor, batýyor.... Oðlan iniyor attan, kulaklarý belki bir it sesi duysa bari. Sadece ýslýk sesi; Ölüm kulak dibini sýyýrýp geçiyor. Ne yana gittiklerini bilmeden iki can.... Sonra atýnýn eðerini söktü. Birimizden biri kurtulsun bari diye düþündü. Atýn üzerindeki terler buza dönmüþtü, artýk burun delikleri kocaman açýlmýyor, inceden cýlýz buharlar çýkýyordu. Oðlan atý kovdukça baþýný oðlanýn boynuna doðru sokuyordu. Elini atýnýn boynuna uzattý, daha sýcaktý ve kendisinin ne kadar üþüdüðünü fark etti. At gitmedi sonunda.... Bir kaya, tipi üzerinde biraz esip, biraz dolanýp yoluna devam ediyor. Ön tarafýnda kar birikmiþ. Kar ve kayanýn arasýnda bir boþluk kalmýþtý, bir tünel gibi, oraya sýðýndýlar. Tipi gittikçe azýyordu. *** Köyden oðlaný aramaya çýkan grup eli boþ dönmüþtü. Gideceði köye gitmemiþti, yakýn köylere de. Sýðýnacak, saklanýlacak hiçbir yer yoktu, her yer kapanmýþtý. Evde þivan kopmuþtu. Aðlayýþlar aðlayýþlara karýþmýþ, kadýnlar yüzlerine geçirdikleri týrnaklarýnýn ucunda etlerini indiriyorlardý. *** Oðlan ve at tipinin açtýðý tünele girdiler, atla kayanýn arasýna sýðýnýp, soluklandý biraz. Hýzlanan tipi zaman geçtikçe açýk olan yeride kapattý. Ýki can birlikte üþüyordu. *** Oðlanýn anasý ortaya baþörtüsünü attý. Tüm kadýnlar, seslerine bir býçak inmiþ gibi sustular. Bir heykel gibi dondu kaldý hepsi. Ana sustu bir süre, kulak kabartýp bir sesi dinliyor gibiydi. Sonra hýzla terk etti odayý. Döndüðünde elindeki yað dolu tasý sobanýn üzerine býraktý. Diðer kadýnlar gözleri ile takip ediyorlardý olup biteni. Sadece gözleri hareket ediyordu. Tereyaðý eridikçe genizlerini yaktý kokusu. Eridi, su gibi oldu yað. Pencereyi açtý, tasý camýn önüne býrakýp pencereyi kapattý. *** Üzerlerindeki kar gittikçe kalýnlaþýyor olmalýydý. Tipinin sesi gittikçe daha az duyuluyordu. At ayakta duramýyordu, yere çöktü. Oðlan atýna sardý kollarýný. Deli gibi uykusu geliyordu ve biliyordu soðukta uyuyanlarýn uyanamayacaðýný, direnmeye çalýþtý. Her zaman sýkýla utana söylediði türküleri bu kez utanmadan söylemeye baþladý. Keþke birileri olsaydý etrafýnda, keþke birileri duysaydý, keþke utansaydý... Keþke... Kendisinin ve atýnýn yüzüne kar sürüyordu bir yandan. *** Ana, arada bir pencereyi açýp yaða parmaðýný dokunduruyordu. Yað sertleþtikçe, dolan gözlerini kadýnlardan kaçýrýyordu. Ýçindeki umut her seferinde azalýyordu. Pencereyi açtý tekrardan, içeri deli gibi bir ayaz girdi, peþinden tipi. Kar taneleri sobaya deydikçe çýkan ses içini parçalýyordu. Korkusundan yaðý elleyemedi, pencereyi kapattý. *** Dedesi kardan duvarý aralayýp içeri girdi. Elinde bir çift yün çorap vardý, çoraplarý ve sýrtýndaki abasýný çýkarýp oðlana verdi, geldiði duvarý kapayýp geri çýktý. Oðlan çoraplarý ayaðýna giyinip, abayý sýrtýna örttü, ýsýnmaya baþlamýþtý. Sonra atýný düþündü, abayý birazda atýn üzerine doðru örteyim istedi. Doðruldu, el yordamýyla abayý aradý, irkildi. Dedesi hayliydi öleli, korktu. Kalkýp atýnýn sýrtýný üþümüþ elleri ile sývazlamaya baþladý, ellerini sürdükçe hem atýn teni ýsýnýyordu hem kendi elleri. *** Ana ellerini çenesine dayayýp camdan dýþarý bakýyordu. Diðer kadýnlarýn nefes alýp verdikleri dahi belli deðildi, dilleri aðýtlara hazýr, týrnaklarý etlerini koparmaya. Bir iþaret bekliyor gibiydiler. Gece tam yarýydý. Pencereyi açtý, tipi kesilmiþti. Elini yaða uzattý, eli yaða battý bu kez. Bir daha uzattý. Ýnanmadý bir daha, çýkardýðýnda elinden yaðlar damlýyordu.... Aðlamaya baþladý. Kadýnlarýn ortasýna gelip baþ örtüsünü aldý baþýna sardý. Aðladý, güldü bir yandan. “Oðlum yarýn sabah gelecek” Dedi.... *** Dedesi gelip verdiði çorabý ve abasýný alýp gitti. Giderken geldiði yeri açýk býraktý. Ýçeri bir tutam ýþýk düþtü, atýn teri parlýyordu. Bir soðuk hava esti içeride, bir tutam kar alýp açýk yeri kapattý. Ýçerinin havasý deðiþmiþti, boynunu atýnýn sýrtýna yaslayýp bu kez uyanmak üzere uykuya daldý.... *** Köyde kurbanlar kesilmiþ, yemekler yapýlmýþ, oðlan bekleniyordu. Bir at ve bir genç adam üst taraftan köye doðru..... *** Zemherinin son gecesiydi. Bir kürdoðlu üþüyen ellerine aðlarken, geçmiþ zaman içinde bir baþka kürdoðlu kayada kalýyordu. asivemavi36 – Þark Hikayeleri -I-
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © asivemavi36, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |