Merhaba Sevgili Günlük;
Ah benim gýnalý guzum, çekirdeðim, çitlembiðim.

Dün akþam neler oldu bir bilsen sevgili günlüðüm. Bizim gonþunun gýzýnýn kýna gecesi vardý. Kýzýn annesi kaç sefer davet etti, ille gelin diye. Þinci gitmesem olmayacak. Hem þöyle bi içim açýlýr dedim. Gözelce geyindim kuþandým, geline takmak uçun araba tekelliði gibi gocaman bi bilezik aldým, kýnaya gittim.

Kýna salonuna bi girdiysem, amanýn bi oynak havala çalýnýyo sorma gitsin. Gýpýr gýpýr etdi içim.Yüreðimde biþeyler yer deðiþtirir gibi oldu. Sanký, gençlik günlerime geri döndüm. Herkes bi oynuyo bi oynuyo. Onlar oynarken benim de caným istedi.

Bizim eltinin golundan duttuðum gibi, salonun orta göbeðine dikilttim.Geçtim karþýsýna. Oynayacam…Teyip çalan çocuða ünnedim. “Bana bir Misket çalýn bakalým.” Dedim…Baþladý türkü. Göbeðimi hoplatdýra hoplatdýra oynayý oynayýverdim sevgili günlük. Her tasamý unutdum. Ne bacaklarýmýn aðrýsý galdý , ne tansiyon derdi ne de þeker. Ýlâç gibi geldi þartossun. Kýnadaki garýlar bizi nece alkýþladýlar.

Bizim görümce gýsgandý beni.” Yaþlýlar kýnada oynarsa, aðustosta gar yaðarmýþ.” derler dedi. Yaðarsa yaðsýn. Küresel ýsýnma varmýþ nasýl olsa. Aðustosda gar yaðarsa, o küre aycýk soður bayri, hem memlekete bi hizmetimiz olsun dedim.

Bu sevinçle eve geldim sevgili günlüðüm. Bi baktým, amcanda bi surat bi surat. Homurdanýp duruyo. Þurada üç guruþluk keyif yapdým ya, ille üstüne turp sýkacak. Sordum ne derdin va deye. Anladýverdi baðýra çaðýra.

Yatsý namazýný gýlmaya gitmiþ camiye, bakmýþ bizim caminin imamýnýn yerine baþka biri gelmiþ. Amcan da eski imama alýþkýnmýþ. Ne diye ikide bir imamlarýn biri gidiyo, öteki geliyomuþ… Bizim caminin imamýnýn tayini çýkmýþ. Hangi camiye çýkmýþ tayini dedim. Ne camisi , bizim imam mütteþarlýða tayin olmuþ dedi. Bundan öncekini de saðlýk müdür yaptýlardý, daha öcekini dayire baþkaný deye söylendi. Bi daha imam gelince, ayaklarýndan baðlayalým camiye de bi yere gidemesin dedi.

Ne var bunda tasalanacak ? Bizim imamý saðlýk müdür yapdýlarsa, saðlýk müdürünü de imam yaparlar, sinillenme dedim. Amanýn bi baðýrmaya baþladý, zannedersin etinden et goparýyolla. ” Akýlsýz garý! Saðlýk müdürü ne anlar imamlýktan?” deye bas bas baðýrýyo. Ben de dedim ki :” Ýmam saðlýktan ne gadar anlarsa, saðlýk müdürü de imamlýktan o kadar anlar.” Bana gafasýz diyo emme, asýl gafasýz kendisi. Mühendisler, sözleþmeli mi ne öyle bir öðretmenlik yapýyorken; saðlýk müdürü neye imamlýk yapamasýn ?

Senin anlayacaðýn sevgili günlük; kýnada aycýk keyif yapdým ama, eve gelir gelmez bizim amcan keyfimi gaçýrdý. Ondan sonra dedim ki kendime: Sýkma canýný gözel Fatma’cýðým, boþveeeeeer ! ...Misket türküsünü mýrýldana mýrýldana öteki odaya gittim. Gapýyý gapatdým. Radýyodan bi türkü buldum. Kendi kendime oynadým oynadým.

Ýþte böyle sevgili günlük.
Bu akþam da düðün var, düðüne gidecem. Yarýn da düðünü anlatýveririm sana.

Hoþça kal canýmýn içi günlüðüm.

Kâmuran Esen