..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Çocuklarýn eðitimi, zaman kazanmak için nasýl zaman yitireceðimizi bilmemiz gereken bir meslektir. -Rousseau
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Bilimsel > Kimya > Duygu Biricik




5 Mart 2008
Aþkýn Kimyasý  
Duygu Biricik
Radikal Genç’in geçtiðimiz sayýsýnda Can Gürbüz’ün “Aþk kaç kiþiliktir?” baþlýklý yazýsýný okudum. Kafasýndan geçen sorulara cevap bulmasýnda yardýmcý olabileceðini düþündüðüm , ayný zamanda okulda yaptýðým bir sunumun da içeriðini oluþturan bilgileri sizlerle paylaþmak istedim.


:DCHA:
Radikal Genç’in geçtiðimiz sayýsýnda Can Gürbüz’ün “Aþk kaç kiþiliktir?” baþlýklý yazýsýný okudum. Kafasýndan geçen sorulara cevap bulmasýnda yardýmcý olabileceðini düþündüðüm , ayný zamanda okulda yaptýðým bir sunumun da içeriðini oluþturan bilgileri sizlerle paylaþmak istedim.

Aþk nedir?

Aþkýn o kadar çok tanýmý yapýldý ki günümüze kadar, bir taným karmasý da ben ortaya atmak istemiyorum. Evimizin yaramazlarýndan bayramlarda ellerini öptüðümüz kiþilere kadar herkes az ya da çok aþkýn ne olduðunu biliyor. Edebiyat , sinema, müzik, resim, psikoloji, biyoloji sadece bazý memelilerin tecrübe edebileceði bir olgu olan aþký çok seviyor. Din ve ahlak aþk üzerine uzun söylemlerde bulunuyor. Felsefe aþký sorguluyor. Toplumun bir kesimi aþký tabu yapýyor. Konuþulmasý ayýplanýyor vs vs.

Aþk üzerine yapýlan söylemlerden birisi de psikiyatr Robert Sternberg’e ait. Sternberg’e göre insanoðlu kendini fark ettiðinden beri çözmeye çalýþtýðý düðümün aslýnda çok basit bir formülü var. Aþk üç bileþenli bir karýþým:Tutku, samimiyet ve de baðlýlýk.

Peki neden aþýk olunur?

Öncelikle aþk duygusunun insanlarýn ömrünü yönettiðini kabul etmeliyiz. Bir balina ya da yarasa için aþýk olup olmamak tuvalete gitmekten farksýzdýr, ama insanoðlu yaþamýnýn çekirdeðini oluþturan aile kavramýna aþk sonucu ulaþýr. Eþimizi, çocuklarýmýzý aslýnda biz deðil biyolojimiz belirler. Diðer bir deyiþle kader dediðimiz þey kimyadan ibarettir.

Çocukluk aþký sahtedir. Aþký hormonlar yönetir. Çocuklukta hormon miktarlarý hýzlý deðiþkenler olduðu için ergin bir birey olana kadar yaþanan duygular kanýmýzdaki madde miktarýnýn oyunlarýndan baþka bir þey deðildir. Ne zaman ki yetiþkin bir birey olunur ve hormonlarýn ivmesi düþer o gün birey gerçek seçimlerini yapmaya baþlar. Peki bu seçimlerde hangi kriterler göz önündedir?

Ýnsan vucudu seçimlerini yaparken önceliði bilinçsizce kendi baðýþýklýk sisteminden en uzakta olan bireylere verir. Bu Doða Anne’nin saðlýklý bireyler dünyaya getirebilmemiz için bize verdiði hediyedir. Nasýl ki akraba evliliklerinde sakat çocuklar doðurma þansý yüksekse, baðýþýklýk sistemi benzer olan bireylerle de daha kaliteli yavrular yapamama olasýlýðý öyledir . Doðada canlýlar ve cansýzlarýn paralel yaþam prensipleri vardýr. Coloumb kanunu da zýt yüklü kutuplarýn birbirini çektiðini söylemiyor muydu zaten?

Ýkinci sýrada dýþ görünüþ özellikleri yatýyor. Seçimin bu basamaðý bilinçli olarak yapýlýyor. Biz ailemizin bireylerini hatýrlatan karþý cins üyelerine torpil geçiyoruz. Eðer ki seçtiðimiz kiþi ailemizden hiç kimseyle uzaktan yakýndan ilgisi yoksa emin olunuz ki bu kiþi çocukluðumuzda bizimle sýcak iliþki kurmuþ bir aile yakýný ya da bir arkadaþtan baþkasýna benzeyemez.

Her ne kadar güzellik ikinci planda yalanlarýna biz kendimizi inandýrsak da biyolojimiz tam tersini söylüyor. Dýþ görünüþe bakarak ikinci elemeyi geçen bireyleri seçimin en zorlu kýsmý olan kiþilik testi bekliyor. Ýþte uzamanlar bu testi açýklamak için teoriler üretemiyorlar. Ahlak, din, çevre ve bireyin kendi karakter özellikleri gibi etmenler devreye giriyor bu noktada. Ve bilim adamlarý sadece çeþitli hipotezler ortaya atabiliyorlar.

Ve son iki basamak yine insan bilinci dýþýnda gerçekleþiyor: Feromonlar ve yiyecekler. Feromonlar insan vucudundan yayýlan kokular olarak tanýmlanýyor. Aþk üzerindeki etkileri tartýþmasýz kabul edilmiþ durumda ki parfüm üreticileri feromonlarý þiþeleyip piyasa sunuyor. Ve e- vitamini ve çinko içeren yiyeceklerle baþlayan , çikolata ve acý biberle biten Food And Drug Administration’ýn açýkladýðý listenin her bir satýrý aþýk olma süremizi ve þiddetimizi etkiliyor.

Aþkýn Ömrü Kaç Yýldýr?

Bütün bu elemelerden geçen partnerimizi ilk gördüðümüzde dopamin salýnýmýmýz artýyor. Bu da ateþ basan yüzümüzün kýzarmasý anlamýna geliyor. Dopamin , serotonin ve norepifirin bir arada salgýlanýyor ve adrenalin etkisi oluþuyor. Uykusuzluklarýn, iþtah kaybýnýn ve dikkat daðýlmasýnýn bütün suçlusu bu hormonlar.

Diðer bir yandan bütün memelilerde cinsel birleþme sonrasý oksitosin hormonu salgýlanýyor. Kana karýþan bu hormon duygusal baðlanmanýn sorumlusu oluyor. Doðumdan sonra annelerde oluþan annelik içgüdüsü de yine oksitosinin marifetidir. Oksitosin ayný zamanda saðlýklý insanlararasý iletiþimi kontrol ediyor. Ve genelde iletiþim bozukluðu görülen psikiyatrik vakalarda normalden az miktarda buluyor. Bana göre sevginin biyokimyasal adý oksitosindir.

Oksitosinin yardýmcýsý vasopressin hormonu norepifirin ve dopamin yollarýný kullanýr. Bu da bize duygusal baðlýlýðýn ilk heyecan durumu geçtikten sonra ortaya çýktýðýný kanýtlar. Ýþte bu yüzden siz eþiniz size karþý eskisi kadar heyecan duymuyor diye söylenirsiniz.

Ve aþkýn son hormonu kendini gösterir insan kanýnda, dopamin ve norepifin salgýlandýktan yaklaþýk iki- üç yýl sonra. Doðal aðrý kesici olarak bilinen endorfin uzun iliþkilerin sýrrýdýr. Evliliklerde hissedilen güven ve huzur duygusu kanýmýzdan bulunan ve sinsice sýrýtan endorfinden baþkasý deðildir. Her baþarýlý erkeðin arkasýnda bir kadýn, her mutlu iliþkinin arkasýnda birkaç cc endorfin vardýr.

Aþk kaç kiþiliktir?

Ýnsan bedeninin bütün bu seçimleri yapmasýnýn ortalama yetmiþ senelik ömürde iki ya da üç kez karþýlaþýlabilecek bir durum olduðu söyleniyor psikologlar tarafýndan. Hormonlar tek bir kiþi için bu kadar meþgulken ayný anda birkaç karþý cins bireyiyle ilgilenebilir mi bilemem. Üstelik bir ömüre yaymak varken, hepsini ayný anda yaþamak kaç kiþinin iþidir ki?

.Eleþtiriler & Yorumlar

:: Aþk var, gam yok
Gönderen: Kani Býyýk / Tekirdað/Türkiye
4 Nisan 2008
Duygu Haným, Bugüne kadar aþk üzerine okuduðum yazýlarda, Mevlana'nýn tabii ki ayrý bir yeri var. Ancak, köþe yazýsý olarak, birincisi Ömer Lütfi Mete'nin Sabah gazetesinde yayýnlanan yazýsýdýr.Ýkincisi ise sizin daha önce Radikal gazetesinde de yayýnlanan aþkýn kimyasý baþlýklý yazýnýz. Bu yorum sayfasýna sýðacak mý bilmiyorum ama beni etkileyen iki yazýyý izninizle, ayný sayfada birleþtirmek istiyorum: Aþk var, gam yok Ýsmet Özel'in aðýr eleþtirilerle Ýslamcý kesimden kopuþu köklü bir inancýmý pekiþtirdi Hiçbir karþýtlýk, insanlarýn zannettiði kadar keskin deðildir. Özel'in Milliyet'ten Tulgar'la söyleþisinde göbekleri açýk kýzlarý göstererek, "Baþörtülü kýzlarýn bir kýsmý bu. Amaçlarý bu yani. Göbeklerini açan kýzlarla ayný amacýn peþindeler baþlarýný örterken" deyiþi çok kimseyi kýzdýrdý. Ancak "bir kýsmý" diyerek çoðunluðu tenzih ediþi yeterli. Üç þeyin dini imaný yok; erkekliðin, kadýnlýðýn ve paranýn. Engince bakan nice büyük karþýtlýðý "nüans" derecesine indirebilir. Hele biraz serdengeçti ise, Kapital'deki bütün "madde" kelimelerinin yerine "Allah" lafzýný koyunca, Marks'ý bile Arabi'ye yaklaþtýrabilir. Yalnýz; bu böyle diye, sözgelimi, bazý sufi meþreplerdeki gibi, her gün bir fasýl tabuta girerek "ölmeden önce ölmeyi deneme" yöntemini Joyce'un sýradan bir kahramanýnda da görmek, Müslümanlýk ile Hýristiyanlýðý ayný yapmaz. Asýl soru; kimin Allah ile nasýl iliþki kurmaya çalýþtýðý. Þimdiki Müslümanlarýn pek kafa yormadýðý bu sorunun cevabýný Vatikan araþtýrmaya baþlayalý 30 yýlý geçti. Sanýrým bu sorunun eþiðindeki sýnav da karþýtlar arasýndaki ortak yanlar üstüne. Mesela tapýnan veya tapýnmayan ne kadar karþýt? 'Dinim aþktýr benim' Kurcalarsak görürüz ki, bir tanrýtanýmaz da bal gibi tapýnabilir. Buna karþýlýk bir softa da ömrünü tapýnmadan geçirebilir. Tapýnmak, aþk ile yoðunlaþmak. Bu yüzden adý konmadan nice tapýnmalar yaþanýr ve baþarý elde edilir! Yine bu yüzden adý tapýnma olan nice ayin yapýlýr da hiçbir verim saðlanmaz! Tanrýtanýmaz kiþi ibadet etmez ama bir tek þeyi Mecnun gibi severek tapýnmayý yaþayabilir. Kimi özgürlüðüne, kimi sanatýna, kimi þehvetine tapýnýr mesela. Ýbadeti "kulluk etmek" sayan softa da tapýnmayý öðrenmeden göçüp gidebilir. Tapýnmayý kulluk sanmak inananlarýn nasipsizliði. Tapýnan, kulluk eden deðil; sonsuz seven. Sevgiliye "kul olunmaz" demiyorum. Kime aþýksan onun kulusun ama önce aþýksýn. Karþýlýðý varmýþ-yokmuþ ne gam! Bütün öteki sevgiler buna özenme içeren benzetmeler ve denemelerden ibaret. Kiþi en çok neyi ve kimi seviyorsa tanrýsý odur. Bu yüzden dünyada mutlak içtenlikle yaþanan tek din aþktýr. Bütün öteki dinler ve öteki tanrýlar sahte! Onun içindir ki mesela nice Müslüman'ýn tanrýsý paradýr, nice Hýristiyan'ýn tanrýsý sosyal güvenliktir, nice futbolseverin tanrýsý karþý kaleye atýlan goldür. Aþk yoksa din yok Bugün her zamankinden fazla tanrý ve her zamankinden fazla ibadet türü var. Fiilen bu alt tanrýlara tapýnan milyonlarca insan ayrýca da Allah'ý benimser, böylece onu "tanrýlarýn kýralý" gibi algýlar ve aldanýr. Ýbadete kulluk diye diye insanýn Allah ile iliþkisini neredeyse bire bir efendi-köle ikilemi gibi hisseder hale geldik. Sevgilisine "sana tapýyorum" diyen kiþi ona ibadet ettiðini mi söylüyor?! Tapýnmak aþýk olmak. Allah Kur'an-ý Kerim'de "Ben insanlarý ve cinleri yalnýzca bana tapýnsýnlar diye yarattým" diyor. Hoca bunu "yalnýzca bana kulluk etsinler diye yarattým" þeklinde anlatýp duruyor. Eðer bu anlam kesinse hiçbir Müslüman garsonluk yapmamalý mesela! Bunu "Her þeyden çok beni sevsinler" diye anlamadýkça din siyaset olur, ticaret olur, zahmet olur. Müslüman toplumun açmazý burada Ýbadet edenlerin çoðu tapýnmýyor, tapýnanlarýn çoðu da ibadet etmiyor. Tanrý, aþksýzlýktan korusun! Ömer Lütfi Mete 15.08.2003 - Sabah




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


Yazarýn bilimsel ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Gülücüðün Bilimi: Neden Güleriz?
Lekesiz Zihnin Sonsuz Iþýðý ve Propranolol
Tanrý Gördü Beni
Zeka Üzerine

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Küresel Ikýnma [Öykü]
Kýskançlýk [Öykü]
Boþ Bir Kaðýtla Neler Yapýlýr? [Deneme]
Güzellik Önerileri [Deneme]


Duygu Biricik kimdir?

Herkes yazar. "O" da yazar.


yazardan son gelenler

bu yazýnýn yer aldýðý
kütüphaneler


 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Duygu Biricik, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.