Bulutsuz , güneþli bir yaz sabahý.
Sabahýn o saatlerin de gece den kalma yada kalkmaya üþenen birçok kiþinin aksine, ne çok da deniz keyfini tatmak için sahile koþturan var.

Denizin saðý, solu sanki hanýmlar matinesinin su sporlarý versiyonu gibi.
Arada eþlik eden beyler de yok deðil hani.
Eller yukarý, aþaðý, kalçalar kývrýlacak, bacaklar 500 defa bisiklet hareketi yapacak ve nihayetin de beller incelecek, basenler de gidecek.

Ellerin de ki fýrsatý deðerlendirip, sakin sakin, tertemiz, biraz soðuk olan su da yüzmek.
Cam gibi þeffaflýðýyla dipte ki kum tanecikleri üzerinde yüzen, hareket hissedince de saða, sola daðýlan kum balýklarý, güneþ ýþýðýyla denizin dibin de pýrýl pýrýl parlayýp fosforlu ýþýk saçan, renk renk deniz kabuklarý.

Ne güzeldir sýrt üstü yüzerken gökyüzüne bakmak.
Yukarý dan çýðlýk çýðlýða baðýran martýlarýn bizlere adeta '' günaydýn '' demeleri.
Ve sanki elimizi uzatsak tutacakmýþýz gibi görünen minicik uçaklar.

Bunun tadýný bilenler yapýyor.
Bilmeyenler ise el ense yatýyor, öðleden sonranýn kýzgýn güneþini bekliyor.

Zaten sabah ortalýkta öyle nufüsa göre genç olanlar pek görünmezler...Görünenler ise zaten bunun tadýný almýþ nadir kiþilerdir.

Eskiden yerimizde oturamazdýk, mutlaka birþeyler yapmalýydýk bizler.
O zamanýn gençleri ve bence halen genç olanlar.

Futbol , voleybol takýmýmýz vardý baylý, bayanlý.
Siteler den maç ayarlar akþam üstleri maç yapardýk tezahüratlar arasýn da.
Yenmek çok güzel de yenilmekte mühim olmazdý.
Amaç paylaþmak, kaynaþmaktý.

Gruplar yapar üniversite tavlasý oynardýk.
Oturup sohbet muhabbet eder eðlenirdik.
Daha neler neler.

Þimdi ise makyajsýz sahile bile inilmiyor, saçlar bozulacak diye denize de girilmiyor.
Týrnaklar da belki kýrýlabilir, topu ise, ancak bunu umursamayanlar oynuyor.

Kim kimi tavladý, tavlayacak derken yaz aþklarý diðer yazlarý hiç göremiyor.
Yaz geçince biten o aþklar, yeni aþklar bulmuþ yeni bir yaza baþlýyor.
Sessiz bir grup olarak oturmakta ara da konuþup cep mesaj yazmakta sonra sýkýlýp daðýlmakta.
Bir yaz günü de böyle sonlanmakta.

Galiba günün keyfini hiçbir kaygý taþýma dan coþan çocuklar ile o zamanlarý zaten yaþamýþ, geçirmiþ ve artýk güzelliklerini seyrederek keyfini çýkartan büyüklerimiz oluyor.

Ne mutlu akþam üstlerinin de keyfini yaþayanlara.
Günü dolu dolu yaþayanlara.
Güneþin batýþýný ve denizin üstüne batarken býraktýðý harika kýzýllýðý seyredenlere.

Ellerinde belki bir bardak çay yanlarýnda dostlarý, hele de gün boyu geçen simitçilerden alýnan çýtýr çýtýr simitler yada mis gibi kokan mýsýrlarýn zevkle yenme seremonisi eþliðinde.
Belki içlerinde yaþadýklarý, hayatýn getirdiði olmasa olmaz zorluklara raðmen, günün tadýný en iyi þekilde geçirenlere .
Ne mutlu geçmiþ zevkleri halen yapabiliyor olanlara.
Ne mutlu tüm sýkýntýlara raðmen halen yaþadýðýný ve hayatýn yaþamaya deðer olduðunu bilip, ellerin de ki güzellikler den faydalanýp, küçük þeyler den mutlu olmayý bilenlere.
Ne mutlu.