Bir takým þeyler görürsünüz ve "Niye?" diye sorarsýnýz. Ben ise bir takým þeyler düþlerim ve "Niye olmasýn?" diye sorarým. -George Bernard Shaw |
|
||||||||||
|
Yüzü trakya çiçeði Güneþe dönen hep… Nilüferler* … Daðlarýn tepesinde açan çiçek…karlarýn arasýnda büyüyüp, kara kýþa dayandýktan sonra yüzünü gösteren bir çiçek.. Kokusunu duymak için karýn kalkmasýný beklemek, daðýn tepesine çýkmak gereken, yiðit baþýna bela olan türkülerde… Karýn temizlediði, o soðuðun altýnda kalmasýna raðmen, her türlü zorluða raðmen, baharýn geliþiyle eriyen kar suyunun özünü verdiði, safranladýðý çiðdemler… daðýn tepesinde, sadece görmek isteyenlerin her türlü zorluðu göze alýp, hayatlarýný riske etme pahasýna görebildiði , koklayabildiði çiçeklerdir onlar.. Nilayýn ýþýða hasreti, ayçiçeklerinin baþý ýþýða dönüklüðü ve çiðdemlerin güneþe hasretleri birdir; anlamazlar. Adý nilay olmasa da… adýnýn konmadýðý, kokusunun duyulmadýðý çaðrýþýmlarýnýn önemsenmediði, özümsenmediði yerlerde kar altýnda… istiridye kabuðundaki toz tanesinin yýllarca inciye dönüþmesi gibi, bir acýyý içine hapseder istiridye kabuðu yerine karýn altýnda. Bir gün bir ferhat deler belki daðlarý, koklar onu diye,yiðit baþýna bela olsun baþý gözü üstüne olsun diye… yýllar sonrasýnda destanlaþtýrsýn onu diye. Bekler büyümeyi kar altýnda bir toz tanesinden inci olacak diye, biri özünü alýp safranýndan tatlandýrsýn diye deðil sofralarý.. Bir zamanlar altýndan pahasý yüksek olan safranýna , özüne, kalbine sahip çýksýnlar diye.. Kökleri eriyen karýn çamurunda baþý günebakan misali güneþe dönük yine de.. Nilüfer yapraðý nasýl kendi kendini temizlerse , o da kar altýnda kendini temizler .. Elbet bir gün o kar kalkacaktýr, elbet eriyen karlarýn altýndan güzelliðini serecektir daða taþa.. Ama karlar altýnda beklerken daðýn tepesine erecek ferhadý, hayatýn çamuru aþaðýda akýp sel olmuþtur. Göl taþmýþ, çamurlu sular karayý sarmýþtýr. Kimsenin daðýn tepesindeki o safran kokusu için yol alacak hali yoktur.. Nitekim safranýn zamanýn altýný olduðu unutulmuþtur artýk. Beklerken gününü, zaman da çamurlu sularla beraber akýp gitmiþtir. Çiðdem baþka bir zamanýn deðeridir ; þimdide okunmayacaktýr esamesi. Özünde taþýdýðý o safran kokusu mistik bir ülkenin baharatý olarak bilinecek, o mistik ülkenin öðretileri kökleri çamura yapýþmýþ kendi kendini temizleyen nilüferlerin ýþýðýný anlatmaya çalýþacaktýr dünyaya, kirlenmiþ insancýklarýna bugünün.. Moda diye nirvanayý arayanlar ýþýða ulaþtýklarý aný simgeleyen lotusun ne anlattýðýný bilmeyecekler, kabuklarý kýrýp çýkmaya çalýþacaklardýr. Ýstiridye kabuðundan çýkan inci gibi kadýn, yunanda aphrodite , romada venüs.. Aþkýn tanrýçasý.. Ýlahi yaratýk.. Artýk bunlar deðer olmayacaktýr. Çiðdem o bahar da açacaktýr binbir ümitle hayat aþkýna kendini, ama baharýn güneþi yaza çevirecek, çiðdem bekleyecektir ferhadý gün be gün ümidi yitirerek, sonbahar gelince korku salacaktýr içine.. Beklenen gelmedikçe, kokusunu duyup o daðdan koparýp çamurdan arýnmýþ bir topraða ekmedikçe, aþk ile sulamadýkça beklentisizce anlayacaktýr o zamanýn bu zaman olmadýðýný; deðerlerin artýk çamurlarla süpürüldüðünü.. Kýþ yaklaþýr, yapraklar solmaya yüz tutar. Çamurda büyüyen yaban otlarýnýn vaktidir bugün. Yalancý ferhatlar kolayda olan yaban otlarýný koparacak kadar tembel, sonra onlar tarafýndan ele geçirilecek kadar iradesizdirler artýk. Yapraklarý solmasýn diye çaba sarfetmeyecek kadar ümidini kýrmýþtýr manzara. Bile isteye kar gelmeden , kýþ gelmeden yeniden, kendini solmaya teslim eder.kurur… bir yerlerde nilüferler hala kendini temizleyip ayakta kalmaya çalýþýrken, o kadar da istemiþken toprak ana çiðdemin nilüfere benzemesini, kýrgýn çiçek toprak anayý utandýrsa da kurur; kýrýlýr dallarý, solar renkleri, yalancý ferhadý beklemektense kendini topraðýn altýna gömer, köküne döner, Yaradana teslim olur. Ne de olsa bu da ýþk-ý nilaya varmanýn bir yoludur. Aþk-ý ilahi evrenin baþka boyutlarýnda tecelli etmektedir ne de olsa. O ýþýða pervane olur yalancý ferhada bel baðlamaktansa. Dallarý kurusa da ruhu yaradanýn koynundadýr artýk…artýk ýþk’ý** bulmuþtur topraðýn dilediði gibi… köküne dayar boynunu, derin bir uykuya dalar…. · *nilay= Farsça’da nilüferin çoðul hali(nilüferler) · **ýþk= Tasavvufta Ýlahi Aþk (karþýlýk beklemeden Yaradana, yaratýcý güce duyulan derin aþk)
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Çiðdem, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |