“Egemenlik kayýtsýz þartsýz milletindir.” Anlayýþýnýn yolu ülkemizde milli mücadelede çetince mücadele yapmaktan geçmiþ ve zor þartlarda kazanýlmýþ ve bu sebepten kýymetini eskitmeyen bir ilke olma özelliðini idame ettirebilmiþtir.
Demokrasi ile yönetilen ülkelerde egemenliðin, güçler (yasama, yürütme, yargý) ayrýlýðý vasýtasýyla millete býrakýlmýþ olmasý son derece isabetli bir karardýr.
Bu kararý alan milli mücadelemizin kahramanlarýný kutlamak gerekiyor. Çünkü bu ilkeyi millete býrakmakla millete verdikleri deðerin kýymetini arz etmiþ olmaktalar. Bu millet ki, I.Cihan Harbi’nde dokuz ayrý cephede savaþmýþ, tarihin dönüm noktalarýndan biri olan Çanakkale’de destan yazmýþ, hemen akabinde Kurtuluþ Savaþý’ný yapmak durumunda kalmýþ ve tüm olumsuz koþullara raðmen azmini, cesaretini, imanýndaki kuvvetini, basiret ve ferasetini göstererek bu savaþtan maðrur galip olarak çýkmasýný bilmiþtir.
Destanlar tarihimize yeni bir destan daha yazmasýný bilmiþtir. Bu destan ki, emperyalizmin son kalelerinden olan “üzerine güneþ batmayan imparatorluk” Ýngilizler baþta olmak üzere, Üstad Mehmet Akif’in deyimiyle, “his yoksunu, sýrtlan kümesi” irili ufaklý tüm haçlý zihniyetinin 20. yy. temsilcilerinin alýnlarýna ve kalplerine “Dur!” sedasýný, yerleþtirmiþtir.
Bu durak son duraktýr. Anadolu artýk Türk Ýslam’dýr. Bu 1071 Malazgirt Zaferi’nden beri böyledir. Bundan sonra da ilâ ahir böyle olacaktýr.
Bizi ayakta tutan þeyin farkýnda olan bu millete zillet asla yakýþmaz. Bunun idrakinde olan ecdadýmýz ve bu günün nesli, egemenliðin anlamýný ve kýymetini çok iyi bilmektedir. Bu sebepten milletimiz, milli egemenliði, emperyalizmin kurduna kuþuna yem etmeyecek huþu ve asalettedir.
***
Bugün (2 Nisan 2008) Ýstiklal Harbi’mizin son gazisi Yakup Satar Dedemiz, týpký Kurtuluþ Savaþý’mýzdaki görevi gibi bu dünyadaki son görevini de hakkaniyetle tamamlayýp Hakk’ýn rahmetine kavuþsa da, “Yuta sulh, cihanda sulh” ilkesini çiðnemek isteyeceklere karþý milyonlarýn yüreði hep birlikte tepkisini vermekten alýkonamayacaktýr. Bunun en son örneðini de kahraman Mehmetçiðimizin Irak’ýn Kuzeyindeki terör yuvalarýna yaptýðý harekâtta tüm dünya aðzý ve gözü açýk bir þekilde gördü. Gerektiðinde her daim görmeye de devam edecektir.
…
Dalgalan sen de þafaklar gibi ey þanlý hilâl!
Olsun artýk dökülen kanlarýmýn hepsi helâl.
Ebediyen sana yok, ýrkýma yok izmihlâl:
Hakkýdýr, hür yaþamýþ, bayraðýmýn hürriyet;
Hakkýdýr, Hakk’a tapan, milletimin istiklâl.
…
Ýstiklal Harbi’mizin son gazisi Yakup Satar Dedemize Allah’tan (c.c.) rahmet, milletimize baþ saðlýðý diliyoruz. Bu kayýp milletimizin ruhunda bir boþluk býraktý. Çünkü Yakup Satar Dedemizin, büyük bir manevi deðeri vardý. O bizim tarihimizin altýn sayfalarýndan birinin son kelamýydý. O kelamý iyi okuyup anlamak ve algýlamak þuurunu taþýyan her vatan evladý, egemenliðin bayraðýný hep zirvede dalgalandýrmaya devam edecektir. Bundan kimsenin þüphesi olmasýn.
Tarihimiz, her devrin Ulubatlý Hasan’ýna ve Yakup Satar’ýna þahitlik etmiþ ve etmeye de devam edecektir.
Þair Orhan Þaik GÖKYAY, Bu vatan Kimin? sorusuna ne de güzel cevap vermiþ:
Ardýna bakmadan yollara düþen,
Þimþek gibi çakan, sel gibi coþan,
Huduttan hududa yol bulup koþan,
Cepheden cepheyi soranlarýndýr.
…
“Atatürk'ün milli egemenlik ilkesine sadece düþünceleriyle deðil, derin kiþisel duygularýyla da ne kadar baðlý olduðu, annesinin ölümünden birkaç gün sonra onun mezarý baþýnda yaptýðý þu konuþmada gözlemlenmektedir:
"Valdem bu topraðýn altýnda, fakat milli egemenlik ilelebet payidar olsun. Beni teselli eden en büyük kuvvet budur... Valdemin mezarý önünde ve Allah huzurunda and içiyorum, bu kadar kan dökerek milletin elde ettiði ve belirttiði egemenliðin muhafaza ve müdafaasý için icabederse valdemin yanýna gitmekte asla tereddüt etmeyeceðim. Milli egemenlik uðrunda canýmý vermek, benim için vicdan ve namus borcu olsun".” (http://www.meb.gov.tr/belirligunler/23nisan_2002/ulusal_egemenlik.htm)
Milli Egemenliðin 88. yýlý kutlu olsun.
Selam ve muhabbetle.