..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Düþmekten yükselme doðar. -Victor Hugo
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Bireysel > Celal Çelik




4 Mayýs 2008
Ruh Dökümü  
Celal Çelik
Vazgeçtim. “Hayat” dediðin uzun bir intihardan baþka neydi ki zaten. Tek farký yavaþ yavaþ gerçekleþmesi ve ölmek için senin ek bir çaba göstermene gerek býrakmamasýydý.


:BJGC:

Marketten bir karton sigara alýp geldim. Odanýn tam ortasýna, yüzüm Doðuya gelecek biçimde yerleþtirdiðim tahta sandalyeye oturdum. Eskiciden satýn aldýðým küçük kahverengi sehpayý yanýma çektim. Yatak olarak da kullandýðým kanepe ve tabanýn üçte birini ancak kaplayan halýyla birlikte odanýn birkaç eþyalýk teþrifatýnýn önemli bir parçasýydý. Kartonu boþalttým. Pencerenin denizliðinde unutulup çiçeði çoktan kurumuþ fesleðen saksýsýný da kül tablasý olarak kullanmak için yanýma aldým. Paketlerden birini açýp bir sigara yaktým. Sadece ilk sigarayý yakarken kibrit kullandým. Ondan sonrakileri birbirinin ateþiyle...


Ýlk paket bitince sandalyemi Güneye düþen duvara doðru çevirdim; aralýksýz bir paketi de öyle içtim. Güneþi takip ederek üçüncü pakette yönümü Batýya döndüm. Gün batýp ortalýk karardýðýnda Kuzeye dönüp dördüncü paketi bitirdim. Arada bir-iki tuvalet yolculuðu dýþýnda yerimden kýpýrdamadým. Duvardaki sinek lekelerini saydým; hafif esen rüzgârda çýrpýnan perdeyi seyrettim; duvar saatinin saniye kolunu takip ettim. Dördüncü paketi bitirdiðimde baþým aðýrlaþýp dönmeye baþladý. Dumandan gözlerim yanmýþ, dudaklarým uyuþmuþ, dilim bir soba borusunun içini yalamýþým gibi katranla kaplanmýþtý. Kalktým. Kül tablasýný boþalttým. Pencerenin bütün kanatlarýný açtým. Banyoya girip küveti aðzýna kadar doldurdum. Kafamý suya soktum. Ciðerim patlama derecesine gelinceye dek bekledim. Derin nefes alýp tekrar daldým; sonra bir daha, bir daha...


Giyinip dýþarý çýktým. Amaçsýzca, þehrin dýþýna varýncaya kadar yürüdüm. Mahallenin bitimindeki taþ ocaklarýna kadar geldim. Toprak kazýlýp delik deþik edilmiþ, sökülen kayalarýn yerinde uçurumlar oluþturmuþtu. Sonbahar yaðmurlarý o uçurumlarýn dibindeki çukurlarý doldurup derin gölcükler meydana getirmiþti. Manzara, ruh halimin tasviri gibiydi biraz da... Yükseltiler, derinlikler, dibi görünmeyen sular, karanlýk…


Dolunay vardý. Uçurumun kýyýsýna oturdum. Ayaklarýmý sarkýtýp aþaðýya baktým; ordaki göle. Yüzeyinden ay yansýyordu. Kocaman… Þair Li Po, acaba böyle bir gecede mi kucaklamaya çalýþmýþtý suyun yüzüne vuran ayý?
“neden oturuyormuþum yeþil daðda, bunu
soruyorsun;
susup gülümsüyorum, hiçbir þey umurumda
deðil çünkü.
dereye düþen þeftali çiçeði nasýl süzülüp giderse
bilinmezliðe,
ayrý bir dünyam var benim de; insanlardan öte.” diyen Li Po. Çok sarhoþ olduðu bir gece ayýn sudaki yansýmasýný tutmaya çalýþýrken boðulmuþtu. Neyse ki ben sarhoþ deðildim. Þair de…

Bir yandan kendimi uçurumun dibindeki suya býrakmayý düþünürken bir yandan da aniden çýkan kuvvetli bir rüzgâr veya pis þakalarý seven biri gelip arkamdan itecek diye korkuyordum. Sesleri dinledim bir süre. Yakýndaki otoyoldan geçen araçlarýn uðultusu; polis ya da ambulans sirenleri ve köpek havlamalarý… Sonbahar gecesinin serinliði diþlerimi takýrdatmaya baþladýðýnda kalkýp eve doðru yürümeye baþladým. Yürürken bir köpek sürüsü çýktý karþýma. Seslenip yanýma çaðýrdým. Sürü etrafýmý sardý. Durmadan, uzakta, benim göremediðim bir baþka sürüye havlýyorlardý. Ama hiç de saldýrgan görünmüyorlardý. Yanýma sokulan birinin kafasýný okþadým. Ötekiler de sokuldu. Kiminin kulaðýný kaþýdým, kiminin boynunu okþayýp sevdim. Eve kadar eþlik ettiler bana. Ýçeri girerken arkamdan bakakaldýlar. Mutfakta bulabildiðim yemek artýklarýný ve ekmeði birbirine karýþtýrýp kapýnýn önüne koydum, teþekkür niyetine…


Yataða uzandým, dünyayla bütün iliþkimi koparýp yorgana sadece bana ait küçücük bir dünyaymýþ gibi gömüldüm. Karanlýk, ýlýk, sessiz, çýplak bir dünya...


Gözlerimi açtýðým ertesi günün mü yoksa daha sonraki günün ikindisi miydi bilmiyorum. Çok uzun bir uyku olduðu kesindi ama... Nerde olduðumu, ne yaptýðýmý hatýrlamaya çalýþtým. Rüya mý görmüþtüm? Rüya olmadýðýný aðzýmdaki katran tadýndan anladým. Bir þeyler atýþtýrýp dýþarý çýktým. Yoruluncaya kadar yürüdüm. Dönerken birkaç kutu bira aldým. Hepsini içip uyudum.


Günler öylece geçip gidiyordu. Kafamýn içi bir sis tabakasýyla kaplanmýþ gibiydi. Kendime acý çektirmenin deðiþik yöntemlerini denedim. Bedenimi bir deney aracý gibi kullandým.
Ne kadar içki içebileceðimi ölçtüm. (Bu deneyde az daha ölüyordum).
Ne kadar sigara içebilirdim? (Birbirinin ateþiyle yakýlmýþ seksen sigara)
Yataktan hiç kalkmadan kaç gün yatabilirdim? (Ýki gün)
Ne kadar aç durabilirdim? (Yine iki gün... Midemde ülser olmasa belki daha fazla dayanabilirdim; bilmiyorum)
Elimi mum alevinde kaç dakika tutabilirdim? (Fazla deðil)
Hiç dinlenmeden kaç saat yürüyebilirdim? (Altý saat)
Kafamý suya sokup kaç dakika durabilirdim? (En fazla birkaç dakika)
Ne kadar yemek yiyebilirdim? (Bir günde beþ ekmek, altý tabak yemek, otuz bardak çay)
Odanýn içinde volta atarak kaç saat yürüyebilirdim? (Dört saat)


Ýnsanlardan uzaklaþtým. Dünyada hiç kimsem olmasa, hiç kimseyle konuþmasam yaþayabilir miyim diye düþündüm. Yaþayabileceðimi gördüm. Bir ay boyunca hiç kimseyi aramadým. Kimse de beni aramadý. Bütün arkadaþlýklarýmý bitirmeye karar verdim. Çoðunu da bitirdim. Telefon defterimi yýrttým. Bir hafta hiç kimseyle konuþmadým. Boðazým paslandý. Bakkala falan gitmem gerektiðinde almak istediklerimi söyleyebileyim diye evde boðazýmý açmak için temrin yaptým. Bakkalýn sohbet giriþimlerine acelem var diyerek engel oldum.
Daða çýkýp bir maðarada yaþamayý, kendimi bir ýrmaðýn akýntýsýna býrakmayý, bir ormanda kaybolmayý düþündüm. Geri dönmek zorunda kalmaktan çekindim.


O zaman da ölüm haberleri yaðýyordu her taraftan. Þehit haberleri, karakol baskýný haberleri, “yirmi terörist ölü ele geçirildi” haberleri, trafik kazasý haberleri, yargýsýz infaz haberleri, keyfi cinayetler, namus temizleme ayinleri, saçma sapan ölümler, iþ cinayetleri, amansýz hastalýklar, milyonda bir rastlanan hastalýklar, insaný adým adým felç eden hastalýklar, beynini ýslak bir süngere çeviren hastalýklar, ruh hastalýklarý, açlýk haberleri, açlýktan karný davul gibi þiþmiþ Afrikalý çocuklarýn görüntüleri, soykýrým anýlarý, kitle katliamlarý, anlam verilemeyen intiharlar...


Hayat insanýn içini oyan bir burguydu.
Ebedi hüznün kaynaðý "entropi"yi öðrendim o günlerde. Hayat geri dönüþü mümkün olmayan bir yolculuktu.


Üstelik ben bu acý dolu dünyada bile istenmeyen bir misafir gibi görüyordum kendimi. Ýþsiz, parasýz, yalnýz, umutsuz... Her þeye gecikmiþ, çok fýrsatý kaçýrmýþtým. Hayatým rotasýndan sapmýþ, okyanusta dümeni bozuk bir tekne gibi baþýboþ sürüklenip gidiyordum. O zamana kadar intihar edenleri hiç anlamaz, yaptýklarýnýn büyük bir sorumsuzluk ve bencillik olduðunu düþünürdüm. Þimdiyse intihar fikri aklýmýn bir köþesine yerleþip orada demlenmeye baþlamýþtý. Hayatýma son vermenin yöntemlerini gözden geçirdim. Yüksek bir yerden atlamak, bir silah edinip kafama ateþ etmek, denizde boðulmak, gazla zehirlenmek... Hiçbiri sevimli gelmedi. Cansýz bedenimin etrafýnda birikmiþ meraklý kalabalýðýn hakkýmdaki yorumlarýný geçirdim aklýmdan.


Vazgeçtim. “Hayat” dediðin uzun bir intihardan baþka neydi ki zaten. Tek farký yavaþ yavaþ gerçekleþmesi ve ölmek için senin ek bir çaba göstermene gerek býrakmamasýydý. Ýntihar düþüncesini aklýmdan ebediyen sildim. Her þeye boþverdim. Çoktandýr görüþemediðim, telefon numarasý ezberimdeki bir arkadaþýmý aradým. “Taþlýtarla’da, Babacan’ýn yerinde ikiþer bira atar mýyýz?” dedim. “Olur abim, hem de çok iyi olur” dedi.
Oldu...


.Eleþtiriler & Yorumlar

:: slm
Gönderen: Özlem / , Türkiye
7 Ekim 2008
Çok güzel bir öykü, insaný içine alýyor. En önemlisi de bu bence. Sevgilerimle.

:: Kaleminize saðlýk
Gönderen: Özgür Yenigün / /Türkiye
13 Mayýs 2008
Merhaba, Öykünüzü okudum. Çok güzel ve iddidalý bir baþlangýcý var. 4 paket sigaranýn içilmesi çok güzel anlatýlmýþ. Fakat daha sonrasýnda öykünün karekterinin yaptýklarýný özetle anlatmak yerine hepsini sigara olayý gibi anlatsanýz çok daha zengin bir öykü olurdu. Son bir söz: Ne olursa olsun insan hayattan kopamýyor iþte. Kaleminize saðlýk.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Tuhaf Hikayeler
Burda Ýþ Bankasý Þubesi Var Mý?!
Seymour Glass Niçin Ýntihar Etti?

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Selatin Bir Hüzün [Þiir]
Mavi Bir Sevgili Ýçin [Þiir]


Celal Çelik kimdir?

Okumayý hep çok sevdim. Sonra yazmayý denedim, bunu da sevdim.

Etkilendiði Yazarlar:
Milan Kundera, Yaþar Kemal, Orhan Kemal, Charles Bukowski, Orhan Pamuk


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Celal Çelik, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.