..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Materyalist bir dünyada yaþýyoruz, ve ben de materyalist bir kýzým -Madonna
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Ýnceleme > Söyleþi > Sayým Çýnar




5 Mayýs 2008
Ömer Çelebi, Deviniþ Projesi - Söyleþi  
Söyleþiyi yapan: Sayým Çýnar

Sayým Çýnar


Sayým Çýnar'ýn Ömer Çelebi ile "Deviniþ Projesi" üzerine yaptýðý söyleþiyi yayýnlýyoruz.


:BDJG:
Deviniþ Projesi, günümüzde yaþanan tüm olumsuzluklara çözüm olabilecek, rasyonel ve büyük bir birleþme projesidir. Küresel bir deðiþim sürecidir. Barýþa giden bir silahsýzlanma hareketidir. Topyekün bir kalkýnma hamlesidir. Ýçerdiði büyük operasyon ise, tüm savaþlara son veren çok anlamlý bir savaþtýr.
Romanda anlatýlan, üç Türk profesörünün oluþturduðu Deviniþ Projesi çerçevesinde gerçekleþtirilen büyük bir operasyonun sürükleyici hikayesidir. Olaylar 2007-2013 yýllarý arasýnda geçmektedir. Üç Türk Profesörün öncülüðünde baþlatýlan çok gizli çalýþmalar, müttefik ülkelerin de desteði ile geliþtirilerek nihayet 2011 yýlýnda büyük bir operasyon gerçekleþtirilmektedir. Operasyonda kullanýlan gizli silahlar, Dünya çevresindeki muhtelif yörüngelere yerleþtirilmiþ, çok etkili, fakat olümcül olmayan, teknolojik uydu sistemlerdir. Bunlar öyle etkili silahlardýr ki, kullananý dünyanýn hakimi yapabilecek bir güce sahiptir. Buna raðmen, Dünya barýþýný saðlamak amacýyla bu insancýl projeyi uygulayan Türkiye, böyle sapýkça bir niyetle hareket etmeyerek, müttefikleriyle birlikte Dünya Birliðini saðlamaya yönelmekte ve operasyon baþarýldýktan sonra da tüm silahlarý Birleþik Dünya Yönetimi'ne devrederek kalýcý bir barýþa hizmet etmektedir. Böylece tüm dünyaya da bir insanlýk dersi verilmektedir.


Deviniþ Projesi, bu büyük operasyonu, istihbarat savaþlarý ile suikastlere varan çirkin olaylarý anlatan, gizli örgütlerin pisliklerini ortaya seren, akýcý ve oldukça sürükleyici bir romandýr.

Sonuçta, dünyadaki kurulu düzen tamamen deðiþmiþ, Birleþik Dünya Anayasasý kabul edilerek yürürlüðe sokulmuþ, ordular daðýtýlmýþ, federal, merkezi bir yönetim sistemine geçilmiþ ve böylece yaþamdaki birçok problem de ortadan kaldýrýlmýþtýr. Terör veya savaþ olmasý için hiçbir zemin kalmamýþ, insanlar dünyanýn her yerinde ayný kanunlar ve ayný standartlarla yaþama olanaðýna kavuþmuþ, dünya, rasyonel ve merkezi bir yönetimle, çok daha huzurlu bir hale gelmiþtir. Artýk suçlularýn kaçabilecekleri bir yer de yoktur. Ekonomik kriz, gümrük, parite ve emperyalizm gibi kavramlar da tarihe karýþmýþtýr. Silahlanma yerine kalkýnma yarýþý baþlamýþ, yeni politikalar ve bunlara baðlý yeni dengeler oluþturularak fakir ülkelerin daha hýzlý kalkýnmasýna öncelikle destek verilmiþtir. Artýk yaþam daha güvenli, adalet daha yaygýn ve etkili, formaliteler daha az, insanlar daha mutludur… Böylece demokrasi de daha rasyonel ve iyi bir rejim olma özelliðine nihayet kavuþmuþtur. ABD'ye raðmen bu iþ nasýl oluyor diye düþünüyorsanýz romaný okumalýsýnýz.

Ayrýca, inanýyorum ki bu romanda anlatmaya çalýþtýðým 'Birleþik Dünya Düzeni'ne benzer bir uygulamaya o veya bu þekilde ulaþýlamamasý için, artýk günümüzde hiçbir teknik neden yoktur. En büyük engel, sadece insanlarýn kafasýndadýr…


* * *


Ömer Bey, konusu oldukça ilginç olan bir siyasi roman yazmýþsýnýz. Deviniþ Proje'sini bize biraz anlatýr mýsýnýz? Nedir Deviniþ Projesi?

Teþekkür ederim. Deviniþ Projesi, günümüzde yaþamakta olduðumuz birçok olumsuzluða çözüm olabilecek alternatif bir yönetim, yeni bir düzen arayýþýdýr. Deviniþ kelimesinin buradaki anlamý kýsaca; 'deðiþim süreci'dir. Bu yüzden güncel olaylara dayandýrýlmasý gerekliydi. Bilindiði gibi þimdiki düzende uluslararasý politikalar, çýkar iliþkisine dayalýdýr ve çoðu zaman 'birbirlerinin kuyusunu kazmak' þeklinde geliþir. Siyasetin arka planýndaki olgu ne yazýk ki budur. Ýþte bence dünyanýn sorunu da budur. Bu mantýk dýþý olduðu kadar da insanlýk dýþý gidiþi deðiþtirmek ne kadar iyi olurdu diye düþünmekten kendimi alamadým. Gerçekte bu deðiþimi yapabilecek güce sahip olamadýðým için hayalimde yaptým ve ortaya böyle bir roman çýktý.

Romanda üç Türk Profesörü tarafýndan geliþtirilen büyük bir proje, çok gizli bir operasyonla uygulamaya sokulmaktadýr. Bilim adamlarýmýz bu amaçla, askeri ve sivil yetkililerin desteðini saðlamak zorundadýr. Bu da yeterli olamamakta ve bazý müttefik ülkeler bulmak gerekmektedir. Konjonktürel olarak ABD, Ýngiltere ve Ýsrail gibi bazý güçlü ülkelerin çýkarlarýna ters düþen bu planý uygulayabilmek için Türkiye ve müttefiklerinin çok güçlü bazý silahlara ihtiyacý vardýr. Türk bilim adamlarýnýn gerçekleþtirdiði bu silahlar uydulara yerleþtirilmek suretiyle, uzaydan yeryüzüne yönlendirilmekte, bu sayede operasyon etkili ve çok baþarýlý bir þekilde sonuçlanmaktadýr. Üstelik bu silahlar düþmaný etkisiz hale getiren, fakat ölüme yol açmayan, son derece barýþçýl özelliktedir. Ancak, Ýsrail ve ABD tarafýndan yapýlan karþý saldýrýlarda kullanýlan nükleer silahlar, özellikle Ýsrail'de büyük bir felakete yol açmaktadýr. ABD ile Ýsrail'in saldýrgan tutumunun sonucu olarak meydana gelen bu felaket, ne yazýk ki teknolojik olarak da önlenememektedir. Burada insanlarý, savaþýn kural tanýmazlýðý ve vahþi doðasý hakkýnda biraz daha düþündürmek istedim… Sonuçta özet olarak; Dünya son derece barýþçýl ve merkezi bir yönetim sistemine kavuþmakta, ordular kaldýrýlarak, milletler federal bir yapý altýnda birleþmekte ve tek bir ordu, tek bir istihbarat kuruluþu ile yapýlandýrýlarak, silahlanmaya harcanan paralar da kalkýnma ve yatýrým ekonomilerine kazandýrýlmaktadýr. Bu durumda, hiçbir ülkenin ordusu ve gizli istihbarat örgütleri olmadýðý için, dünyada terör veya savaþ olmasý da artýk olanaksýzdýr.

Deviniþ Projesi romaný Türkiye'de ki gündeme de çok uygun bir kitap olmuþ. Böyle bir Siyasi-Kurgu yazma fikri nasýl oluþtu?

Siyasi-kurgu türünde bir kitap yazma arzusu bende yýllardýr vardý. Siyasi geliþmeleri yakýndan izlerim. Ayrýca bu tür kitaplarý okumayý da çok severim. Bu roman, biraz da duygusal bir birikimin sonucu olarak ortaya çýkmýþtýr. Önceleri yazmaya vakit bulamýyordum. Daha sonra vakit bulup yazmaya karar verdiðimde 2006 yýlýnýn yaz aylarýydý. Yazmak çok kolay ve zevkli oldu. Gerçekten büyük keyif aldým. Fakat iþ yayýnlatmaya gelince çok zorlandýðýmý söylemeliyim. Mevcut sistem yeni yazarlara fazla bir þans tanýmýyor. Ülkemizde hemen her sektörde olduðu gibi bu sektörde de kýrýlmasý zor önyargýlar var. Üzülerek bunu gördüm.

Kitabýnýzda bahsetmiþ olduðunuz operasyonlarýn gerçekle bir ilgisi var mý?

Bazý operasyonlar, gerçek olaylarýn üzerine oturtularak kurgulanmýþ hayali geliþmelerdir. Fakat Büyük Operasyon için þunu söyleyebilirim: Bu operasyonda anlatýlan ýþýn silahlarýna benzer silah çalýþmalarý Amerika ve Avrupa'da halen yapýlmaktadýr. Ýsviçre-Fransa sýnýrýnda bulunan CERN (Avrupa Nükleer Araþtýrma Kurumu) laboratuarlarýndaki çalýþmalarda bu yönde geliþmeler ve keþifler olmasý beklenmektedir. Yakýn gelecekte bazý geliþmiþ ülkelerin benzer silahlarý elde etmeleri kuvvetle muhtemeldir. Dünya birliði de günün birinde gerçek olabilir. Fakat romanýmdaki gibi, Türkiye tarafýndan ve barýþçýl amaçlarla deðil de, baþka bir güçlü ülkenin kontrolünde, bir dünya imparatorluðuna doðru gidiliyor olmasý endiþesini maalesef taþýyorum.

Sürükleyici ve kolay okunan bir kitap olmuþ. Çok akýcý bir diliniz var, bunu neye baðlýyorsunuz?

Çok kitap okumaya. Baþka ne diyebilirim?.. Çok hayal kurarým ve idealist bir düþünce yapýsýna sahibim. Ayrýca; dýþa dönük, paylaþmayý seven bir insaným. Ýþte bunlar birleþince sözcükler de kendiliðinden akýp gidiyor sanýrým.

Mutlaka bir ideolojiniz vardýr, bize açýklayabilir misiniz?

Her þeyden önce ben bir hümanistim. Katý kalýplar içersine girmeyi sevmem. Deðiþik ideolojilere ait benimsediðim fikirler olduðu halde, takýntýlarým yoktur. Felsefi açýdan; sekülarizm ve rasyonalizm sempatizaný, duygusal açýdan ise; Türkiye Cumhuriyeti'ni seven ve bu anlamda iyi bir vatanseverim.

Kitabýnýz da þiddet neredeyse yok gibi. Hem siyasi bir kurgu kitabý yazýyorsunuz hem de þiddet yok denecek düzeyde. Ne diyorsunuz?

Evet haklýsýnýz. Bu da benim doðama uygun bir olgudur. Özellikle böyle kurguladým. Hiçbir þeyin aþýrýsý iyi deðildir, öyle deðil mi? Ben aþýrý þiddeti, gerçekleþmesi olanaksýz sahneleri ve uçuk kurgulamalarý sevmem. Özellikle bunlardan kaçýndým. Olaylarý gerçeklerle örtüþecek þekilde kurgulamaya özen gösterdim. Gene de nükleer patlamalara engel olamadým. Çünkü, geliþmeler karþýsýnda bu kaçýnýlmaz bir olguydu ve insanlarý biraz daha düþündürmek gerekiyordu.

Kitabýnýzda dünyanýn düþünce yapýsýnda sürekli bir deðiþim söz konusu. Dünyayý deðiþtirmek kolay deðil, ne dersiniz?

Þüphesiz… Fakat kainatta hiçbir þey olduðu gibi kalamaz. Fizikte kabul görmüþ olan bu duraysýzlýk kuramý, siyaset için de elbette geçerlidir. Dünya, bir gün buna benzer bir deðiþikliðe gidebilir pekala… Neden olmasýn? Geçmiþe bakarsak zaten bunu görebiliriz. Dünya siyasi anlamda da mutlaka deðiþimler geçirecektir. Ama nasýl ve ne yönde bunu bilemiyoruz. Gönül ister ki bu deðiþimler, insanlýk için en iyi þekilde ve barýþa giden bir yolda olsun.

Sizin okurlarýnýz kimler olacak? Hangi kitleyi hedef aldýnýz?

Siyasete ilgi duyan, güncel politik geliþmeleri izleyen, dünya politikalarý konusunda fikir sahibi olan ve macera-gerilim türü roman okuyan herkes benim hedef kitlemdir. Baþka bir deyiþle, okur-yazar olan ve oy verebilen herkes…

Dünyadaki kurulu düzeni tamamen deðiþtirmek mümkün mü?

Tabii… Yeter ki buna gücünüz olsun. Bugün ABD zaten bunu yapýyor.


Dünyayý sizce kimler yönetiyor?

Güzel bir soru. Görüþümü þöyle özetleyebilirim: Dünyayý konjonktürel dengeler yönetiyor. Bu dengeleri de kalkýnmýþ ülkelerin siyasi ve ekonomik politikalarý oluþturmaktadýr. Global olarak en etkin güçler de süper devletler olduðuna göre, dünyayý yöneten dengeleri, aðýrlýklý olarak süper devletler oluþturmaktadýr. Diðer taraftan, süper devletler pozisyonlarýný koruyabilmek için gittikçe daha çok silahlanarak, en büyük olmayý sürdürmek durumunda-dýrlar. Bu onlarýn politikalarýnýn doðal zorunluluðu olduðu kadar, önlenemeyen çýkar çatýþmalarý ile egolarýnýn da bir sonucudur. Ama buna raðmen güvende deðildirler. Aslýnda bugünkü düzende ne yazýk ki hiç kimse güvende deðildir.

ABD bile…

Deviniþ Projesi savaþa karþý barýþý savunuyor deðil mi,? Dünyayý savaþlardan nasýl kurtabiliriz?

Bence dünyayý savaþlardan kurtarmanýn en etkili ve kesin yolu, ordularý ve geliþmiþ silahlarý ortadan kaldýrmaktýr. Fakat bu durumda silahsýz bir dünya çok savunmasýz ve otoritesiz kalacaðý için de merkezi bir güvenlik gücü ve merkezi denetim örgütleri kurulmasý gerekir. O zaman ne terör olur, ne de savaþ. Öyle deðil mi? Nasýl savaþ olsun ki; ordular yok!.. Nasýl terör olsun ki; destek verecek istihbarat örgütleri yok. Silahlar yok!.. Buna karþýlýk, çok etkili bir merkezi otorite var. Ýþte romanda anlatmak istediðim þey de budur.

Ömer Bey, romanýnýzda emperyalist güçler büyük bir yenilgiye uðruyor. Siz Anti-Amerikan bir görüþe mi sahipsiniz?

Bu soru çok geniþ ve açýlmasý gereken bir soru oldu. Fakat kýsaca söylemek gerekirse, þöyle özetleyebilirim: Ben bir ABD düþmaný deðil, aksine bir ABD hayranýyým. Týpký, yeryüzündeki tüm geliþmiþ medeniyetlere duyduðum hayranlýk gibi… ABD'nin emperyalist dünya politikalarýna ise tamamen karþýyým. Týpký savaþa karþý olduðum gibi…

Kurgu ile klasik roman yazmak arasýndaki farklar nelerdir? Kimsenin yaklaþmak istemediði konular var romanýnýzda.

Kurgudan kastýnýz geleceðe ait olan ve gerçekleþmemiþ olaylarý ele almaksa, bu tür konular insanlarýn hayal dünyasýný alabildiðine okþar, geliþtirir ve düþündürür. Kalsik tür ise aðýrlýklý olarak edebiyat dünyasýna yöneliktir diye düþünüyorum. Her ikisinin de ayrý bir lezzet, ayrý bir keyif olduðunu, fakat kültür olarak hepsinin bir bütün olduðunu söyleyebilirim. Kimsenin yaklaþmak istemediði konular olduðunu da sanmýyorum. Ancak þu bir gerçek ki ülkemizde bu türde kurgular yapan yazarlarýmýz ne yazýk ki çok çok az. Bu türün sevenleri tümüyle çeviri romanlarla tatmin olmak zorundadýr. Hatta ilginçtir ki, ülkemizde bu tür romanlarý gerçek anlamda denetleyebilecek bir editör veya bir redaktör bulabilmeniz bile güçtür. Belki de hiç yoktur. Örneðin ben bulamadým. Görüþtüðüm tüm editörler bana, "Benim tarzým deðil. Bu türden anlamýyorum," þeklinde cevaplar verdiler. Roman birçok teknik konularý ve terimleri içerdiði için bir bakýma haklýydýlar. Aslýnda böyle bir kitabý yazmak için de editlemek için de sadece iyi bir edebiyatçý olmanýn yetmeyeceði açýktýr.

Bildiðim kadarýyla sizin birkaç mesleðiniz var. Teknik formasyosyonunuzu biraz anlatýr mýsýnýz?

Aslýnda ben bir Jeoloji Yüksek Mühendisiyim. Yedi yýl fiilen bu mesleði yaptýktan sonra reklam sektörüne geçtim. Yirmi yýldýr kendi reklam þirketimi yönetiyorum. Fakat bu romaný yazmak için bunlar da yeterli deðil tabiiki. Roman, kýrk küsur yýllýk birikimin sonunda ortaya çýktý demek herhalde yanlýþ olmaz. Ýlk defa lise yýllarýndayken bir roman yazmaya baþlamýþtým. Fakat edebiyat öðretmenimiz bir gün, kendi yazdýðým bir kompozisyon ödevini benim yazdýðýma inanmadýðý için notumu kýrmýþtý. Bu olay bende hayal kýrýklýðýna yol açmýþ ve o zamanki aþýrý hassasiyetimle yazmaktan vazgeçmiþtim. Yýllar sonra kýsmetmiþ, ne yapalým…

Romanýnýzda aþk biraz arka planda kalmýþ. Ne dersiniz?

Aþk, yaþantýmýzý renklendiren, ona yön veren bir olgudur þüphesiz. Romanda aþk da var. Fakat konu siyasi aðýrlýklý olduðu için dediðiniz gibi aþk biraz arka planda kaldý. Aslýnda bir çok ayrýntýyý kýsa geçmek zorunda kaldým. Aksi halde kitap 700 veya 800 sayfayý bulabilirdi ki, yayýncýlarýn ortak görüþü (nedense) kitabýn çok kalýn olmamasý yönünde idi. Ben de bu görüþe uyarak 400 sayfa ile sýnýrlamak zorunda kaldým. Oysa yurtdýþýnda bu tür kitaplar genelde 400 sayfanýn üzerinde basýlýyor. Fakat gene de aþk, (bu türün doðasý gereði) hepinde arka planda kalýyor.

Size son olarak þunu sormak istiyorum. Deviniþ Projesi'nin devamý gelecek mi?

Doðrusu, bunu düþünüyorum. Eðer okurlar Deviniþ Projesi'ni beðenirlerse devamý da gelecektir sanýrým.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn söyleþi kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Eddi Anter. Kumbara - Söyleþi
Söyleþi - Reþat Çalýþlar: Þahan Gökbakar'ý Fazýl Say'a Tercih Ederim.
'Diriliþ Operasyonu, Türkiye Gündemini Tamamen Ýçine Alacak'
Hayat Bir Yutturmaca Mýdýr? Söyleþi


Sayým Çýnar kimdir?

1989'da kitap satýþ iþine baþlayan Sayým Çýnar, "Türkiye'de paket kitap satan sistemin dýþýnda bir iþ yapmak istedim. Bir bavul alýp iþe baþladým. Pera Akademisi tiyatro bölümünü bitirdim. Yararýný da kitap satarken görüyorum. Çünkü daha iyi iletiþim kuruyor ve doðaçlama yapar gibi iþimi yapýyorum" diyor. Kitap sektöründe son yýllarda ciddi bir pazarlama stratejisi olduðunu vurgulayan Çýnar, "Kitabýn parasýný ödemek istemeyen insan, o kitabý okumayacaktýr" diyecek kadar da bu iþin piri olmuþ. Çýnar þunlarý söylüyor: "Etiket fiyatýna 4 taksitle kitabý okuyucunun ayaðýna kadar götürüyorum. Ýnsanlarýn ruhsal bir kýrýlmasý varsa okumaya baþlýyor. Günde 75 kitap taþýyorum. Basit bir hesap yaparsak, 14 yýlda 300 bin kitap taþýmýþým demek ki. Kültür hayatýna katkým fena deðilmiþ hani. . . " Pek çok yazarýn menajerliðini de yapan genç kitapçý, Ahmet Ümit, Tayfun Pirselimoðlu, Esmahan Aykol, Hakan Býçakçý, Metin Üstündað, Nedim Þener gibi isimlerle çalýþmýþ. Þu sýra magazin yazarý Þenay Düdek'in çýkaracaðý kitapla ilgileniyor: "Edebiyat camiasýný yakýndan tanýrým. Yazarlarýn psikolojisi çok farklýdýr. Her þeyden önce çocuk büyütür gibi bir yatýrým olarak görürler yazdýklarý kitabý. Yazarlarla belli bir yakýnlýðým olduðu için artýk kitaplarýný yazmadan önce bana vermeye baþladýlar. Onlara önerilerde bulunuyor, yayýnevi bulmalarýna yardýmcý oluyorum. Ödeme konularýný bile takip ediyorum. Yazar menajerliði de böyle bir þey. " Halen Nokta Yayýnlarý'nýn halkla iliþkilerini yürüten Çýnar, sabah dokuzda mesaisine baþlýyor ve bir günde en az 30 kiþiyle görüþtüðünü söylüyor: "Neredeyse tüm gazetelere her gün giderim. Bu iþi ilk yapmaya baþladýðýmda hastane ve okullara da gidiyordum. Artýk sýradan insanlara kitap götürmüyorum. "

Etkilendiði Yazarlar:
-


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Sayým Çýnar, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.