..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Özgürlük sevdasý insanýn baþkalarýna duyduðu sevgidir; güç sevdasý insanýn kendine duyduðu sevgidir. -Hazlitt
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Deneme > Gelecek > Oðuz Düzgün




19 Mayýs 2008
Bir Hayâliniz Var mý?  
Oðuz Düzgün
Kendi Fantastik Edebiyatýmýzý oluþturmanýn eþiðine gelmiþ bulunuyoruz. Bu elbette zorlu ama bir o kadar da zorunlu bir süreç.


:BHFH:
Türk Fantastik Edebiyat’ý dýþtan içe doðru bir oluþma, geliþme, kendileþme süreci yaþýyor. Yani öncelikle Batý edebiyatý ürünlerini okuduk, onlardan etkilendik, taklit aþamasýný da geçtik geçiyoruz. Sanýrým artýk özümüzdeki zenginliði de keþfettik. Kendi Fantastik Edebiyatýmýzý oluþturmanýn eþiðine gelmiþ bulunuyoruz. Bu elbette zorlu ama bir o kadar da zorunlu bir süreç. Çünkü hiç kimse, kendisini baþkasýymýþ gibi kabul edip, uzun bir süre kitlelere “o baþkasý” olarak kabul ettiremez. Kiþi öncelikle kendisi olmalýdýr. Veyahut da göründüðü gibi olmalýdýr ki, bu iki yoldan baþka da yol yoktur. Ýkinci yol ise, tabiatýn cevherine ilintilediði kendiliði terk eden, fýtrat kaçkýnlarýnýn talihsiz yoludur. Çünkü öyle görünmek ve öyle olmak kavramlarý, neredeyse yalan ve gerçek kavramlarý gibi birbirine zýttýr. Görünüp olmamýþsanýz, öncelikle fýtratýnýza yalan söylüyorsunuzdur, ardýndan tüm kâinata. Bu, münafýklýk, riyakârlýk ya da çift kiþiliklilik halidir.

Diyelim ki göründüðünüz gibi olmayý baþardýnýz. Ancak bu dejenerasyon, belki de mutasyon, genellikle olumsuza gebedir. Bu soyu kesik, süreksiz bir deðiþimdir. Halbuki hayatýn en büyük kanunlarýndan birisi de nesli, genler yoluyla devam ettirmektir. Kendi kültür memlerini olduðunuz gibi yansýtmayan eserleriniz de hayatýn bu evrensel kanuna aykýrýdýr ve hayatýn kanunlarý namýna unutulmakla tutukludur. Üstelik var olandan deðiþime planlanmak yerine, olmayana öykünmek, olmayan gibi olmaya çalýþmak ve olmadýðýmýz gibi olmak paradoksunu gerçekleþtirmemiz, çok bunalýmlý, çok uzun, hem de bir ömür kadar uzun bir süremizi alabilir. Bu zorlu ve de tabiatýmýzýn imkânlarýna zýt, imkânsýz süreci seçmek yerine geliþmeyi, içten, tabiattan, özden baþlatýrsak, her þey yerli yerine oturmuþ olur. Olduðumuz gibi görünmeye bu adýmlarýmýzla baþlamýþ oluruz. Tohumundan sümbüllenen bir çiçek gibi biz de “özlük” tohumumuzdan sünbüllenir, fýtratýmýzýn, tarihimizin, inancýmýzýn ve bizi biz yapan tüm deðerlerimizin yollarýndan geçerek sonuçta neþv ü nema bulacak olan çiçeklerimizle evrenseli selamlarýz.

Sanýrým, yazýmýzýn baþlýðýndaki ifadeyle ne kast ettiðimizi þimdi açýklayabiliriz. Batý’da Fantastik Edebiyatýn oluþumu, öyle birden bire ve gökten inme olmamýþtýr. Bu edebiyatýn da bir doðuþ ve geliþim süreci vardýr. Doðuþ sürecinde, Ýncil kýssalarýnda anlatýlan Hz.Ýsa mucizeleri ve Saint’lerin (Aziz) kerametleri yanýnda, Yunan mitolojisindeki motifler de etkili olmuþtur. Hatta çoðunlukla, bugünkü Batý Fantastik edebiyatý, Yunan mitolojisine eklemlenmiþ görünüyor. Bunlarýn dýþýnda çoðu dýþ dünyadan devþirme yerel Halk edebiyatý ürünleri ve Doðu’dan alýnan Bin Bir Gece Masallarý gibi ürünler de Batý Fantastik Edebiyatýnýn oluþumunu kuvvetli bir þekilde tetiklemiþ görünüyor. Yüzlerce yýl süren deðiþimler sonunda Batý Fantastik Edebiyatý bugünkü durgun gölüne dökülmüþ, sükuneti yakalamýþ durumdadýr.

Biz ise maalesef zengin Hayali Edebiyat geleneðimizin varlýðýna raðmen, içten, kendimizden deðil de dýþarýdan baþladýk “Fantastik Edebiyatý” inþâya. Bu edebiyata “Edebiyatýmýz” diyemeyiþimizin nedeni de bu tarihi gerçekte saklýdýr. Bu edebiyat, þimdilik bizim edebiyatýmýz deðil, Batýnýn edebiyatýdýr maalesef.

Halbuki türkülerimizin mýsralarý arasýnda bizim öz edebiyatýmýz öylece yetim, öylece mahzun bizi beklemekteydi ki, “manda yuva yapmýþ söðüt dalýna/ yavrusunu sinek kapmýþ gördün mü?” örneðinde olduðu kadar yakýnlardý bize.. Halbuki kendi Hayali Edebiyatýmýzýn tohumlarý, masallarýmýzýn “pireler tellal iken, develer berber iken, ben ninemin beþiðini týngýr mýngýr sallar iken” tekerlemelerinde saklanmýþ sünbülenmeyi bekliyordu. Halbuki binlerce yýldýr; hem yazýlý olarak, hem de kulaktan kulaða aktarýlan Evliya kerametlerindeki olaðanüstülükler sahiplenilmeyi, velut birer hayal deposu olarak iþlenmeyi bekliyorlardý. Destanlarýmýzýn Oðuz Kaðanlarý, Manaslarý, Dede Korkutlarý, Deli Dumrullarý da Hayâli edebiyatýmýzýn kahramanlarýna örneklik teþkil edebilecek modellerimiz olarak keþfedilmeyi bekliyorlardý.

Elbette dýþa kapanýk bir edebiyatý savunmuyorum. Ya da evrenseli yakalamayalým da demiyorum. Ancak binlerce yýlýn sonunda zaten evrenselleþmiþ olan kendi özümüzden kaynaklanan, bizim olduðu kadar evrensel olan bir edebiyatý çaðdaþ teknikleri de kullanarak yeniden oluþturmalýyýz, diyorum. Latince’nin “expecto patronum”unu evrensel kabul eden zihniyet, neden bizim “Aman Yâ Rabbîm”izi evrensel kabul etmez, iþte bunu anlamýyorum? Ya da gotik mimarinin evrensel olduðu ön kabulünü tartýþmasýzca kabul edenler, Selçuklu ya da Osmanlý mimarisinin örneklerini eserlerinde neden tasvirlemezler? Yunanca, Latince kahraman hatta canavar isimlerini marifetmiþ gibi Türkçe yazdýklarý metinlere sýkýþtýranlar, Türkçe, Farsça ve Arapça kökenli binlerce yýllýk geçmiþimize sarmalanmýþ Osmanlýca terimlerimize neden bu kadar uzaktýrlar, bilemiyorum? Umacýlarýmýzýn, Gulyabanilerimizin, Ýfritlerimizin, Þahmeranlarýmýzýn ve de Öcülerimizin yerini Dragonlara, Vampirlere, -milliyetimize yönelik derin bir istihza taþýyan- Orklara ve diðerlerine kaptýrdýðýmýz ortada olduðuna göre, felsefi kýyafetli, edebi rengârenkli anlamsýz cümleler kurarak, hangi Türk Fantastik Edebiyatýndan bahsedebiliriz ki? Ýþin gerçeðini korkusuzca, öz eleþtirimizi de yaparak söylememiz, hatalarýmýzý eleþtirel bir cerrahi müdahaleyle ameliyat etmemiz gerekiyor. Yoksa derinlerdeki bu cerahatýn, sadece “lafla peynir ekmek gemisi yürüterek” temizlenmesine imkân yok.

Çok þükür ki, bu gerçeði fark eden ve kendi Hayali Edebiyatýmýzýn ürünlerini oluþturmaya çalýþan kalem erbabýmýz var. Onlara ne kadar teþekkür etsek azdýr. Ancak münbit kaynaklarýmýza yönelerek Hayâli/Düþsel Edebiyatýmýzý daha bir zenginleþtirmemiz gerekiyor. Çünkü kendi hayâlimizi kuramazsak, özgür geleceðimizi de inþâ edemeyiz. 1963 yýlýnda Martin Luther King o ünlü konuþmasýnda “I have a dream” (Benim bir hayâlim var) demeseydi, Amerikalý zenciler ýrkçý bazý beyazlarýn hayallerinin sonucu olan bir dünyada yaþamaya, o dünyayý zenginleþtirmeye devam edeceklerdi. Kendileri açýsýndan, geçmiþin Klan Klanlý günlerine oranla daha özgürlükçü ve demokratik olan bugünün Amerika’sýný oluþturamayacaklardý.

Bizler de esasýnda bizim hayalimizin ürünü olmayan ama evrensel ambalajýyla önümüze konulan Batý Edebiyatý ürünlerinin benzerlerini tekrardan ibaret olan þu Papaðan Edebiyatýný bir an önce terk etmeliyiz. Yoksa bir yüz yýl daha “Benim bir hayalim var” diyemeyeceðiz..

Kendilerine ait bir hayali olmayanlarýn, geleceklerinin de olmayacaðýný söylememe gerek yok sanýrým!



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn gelecek kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Evliya Menkýbelerinden Türk Fantastik Edebiyatýna
Ýnsaný Gelecek Zamanda Çekimlemek
Türkçeleþmek Zamaný
Mevlanalar'ý Beklerken
Almanya'daki Yangýn ve Nefretlerimiz

Yazarýn deneme ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Fâtih Ýstanbul'u Kaç Yaþýnda Fethetti?
Mevlid Kardeþliði
Kâfiyelerin Birliði
Kemençe Kimin?
Baklava'nýn Kökeni
Kurân'ýn Kökeni Sümerde mi?
Þiir Düþünceleri
Amerika Osmanlý Tarafýndan Keþfedilseydi?
Medeniyet Bestemizin Notalarý
Omoto Dini ve Ýslamiyet

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Sen Var Ya Sen! [Þiir]
Çakkýdý Çakkýdý [Þiir]
Bâlibilen Dilinde Þiir [Þiir]
Üç Boyutlu Þiir [Þiir]
Miraciye [Þiir]
Saðanak Sen Yaðýyor [Þiir]
Bülbüller Þehri Ýstanbul [Þiir]
Türkçe Hamile Beyanlara [Þiir]
Burasý Sessiz Biraz [Þiir]
New Orleans'lý Siyahi Kirpiklerin [Þiir]


Oðuz Düzgün kimdir?

Yazar edebiyatýn her alanýnda çalýþmalar yapýyor.

Etkilendiði Yazarlar:
Bütün yazarlardan az çok etkilendi. Zaten insanoðlunun özelliði deðil midir iletiþimde bulunduðu varlýklardan etkilenmek?


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Oðuz Düzgün, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.