Tüm mutsuzluklar yokluktan deðil, çokluktan gelir. -Tolstoy |
|
||||||||||
|
Yapmak istemek, ama yapamamak, istemek ama elde edememek… Dýþarýdan yaþýyormuþ gibi görünüþümün altýnda yatan gizli gerçek. Had, hudut tanýmayan bir kütle taþýyorum, omuzlarýmýn tam orta yerinde. Kimi zaman, kimileri tarafýndan iki bacak arasýnda taþýnan, varlýðý pek diþe dokunmayan “düþünme organý” hani. Öyle bir sýnýrsýzlýðý karþýlýyor ki düþünmek, hiçbir çýlgýnýn zincir vurmaya yeltenmediði, yeltense de sadece þaþmakla yetineceðim bir hiyerarþi. Yaþamayý düþünüyorum; özgürce, hesapsýz, kuralsýz, DÜZENSÝZ ve dizginsiz… Sevmeyi; seviyorum savurganca, günün birinde sevgisiz kalma ihtimalini göze almadan. Hayal etmeyi düþünüyorum ve hayal ediyorum düþünürken. Günler geçiyor bir hayal üzerinde, sýnýrsýzlýðýn acý, tatlý, tuzlu, kekremsi, mayhoþ… Ne kadar tat varsa bu dünyada hepsini tadarak. Hayal etmek; her günün sonunda hayalden öteye geçemeyecek bir sevgili aromalý rüyaya dalmak. Bir saniye sürdüðünü öðreneli ne kadar olduðunu bilmediðim rüyalarda, beni yaratana dakikalarca onun yüzünü görebilmek için yalvarmak. Hayal etmek; “Ýmkânsýzlýklar Cumhuriyeti”nde, devlete karþý bir “anarþist” eylem yapmak. Anarþistim ben, “gerçek hayat parçalý dondurma”lar gibi tükettim kanýna girdiðim sevgileri. Anarþistim ben, bu Ýmkânsýzlýklar Cumhuriyeti’nde, OLUR sandým. Olur, sandým, yeniden kalktým, aðlayarak günlerce ve gecelerce yattýðým yerlerden. OLUR, sandým bu Ýmkânsýzlýklar Cumhuriyetinde: OLMADI… Çocuktum ben hep, çocukluðumun en yakýn arkadaþýydým. Uçurtmalar gibi, baðladýðým insanlarý, elimden kaçtý diyerek, göklerde sahipsiz býrakýyordum. Her ne kadar planlý da olsa yaptýklarým, hesapta olmadan dizlerimi karnýma çekip aðlýyordum. Ben, sadece “Ben”dim ve en kalabalýk ben ve ben olabiliyordum. Küçümsüyordum belki hayatlarý, “bir pamuk þeker” diyordum “ne kadar doldurabilir ki midemi, aðzýmda kalan saniyenin üçte biri kadar süren varlýðýyla…” sonra çokbilmiþin teki, en sinir bozucu tavrýyla dikilip karþýma, bir kilo pamuk ve bir kilo demirin ayný aðýrlýkta olduðu gerçeðini vuruyordu yüzüme. Damlaya-damlaya göl oluyordu yani, göl kuruyor çöl oluyordu. Pamuk aðýrlýkça eþiti olan demire dönüþüyordu ve daha birçok acýtýyordu bu eþitlik içimi. Ben çocuk sanýyordum kendimi, ne zaman ki bu diþilik geldi vücuduma yerleþti iþte o zaman her gece vicdan denilen þey, beni dizlerine yatýrýp, hayal ettiklerime elimi bile sürmeden benden almakla tehdit eder oldu. Acý verdi yaptýklarým bir süre sonra, artýk günahlarým bir baþkasýnýn sorumluluðunda deðildi… Ýþte sýrf bu yüzden belki de; hayal etmek, kuru beton üzerinde oturup da ana kucaðýnda hissetmek gibi kendimi. Sýrf bu yüzden, içimde vasýflar yüklediðim sevgiliye cümleler üretmek ama gerçekteki ona tek kelime edememek. Sýrf bu yüzden sýnýrým yok. Ýmkânsýz ne de olsa, ne de olsa gerçek olmayacak, gerçek olsa bile yanýltacak beni, güzel bir oyuncaðý elime veriyormuþ gibi yapacak ama geri çekecek. Defalarca kez uzatacak ve ben her defasýnda tutacaðýmdan yana ayný umudu taþýyarak, atýlacaðým heyecanla, ama asla benim olmayacak. Ýþte bu yüzden, sýrf bu yüzden, bu Ýmkânsýzlýklar Cumhuriyeti’nde benim kendi ellerimle yarattýðým ütopyada bir anarþistim ben, farkýna varmadan kurduðum düzenlere karþý savaþýyorum. Ýtiraf ediyorum suçumu ve sýrtýmdan vuruyorum kendimi, en büyük ihaneti kendimden yiyorum. Ýçinde bolca vicdan kelimesi geçen cümlelerle yargýlýyorum kendimi. Daraðacýna gönderiyorum ve ben çekiyorum kendi ipimi. Öylece asýlý kalýyorum ipin ucunda, bir uçurtma gibi ama noksan bir özgürlükle. Kimse gelip indirmiyor beni, kýrýlan boynumu ipten kurtarmýyor. Bir rüzgâr esiyor, mutlu ve masum insanlarýn yaþadýðý yerlerden, beraberinde getirdiði taze ekmek kokusuyla önce saçlarýmý sonra bedenimi savuruyor. Ölüm sessizliði çýnlýyor geçmiþime giren birinin kulaklarýnda. Çünkü sýnýrým yok, had yok hudut yok…
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © elif yýldýz, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |