Dünyanýn her tarafýndan öðretmenler insan topluluðunun en fedakâr ve muhterem unsurlarýdýr. -Atatürk |
|
||||||||||
|
Koskoca bir bahçede harikulada çiçekler içinde bir papatya.. Ve papatya aþýk olmuþ, yanmýþ tutuþmuþ ak sakallý bahçývana.. Bir ümit bekliyormuþ. Yüzlerce çiçeðin arasýndan Onunla, sadece onunla saatlerce ilgilensin.. Buz gibi suyunu sadece ona döksün istiyormuþ.. Sadece ona deðsin makasý, Sadece ona gülsün dudaklarý.. Kýskanýyormuþ bahçývaný, Kýrmýzý güllerden, Sarý lalelerden, Mor menekþelerden.. Zambaklardan... Papatya, sadece bahçývan için açýyormuþ, Bembeyaz yapraklarýný.. Bir gün, Aþký öyle büyümüþki.. Papatya yapraklarýný taþýyamaz olmuþ.. Eðilivermiþ boynu.. Topraða bakýyormuþ artýk.. Bahçývanýn sadece sesini duyuyormuþ.. Ayaklarýný görüyormuþ.. Bunada þükür diyormuþ.. Yetiyormuþ ona, bahçývanýn varlýðýný hissetmek.. Zaman akýp gidiyormuþ.. Papatya bahçývanýn yüzünü görmeyeli çok olmuþ.. Ne var sanki boynumu kaldýrsa Bir kerecik daha görsem yüzünü diyormuþ.. Ve iþte bir gün.. Bahçývan papatyaya doðru yaklaþmýþ.. Ýncecik bedenini ellerinin arasýna almýþ.. Elindeki sopayý, köklerinin yanýna, topraða sokmuþ bir iple papatyanýn gövdesini baðlayývermiþ sopaya.. Papatya o an daha çok sevmiþ bahçývaný.. Hala göremiyormuþ onu, ama bedeni kurtulmuþ.. Uzun bir müddet sonra, Bahçývan uðramaz olmuþ bahçeye.. Gelen giden yokmuþ.. Kahrýndan ölecekmiþ papatya.. Ama iþte bir sabah... Hortumdan akan suyun sesiyle uyanmýþ.. Derin bir oh çekmiþ.. Çýlgýncasýna sevdiði bahçývan geri gelmiþ.. Birden, kendisine doðru gelen iki ayak görmüþ.. Bu onun delicesine sevdiði bahçývan deðilmiþ.. Baþka birisiymiþ.. Adamýn elinde bir de makas varmýþ.. Papatyanýn kafasýný kaldýrmýþ yukarýya doðru.. Ne güzel açmýþsýn sen öyle demiþ.. Bu gencecik, yakýþýklý bir delikanlýymýþ.. Gözleri gök mavisi, saçlarý güneþ sarýsyýmýþ.. Ama gövden seni taþýmýyor demiþ. Elindeki makasý papatyanýn boynuna doðru uzatmýþ.. Ve bir hamlede baðýný gövdesinden ayýrmýþ.. Papatya yere düþerken hatýrlamýþ sevdiðini.. O ak saçlý, ak sakallý, yaþlýmý yaþlý bahçývaný hatýrlamýþ.. Birde o gencecik, yakýþýklý delikanlýyý düþünmüþ.. Ve o an anlamýþ, neden o yaþlý bahçývaný sevdiðini.. O her þeye raðmen, papatyaya emek vermiþ.. Ona hiç bir zaman güzel olduðunu söylememiþ, ama onu aslýnda hep sevmiþ.. Papatya anlamýþ artýk.. Sevgi, emek istermiþ... Yere düþtüðünde son bir kez düþünmüþ sevdiðini.. Teþekkür etmiþ ona içinden.. Son yapraðýda kuruduðunda, biliyormuþ artýk.. Gerçek sevginin, söylemeden, yaþamadan ve asla kavuþmadan varolabileceðini HAYAT VE BEN Otuzbeþime bastým geçen hafta... Ýlk yan bitti: Hayat: 1... Ben: 0... Ama belliydi böyle olacaðý... Nicedir baþlamýþtý belirtiler: Yolda çocuklar "Amca þu to¬pu atýversene" diye seslendik¬lerinde kuþkulanmýþtým ilkin... Sonra saçlarýmdaki beyaz tel¬ler tescilledi yarý yolun ufukta göründüðünü... Baktým, lise fotoðraflarým sa¬rarmýþ, sýnýf arkadaþlarým yaþ¬lanmýþ. Eþ dost sohbetlerinde saðlýk ve çocuk konuþulur ol¬muþ... seyahat ve aþk yerine... Gök gibi gürlemeye alýþkýn müzik setimin ses düðmesini kýsar olmuþum, içindeki uçurt¬manýn ipini cekercesine... "Bizim zamanýmýzda" diye baþlayan nu¬tuklar atmaya baþlamýþým mezuniyet törenle¬rinde -hayret! daha dün deðil miydi benimkisi? Yýllar yýlý dudak büktüðüm 'ölümden son¬ra hayat masallarý' na kulak kabartmaya baþ¬lamýþým gizliden gizliye... Ýple çektiðim haziranlara sýrt çevirmiþim. Yaþamýn orta sahasýna girmiþim... irkilmiþim... * * * Ruhumun ikizleri yine çekiþtiriyorlar kol¬larýmdan. Biri, "Daha ne gördün ki" diyor yüzünde papatyalarla; "Asýl þimdi baþlýyor hayat,..! Bundan sonrasý rahat!" Lakin, "Buydu iþte görüp göreceðim" diye efkarlanýyor öteki... "2. yarý geçer hýzla/yaþla¬nýrsýn zamanla..." Yaþý genç olanlar 35'e uzak durduklarýný sanarak, "sahi oldu mu o kadar? Hiç göstermiyorsun" tesellisindeler... 35'le çoktan tanýþ olanlarsa "hayata hoþgeldin" pankartýyla karþýlamadalar... ilk yan sa¬dece bir ýsýnmaymýþ meðer: Asýl ikinci yarýda anlaþýlýrmýþ tadý, hayatýn... kavganýn... aþkýn... Bense þaþkýn... devre arasý bilancolarýndayým: Son dönemde, kimbilir kaç eski anýyý yaralý ele geçirdim, belleðimin derinliklerinde..? Kimbilir kaç kez kendime yakalandým, kendimden kaçarken... ve sustum vicdan sor¬gularýnda... Aksisedamla bile dertleþmedim. Meðer ne yaman serüvenmiþ hayat? Bazen yediveren gülleri gibi bereketli... Sanki hayat deðil, Körfez Krizi mübarek: Bir koyup, beþ alýyorsun... Yaþýyor, seviyor ve se¬viliyorsun... Bazense kýtlýktan kýrýlýyor ortalýk...þaþýp kalýyorsun... Oysa -herkes bilmezden gelse de-skoru belli oyunun: 30'larda dedeni ve nineni kaybe¬diyorsun. 40'lannda anneni ve ba¬bam... ve 70'inde kendini... * * * Þimdi devre arasý/yolun yarýsý... Bugüne dek ancak tanýþtýk hayat¬la... Ben O'na kendimi tanýttým... O bana kendimi... Göðsüme madalya gibi dizdim hatalarýmý... (Zaferlerim onlar be¬nim... Olgunluðumun yapýtaþlarý...) ...Ve derin bir yara gibi sakladým baþarýlarýmý... Asansör çýkarken yukarý, dönüp bakmadým aþaðý... Dönmesin diye baþým... Ben istikballe arkadaþým... * * * Ne var ki yarým her þey... Hayat da yarým, sevdalar da... Daha diyeti ödenmedi sevinçle¬rin... ihanetlerin hesabý sorulamadý... Nazým'ýn dediði gibi "kopardým portakalý dalýn¬dan/ Ama kabuðu soyulamadý/ Sevdalara do¬yulamadý..." "Doydum" diyen görmedim ki zaten ben... Hiç doyulmaz ki zaten... Lakin gel de zamana anlat bunu... Sahi nedir bu telaþ, bu kin? Sanki ölüye can yetiþtireceksin.. * * * Baktým ki ikinci yan kapýda... ve hayatýn ceza sahasý yakýn... Doldurdum bir kara kutuya 35 yýlýn hesabýný. Acýlar, sancýlar bir çekmecede, sevdalar diðerinde... Bir yerde hüzünler ve korkular, bir üstte sevinçler ve zaferler... Kat kat, dizi dizi dizdim kullanýlmýþ takvimlerimi... Sabýrla kapattým kutuyu, sevgiyle mühürledim aðzýný... Ýlk yarý bilançom o benim: Yangýnda ilk kurtarýlacak... kazada ilk açý¬lacak... Yarýmlar tam olduðunda kara kutuyu açýp bakanlar teþhis, koyacaklar halime... "Çok mutlu olmuþ, fazla yüksekten uçmuþ zavallý" diyecekler, ya da "sebepsiz alçalmýþ... Bile bi¬le vurmuþ kendini daðlara..." Fakat kara kutu ancak bir kýsmýný söyleye¬cek hikayenin... Kalaný benimle gelecek... Daðlarýn yamaçlarýna savuracaðým en mahrem hatýralarýmý... Reyhanlar saklayacak sýrlarýmý.. Skoru bir tek Ege'nin sulan bilecek... Deni¬ze kavuþabilirse eðer içimdeki nehir... Hayat: 0... Ben: 1
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Miha Kuþu, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |