Kayýp ülkenin taþra kasabasýnda, yýrtýk Jean pantolon, ray ban gözlük ve sýrt çantasýyla dolaþan Sercan’ý gören ülke vatandaþlarý bu ne biçim bir varlýk dercesine süzüyorlardý. Sercan bu bakýþlardan hiç mi hiç rahatsýz olmuyordu. Onu algýlamaya çalýþan insanlarýn yanýnda, taþ yapýlar çevreye verdikleri tarihi havayla Sercan’ý boðmaya çalýþýyordu.

Sercan otel olarak tarif edilen taþ binaya girip girmemekte bir an tereddüt etse de baþka alternatifi olmamasý onu içeri sürükledi. Binanýn giriþinde x-ray güvenlik sistemi falan yoktu ama, Sercan, bu tarihi binanýn adeta tüm hücrelerini denetimden geçirdiðini hissetti.

Müþteri kabul’e doðru giderken adeta þok içindeydi. Dýþarýdan baktýðýnda içeride karþýlaþacaðý manzarayý az çok tahmin edebileceðini zannediyordu. Bu kadarý onu adeta sarsmýþtý. Odaya çýktýðýnda karþýlaþacaklarýný tahmin bile etmek istemiyordu.

Þiþe dibi gözlüklü adamýn masasýndaki kül tablasýndan adeta taþan izmaritler masanýn üzerine yayýlmýþtý. Müþteri kayýt defterinin üzerindeki parmak izlerinden bariz bir þekilde anlaþýlýyordu ki yakýn bir zaman önce bir müþterinin kaydý yapýlmýþtý. Ama bu müþterinin koltuklara oturmadýðý kesindi. Çünkü en son koltuða oturan kiþinin koltuk üzerinde býraktýðý iz üzerini ince bir toz tabakasý kaplamýþtý. Binanýn havasý Sercan’ýn ciðerlerine iþlemiþti. Yok tarihi havadan çok toz idi ciðerlerine iþleyen.

-Of ya bütün bunlarýn suçlusu ben olamam. Diye düþündü. Gözlerini kapatýp dünya haritasýnýn üzerine parmaðýný koyduðu zaman bu izbe yerin parmaðýnýn altýnda kalmasý tesadüf olamazdý. Tesadüf dedim de, hayatta ne tesadüfler var. Adam doðuþtan para babasýnýn kucaðýnda buluyor kendini. Neyse. Þimdi buralara girmeyelim. Þimdi bu aksi tesadüfün kaynaðýný sorgulamamýz lazým. Aslýnda suç o haritayý masanýn üzerine açýp býrakýp gidende. Öylece açýp býrakmasaydý Sercan’ýn aklýna böyle bir fikir gelmezdi.

Aslýnda haritayý açanda suç olmayabilir. Þef çaðýrýnca adam iþini býrakýp gitti beklide. Ama yinede Sercan suçlu deðil tabii ki. Haritayý biri yerinden kaydýrmýþ olmalý. Evet þimdi buldum. Meraklýnýn teki masanýn yanýndan geçerken haritaya baktý ve bu esnada yerinden oynattý. Eðer o yerinden oynatmasaydý Sercan’ýn parmaðýnýn altýnda; fýstýklarýn bikiniyle paten kaydýðý, üstsüzlerin plajlarýnda güneþlendiði, barlarýnda erkeðe doymayan aþiftelerin seksten býkmýþ erkekler arasýnda iþ görecek saðlam bir tane bulabilmek için en seksi tavýrlarýný takýndýðý bir eðlence ve tatil bölgesi olabilirdi. Evet ya aynen öyle olmalý. Böyle olmasa da en azýndan kocalarý sekreterini yada hizmetçisini beceren kadýnlarýn kendileriyle ilgilenecek genç sevgili aradýðý … ya niye kýzýyorsunuz gerçekleri söylemek yanlýþ mý. Bunlar pekala yaþanýyor.

Yok ya haritayý oynatanda niye suç arýyoruz. Niye dünyanýn bir yerinde günlük bir dolar bulamadýðý için her yýl kýrk milyon insan ölürken, dünyanýn diðer yerinde mesela Singapur da onbir yaþýndaki kýz çocuklarý zengin iþ adamlarýna sunuluyor. Onlarýn eþleri de pek ala genç ve yakýþýklý sevgili arayabilir. Bütün bunlar böyle olmasaydý dünyanýn her bir köþesi insanca yaþanabilir yerler haline gelebilirdi.

Sercan bütün bunlarý düþünürken. Otel odasýndan içeri girmiþ buldu kendini. Kafasýný yastýða koyar koymaz dalýp gitmiþti. Arkadaþýn hayal gücü epeyce kuvvetli, neler düþünüyor ya kýrk yýl düþünsem aklýma gelmez bunlar.

Ama o da ne biri omzundan tutmuþ sarsýyordu. Sercan uyan patron geliyor. Bir baktý ki en yakýn arkadaþý. Caným arkadaþým dedi ya seni ne kadar da özlemiþim. Tamam da sen nasýl geldin buraya.

-Ya Sercan yine rüyaya daldýn uyan arkadaþým. Ýþyerindesin, o kadar söylüyorum iki iþte çalýþma abi uykunu alamýyorsun. Kendine o kadar yüklenme be arkadaþým. Hem Masamda ne iþin var? Sercan gerçekten aydýðýnda arkadaþýnýn masasýndaki haritanýn üzerine parmaðýyla bastýrmakta olduðunu fark etti. Peki bilin bakalým parmaðýnýn altýnda neresi vardý?