..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Gene gel gel gel. / Ne olursan ol. / ... / Umutsuzluk kapýsý deðil bu kapý. / Nasýlsan öyle gel. -Mevlânâ
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Ýyileþme > harun þeker




3 Aðustos 2008
Köylü Annelerin Günü  
Anneler günü hediyesi

harun þeker


Annelere ve çocuklarýna


:BBHD:
“Aðlarsa anam aðlar gerisi yalan aðlar” ‘Ana gibi yar Baðdat gibi diyar olmaz’ demiþ, atalarýmýz ama günümüzde ananýn, annenin kýymetini bilmem ne kadar biliriz. En son annemize ne aldýk. Kaç gün, kaç ay, kaç yýl önce? Sadece annemsin diyerek sana aldým, bu baþörtüyü, bu elbiseyi, bu çorabý, ya da gara lastiði, diyeli ne kadar oldu sizce. Yoksa biz annemizin sevgisini bir güne sýðdýranlardan deðiliz, diyenlerden olup da annelerine hiç hediye almayanlardan mýsýnýz? Özellikle erkeklere önemli görevler düþüyor günümüzde. Anneler babalar ihmal edilerek hatýrlanmýyor bile. Hep ayný yanlýþlar ta evlat edininceye kadar devam ediyor. Onlarýn kýymetini anlamak için illa ölmesi mi gerekli. Azda olsa onlarý ziyaret edip, telefonla da olsa hatýrlarýný sorsak ne kaybederiz. Çoðumuz annemizi evimize getirmeyeli ne kadar çok oldu deðil mi? Ya da anneme hediye alýrým ama kaynanama almayý düþünmem diyenler var mý çevremizde. Eee.. Zaman gelince,’keser döner sap döner, gün olur devran döner’ derse atalar bir düþünmek lazým belki. Hem de çok...

Yaþanmýþ bir hikâyeye götürmek isterim sizleri:
Hava soðuk köyün ebesi olan yaþlý kadýndan çýðlýklar arasýnda bir oðlunuz oldu lafýný bu kaçýncý kez duyuyordu. Yýllar yýllarý kovalarken dört oðlu dört kýzý olmuþtu Fatma ananýn. Gel zaman git zaman çocuklar büyürken yýllar geçiyor, yaþ ilerliyordu. Oðullarý evlenmiþ kýzlarý gelin olmuþ, o kýymetli erkeðini de bir kaza sonucu kaybedivermiþti. Artýk yalnýz kalýnca hayat iyice zor, çekilmez olmuþtu. Kapýsýný aralayan iki kýzýndan baþka kimsesi de kalmamýþtý bu köyde. Birde bir kaç toruncaðýzý.

Ýþte yaþ 65 olmuþ torunlar ara sýra ziyaret ediyorlar. Torunlarýna babalarýný, annelerini ne zorluklarla yetiþtirdiklerini anlatýyordu. Bir kýþ günüydü, hava çok soðuk bir metreye yakýn kar vardý dýþarýda. Oðullarýnýn hepsi yüksek kademelerde bulunuyordu. Kýzlarýnýn durumu ekonomik olarak iyi deðildi bu yüzden onlardan ümidi yoktu. Ama oðullarý onu ziyaret etmiyordu. Havanýn güzel olduðu zamanlarda balkona çýkar çocuklarýna uzaktan bakardý.

Onlarý okutup bir yerlere getirmek için oysa kaç keçi satmýþtý. Ah Mustafa’m beni bu dünyada yalnýz býraktýn bak çocuklarýn bana bakmýyor, yanýma bile gelmiyor. Bak yarýn doktora gidecem ancak þehre götürecek kimsem yok. Ýþte þu damadým olmasa yandým. Kim götürecekti beni o zaman. Ya! Analar ne yavrular doðururmuþ, diye iç geçirdi. Damadýna içten ne dualar etti. Hastanede günlerce yatmasýna raðmen bir kýzýnýn haricinde kimse gelmedi onu ziyarete, kimse arayýp sormadý. Öyle ki hastane köþeleri ne zormuþ. Hele o ziyaret saati tüm zamanlarýn en zor olanýydý. Kapýlara bakýp bakýp geleni olmamak ne acý þeydi. Doktor bu kez çok ilgilenmedi. Þüphelendi bundan. Galiba zaman yaklaþýyordu.

Köyüne geldiði zaman bu kez artýk iyice ümidi kesildi. Galiba ölümü yakýndý. Çýktý balkondan köyü seyrederken gelinini gördü az ilerde. Sonra oðlunu gördü.Oysa onlar annelerinin farkýnda bile deðillerdi..Akþam ezaný okunmasýna az kaldý. Ramazan ayýydý.Aðzý iyice kurumuþ ,yorgun,iftara ne hazýrlasam diye aklýndan geçirdi.Derken oðlunun evine doktorlar, öðretmenler, belediye memurlarý falan derken on beþ yirmi kiþi eve girdiler. Bekledi... Belki oðlu kendini de çaðýrýr diye.. Derken akþam ezaný okundu. Ýftara,önüne komþunun getirdiði sýcak bir çorbayla ve belediyenin verdiði sýcacýk pideyle karnýný doyurmaya çalýþtý.Aklýna oðullarý geldi,yine...

Fatma kadýnýn oðullarý, nerde hatýrlý misafirler varsa onlarla iftar yaptýlar. Baþköþelerde zenginlere bile iftarlar yaptýrýp, köyün gýpta ile bakýlan insan oldular. Falanýn oðlu ne kadar deðerli, ne iyi insanlar yav! bak herkese iftar veriyor dediler.

Fatma ana günler geçerken çok üzülse de belli etmeden devam ediyordu, hayatýna. Oðullarý kýzlarý onu ziyaret etmiyorlar, bir türlü. Ayný köyde olmalarýna raðmen gelmek çok mu zordu onlar için. En çok Hüseyin’ini düþünüyor ve ondan çok þey bekliyordu. Ya öbürleri. Onlarda hiç arayýp sormadýlar. Oysa Hüseyin’i evlendirdiðinden bu yana iyice anasýndan soðumuþ, Kapýsýný açmayalý ne çok olmuþtu. Geçen gün ilaçlarýný bile alývermemiþti. Hal bu ki devlet ona ücretsiz ilaç veriyordu. Dedi ki içinden demek ki bir ata dokuz evlada bakar; ama dokuz evlat bir ataya bakmaz mýþ.

Bir kaç odun parçasýný soba ya doldursa da zemheri soðuðu ortalýðý donduruyordu. Kocasýnýn resmine bakýp ah! Mustafa’m neden býraktýn gittin dedi. Kendisini en çok üzen þey de geçen gün yazdýrdýðý dilekçeyle istediði kömürü alamadýðý olmuþtu. Ay! guzum neden vermiyorlarmýþ. kömürü diyerek yakýndý küçük torununa .Derken yoldan geçen muhtar azasýna seslendi .Ýrbeyim gülüm neden vermemiþler kömürü diye sordu.O da “teyze senin oðlanlarýn memur ve durumlarý iyi olunca vermediler.”dedi.Bu laf ona çok zor geldi.Boðazlarý yandý ama aðlayamadý.Bir þeyler düðümlendi kaldý boðazýna, yutkundu.Bütün hayatý, genç kýzlýðýndan tutun tâ bugüne kadarki tüm hayatý bir film þeridi gibi gözünün önünden geçti.Birden çocuklarý dünyaya getirdiði ana döndü.Köyün yaþlý ebesinin ‘ bir oðlun daha oldu’ dediðini hatýrladý.Yatsý ezanýný derin bir huþuyla dinledi.Yastýða baþýný koyarken kapý çaldý.Gelen torunuydu.Çok sevindi.Torununa sýkýca sarýldý.Durumu ona da anlattý.Ay guzum bana kömür ve baþka yardým yapmýyorlar,Oðullarým dan dolayý.Onlarýn durumlarý iyi diye bana, yardým eden yok.

Torunu ona “bir daha yazalým anane dedi” Bu kez Kaymakamlýða yazalým dedi.2. sýnýfa giden torununa söyledi, çocuk yazdý.”Sayýn Kaymakamým….Bana yardým eden yok.Odunum kömürüm yok, üþüyorum. Çocuklarým var ,zenginler ama bana bakan yok.Geçen yazdýðýmda bana kömür vermediler.’Onun çocuklarý var,zengin ,anasýna bakar’ demiþler.Sorarým size :Sizlerinde analarý ,babalarý var.Hangi biriniz anne babalarýna yardým edip, onlarýn yanýna kaç kez gidersiniz.Onlarý bayramlarda ziyaret mi edersiniz.Yoksa bir tavuk alýp evine mi gidersiniz.Bir duz beketi(paket) mi alýr gidersiniz.Gönül koydum hepinize.Ben üþüdükten sonra ne yapayým oðlu mu, kýzý mý.Allah kimseyi üþütmesin yavrum,bir gün onlarda yaþlanýp kapýyý gözleyecekler ,onlar da benim gibi olunca anlarlar ama geç .……

Üç gün sonra ilçeden köye gelen kömür arabasý, Fatma kadýnýn evinin önünde durdu.”Fatma teyze kömürlerin geldi al” Evden küçük kýz çocuðu çýktý.”Amca ninem dün öldü, o yok ki… Bütün komþular ve kömür getiren adam oracýkta buz kesti adeta. Ýçerden Fatma teyzenin bütün çocuklarý dýþarý çýktý.”Yavrum kim o amcalar” “Kömür getirmiþ amcalar ananeme”

Artýk laf bitti. Herkes öylece kaldý yerinde…




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Bir Baþkadýr Benim Kasabam Gezlevi
Topacýmýn Kabarasý Yok
Dýþarda Sonbahar Ýçerde Bitmeyen Ýþler

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Yerköprü'den Taþkent'e [Deneme]
Nevbahar Oldu [Deneme]
Gavut ve Gölle [Deneme]
Otuz Üç Yaþýna Kadar Neler Öðrendim [Deneme]
Tiryakisi Olmak [Deneme]
Sanal Dünyada Zamane Ýnsaný [Deneme]
18. Yüzyýlda Göksu Vadisindeki Köyler [Ýnceleme]


harun þeker kimdir?

edebiyatý severim

Etkilendiði Yazarlar:
A. Haþim


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © harun þeker, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.