Obama’nýn son söylemleri Amerikan seçmenini derinden etkilediði gibi içerdiði mesajlar bakýmýndan da haklý olarak dünya kamuoyunun bütün ilgisinin bu söylem üzerinde yoðunlaþmasýna neden oldu. Zira söylemde öne çýkan unsur; Marshall ve Truman doktrinlerine atýf yapýyordu. Bu doktrinler Amerika’nýn “soðuk savaþ” adýyla bilinen dönemlerde Sovyetler Birliði’nin özellikle Avrupa ülkeleri baþta olmak üzere dünya devletleri üzerinde izlediði yayýlmacý politikalarýn önünü kesmek amacýyla geliþtirilmiþ doktrinlerdi.

Bunlardan Truman doktrini ise Yunanistan ve Türkiye’ye askeri yardýmlarýn yapýlarak konumlarýnýn güçlendirilmesi amacýný taþýmasý bakýmýndan bizim için özel bir öneme sahip olmalýdýr. Çünkü o dönemlerin Amerikan beklentilerinin önünde en büyük rakip olan Rusya’ya coðrafi yakýnlýðýmýz, doðal olarak bizi ve komþumuzu Rusya’nýn açýk bir hedefi haline getiriyordu.

Büyük bir dünya savaþýnýn hemen ardýndan dünya üzerinde baþ gösteren sýkýntý ve yoksulluk, söylemlerini bu kitle psikolojisine uyarlamýþ olan Rus ideolojisinin zorlanmadan kabul görmesine neden oluyordu. Amerika, Avrupa devletleri arasýnda yayýlýp benimsenmeye baþlayan bu ideolojinin önünü alabilmek için Avrupa ülkelerine o dönemde milyarlarca dolar yardým yapar. Bir süre sonra bakar ki karþýlýksýz olarak yapýlan bu yardýmlarýn ardý arkasý kesilmiyor, bu, bu þekilde sürdürülebilecek bir politika olmayacak. Bunun üzerine çok ince bir diplomasiye dayanan o meþhur Marshall doktrinini geliþtirir. 5 Haziran 1947 tarihinde Amerikan Dýþiþleri Bakaný George Marshall’ýn Harvard Üniversitesi’nde verdiði söylemde esaslarý açýklanmýþ olan bu doktrine göre Avrupa ülkelerinin kendi aralarýnda ekonomik bir iþbirliðine giriþmeleri öngörülüyor, herhangi bir þekilde bu iþbirliðinin ekonomik açýdan vereceði maddi açýklarýn ise Amerika tarafýndan kapatýlmasý prensibine dayanýyordu.

Marshall Planý adýný alan teklif, 27 Haziran 1947 tarihinde Paris’te yapýlan bir toplantýyla görüþüldü. Ardýndan, 12 Temmuzda 16’lar konferansý adý verilen ve Ýngiltere, Fransa, Belçika, Ýtalya, Portekiz, Ýrlanda, Yunanistan, Türkiye, Hollanda, Luksemburg, Ýsviçre, Ýzlanda, Avusturya, Norveç, Danimarka, Ýsveç’in katýlýmýyla deðerlendirilen teklif, “Avrupa Ekonomik Kalkýnma Programý” adý altýnda toplantýya katýlan devletlerin bu teklifi kabul ettiðinin onayý anlamýna gelen bir rapor olarak ayný yýlýn 22 Eylülünde Amerika’ya sunulur.

Bu rapor üzerine Amerika, 3 Nisan 1948’de Dýþ Yardým Kanunu çýkararak ayný yýl içerisinde bu 16’lara 6 milyar dolarlýk yardým eder ve bu yýllar boyunca devam eder.

Obama Amerikan seçmeni üzerinden sanýrým dünya kamuoyu’na da bir mesaj vermektedir. Verilen mesaj ne olabilir? Amerika’nýn son yýllarda izlediði bu þiddet politikalarýndan artýk vazgeçeceði mi? Onca yýkým ve felaketin ardýndan, kontrol altýna alýnmýþ petrol ve enerji kaynaklarýndan elde edilen imkânlarýn, bu politikalarý destekleyen ve desteklemeyi sürdürecek olan ülkelerle kýsmen paylaþýlabileceðinin mesajý mýdýr bu? Yoksa, tehdit algýlamasýnýn hala Rusya üzerinde yoðunlaþtýðýnýn mý!

Petrol ve enerji kaynaklarýný ellerinde bulundurmasýna raðmen bunlarý kontrol etme imkanýna hiçbir zaman sahip olmamýþ Ortadoðu halkýnýn elinden bunlarýn alýnmasýndan sonra o büyütülen fobi algýlamasýnýn bir hata olduðu söylemi mi!

Dünya kamuoyu nezdinde günah çýkarma teþebbüsünüz ne kadar inandýrýcý olacaktýr! Olacaktýr eminim bundan, zira, oyunun bir parçasý haline gelmeye hazýr kabiller maalesef hiç eksik olmuyor ki yeryüzünden.
Aydýn AKDENÝZ
aakdeniz1965@hotmail.com
http://blog.milliyet.com.tr/Blogger.aspx?UyeNo=772664