Yedi iklim dört köþeyi dolandým / Meðer dünya her tarafta bir imiþ. -Dadaloðlu |
|
||||||||||
|
Sýkýntýlarý var… Keles’te Mustafa Bektaþ’ýn ölü yatýrým yapmaktan ürktüðünü söylemeliyim. Belediye imkânlarýnýn uç uca yönetildiðini söylüyor. “Eðer halý sahada oynayacak genç bulamasaydýk karþýsýna geçip bakardýk,” diyor. “Ýdareci olmak ileriyi görmektir yoksa idareci olmanýzýn bir anlamý olmaz” diyerek zor bir görevde olduðundan bahsediyor. Kocayayla için güzel planlarý var… Þölenlerin yaylaya zarara uðrattýðýný kendisi de biliyor. Yayladan çoðu kimse menfaat kazanýldýðýný söylese de beþ para etmeyen doða güzelliði bulunuyor. Ýþte bu noktada ‘5 para etmeyen bir yer nasýl 10 para eder’in hesabý yapýlýyor. Yaylanýn cazibe noktasý olma yolunda çalýþýyor. Bunu istemeyenler var tabi… 1-2 kiþinin “mera” olarak kullandýðý yaylamýz turizme bir türlü açýlamýyor. Mera kanunu belediyenin yüklü bir miktarý ödemesini gerektiriyor. Bu da zaten kýt kanaat ilerleyen belediyeyi zor durumda býrakýyor. Gece 2 de baþkaný su deposunun çevresinde görürseniz þaþýrmayýn… Hem de bu bilhassa tatil geceleri olsa bile. Ben gördüm þaþýrdým. Bektaþ’ý böyle bilmezdim. Bursa’dan gelen Keles’te kendini harcýyorsun, gel daha ekonomik görevlerde bulun tekliflerini: “Burasý benim memleketim” diyerek geri çevirdiðini bilmezdim. Avukatlýðýný bilirdim, belediye baþkaný olduðunda kazancýnýn düþtüðünü bilirdim ama hizmet ederek huzur dolduðunu yeni yeni öðrendim. Yayladaki birkaç tesisin camýný kýran menfaatçilerin, alkollü sapýk eðlence düþkünlerinin hep karþýsýnda durdu. Ýhaleleri iptal etti. Görev yaptýðý sürede Keles’te huzuru bozan bir durum ortaya çýkmadý. Ýrfan Tatlýoðlu ise zaman zaman bahsettiðimiz üzere tabiri caizse ‘eðitim delisi’ bir baþkanýmýz bir öðrenci sýnavý kazansýn ben 10 seçim kaybedeyim ne çýkar diyerek hizmetini sürdürüyor. Popülist bir yaklaþýmý da yok. Bektaþ gibi o da basýnda boy boy çýkmayý sevmiyor. Yýllýk broþürlerimizle ne yaptýðýmýzý tanýtalým yeter bize diyenlerden. Þimdilerde ne mi yapýyor? Yörenin sözcülüðüne soyundu. Kalkýnmada öncelikli yöre vasfýna kanun elvermediði için yörenin teþvik kapsamýna alýnmasýný istiyor. Bu yolda da ‘tek baþýna’ hayli yol almýþ durumda. Yanýnda kimsenin olmadýðýný söylüyor. Ama biz olacaðýz. Ancak bu teþvikin ‘pis sanayi’ olmasýný istemiyor. Yöreye has bir sanayinin olmasýndan yana. Öyle kocaman kocaman alanlarýmýz da yok zaten. Ayný zamanda eðitimin, bilinçlenmenin ve birlikte yaþayýp selam verme onurunun da teþvik edilmesini istiyor. Çok mu þey istiyor? Gelelim Hüseyin Bozkurt’a kendini CHP’nin milli görüþ kanadýndan olarak tanýtýyor. Alaycý bir taným elbette. Bunu Göynükbelen’in çýkarlarý için yaptý. AKP’den CHP’ye transfer olarak cümle âlemi hatta Baykal’ý bile þaþýrttý. “Bizim bu kanat ne zaman kuruldu” dedi Baykal Efendi. O da göçün önüne geçmek için çýrpýnýyor, cazip noktalar bulmak istiyor. “Burada kimse kalmadýktan sonra fabrikayý ne yapayým?” diyenlerden. Haklý elbette… Yýllardýr sömürüldü belde belediyeleri. 100 lira aldýlarsa 45 lirasý baðlý olduðu merkez belediyelere aktarýldý. Her þeye ve herkese raðmen 3 baþkan da umutlu… Partilerin ilçe teþkilatlarý zayýf olsa da onlar hâlâ bir þeyler yapabilmenin telaþýnda. Seçime az kalsa da popülist yatýrýmlardan özellikle kaçýnýyorlar. Orhaneli oraya buraya taþ döþemek yerine yolun altýnda görünmeyen belediyecilikle uðraþýyor. Sýra sosyal belediyecilikte diyor. Eðitime, saðlýða kýsacasý ‘insan’a hizmette… Keles yine sosyalleþmenin ivmesinde... Birbirini tanýmayan insanlar topluluðu olmasýný istemiyor Bektaþ. “Üniversitelilerin verdiði bir selam bozuk moralimi düzeltir, okumamýþ biri bana çok þey öðretir” diyerek iþini özetliyor aslýnda… Yeter ki biz ne istediðimizi bilelim, Neyi niçin istediðimizi… Ýsterken de yerel yöneticilere katký sunmayý asla unutmayalým. Çünkü büyük bir eksikliðimiz istemediðimiz bir þeyin yerine yenisini önerememek. O hâlde ya bir yol bulun ya da baþkanlarýmýzýn önünden çekilin!
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Yunus Emre Coþan, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |