..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Yaþama karþý sýmsýcak bir sevgi besliyorum... -Dostoyevski
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Aný > Alper AKARSU




17 Aðustos 2008
Ayva  
’Zeka;ayva,nar, portakal gibi geç olgunlaþan bir sonbahar mahsulüdür.’’

Alper AKARSU


Bazen olur..Bir düþ kuruverirsin..Sonra o düþün hep düþ kalacaðýný acý bir desturla öðreniverirsin..Bazen oluverir..Ama çok acýtýr.Ama anýlar çok canlýlar.Deneyimsizlik en acý deneyim.Denemeyin.


:CAAB:
‘’Zeka;ayva,nar, portakal gibi geç olgunlaþan bir sonbahar mahsulüdür.’’
Ahmet Haþim

'..ilkokul sýralarýndayken arasýnda kaldýðýmýz dört duvara ne çok köþe sýkýþtýrmýþtýlar?haþlanmýþ patates kokulu sýnýfýmda,hayal dünyamda kendine yer bulabilmiþ tek köþe:mevsimler köþesi..dört mevsim,dört duvar arasýnda,dört ayrý tabloya resmedilmiþ..dört taraf mevsim;dört tarafta farklý bir rüya.dört adýmda,dört ayrý mutluluða uzanabildiðim zahmetsiz yolculuklara çýkardým..iþte o dört duvar arasýnda,hiç dört duvar arsýnda olduðumu düþünmedim...dört duvar arasýnda,dört ayrý iklimle,düþle koyun koyunaydým çünkü.'

-Oðlum dersin yok mu senin?!
-Yaptým anne ben dersimi ya!Top oynamaya gidiyorum..
-Ýyi geç kalma,terleme,dikkat et kendine!Kardeþini de götür.

Biri benden bir þey istemeliydi..Çok severdim birinin benden bir þey istediði zamanlarý.Kardeþimi de götürürdüm.Kardeþim top oynamak için küçüktü.Belki o da oynamak isterdi,caný çekerdi.Ama buna müsaade edemezdim,sýrf onu düþündüðüm için;küçüktü,bir yerine top gelebilirdi.Kenarda oturmalýydý.O da pek istemezdi oynamayý;ve böylece biri benden beni zor durumda býrakacak bir þey istememiþ olurdu.Küçük kardeþim kenarda otururdu.
Deli gibi,ölümüne bir mücadeleyle,býkmadan,yorulmadan alacakaranlýk çökünceye kadar top oynardýk.Alacakaranlýk çöktü mü bir baþka olurdu.Akþam ezaný okunmaya baþladýðýnda,küçük,terli ve eve geç kaldýðýný geç öðrenmiþ çocuklar olarak,soluk soluða bir köþeye yýðýlýp kalýrdýk.Küçük gözlerimize küçük ter damlacýklarý yuvarlanýr;yanan gözlerimizi küçük,kirli yumruklarýmýzla ovuþtururduk.Çok mikrop kapardý gözlerimiz.Ýnip kalkan küçük göðüslerimizden yükselen hýrýltýlar,uzun kavak aðaçlarýnýn hýþýrtýlarýna karýþýrdý.Dikkatle diðer çocuklarý izlerdim.Alacakaranlýk çöktü mü deðiþirdi çocuklar.Hepsi çirkinleþirdi.Tülden ince bir karanlýðýn arkasýndan,sanki bana garip hareketler yaparlardý.Beni gösterip gülerlerdi sanki.Öyle þeyler olurdu.Anlamazdým.Gözlerimi açarak daha iyi görmeye,anlamaya çalýþýrdým.Yüzleri karmaþýklaþýrdý,uzardý.Uzayan yüzlerinin orta yerine hiç aþina olmadýðým bir sinsilik yerleþirdi.Gölgeleri çoðalýrdý.Bir köþeye sýkýþýrdým bu gölgelerin arasýnda.Bu sýkýntýlý alacakaranlýðý,bir baykuþ;gagasýyla,pençeleriyle,çýðlýklarýyla yýrtardý.Çok baðýrýrdý baykuþ,çok korkardý bizim çocuklar.Gölgeleri kaçýþýrdý çocuklarýn,rahatlardým.Çok severdim baykuþlarý.Baykuþlar,çocuklarýn üzerinden o tülden ince karanlýðý çekip alýrdý.Baykuþlar gelince hiç bir þey yapamazdý çocuklar.Kontrolü ele geçirirdim.Gözleri endiþe içinde,benim,gidelim,diyebilme ihtimalimi,kollardý.Çok gülerdim çocuklara:kýh,kýh..Alacakaranlýk çöktü mü bir anlýðýna deðiþirdi her þey.Güzel olurdu.Severdim alacakaranlýklarý.Eve dönerken görürdüm,balkonlarda fesleðenler olurdu.Geçtiðim sokaklar fesleðen kokardý.Balkonlarda yaþlý teyzeler olurdu,kehribardan tespihlerle dualara tutunurlardý.Zardan bir sis olurdu;üfler,yýrtardým:püf,püf!!..Koþardým,çok koþardým ben alacakaranlýklarda.Baykuþlarla yarýþýrdým,baðýrýrdým:piu,pi-pi-ri-piu!!piuu!

Dersle,okulla pek ilgim olmadýðýndan,ödevleri maç sonralarý,ayaküstü,çocuklara sorardým:
-Öðretmen ne ödev verdi?
-Yeþilay köþesi için yazý,Kýzýlay zarfý var,para konulacak,Atatürk köþesi için þiir bulunacak,ezberlenecek…
-Mevsimler köþesi için yok mu ödev?
-Yok.

..en çok sonbahar tablosunu severdim.kurumuþ,uçuþan yapraklarýn arasýnda top oynayan neþeli çocuklar.arkada bacasý tüten,minik,þirin bir ev.evin bahçesinde bir ayva aðacý.yaþlý bir teyze,torunlarýyla beraber,aðaçtan topladýðý ayvalarý,mahalledeki çocuklara daðýtýyor..

Hiç ders çalýþmýyordum,varsa yoksa top.Ders çalýþmak bir zorunluluk;sevimsiz,aðýr bir yüktü.Elbette birileri ders çalýþmamý istiyordu.Kalbi,sýcak,samimi bir istekti hem. Ama ne olur birileri benden ders çalýþmak dýþýnda bir þeyler istesin,derdim.Top oynardým ben,ders çalýþmak neymiþ.Birileri benden kendileri için gol istemeliydi.Herkes için bir gol atmalýydým.Ders çalýþmamý kimse görmezdi çünkü.Ama top oynarken baþka þeyler olurdu.Ders aralarýnda alt sýnýftan tanýmadýðým çocuklar gelir,bana ismimle hitap ederlerdi.Geçen maçta beni izlediklerini,çok beðendiklerini anlatýrlardý.Bu iltifatlarý hayatým boyunca bir daha hiç duymadým;duyduysam da duymazdan geldim.Hiçbiri o günlerdeki gibi samimi gelmiyordu belki;ben anlayamadým belki...Belki bunun için top oynuyordum.Azýcýk da þöhreti tattýðým için oynuyordum galiba.Topçu olmaya dair düþler kurmadým hiç;kimse de gelip,senden topçu olur,demedi.Hatta bundan kaçtým hep.Bir gün seçmeleri vardý belediye takýmýnýn.Kasaba mezarlýðýnýn arkasýndaki top sahasýna koþa koþa gittim.Takýmlar kuruldu.Seçmelerde en küçük bendim.Hepsi benden üç beþ yaþ büyüktü.Hatta koca koca adamlar da vardý.Eþek kadar adamlar vardý.Bense,kara,kuru,çiroz bir þeydim.Beni,kel,göbekli antrenör bek oynamakla görevlendirdi.Tribün diye yapýlmýþ,otuz kýrk kiþilik barakanýn tepesine klüp yöneticileri,ellerinde sigaralar,tünemiþti.Heyecanlanmýþtým.Ben gol atmalýydým,bek oynamak zoruma gitmiþti.Uçmalýydým ben,Bolu Bey’inin atlarý gibi rüzgarý yýrtmalý,rüzgarýn önünden koþmalýydým.Bizim takým çok kötüydü.Sürekli karþý takým oynuyordu.Haliyle sürekli karþý takýmýn ileri uç elemanlarýyla samimi pozlar veriyordum klüp yöneticilerine.Kimse göbekli,kel antrenörü dinlemiyordu.Herkes kendini,tribündeki yöneticilere ispatlamak için yarýþýyordu.Bu yüzden çok tekmelediler beni,çok ezdiler.Eþek kadar herif utanmýyor el kadar çocuðu ezmeye,diye,kocakarýlarýn görüp söyleyebileceði türden replikler fýsýldýyordum kulaðýma.Ki,buðulansýn gözlerim biraz.Ki,caným yansýn,biraz kendimi savunabileyim.Çünkü çok savunmasýz kalmýþtým saha ortasýnda.Futbol böyleydi iþte,acýmasýzdý.Çok geçtiler önümden.Çok gol attýlar önümden geçip.Sonra geçtikleri yerden tekrar geçip,tribüne doðru çok sevindiler.Manda kafalý,kamyon kafalý klüp yöneticileri çok el salladý gol atanlara,çok kahkahalar fýrlattýlar sahaya.Çok yalnýz ve çaresiz hissettim sahanýn ortasýnda.Sahanýn üzerine çöken,yan taraftaki mezarlýðýn sessizliðinin üzerinde epey bir tepiþildikten sonra,seçmeler yapýldý.Seçilemedim.Garip bir ruh haliyle normal yoldan deðil,mezarlýðýn içinden,evin yolunu tuttum.Alacakaranlýða yakalanmýþtým yine.Seviyordum alacakaranlýða yakalanmayý.Alacakaranlýkta,mezar taþlarýný seçmeye çalýþýyordum.Hýzlý hýzlý isimleri okuyordum.Kimine dua ettim,kimini geçtim.Bilemiyordum,sonra kararsýz kalýp,dönüp geçtiklerime de dua ettim.Çok sessizdi burasý.Zaten alacakaranlýkta pek görünmüyordu sessizlik.Ýki yavru sincap hoplayýp zýplýyordu,yaþlý meþe aðaçlarýnýn, yorgun,kuru dallarýnda.Sonra bir kör yýlan kývrýldý,mezarlarýn üstünden.Yýlanlar zaten kör olurdu.Kim öðretmiþti bana bu gülünç türü:Kör yýlaný?!Hiçbir yere gidesim yoktu.Kývrýlýp yatasým vardý çimenlerin üzerine.Dualarla çýktým mezarlýktan.Ýyi ki seçilmemiþtim,dedim.Seçimleri sevmiyordum.Ben topçu olacaðým demedim ki zaten.
Bir süre pek bir þey hissetmedim seçmelerden sonra.Hem seçilmedimse seçilmedim.Beni izleyenler vardý.Yine eski takýmýma dönmüþtüm.Mutluydum.Okul dýþýnda,varsa yoksa toptu.Ama okulla da aram pek iyi deðildi.Çalýþmasam da,karnemde beni zor durumlara sokacak neticeler olmazdý.Hatta sýnýfýn kalburüstü öðrencilerinden biriydim.Buna raðmen öðretmenle sürekli tartýþýyorduk.Nedenini bilmiyorum.Beni sürekli eleþtirirdi.

Bir gün bizim öðretmen tahtaya kaldýrdý birkaçýmýzý.Soru banaydý:
-Aðzýmýzý bir açýp kapamayla ortaya çýkan sese ne denir?
-…?
-Mesela ayy-vaa!!Bu kelimede iki tane var.Söyle bakalým?
-…?
Bilmiyordum.Gözüm mevsimler köþesine takýldý.Sonbahar tablosundaki ayvalara.Öðretmen:
-Geç otur yerine!Top oynamaktan sýra gelirse biraz da ders çalýþ ders!Bu konuya çalýþ!He-ce!Neymiþ efendim,hep beraber,heee-ceee!!
Hep beraber söyledik.Ama ben bütün gün yalnýz aðladým.Çok mahcup olmuþtum.Yalnýz,tek baþýma mahcup olmayý sevmezdim.Herkes yakalardý mahcup tavýrlarýmý,aksaklýklarýmý.Çok basit bir þeyi bilememiþtim.Teneffüste alaylar,dalgalar,gýrla.Bunalmýþtým.Bilmediðim veya bir an dalgýnlýkla hatýrlayamadýðým þeylerle sýnanýp;o bilmediðim þeylere çalýþmamýn istenmesi saçma diye düþünürdüm.Böyle þeyleri unutmuyordum ki ben!Bu yeni bir öðrenme tekniði olabilirdi.Birilerinin önünde,bilmedikleriniz;sizin sevdiðiniz,vakit ayýrdýðýnýz þeylerle kýyaslanýp,kafanýza vurulduðunda,bu bir yerlerde kalýcý izler býrakýyor.Unutulmasý zaten mümkünsüz.Ama heceye çalýþmam istenmiþti.Buna ne diye tekrar çalýþayým ki,diye düþünürdüm.Bu da bir istekti gerçi.Ben istekleri severdim.Ama bu istediðim gibi bir istek deðildi.Emirdi bu.Baþkaydý iþte..Çabuk unuttum bu olayý.. Ertesi gün top oynamaya dönmüþtüm yine.
Bir gün öðretmen beni bir köþeye çekti.Böyle yapma,dedi.Çalýþ,dedi.Senin kafan çalýþýyor,adam olur senden,dedi.Top,top,nereye kadar,dedi.Seni þehre okula yazdýrýrým,daha iyi okullarda okursun,dedi.Daha çok þey dedi.Bir þey demedim.Çok da anlamadým söylediklerini.Ertesi gün sýnýfta bir duyuru yaptý.Bilgi yarýþmasý var,dedi.Biz de katýlacaðýz,dedi.’Beyin’ Takýmý’na beni de almak istedi.Katýlýr mýsýn,dedi.Birileri benden samimi bir þeyler istemeliydi.Çok severdim birilerinin benden içten bir þey istemesini.Katýlýrým,dedim. Çok sevindiðini söyledi.Ben çok sevinmedim.Sonra ekledim,benden ve arkadaþlarýmdan çok þey beklemeyin,dedim.Tamam,dedi.Çalýþmalar baþladý.Müdür gidiyor,geliyor,bizi kontrol ediyor.Müdürün kalite kontrollerini alýyoruz her gün:
-Eferim,eferim!Devam devam!!
Gün geldi çattý.Biz küçük bir kasabanýn ilkokul öðrencileriydik.Þehre yarýþmaya gidiyorduk.Bilgi yarýþmasýna.Öðretmenin eski bir arabasý vardý.Ona doluþtuk.Öne oturdum.Öðretmen kasetçalarda bize,ah bir ataþ ver,cigaramý yakayým,türküsünü dinletti.Sonra sigarasýný yaktý.
-Heyecanlanmayýn!Rahat olun,süreleri iyi kullanýn.Ne vaaa yaa?Ne olmuþ yani,insanýz.
Biraz da arkada oturan öðretmen arkadaþýna dert yandý:
-Ya Allah seni inandýrsýn,öyle sorula vaa ki,biz bile çözemeyoz hocam.Allah’tan arkada çözümleri vaa..
-Pek tabi hocam.dedi arkadaki,arkadaki çözümleri bilen bir edayla..
Çok gülmüþtüm öðretmene içten içe:pýh,pýh..
Salona gelince hepimizi heyecan sarmýþtý.Oturacaðýmýz,yarýþtýrýlacaðýmýz masalar dizilmiþti.Masalarýn üzerindeki kartonlara okullarýmýzýn isimleri yazýlmýþtý.Müthiþ organizasyon!Kim ne kadar dayanabilecek,bilecek,baþaracak.Fetiþ:Baþarý fetiþizmi!Beþer kiþilik takýmlar yerlerini aldý.Diðer okullar,þehirli okullardý.Þehirli okullarýn hepsi yarýþmaya gelmiþ diðer okullara çiçek verdi,baþarýlar diledi.Biz elimiz boþ gelmiþtik.Biraz mahcup olmuþtuk sanki.Severdim topluca mahcup olmayý.Topluluðun arasýna karýþýr,gizlenir,yüzüm kýzarmaz,sorumluluktan kaçardým böylece..
Önümüzde bir öbek çiçek.Renkli baraklara sarýlmýþ:hýþýr,hýþýr.Çiçekler önümüzü kapattý.Kimseyi göremez olduk.Sonra hademe kýlýklý biri aldý çiçekleri,yere koydu.Kahverengi camlý gözlükleri olan,kývýrcýk,þiþman bir bayan yarýþma þartlarýný okudu.Kazanan,seçkin,bilgili ve akýllý okulumuz bölge yarýþmasý için Ýstanbul’a gidecekti.Hafif çapta,yanýp sönen cinsten bir heyecan dalgasý daha yaþadýk Ýstanbul’u duyunca.Yarýþma baþladý.Sümüklü Mesut vardý takýmda.Sonradan gelmiþti okulumuza.Þehir görmüþ bir hali vardý.
-Mesut anlarsýn sen böyle toplantýlardan..dedim.
Burnunu çekti:
-Bir kere katýlmýþtým.
Mesut,her þeyi mutlaka bir kere yapmýþtý.Onun için hiç bir þey Mesut’u heyecanlandýrmazdý.Ben de bezgin sayardým kendimi.Ama ondaki bezginlikle yarýþamazdým.Beni birçok kez evine davet etmiþti.Oyuncaklarým var oynarýz,demiþti.Hem annem yemek yapacak,seni de davet etti,derdi.Mesut’la Mesut’larýn evine giderdim.Ýçeriye girmek bir türlü nasip olmadý.Camdan girmeye çalýþýrdýk.Ne zaman gitsek kapýda kalýrdýk.Mesut annen nerde,derdim.Ýþte,gelir birazdan,derdi.Saatlerce Mesut’un annesini beklerdik.Ben gidiyorum Mesut,hadi gel sen de,derdim.Tamam sen git,birazdan gelir annem,derdi.Mesut’un hiçbir zaman çözemediðim gizemli bir yaný vardý.Alacakaranlýk bastýrýrdý.Hadi Mesut,gel bize gidelim.Mesut hiç gelmezdi.Sabahlara kadar annesini beklediðini düþünürdüm.Hiç aðlamadýðýný düþünürdüm.Mesut’u severdim.Gizemli olmasýný severdim.Sümüklerini de severdim Mesut’un..
Sorular havada uçuþuyor.Takým olarak çok fena durumdayýz.Taze kan lazým,ha Mesut,diyoruz.Mesut sorulara eðiliyor.Mesut’un burnundan yeþil bir solucan da sorulara eðiliyor.Arada Mesut’a:
-Mesut yýka þu sümüklerini,herkes sana bakýyor.dedim.
Alýnmadý Mesut.Alýnmazdý Mesut.Her þeyi bir kere duymuþtu ayný zamanda.Herkes Mesut’a bakýyordu.Sonra yanýndakilere,bize,bakýyordu.Biz sümüklünün yanýndakiler oluyorduk.Sonra okulun adý sümüklüler okulu oluyordu.Ýnsan hayatýnda mutlaka,bir kere de olsa yanýndakinin herhangi bir þeyinden utanýr.Biz de bir kereliðine utanmýþtýk Mesut’tan.Bir soru gidiyor,diðeri geliyordu.Halimiz içler acýsý.Mesut ve solucaný da pek varlýk gösteremediler.Matematik sorularýnda herkes ayrý bir cevap buluyordu.Süre dolunca,çaresiz,ben eminim diyen birinin cevabýný söyledik.Hiç emin olamadým.Zaten hiç doðru cevabý da bulamamýþtýk.Böyle olunca ben,maç yapsak periþan ederiz biz bunlarý demeye baþladým,soru çözmek yerine.Maç yapmadýk,periþan olduk.Mahcup,sonuncu ve sümüklü olarak köyümüze döndük.Diðer okullarýn yarýþma öncesi bize ilettikleri baþarý dileklerini ve çiçekleri inekleri olan bir arkadaþa verdik.
Bilgi yarýþmasýnýn yankýlarý çok sürmedi.Ama koca kafalý müdürümüz bize bir süre,her sabah yaptýðý konuþmasýnda geniþ bir yer ayýrdý.Tüm okulun önünde bizi göstererek,bizimle övündü.Bize,iþte gazilerimiz,dedi.Sýnýfýmýza gelip gelip bize sorular sordu bir süre.Bize uzun nutuklar çekti.Bu kadar da olmaz ki,dedi.Sonuncu da olunmaz ki,dedi.Utanýyorum sizden,dedi.Bu konu çok uzamadý,kapandý.Bilgi yarýþmasýna bir daha katýlmadýk,oldu,bitti.

Bilgi yarýþmasýnýn yankýlarý arasýnda yaþamýmýza devam ediyorduk.Eleþtiriler aðýrdý;yükleniyorduk çaresiz.Uçurtmalara baðlayýp,uzaklara salýyorduk eleþtirileri.Gerçekten.Abimin arkadaþý Ahmet uçurtma yapardý.Bir tane de biz sipariþ ettik.Kýrmýzý jelatinler verdik Ahmet’e.Bize çok güzel bir uçurtma yaptý.Herkesin bir uçurtmasý vardý.Boþ bir arazide sabahtan akþama kadar uçurtma uçuran çocuklar vardý.Yeni bir sosyal statüye kavuþmuþtuk.Ara sýra bana da izin veriyorlardý uçurtmayý tutmam için.Çok heyecanlanýrdým.Ama bir türlü rahat býrakmazlardý:
-Ba þimdi,ba ba selam verdiricem..Hoop!Gördün mü la,nasý selam verdirdim?!Öyle oluyo iþte..
Çok az bir süre tutmama izin veriyorlardý zaten..O zamanýn tamamýný da uçurtmaya çeþitli atraksiyonlar yaptýrýyorlardý,bana öðretmek için..Ben de safça seyrediyordum.Çok sevmiþtim kýrmýzý uçurtmayý.Bir gün yine kalabalýk bir uçurtma þenliðinin arasýnda bulmuþtum kendimi.Ahmet’i gördüm.O da uçurtmasýný uçuruyordu.Ahmet’in yanýna gittim:
-Ooo,ne kadar yüksekte uçurtman..
-Evet..
-Güneþe gitse ne olur bu uçurtma?
-Yanar,yanar..
-Yanar mý?..
-Yanar tabi ulan,ne sandýn!
-Vay anasýný!?Sen daha fazla salma ipi iyisi mi..
Uçurtma güzel bir þeydi.Heyecanlanýrdým.Nazlý nazlý selam verirdi.Ne bileyim iþte.Sarýlýrdým,severdim,kuyruklarýný okþardým.Sesi vardý kuyruklarýnýn:þýkýr,þýkýr. Bir gün Ahmet’in elinde bir jilet gördüm..
-Ne yapacaksýn o jileti?dedim.
-Uçurtmanýn kuyruðuna baðlayacaðým.O da gidip diðer uçurtmalarýn ipini kesecek!He-heh!
-Niye,ne zorun var diðer uçurtmalarla?
-Bu iþ böyledir,eðlencesi böyle olur..
Çok açýklama yapmadý Ahmet,acelesi vardý.O zaman uçurtmalarýn kuyruklarýnýn sesi deðiþecekti biraz:kýtýr,kýtýr..
Biraz sosyalleþmeye baþlamýþtým.Bir uçurtma,bir top,bir uçurtma,bir top..Bir gün yine top oynamaya gittim.Kardeþimi de götürmüþtüm.Ama o yine oynamadý.Oynatmadým yine.Mevsimlerden sonbahardý.Yine alacakaranlýk çökmüþtü.Kardeþimin elinden tutup,bacasý tüten,þirin evimizin yolunu tuttum.Yolumuzun üzerinde Ömer’lerin evi vardý.Ömer’i pek tanýmazdým.Öylesine selamlaþtýðým bir çocuktu.O güne kadar hiç fark etmemiþtim,Ömer’lerin bahçesinde kocaman bir ayva aðacý varmýþ.Birden mevsimler köþesinin sonbahar tablosunun içine girivermiþtim.Ömer ve birkaç arkadaþý aðaçtan kopardýklarý sapsarý ayvalarý büyük bir neþe ve iþtahla diþliyorlardý.Aðaç sapsarý,kocaman ayvalarý taþýmaktan yorulmuþ,kollarýný yana býrakmýþtý;neredeyse yýkýlacaktý. Alacakaranlýkta ayvalarýn yüzleri uzuyordu,garip hareketler yapýyorlardý sanki bana.Kardeþim:
-Ne güzel ayvalar,abi bir tane de benim için kopartsana?

Biri benden bir þey istesin,dayanamazdým.Çok severdim birinin benden bir þey istediði zamanlarý.Bu en büyük mutluluktu benim için.Bu bana olan inancýn meyvesiydi.Bir merhabaya karþýlýk,bir merhaba bile benim içimde,benim bile farkýnda olmadýðým bir takým hisler uyandýrýrdý.Belki güven,belki gurur..Ýçimde çýktýðým gezmelerde bazen rastlardým bu duygulara.Vicdani bir rahatlýk ferahlatýrdý ruhumu.Birileri benden bir þey isteyecekse ille de alacakaranlýklarda istemeliydi.Ne olur ne olmaz,gururumu kibrimin kollarýna kaptýrabilirdim.Ýþte o zaman,tülden ince karanlýklar bedenimi,ruhumu sarýp sarmalar ,kibrimi gizlerdi.Evet birileri benden bir þey istemeliydi.Bu benim de sayýlmamdý.Benim de görülmemdi.Bu benim de bir beklentinin öznesi olmamdý.Bu bir yerlere iliþebilmem için büyük bir fýrsattý.Benden istenilen þeyi yapabilirsem iyi bir kardeþ olabilirdim mesela.Mesela hayýrlý bir evlat veya iyi arkadaþ olabilirdim.
Ömer’i çok iyi tanýmazdým.Kardeþimin elini býrakýp Ömer’in yanýna gittim.
-Ne haber Ömer?dedim.
-Ýyilik.dedi
-Siz de koparýn ayvalardan,bak,bir sürü var.demedi.
-Ben..dedim.Bir tane ayva koparabilir miyim?
-Olmaz!dedi.
-Niye?Bir tanecik..Ben istemem,kardeþim için,ne de olsa küçük,caný çekmiþtir..
Ýþ ciddiye binmiþti.Buradan bir ayvayla dönmezsem beklentileri boþa çýkaracaktým.Birileri benden bir þey istemiþti.Ýyi,güvenilen bir kardeþ olabilme yolunda ciddi bir engelle karþý karþýyaydým.
Her þeyin ötesinde,bu,biraz da caný ayva çeken küçük bir çocuk için verilen bir mücadeleydi.Gurur,saygýnlýk,her þeyi bir yana býrakýp yalvarmaya baþladým:
-Küçük çocuk,caný çekmiþ iþte,ne olur bir tane kopartsam?
-Olmaz!Ninem izin vermiyor!!
-…!?
Hayatýmda hiçbir þey için bu kadar ýsrar etmedim.Ömer inatçý,sevimsiz,bencil.Onu orada,tekme-tokat,dövebildiðim kadar dövmek istedim.Ninesi çýktý,beni kovaladý.Müthiþ bir mücadelenin ardýndan yenik düþmüþtüm.Terlemiþtim ..Ömer geri
zekalýydý.Buna karar vermiþtim.Öküz gibi suratýma bakan,aðýzlarýný þapýrdata þapýrdata ayva yiyen,umursamaz,sinir bozan arkadaþlarý da geri zekalýydý.Namusuna göz diktiðim,çok ahlaksýz tekliflerde bulunduðum bir genç kýzýn verebileceði tepkilerle üstüme çullanan;yetiþemediði için arkamdan beni yakalamak istercesine,bir kement gibi,hayatýmda hiç duymadýðým küfürler savuran ninesi de en geri zekalýlarýydý.Bir ayva için yemediðim küfür kalmadý.Alacakaranlýðý yanýma,birinin benden bir þey istemesi durumunda þayet kibirlenirsem,kibrimi örtmesi için almýþtým.Ama Ömer ve arkadaþlarýnýn aðýz þapýrtýlarýný susturmuþtu sadece.Ne bileyim iþte,bir ayvayý çok görmelerini çok önemsiz göstermiþti.Alacakaranlýk baþka þeyleri örtmüþtü.Ýyi çocuklardý iþte onlar.Ayrýca alacakaranlýkta çocuklarýn yüzleri,kollarý yine uzuyordu.Ayva aðacý bir deve;bir sürü kolu,sarý sarý bir sürü gözü olan bir deve dönüþmüþtü.Arkamdan koþan nine,alacakaranlýkta,eski zaman büyücülerinden biriydi.Savurduðu küfürler,alacakaranlýkta, bazen bir oka,bazen bir yýlana dönüþüyor,ayaklarýma dolanýyor.Düþüyorum,yuvarlanýyorum. Alacakaranlýk neler gördü.Çok utandým.Ama bir þey demedi alacakaranlýk.Bana arka çýkmadý.Ne bileyim..Alacakaranlýk benim dýþýmda herkesin eksiklerini,çirkinliklerini,çaresizliklerini gizledi.Terleyen,kýzaran yüzümü;hýrsýmdan yaþaran gözlerimi,gözümden düþecek gibi olan göz yaþlarýmý gizlemedi..Oysa ben böyle zamanlarda hep alacakaranlýklara saklanýrdým.Baykuþlar hele.Onlarý hiç affetmeyeceðim!Bu sefer yýrtmadýlar hiç bir þeyi;bozamadýlar bu korkunç oyunu.Ne bileyim,korkmuþtum.Böyle olmazdý hiç.Alacakaranlýklarda korkmazdým ben.Ýnce bir tüldü,hafif bir karanlýktý.Sevebilmiþtim,korkmadan.Büyücü nineden kaçýnca,aklýma mevsimler köþesinin sonbahar tablosu düþtü.Sonra içimde bir yerlerde bir tel koptu.Ben bir þey yüklenmiþtim.Onu hatýrladým.O kopan telin bir daha tamir olamayacaðýný o an anlamýþtým.Bunlar bir yana ben birinin isteðini de yerine getirememiþtim.O ne olacaktý.Bir daha hiçbir isteði yerine getiremeyeceðimi düþündüm.Hýrsýmdan yine gözlerim yaþardý,diþlerimi sýktým,dudaklarýmý ýsýrdým.Kardeþime yüzümü dönemiyordum.Bir süre öylece kaldýktan sonra ýkýna,sýkýna kardeþimin yanýna döndüm.
-Geri zekalý Ömer ayva vermiyor!dedim.
Ömer’i tanýmýþtým artýk.Baþka bir yerde anlatýrsam,baþka bir zaman Ömer için,Ömer’i pek tanýmazdým,demeyecektim.
-Olsun abi.dedi kardeþim.
Bu,o an hayatýmda duymak istediðim belki de tek þeydi.Olsun abi.Olur abi.Hiçbir þeyin veremeyeceði bir huzuru doldurdu içime.Gerçekten çok þaþýrýlmasý mý gereken þeyler miydi olanlar,yoksa ben mi çok büyütmüþtüm?Alacakaranlýk mý büyütmüþtü olanlarý bu kadar?Neydi?Biraz daha sakinleþince,biraz kuvvet buldum.Yine birilerinin benden bir þey isteyebileceðini düþünmüþtüm.Gene saygýnlýk,gurur,falan ,evet dur artýk!
-Ama ben sana bulurum ayva,üzülme.dedim.
-Tamam abi.dedi,elimi tuttu.
Kardeþimin elini sýktým,sýktým.Belki kendimi affettirmeye çalýþýyordum.Ne bileyim,bir el bu kadar el sýkýlýr mýydý?Güçlüyüm ben,döverdim o çocuklarý.Ama üzülüyordum,dövemiyordum.Acýmak nasýl bir þeydi?Masumiyetti karþýmýza çýkan .Aðlamalarýna dayanamýyordum.Dövsem,döverdim.Hem alacakaranlýkta kim görecekti?.Merak etme bulacaðým ben sana ayva..Bak bunlarýn hepsi birbirine karýþtý.Alacakaranlýkta cümleler,kelimeler birbirine karýþýyordu.Sana yalan söylemiþ de olabilirim.Bilemezdim.Belki ayva bulamazdým.Belki hiçbir zaman yerine getiremedim istenilenleri.
Yürüyüp eve gittik.Çok caným sýkýlmýþtý.Nasýl olurdu?Bir ayvayý neden paylaþmamýþtý bu insanlar?Bu sorularý sadece birilerinin istekleri karþýsýnda çaresiz kaldýðým için sormuyordum.Ýçimi yakan baþka bir þey vardý ortada.Özenmek,pipisi þiþmek..ucundan kopartýp vermeli..özenir..bir kere ýsýrsýn býrak..bir tane de çocuða versene kardeþ,pipisi þiþecek vallahi.Aklýma daha manalý þeyler gelmeliydi.Neydi?Ýnsanlarýn caný bazen bir þey çeker..bazen caný çektiðiyle kalýr.Daha kötüsü,caný bir þey çekmiþlerin yanýnda caný bir þey çekmiþlere hiç yardým edemeyenler çok üzülüyorlardý. Çok düþünmüþüm bunu,farkýnda olmadan çok anlatmýþým..
-Oðlum,deli misin sen?Bu kadar düþünülür mü bu.. Ayva mý yok memlekette,al ayva..Hart,hurt…
-Oðlum boþ ver,döveriz o Ömer ibnesini,ayvalarý da haþat ederiz.Yeter ya,kendine gel!
Öyle deðildi kardeþim.Orada olmayanlarýn konuþmasý yanlýþ olmalýydý.Yasaklamalýydým.Orada,o alacakaranlýkta çok yalnýz kaldým ben.Alacakaranlýklar bana hiç yardým etmedi.Ýlk defa üþüdüm ve korktum alacakaranlýklarda.Hem her tarafta ayva vardý,biliyordum.Ama o an bana o saniye içinde bir ayva gerekiyordu.Bulamadým.Çok bunaldým.Baþka þeylerden konuþmak istedim.Geceleri uyuyamadým,alacakaranlýklarda uyanabildim.Hep alacakaranlýklarda konuþtum.Kýrýlmýþtým,ama yine de severdim alacakaranlýklarý.Alacakaranlýklarda, düþüncelerimi hafif bir esintiye baðlayýp býrakmak,salmak çok zaman aldý.Çok sonralarý yine güvenebildim alacakaranlýklara.Güneþe kadar saldým ipin ucundakileri.
-Yanar mý abi..
-Yanar tabi ulan,ne sandýn!
-Yansýn ulan!

Top oynamaya,aldýðým darbelere raðmen,tekrar dönmüþtüm.Çocuk kafasý iþte,unutuyordu.Ýnsanlara öyle geliyordu.Ama insanlar öðrenmeliydi.Çocuk kafasý,daha iyi resimler çiziyordu hafýzasýna.
Ödevleri,alacakaranlýklarda,çocuklara sormaya devam ediyordum.
-Ne ödev verdi öðretmen?
-Yeþilay köþesi için yazý,Kýzýlay zarfý var,para konulacak,Atatürk köþesi için þiir bulunacak,ezberlenecek…
-Mevsimler köþesi için yok mu ödev?
-Yok..
-Tüh be!
-Bir de kartondan ev teslim edilecek.
..
Kartondan ev teslim edilecek.Ýlkokul hayatým boyunca el becerisi isteyen hiç bir þeyi doðru düzgün yapamamýþtým.El iþinden kaðýdýndan resimler yaparýz,en kötüsü benimki.Kibrit kutusundan çerçeveler yaparýz,en kötüsü benimki..Uçurtma yaparýz,benimki uçmaz.Kartondan ev yaparýz,en kötü ev benim evim.Boyasýz,ruhsuz olurdu evim;bahçesi bakýmsýz olurdu benim evimin.Ama Þirin’in öyle deðildi.Her þeyi baþka olurdu Þirin’in.Çok temizdi Þirin.Tertemizdi.Annen seni her sabah yýkayýp ta mý gönderiyor,her sabah çamaþýr suyuna mý basýyor seni,diye sorardým.Gülerdi.Çok güzel gülerdi Þirin.En temiz önlüðü o giyerdi.Ayakkabýlarý,yakasý,saçlarý her þeyi muntazam,temizdi.Mis kokuluydu.Severdim Þirin’i.Göçmen kýzýydý Þirin.Bembeyaz elleri vardý.Bembeyaz diþleri vardý..Bembeyaz konuþurdu.Hafif kekelerdi.Çok severdim kekelemesini.Ben de kekelerdim Þirin’in yanýnda.Ne yaparsak yapalým,en güzelini Þirin yapardý.Ne zaman kartondan ev yapsak,en güzelini Þirin yapardý.Rengarenk kartonlarla boyardý onu.Bahçesine aðaçlar dikerdi.Pencerelerine perdeler çekerdi.Çok beðenirdik Þirin’in evini.Ýçine girip,ömür boyu orada yaþamak isterdik.Hep sevdim Þirin’i.Ýçten içe.Ýçten içe sevmeyi çok severdim Þirin’i;ah,ah!..Þirin’e hiç söyleyemedim sevgimi.Evlenmek isterdim Þirin’le.

Ýlkokulu neredeyse bitirmek üzereydim.Ýyi bir okula seçilebilmek için seçme sýnavlara girmiþtim.Yine seçmeler çýkmýþtý karþýma.Sevmezdim seçmeleri.Kan beynime sýçrardý seçmelerde.Sinirlerim bozulurdu!Anlatamam,çok kötü konuþurdum.Evdekiler benden baþka þeyler bekliyordu.Ben bunun pek farkýnda deðildim.Sýnava son bir yýl kala,son bir ay kala,son bir gün kala.Ders çalýþmak gerekiyormuþ,tekrar yapmak gerekiyormuþ,dinlenmek,dikkatli olmak gerekiyormuþ.Tüm sene boyu,alacakaranlýklara kadar top oynadým.Sýnavý kazanamadým.Gene seçmediler beni.Evde bir tartýþma koptu.Çok üzerime geldiler benim.Nasýl kazanamazmýþým?Tabi,toptan baþka bir þey düþünmezsem olacaðý buymuþ..Þimdi ne olacakmýþ?
Ben kasabada okumaya devam etmek istediðimi söyledim.Katiyen olmazmýþ!Ne münasebetmiþ?Buranýn beni eþkýya yapacaðý anlaþýlmýþmýþ..Sonra çaresiz,kabul ettim.Beni kasabadan biraz uzak olan þehirdeki bir okula yazdýrdýlar.Kasabadan birkaç arkadaþla gidip gelmeye baþladýk.
Ýlk hafta çok sýkýntýlý geçti.Kasabadan arkadaþlarla ürkek adýmlarla okulun bahçesinde turlarken,yanýmýza çok kýsa boylu,çok kocaman kafalý,çok kývýrcýk saçlý ilkokul önlüklü bir çocuk yanaþtý:
-Kimsiniz ulan siz?
-…?!
-Kime hava yapýyorsunuz?!
-…?!
-Abi deyin ulan bana!!Abi deyin!
-…?!
Çok fena olmuþtum.Hiç bir þey yapamadýk,düþünemedik,korkamadýk bile.Sevmezdim fena olmayý.Fena olunca aklýma düþen tek tablo,mevsimler köþesinin sonbahar tablosuydu.Bazen çok acýtýrdý.Olay çok uzamadan,abi dedik;oldu,bitti.Çevremize toplanmýþ kalabalýk,keyiflerini ellerinden aldýðýmýz için yüzlerini buruþturdu.Beni çekingenliðim çok uzun sürmemiþti.Hep böyle olurdu.Çok sýkýldýðým,çok sýkýntýya düþtüðüm zamanlarda hep beni kurtarmýþtý.Hep ona sýðýnmýþtým,topa.Sabahlarý biraz erken gelip,dersler baþlayana kadar top oynamaya baþladým þehirli çocuklarla.Beni aralarýna aldýlar.

Burada da çok geçmeden minik hayranlarým olmuþtu.Çok sevindim.Ýþin bu kýsmý çok eðlenceliydi.Ama derslerde pek baþarýlý deðildim.Yine çalýþmýyordum.Derslerim bu sefer beni zora soktu.Sinir bozucu bir Türkçe öðretmenim vardý.Bana kafayý takmýþtý.Çalýþmýyormuþum.Çok sýkýþtýrýyordu.Bizi diðer sýnýflarla beraber bir sýralamaya koyacakmýþ.Ýyilerimizi seçecekmiþ.Görecekmiþiz.Tehditler,þantajlar..Böyle istek mi olurdu..Böyle istekleri yerine getiremezdim.Ýyilerimiz,seçmek.Yine seçmek!Çýldýracaðým!Seçilmek istemiyordum artýk!Çok fena küfürler biriktiriyordum seçmekle,seçimle,yarýþtýrmakla kafayý bozmuþlara!Seçilmekten yorulmuþtum.Birileri gelip beni seçiyordu.Henüz ben daha hiç kimseyi,hiçbir þeyi seçememiþtim.Adil seçimler olmuyordu.At hýrsýzý suratlý Türkçe öðretmeni yeni,seçilmiþlerden oluþmuþ bir sýnýf kurdu.Seçilemedim.Ama bu seçilemeyiþte haksýzlýklara uðramýþtým biraz.Ders bir:Köylü çocuk,þehirde hakkýný nasýl arayacak?Bir arkadaþýmýn annesi öðretmendi.Seçme lafý çýktýktan sonra arkadaþýmýn annesi sýk sýk okula gidip gelmeye baþladý.Arkadaþým sýk sýk müdürün odasýna gidip gelmeye baþladý.Kulisler yoðundu.Gün geldi,çattý.Karneler verildi.Arkadaþýn karnesine baktým,benim karnemden kötü.Ama arkadaþý seçilmiþlerin,beni seçilememiþlerin sýnýfýna gönderdiler.Kulisler sonuç vermiþti.Ders birin karne notu:Çaresizliðe saplanmýþ bir sessizlik.
Bunu çabuk unuttum.Çok iyi bir arkadaþ bulmuþtum kaybetmiþlerin sýnýfýnda:Volkan.Dünya yansa umurumda deðildi.Bir tek Volkan olsun,yeterdi.Volkan temiz,tertemiz bir çocuktu.Þarkýlar söylerdik.Hayaller kurardýk.Konservatuara gidecektik.Her þeyi dalgaya alýrdýk.
Volkan’la sabah akþam beraberdik.Top oynardýk.Bir gün bir maç sýrasýnda bir karýþýklýk oldu.Volkan’la karþý takýmlardaydýk.Bir tartýþma çýktý:
-Korner ulan iþte,senin ayaðýna çarptý,görmedin mi?
-Senden çýktý kardeþim..
Bir süre itiþtik Volkan’la.Sonra Volkan’larýn kalecisi,þiþman çocuk geldi,bana okkalý bir tokat patlattý.Çok fena olmuþtum yine.Aðlamaklý,býraktým maçý.Volkan arkamdan koþturdu,hiç konuþmadým.Çok yalvardý Volkan.Volkan’la daha sonra hiç konuþmadýk.Derin bir yalnýzlýðýn içine düþmüþtüm.Çok sýkýlmýþtým.Top oynamak bile içimden gelmiyordu.Çünkü top uðruna en sevdiðim arkadaþýmý kaybetmiþtim.Çok þey kaybetmiþtim.Çok sonralarý bir arkadaþýmýz bizi barýþtýrdý.Ama çok zaman kaybetmiþtik.Hep böyle olurdu.Her þey için çok zaman kaybeder,her þey için çok geç kalýrdým.
Günler öylece geçti,gitti.
..
Çok mu geç kaldýk öðretmenim!?Sanki hep öyle oluyor!Ben çok geç kalýyorum söylemek için içimdekileri.Ya da içimdekiler birer sonbahar mahsulü gibi,belki bir ayva gibi,geç olgunlaþýyor.Öyle olunca,bir þeyler söyleyemeyince,sessiz kalýnca,geç kalýnca haksýzmýþým gibi oluyorum.Böyle zamanlarda aklýma mevsimler köþesinin sonbahar tablosu düþüyor.Böyle zamanlarda çok yüksek yerlerden,uçurumlardan çok derin yalnýzlýklara yuvarlanýyorum.
Öðretmenim,he-ce-le-ri alt alta,yan yana koydum.Anlayamadým bu iþi!Bu kadar köþeye ne gerek vardý.Bu kadar seçime de sýnava da hiç gerek yoktu.Herkes kendi seçmeliydi istediðini.
Ödevlerin hiç birini yapmadým!Yeþilay köþesi için bir þey söyleyemem,çok sigara içiyorum artýk öðretmenim.Ama Kýzýlay zarfýna ayva kabuklarý koydum.Caný ayva çeken çocuklar,yiyemeseler de koklasýnlar,ayva nasýl kokuyor,bilsinler.Öðretmenim,birilerini yaþama hazýrlamak çok zor,biliyorum.Öyle sorular var ki bu hayatta,bazen ben bile çözemiyorum.Arkada çözümleri de yok!Mevsimler köþesini ben beðeniyorum öðretmenim,o kalsýn.Ama gerçekçi de olsun tablolar.Çok iyi çocuklar olmasýn sadece tablolarda.Kötü þeylerde olsun,hazýrlýklý olalým.Ne yapacaðýz öðretmenim?Haksýzlýk olduðunda ne diyeceðiz?Bu kadar köþeye hiç gerek yoktu.Þimdi anlýyorum,çok sýkýþmýþým o köþelerin arasýnda.Canýmýz bir þey çektiðinde onu kibarca nasýl isteyeceðiz öðretmenim?Birileri bizden bir þey isterse nasýl paylaþmalýyýz öðretmenim?Paylaþmak nasýl olur öðretmenim?Bu kadar köþeye ne gerek vardý öðretmenim?Bu senin suçun mu öðretmenim?Sadece sen mi suçlusun?Mevsimler köþesi kalsýn öðretmenim,sandalla mevsimlerden mevsimlere yolculuklara çýkalým yeniden.Arada bir de kaldýralým,benim þiirlerimi asalým.Atatürk köþesine de ayva temalý bir þiir yazdým.Bilmem ne kadar olmuþ?.

Ayva
Ne zaman ayva yesek,
Kamaþtýrýr diþlerimizi,
Mevsimlerden sonbaharda da olsak.
Bulabilir miyiz artýk o eski düþlerimizi?

.Eleþtiriler & Yorumlar

:: ayna çekirdeðinin acý tadý...
Gönderen: zeynep erdem / , Türkiye
23 Eylül 2008
''...Alacakaranlýkta,mezar taþlarýný seçmeye çalýþýyordum...Ama ben bütün gün yalnýz aðladým...Yalnýz,tek baþýma mahcup olmayý sevmezdim...Bir þey söylemedim...Hiç emin olamadým...Bana arka çýkmadý...o kopan telin bir daha tamir olmayacaðýný o an anlamýþtým...Alacakaranlýkta cümleler kelýmeler karýþýyordu...Seçilmek istemiyordum artýk...''senin cümlelerinle ayva yemiþcesine diþlerimin kamaþtýðýný hissetmek týbký ''çaresizliðe saplanmýþ bir sessizlik''cümlende olduðu gibi üç noktalýk bir hayatý,yeni düþlerimizle eskiyi unutmak pahasýna yazýlan bu anýyla örtüþtugunu gormek beni mutlu etmekle beraber hüzünlendirdi..teþekkürler...




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn aný kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Zeynep Aba - (Çamur'dan Ahlaklar)
Maymun

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Ýstanbul! [Þiir]
Analarýmýza... [Deneme]


Alper AKARSU kimdir?

,


yazardan son gelenler

yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Alper AKARSU, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.