Düþmekten yükselme doðar. -Victor Hugo |
|
||||||||||
|
Ömer AKÞAHAN Kazandýðýn an kaybettin demektir. Çünkü kazanmak, ayný zamanda bir vazgeçiþtir. Ýster bir piyango, ister yýllarca peþinde koþtuðun bir makam ya da iþ olsun, deðiþmez. Deðiþen yalnýzca yeni bir katmanda yol alacak olduðundur. Kazanmadan önceki konumda artýk olamazsýn. Geri dönüþ söz konusu deðildir. Evinde yýllarca beslediðin kedilerden vazgeçmek gibidir kazanmak. Hemen her akþam televizyonlarýn kazandýran yarýþma programlarýna kilitlenip, kazananlarla seviniyor, kaybedenlere kýzýp programdan vazgeçiyoruz. Kazanma refleksleri masa baþýnda oturandan çok izleyiciyi sarmýþ durumda. Peki, yazýn yaþamýndaki yazar ve çizerlerin söz daðarcýðýmýza neler kazandýrdýðýný hiç düþündünüz mü? Yazarlar ve þairler yapýtlarýnda yeni türetilen sözcüklere zaman zaman yer verdiði gibi kendi çabasýyla bulduðu sözcükleri de yapýtlarýnda kullanarak söz daðarýna katký koymak isterler. Bu duruma kazanç yönünden bakýldýðýnda; kazanan, yeni sözcüðü öneren deðil, onu benimseyip kullananlar oluyor. Genelde ilk duyulduðunda böyle de sözcük olur mu dedirten birçok sözcüðü dilde yenileþmeye karþý olanlarýn da zamanla kullandýklarý bilinir. Bu yazýya baþlarken doðrusu, aklýmda yeni bir sözcük bulmak gibi bir derdim yoktu. Suyun yeryüzüne çýkýþý gibi beyin tabakamýn zayýf bir noktasýndan bir anda þu sözcük çýkýverdi: SÖZLENCE! Daha önce önerilip önerilmediðini bilmiyorum. Eðer önerildi de, haberim olmadýysa, bu, ancak benim kusurumdur. Yok, ilk kez tarafýmdan önerilmiþse, önerme gerekçelerini de sýralamak zorundayým. Ýlk anda, dilde varolan ve efsane sözcüðünü karþýlayan ‘söylence’yle sesteþ olsa da ‘sözlence’ anlam farklýlýklarý olan bir sözcüktür. Sözlence: Anlamý nedir ve neye karþýlýktýr? 1. Söz ve eðlence sözcüklerini tek bir sözcükle karþýlamaktýr amacým. Sözlü olarak yapýlan eðlence geleneði binlerce yýldýr sürüyor. Bu baðlamda örneðin meddah geleneði, halk ozanlarýnýn sazlarýyla karþýlýklý atýþmalarýndan söz edebiliriz. 2. Öte yandan söz yüzüðü takma töreni ve ardýndan yapýlan müzikli eðlenceler de toplumda süren bir gelenektir. 3. Diðer bir etkinlikse, sözün bir sanat olarak öne çýktýðý müzikli þiir dinletileridir… Þimdi de bunlara iliþkin örnek tümceler verelim. - Kýz, dün gece arkadaþýnýn sözlencesinde kendine yeni bir arkadaþ edindi. - Ödemiþ’te yakýn bir tarihte yerel ozanlarýn da katýlacaðý bir sözlence yapýlacak. - Osmanlý’da sözlence geleneði kuruluþ dönemine kadar gider. - Karslý, Ardahanlý ve Erzurumlu halk ozanlarý Konya’daki sözlencede izleyenleri coþturdu. *** Söz aldý baþýný, bizi nerelere deðin götürdü. Bazen su birikintisinin üzerine sýçramasýna benzer sürprizler gelir ya baþýnýza. Sözün de size getireceði sürprizlere hazýrlýklý olmalý. Sözcüklerle olan onca yýllýk dostluðuma dayanarak söylüyorum bunlarý. Ha bundan yakýnýyor musun, derseniz, kesinlikle hayýr; bilakis, onun sürprizleri sevindirir. Bu nedenle kitapçýya gittiðimde önünde en çok eyleþtiðim yer, þiir kitaplarýnýn olduðu bölümdür. Orada ünlülerden çok, yeni piyasaya çýkmýþ, ele alýnýp okunmayý bekleyen þiir kitaplarýdýr aradýðým; nedeniyse, içeriðinde yeni adýna ortaya konulan ne vardýr, merak bu iþte. Hem buna bir keþif yolculuðu olarak da bakýlabilir. *** Þiirlerimi okuyan gençler zaman zaman sorarlar: Bu þiiri kendiniz mi yazdýnýz? Yüzüne olmasa da içimden, “Yok, melekler yazdýrdý!” diyesim gelir ya. Yine beni kýzdýran bir baþka soru da: En çok hangi þairi beðeniyorsunuz? Ben de, gülerek: En çok kendimi beðeniyorum, deyip, kestirip atarým. Kardeþim, ben edebiyat öðretmeni deðilim ki, edebiyat tarihi okuyup, þiir analizleri yapsýn! Eðer orada þiir konuþulacaksa, canlý kanlý karþýnýzda þiirleriyle var olduðunu söyleyen biri var. Önce onun þiirleriyle girilir söze, edebiyat öðretmenine soru sorar gibi hangi þairleri beðeniyorsunuz, benzeri abes sorular geçmez aklýnýzdan. Eðer þiir deneyiminiz de varsa ve onlarý göstermeye cesaretliyseniz, onun görüþlerini almaya çalýþýrsýnýz. Düþünün bir kere, ben de gaflette bulunup, þair olduðunu bildiðim birine, benzer bir soru sorsam, aman Allah, nerden çýktý þimdi bu münasebetsiz soru, demez mi? Verdiðim yanýtlar kimilerinin cesaretini kýrsa da acý gerçek bu. Bunlar ne kadar az okuduðumuz, hele yeni Türk edebiyatýndan ne kadar uzakta bir gençlik yetiþtiðinin acý birer göstergesi. *** Bazen kendime sorarým: Neden bu tür sorularla karþýlaþýyorsun? Yanýtý gene kendim veririm: Yaþadýðýn muhitte demek kendini þair olarak yeterince tanýtamamýþsýn. Yani bir tanýtým eksikliði söz konusu. Peki, ne yapmalý? Bu yaþtan sonra sansasyon bize yakýþmaz. Ne özel yaþamýmla, ne siyasal söylem ve eylemlerimle kendimi kanýtlamaya da gerek yok. Ama yaþlý siyasetçilerden söz açýldýðýnda konu Süleyman Demirel’e sorulmuþ. Verdiði yanýt: “Celal Bayar Demokrat Parti’yi kurduðunda 60 yaþýndaydý. Öte yandan benim dibimi (genel baþkanlýðýný demek istiyor ÖA) oymaya kalktýðýnda da ise 75 yaþýndaydý.” Bilmem ki, ben de Bayar gibi mi yapsam??? Birilerinin kuyusuna taþ atýp, yok o iþ öyle deðil, böyledir deyip, bu yaþtan sonra þöhret için feryat figan mý koparsam? Baksanýza Tuna Kiremitçi durduk yerde bir evleniyor, bir boþanýyor. Günümüzde ‘Gündemde kal da, nasýl kalýrsan kal’ felsefesi mi geçerli, ne dersiniz? Þaka bir yana, edebiyatýmýz internet çýktý çýkalý bir acayipleþti. Bir yanda sýký sýkýya matbuat dergilerine sýðýnanlar ki, çoðu bir yayýnevi kadrosuna kapaðý atanlardýr; öte yanda internet edebiyat dergilerinde yazarlýða soyunanlar; bir baþka grupsa yeni yetme çalakalem habire atýp savuruyorlar, Türkçenin baþýný gözünü yara yara. Benim durumumsa biraz karýþýk; matbuat dergiciliðinden gelsem de internete zamanýnda sýçrayabildiðim için þimdi ne yardan, ne serden geçiyorum. Her ikisinin de yeri ayrý bende. Her ikisinin artýlarý ve eksileri var. Bunlarý burada uzun uzadýya söz etmeye gerek yok. Son olarak söylediðim þu; ister internet dergilerinde, ister matbuat dergilerinde olsun, yazardan çok, ürüne deðer verilirse, sevilecek ve ilgiyle izlenecek yeni birçok þair ve yazar su yüzüne çýkabilir. Ayrýca bu ilke, Türk edebiyatýnýn geliþmesinin olmazsa olmazýdýr. Gerisi bir gönül avuntusudur kanýmca.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Ömer Akþahan, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |