Sorularla dolu bir kitap... hiçbir zaman eksiksiz olamaz. -Robert Hamilton |
|
||||||||||
|
William Faulker’ýn ölümünden sonra hayranlarýndan gelen ve asla açmadýðý mektuplar bulunur. Çünkü kendisine gelen mektuplardan sadece editörlerden gelenleri açardý. Gelecek olan çeki bekler onunla borçlarýný öder, sonraki çeke kadar yine borçlanýrdý. Faulkner asýk suratlý, ketum, sessizliði seven biriydi. Joseph Conrad hep parmaklarýnýn arasýnda bir sýgara bulundurur, sonra sýgarasýný yanar vaziyette býraktýðý yerde unutur ve yenisini yakardý. Conrad o kadar sinirlenen, öylesine gergin bir adamdýr ki, yazarken kaza ile kalemi yere düþse, eðilip alarak kaldýðý yerden yazmasýna devam edeceðine, kazanýn nedenini ve niçinini düþünerek ah vah ederdi James Joyce kendisini kýskanç, yalnýz ve kibirli olarak tanýmlardý. Ulysses çýktýðýnda gazetelerde kitabýndan söz edenlere yaltaklanan teþekkür mektuplarý gönderirdi.. Hiçbir zaman Ulysses’i okumayan karýsý yazar hakkýnda þunu söylemiþ: “Kaçýðýn biriydi.” Henry James’in iri yarý, nerdeyse obez, tamamen kel bir adamdýr. Kadýnlarla hiç iliþkisi yoktur. Hiçbir zaman kitaplarýndan söz etmez ancak kütüphanesine çok özen gösterirdi. Hiç evlenmemiþtir gördüðü hezeyanlar sonucunda ölmüþtür. Arthur Conan Doyle gençliðinden beri kadýnlarý savunmak için her türlü alçakla karþýlaþacaðýný düþünmüþ ve boks öðrenmiþtir. Bir tiyatroda aralarýndan biri, genç kýza dirsek attýðý için bir tabur askerle dövüþmüþtür. Doktor olarak yerleþmeyi düþündüðü Portmout’’a varýr varmaz bir kýza laf attý diyerek, adamýn birini tanýnmaz hale getirmiþtir. Ne tesadüf ki ertesi gün ilk hastasý bu adam olmuþtur. Ývan Turgenyev annesi’nden çok nefret ederdi. Bir Ýspanyol çingene (þarkýcý) seviyordu.. Bu hayatýnýn aþký olan þarkýcý kendisinden yirmi yaþ büyük bir adamla evliydi. Turgenyev ona hep tekliflerde bulundu, ancak kadýn kabul etmedi. On yýl bu çiftle birlikte yaþadý. On yýl sonra kadýn teklifi kabul eder, ancak sonra Turgenyev i bir ressamla aldatýr... Vladimir Nabokov insan sevmez olarak bilinir. Halinden hiç þikayetçi olmamýþtýr. Ýçine kapanýk, kardeþleriyle bile pek iliþkisi olmazdý. Mütevazi deðildir, küstahlýðý çocuksu denecek þekilde saftýr. soyaðacýnýn Cengiz hana dayandýðýný ileri sürerek bununla övünürdü. Gençliðinde kadýn avcýsýyken yetiþkinliðinde iyi ve sadýk bir eþ olur. En büyük mutluluðu ve zevki yalnýzlýktýr. Rainer Marie Rilke hayvanlarla, yýldýzlarla, toprakla, aðaçlarla, tanrýlarla, anýtlarla, resimlerle, kahramanlarla, ölülerle konuþurdu. Etrafýndaki kiþilerle pek iletiþim kurmazdý. Rilke kýsa boylu ve hasta görünüþlüydü. Rilke hiç et yemezdi.”y” harfini çok sever, kadýnlara bayýlýrdý. Rudyard Kýpling ne meslektaþlarý yazarlar ne de edebiyat dünyasýnýn dýþýndakilerle arkadaþý vardý. Þöyle derdi “ Arkadaþlýk aþktan da trajiktir çünkü aþktan da uzun sürer” Rudyard Kipling þaka kaldýrmazdý. Özel yaþamýna müdahale edilmesine katlanamaz fotoðraf çektirmekten hoþlanmaz, kendisini ilgilendirmeyen konular hakkýnda hiç konuþmazdý. Terzinin yolunu pek bilmez ancak akþam yemeklerinde üstünü deðiþtirmeyi hiç ihmal etmezdi. .Arthur Rimbaud arkadaþlarý ondan hep uzak durmuþlardýr. Somali kýyýlarýnda yaþar düþük ücretli her türlü iþde çalýþýrdý. Elbiselerini hiç deðiþtirmezdi. Ýrenç kokar, yattýðý yataklar hep bitli olurdu. Evliliði pek de sakin geçmemiþtir içkiye düþkünlüðü vardý. 37 yaþýnda ölür. Oscar Wýlde biseksüeldi. Aðýr iþçilikle geçirdiði iki yýl mahpusluktan sonra ve onurunu yitirdikten sonra “Hayat her þeyi fena pahalýya satýyor, bizler de en uðursuz, ruhsuz sýrlarýna korkunç ve ve sonsuz bir bedel ödüyoruz” demiþtir. Ölümünden az önce þampanya istemiþ ve getirdikleri zaman neþeyle:”Kendi imkanlarýmýn üzerinde ölüyorum.” demiþtir. Cesare Pavese sevdiði kýsýk sesli kýz, beþ yýl sonra Pevae için “Pavese iyi þiir yazabilir, ama bir kadýnla birlikte olduðu zaman hiç de baþarýlý deðil,” sözü üzerine hayal kýrýklýðýna uðrar ve bu sözün etkisinden hiç kurtulamaz .hiç evlenemez. Kadýnlar hakkýnda hep karamsar yazýlar yazar. “Biraz gezip tozma, biraz gülme eðlenme, saçma sapan giyim kuþam, ve dedikodu.” Baþka bir dediði ise: “Ýnsan bir kadýný eninde sonunda baþýndan atacaðýna göre, bunu bir an önce yapmasý daha iyi olur.” Ahmet Haþim aþýrý karamsar, melankolik. Arap asýllý olduðu için çevresi tarafýndan dýþlandýðýný düþünür ve kendini hiç beðenmezdi. Çoðu þiirinde karanlýk ve geceden bahseder ve karanlýðýn bütün çirkinlikleri örttüðünü düþünürdü Yahya Kemal Beyatlý çok yemek yiyen, obur, hafifmeþrep, biraz nüktedan, megaloman bir adam. Nazým Hikmet’in hocasýdýr. Söylenti o dur ki Nazým’ýn annesine sevdalanmýþtýr. Bunu öðrenen Nazým Hikmet, bir gün gizlice üstadýn cebine bir not býrakýr ve o günden sonra Yahya Kemal bu sevdayý kalbine gömer ve o eve bir daha uðramaz. Mehmet Akif Ersoy, 1921'de "Ýstiklal Marþý"ný yazdý. Metin, 12 Mart 1921'de Büyük Millet Meclis'nde kabul edildi. Mehmet Akif, ödül olarak kendisine verilen 500 lirayý kabul etmedi. Türk Ordusu'na armaðan etti. Bu sýralarda beþ parasýzdýr ve kirada oturmaktadýr, ceketsiz gezmekte çünkü ceket alacak parasý dahi yoktur. Kemal Tahir, Orhan Kemal, Nazým Hikmet, Ahmet Arif, Sabahattin Ali…say sayabildiðin kadar bizim yazar ve þairlerimiz hep cezaevinde kendilerini geliþtirmiþler ve orada yazarlýklarýnýn zirvesine çýkmýþlardýr.Cezaevleri edebiyat okulu iþlevini görmüþtür bir þekilde. Halikarnas Balýkçýsý, Mithat Paþa, Namýk Kemal, Refik Halid Karay ..gibi pek çok yazar ve düþünce adamýnýn ömürlerinin büyük bölümü sürgünlerde geçmiþtir. Bizim þair ve þairlerimiz hep yoksulluk içinde yaþamlarýný sürdürmüþlerdir Ece Ayhan gibi huzurevlerinde ömürlerini bitirenler olduðu gibi, sokaklarda aç, sefil bir yaþamla da hayatlarýný noktalayanlarda Günümüzün þair ve yazarlarýnýn büyük çoðunluðunun durumu sanýlanýn aksine hiç de iyi olmadýðý gibi býrakýnýz refah seviyesini, ortalama insanýn gelir seviyesinin altýnda gelirle yaþamlarýný güç bela sürdürmektedirler. Edebiyat karýn doyuran bir iþ deðildir. Olsa olsa bir simit yedirir. Ancak, bu insanlarýn bir meselesi vardýr ve bu onlarý ayakta tutmaktadýr. Bu daha iyi bir gelecek yaratma idealidir.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © kemal düz, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |