..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Öylesine ciddiye alacaksýn ki yaþamayý, yetmiþinde bile mesela zeytin dikeceksin. -Nâzým Hikmet
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Þiir > Toplumcu > Abdullah Çaðrý ELGÜN




9 Ekim 2008
Yârnâme" de Edebî Söz Sanatlarý  
Abdullah Çaðrý ELGÜN

:AGBC:
"YÂRNÂME" de EDEBÎ SÖZ SANATLARI
(Yrd. Doç. Dr. Bayram DURBÝLMEZ'in ESERÝ)     
Abdullah Çaðrý ELGÜN

Edebî Sanatlar Hakkýnda Çýkan Kitaplarý Ýncelediðimizde, Sanatlarýn Açýklanmasýndan Sonra, Bütün Kitaplarda Genellikle Ayný Örneklerin Verildiðini Görüyoruz. Türk Þiirinin Zirvelerinden Örnekler Vermek Tabiîdir; ancak Çaðdaþ Türk Þiirinden Seçilen Örneklerle Öncekilerin Birlikte Sunulmasý Türk Þiirinin Geliþimini Göstermesi Açýsýndan Da Önemlidir. Günümüz Þairleri Arasýnda da Edebî Sanatlarý Þiirlerinde Ustalýkla Kullananlar Vardýr. Bu Þairlerden Biri De Bayram Durbilmez'dir. Halkbilimi Çalýþmalarý Yanýnda, Sanatçý Kiþiliði Ýle De Tanýnan Durbilmez'in Ýlmî Eserlerinden Baþka Yayýmlanmýþ Þiir Kitaplarý Da Mevcuttur. Vatanýmýn Baðrýnda- Þiir Tomurcuklarý (Durbilmez, 1984), Çileli Hayat- Huzura Hasret (Durbilmez, 1988) Ve Öze Çaðrý (Durbilmez, 1993) Adlý Þiir Kitaplarýndan Sonra Yârnâme (Durbilmez, 2002) Yayýnlanmýþtýr. Edebî Söz Sanatlarý (Elgün, 2000) Adlý Kitabýmýn Ýkinci Baskýsý Ýçin Günümüz Þairlerinin Eserlerini De Ýncelerken, Þiirleri Rusça Ve Bazý Türk Þivelerine Çevrilen Durbilmez'in Dördüncü Þiir Kitabý Yârnâme'de Çok Güzel Örnekler Tespit Ettim Ve Bunu Müstakil Bir Makale Konusu Yapmaya Karar Verdim.
Yârnâme'nin Ýlk Þiiri "Sevgi" (Durbilmez, 2002: 7-8) Adýný Taþýyor. Bu Þiirde; Mecaz, Teþbih, Ýstiâre, Temsil-Ý Ýstiâre, Akis, Ýade Ve Tekrîr Sanatlarý Bir Arada Kullanýlmýþtýr. Dörtlük Sonundaki Tekrarlarda Mecaz Sanatý Ýle Birlikte "Benzetme (Teþbih), Ýstiâre, Temsil-Ý Ýstiâre" Sanatlarý Birlikte Kullanýlýyor: "Gönlün Gören Gözü, Gönüllerin Közü, Ömrün Tadý Tuzu, Yesevî'nin Sözü, Sevgilinin Nazý, Dört Kitabýn Ýzi."
Bu þiirde "sevgi" çeþitli þekillerde anlatýldýktan sonra, "Ozantürk'ün özü sevgi" denilerek son ve güzel bir "Benzetme" yapýlýyor. Durbilmez, âþýk tarzý þiir geleneðine uygun olarak, hece ölçüsüyle meydana getirdiði þiirlerinde "Ozantürk" mahlasýný kullanýr. Bu mýsrada kendi iç dünyasýnýn da sevgiyle örüldüðünü belirtiyor. Benzetmenin esas unsurlarýndan biri düþürülerek kullanýldýðý için "Ýstiâre" sanatý da yapýlýyor. Bütün bir þiire yayýlmýþ olmasýndan dolayý bu sanata "Temsil-i Ýstiâre" adý verilmektedir. Bu þiirde "Sevgi"; "ýþýða, umuta, kâinatýn gizine, gönlün gören gözüne, huzura, barýþa, ilmeðe, nakýþa, gümüþe, bakýþa, gönüllerin közüne, bahara, rahmete, kazanca, servete, dostluða, sohbete, ömrün tadý ve tuzuna, güneþe, ateþe, menzile, yoldaþa Yunus'a, Bektaþ'a Yesevî'nin sözüne, hayata, dünyaya, bâdeye, rüyâya, sevgilinin nazýna, ilme, irfana, çare/ dermana, Tanrý'ya, imana, Dört Kitab'ýn izine, evvele, âhire, kevsere, nehire, týlsýma, þiire, Ozantürk'ün özüne" benzetilerek "Temsil-i Ýstiâre" yapýlýyor. Ayrýca bir mýsranýn yapýsý deðiþtirilerek yeni bir mýsrada deðiþik þekillerde kullanýlmýþ olduðundan hemen her mýsrada "Akis" göze çarpýyor. Mýsranýn önüne arkasýna veya ortasýna "Sevgi" getirilerek "Tard ü Aks veya Aks ü Tedbil" sanatý da meydana getirilmektedir. Ayný kelime âhengi bozmadan ve anlamý daha da pekiþtirerek þiirde sürekli tekrar edildiði için "Tekrîr" de yapýlmaktadýr. "Sevgi" sözü, bir söz içerisinde ard arda gelen ve birbirlerine benzeyen ses ve harfler olarak sýk ve âhenk saðlayacak bir þekilde sýralanmasýyla ve þiirin içerisinde geçen "s" sesi "elli beþ kez" tekrar edilerek güzel bir "Aliterasyon" örneði de veriliyor.
Yukarýdaki mýsranýn sonundaki sözü, aþaðýdaki mýsranýn ilk kelimesi olarak tekrarlayarak þu mýsralarda da "Ýade"(Geri Çevirme) sanatýna yer veriliyor: "Kâinatýn gizi sevgi, Sevgi soyut sevgi somut", "Gönlün gören gözü sevgi, Sevgi huzur sevgi barýþ", "Gönüllerin közü sevgi, Sevgi bahar, sevgi rahmet", "Ömrün tadý tuzu sevgi, Sevgi güneþ, sevgi ataþ", Yesevî'nin sözü sevgi, Sevgi hayat sevgi dünya", "Sevgilinin nazý sevgi, Sevgi ilim, sevgi irfan", "Dört Kitabýn izi sevgi, Sevgi evvel sevgi âhir." Bu þiirdeki bütün dörtlüklerde ayrýca "Tenâsüb"(Mürat-ý Nazýr) sanatýna da yer verilmektedir.
"Þiir Aðacý" (Durbilmez, 2002: 9)'nda sanatçý, edebî söz sanatlarýndan þunlara yer veriyor: Þiirden aðaç olmaz; ama þâir, þiiri bir aðaca benzetiyor ve onu gönlüne kök salmýþ gibi göstererek "Mecaz" sanatý yapýyor. Sonra bunu sevgiyle beslenen, ulu bir çýnara benzeterek, aydýnlýk gülüþlerin doðmasýna vesile yapýyor. Böylece þâir bu sözüyle de "Temsil-i Ýstiâre" yapýyor. "Gülme" eylemini kalpler için iyi bir ilâç gibi göstererek "Teþbih-Benzetme" yapýyor.
"Bengisu", insaný ölümsüzleþtiren sözcükler ve her zaman devam eden bir bahara benzedikten sonra, mutluluk suyunun can damarlarý denilerek, mecazî yolla bir kaynaða, ilham ise sevgi akan kutlu bir pýnara "benzetiliyor".
"Þâirler", kelimeleri iþleyerek þiirleþtiren dilin ustalarýna, mimarlarýna benzetiliyor; yâr(sevgili) þiir aðacýnýn dallarýnda gezinirken, bu diyârlarý mekân tutan, bir cânân olarak gösterilerek temsil-i istiâre yapýlýyor. Böyle bir bað, bahçede yüreklerin sonsuza kadar seviþebileceðinden bahsediliyor. Aslýnda þâirin tanýmladýðý bir þiir bahçesidir. Þiir, kelimelerle örülüp, iþlenerek sevdâlý dil mimarlarý tarafýndan imar edilen, bir mekân þeklinde düþünülerek "benzetme" yapýlýyor.
Durbilmez, "Sürmeli Yârim" (Durbilmez, 2002: 10-11) þiirinde, sanatýnýn zirvesine eriþiyor. Türkçeyi Türk'ün millî sazýnýn tellerine baðlayarak, ondan ilmek ilmek þiiristan halýsý dokuyor. Karacoðlan, Emrah, Dertli, Gevherî, Bayburtlu Zihnî, Dadaloðlu, Köroðlu, Seyrânî gibi Türk'ün söz ve saz ustalarýndan aþaðý kalmadýðýný bu þiiriyle bize ispatlýyor Üstad Bayram Durbilmez. Bu þiirinde sevgilinin bakýþlarýný mýzraba benzetiyor (Teþbih ve Teþhis). Gönlünü ise telli sazlardan "baðlama"ya benzeterek "Teþbih" ve "Teþhis" sanatlarýný ustaca kullanýrken, kendisini de badeli bir âþýða benzeterek, "Mýzrabý tellere sürmeli yârim" diyerek, hem "Tekrîr" hem de "Cinas" sanatýný birlikte kullanýyor. Ayrýca bir cümle içerisinde "Sürmeli, sürme, sürmeyi, sürgü, sürsen" kelimeleri ard arda gelerek ve biribirilerine benzeyen ses veya sesler olarak sýk ve âhenk saðlayacak biçimde sýralanmýþ olmasý sebebiyle, "Aliterasyon" sanatý ortaya çýkýyor. Arkasýndan "beni bend'eyleyip" gönlümü sana meylettirip baðlama; çünkü bakýþlarýnla sevda delisi olan gönlüm aþk diyârýnda nam salan Mecnûn'un yolundan gider, diye sesleniyor. Burada "Mecnûn'un izini sürmeli yârim" diyerek, hem geçmiþteki bir olayý delil olarak göstermesiyle "Telmih (hatýrlatma)" sanatý yapýyor hem de "sürmeli yâr" sözü ile "Tekrîr" ve "Cinas" sanatýný birlikte kullanýyor.
Yukarýdaki mýsranýn sonundaki sözü, aþaðýdaki mýsranýn ilk kelimesi olarak tekrarlayarak: "Bilir mi Sürmelim, sürme sürmeyi?, Sürmeli gözlerin neyler sürmeyi" "Ýade"(Geri Çevirme) sanatýna da yer veriyor. Burada ayrýca, çeþitli mânâlara gelen bir sözün, bir mânâsý ile, diðer bir sözün mânâsý arasýnda ilgi ve benzerlik kurma veya iki mânâya gelen bir kelimenin, uzak mânâsýnýn ayný cümle içinde baþka bir kelime ile ilgisi bulunmasýndan dolayý "Sürmelim, sürme, sürmeyi" sözcükleri arasýnda da "Ýyham-ý Tenâsüb" ve diðer bütün dörtlüklerde de "Tenâsüb" sanatlarý birlikte kullanýlmaktadýr. "Bakýþlarýn mýzrap, gönlüm baðlama", "Sürmemeli atýn Sürmeli yâra", "Sürgün gönlüm açar sürgü sürsen de, Vazgeçmem sevdândan beni sür sen de, Gönül bahçesini aþkla sür sen de, Bu aþktan fidanlar sürmeli yârim." sözlerinde "Kinâye" sanatý kullanýlmaktadýr.
Þâir ikinci kýtada, tarihin derinliklerine giderek Korkut Ata'yý buluyor (Telmih). Onun elindeki kopuz'a (Teþhis) bir atýfta, isnatta bulunarak bunu sevdâyý seslendiren (Ýntak), sevdâyý dile getiren bir âlet, kopuz (saz) olarak düþünüyor ve Korkut Ata'sýndan onu çalmasýný istiyor. Kopuzdan çýkacak naðmeler gönülde birikmiþ gam ve kederleri uzaklaþtýrsýn, atsýn (Teþhis) ki, þâir, hayâlindeki sevgiliyi, ak duvaklý gelini, yârini ata bindirip mutluluk baðýna (Mecaz) sürebilsin. Sanatçý, mýsra sonlarýnda tekrar eden "ata" sözü ile hem "Tekrîr" hem de "Cinas" sanatýný kullanýyor.
"Sürmeli" sözünü "ayak" yapan sanatçý, bu sözü mahirâne bir kalem ustasý olarak kullanýp "sürmeli" kelimesiyle adeta oynuyor. Onu, bazan bir mermi, sevgilinin baðrýna saplanan, bazan parmaðýn dokunduðu bir tetik, bazan da sevgiliye doðrultulmuþ bir namlu olarak kullanarak (Cinas) zekâsýnýn ve sanatýnýn bütün hünerini sergiliyor. Bu sözüyle, zengin bir sanat toyu kuruyor; edebî sanatlar bahçesi yapan þair "Telmih, Tekrîr, Sehl-i Mümteni, Mecaz, Benzetme" sanatlarýnýn hepsini bir arada yapma yeteneðini ve bilgi birikimini sergiliyor. "Bilir mi Sürmelim sürme sürmeyi?, Sürmeli gözlerin neyler sürmeyi?, Neylerim can tenden ayrýlsa bir gün?, Dur bilmez sevgimiz olur mu bir gün?" Sözlerinde, hayret, sevgi, nefret gibi duygularýn tesirinde; dikkat çekmek veya hisleri kuvvetlendirmek maksadýyla sözün nidâ, temenni, soru yoluyla söylenerek bitirilmiþ olmasýndan dolayý da "Ýstifham"a yer veriyor.
Sevmez sevdâlý kalp sefâ sürmeyi
Bilir mi Sürmelim sürme sürmeyi?
"Sürmeli gözlerin neyler sürmeyi?"
Dillerde bir türkü "Sürmeli" yârim! (Durbilmez, 2002: 10)
Bu dörtlüðünde "Yozgat Sürmelisi"ne de telmihte bulunan þâir, sanatýnýn en tepe noktasýndan, þiir âþýklarýna sesleniyor. Þiiri adeta ilmik ilmik, nakýþ nakýþ çeyizlik heybe kýymetiyle dokuyor; ondan bir kelime cümbüþü yapýp, sanatistan, þiiristan ortaya koyuyor. Bu dörtlükte "s" sesi on kez tekrarlanýyor (aliterasyon, cinas, tekrîr, telmih, istifham, mecaz, mürsel mecaz-ad aktarmasý), 'sevmez, sevdâlý kalp sefâ sürmeyi'; "sürme" kelimesi de yedi kez tekrar edilerek "iç kafiye, aliterasyon, tekrîr , telmih, kinâye(1.Göze çekilen sürme; 2.Kýzýn, sevgilinin ismi), ve cinas" sanatlarý olarak kullanýlýyor. Toplam olarak bu þiirde; ancak usta þâirlerin baþarabileceði "sürme" ve ondan türetilen "sürmeli" sözünü yirmi bir kez tekrar ediliyor; ama asla bir fazlalýk arzetmiyor ve sözleri birbirlerine öylesine kenetliyor ki insan, bu kelimelerin ayný olduðunu asla fark edemiyor; çünkü ayný kelimeleri her seferinde farklý bir mânâda kullanýyor. Türk þâirleri içerisinde bugüne kadar gelmiþ geçmiþ þâir ve âþýklardan, "aþk"a bir sýfat vererek "aþk"ý ilk defa karasaban, olarak kullanan, "çüt"(çift)e benzeterek kullanan baþkaca þâir yoktur. "Gönül bahçesini aþkla sürmek"… sözüyle Bayram Durbilmez, edebî cevherini, buradaki kývrak zekâsýný, bütün hüner ve maharetiyle kullanarak baþarmýþ ilk ve tek sanatçýdýr. Bu ise sanatçý geçinenlerin kýlýcýna kaldýrýlmýþ çelik bir kalkandýr.
Ayný dörtlükte, mânâca birbirleriyle ilgili veya birbirilerine yakýn kelimeleri bir arada kullanarak "Tenâsüb" sanatýna da güzel örnekler sunuyor: "Mýzrap, teller, gönül, baðlama, sürmeli yâr, bende eylemek, gönül baðlamak, Mecnûn'un izini sürmek"… "Tenâsüb" sanatý ile birlikte "Leff ü Neþr" sanatý da hemen bütün dörtlüklerde göze çarpmaktadýr.
"Sürgün gönlüm, açar sürgü sürsen de,
Vazgeçmem sevdândan, beni sürsen de
Gönül bahçesini, aþkla sür sen de,
Bu aþktan, fidanlar sürmeli yârim." (Durbilmez, 2002: 11).
Bu dörtlükte geçen "Sürmeli, sürgün, sürgü, sürsen, sür" kelimeleriyle çeþitli sanatlarýn yapýldýðýný görüyoruz. "Sür" kökünü ele alan þâir, Akýncý Beyi Malkaçoðlu'nun elindeki kýlýç gibi öylesine ustalýkla kullanýyor ki Türkçe, bu þâirin kývrak zekâsý, engin kelime hazinesi ve sýnýrsýz bilgi daðarcýðý ve renkli hayâl gücünün varlýðýyla öðünerek, Türk þâirlerine de bir hak ve sýtatü kazandýrýyor. Türkçeyi öylesine mahirâne iþletiyor ki bu kökten, deðme þâirlerin ve uyduruk dilcilerin asla beceremeyeceði, bir kelime kökünden 0n- on beþ kelime türetiyor. Bu baþarýda Durbilmez'in iyi bir bilim adamý olmasýnýn ve yaþayan Türk þivelerinin pek çoðunu bilmesinin de payý olmalýdýr: Alet iþleyip el öðünüyor. Þâir yine bu þiirinin son dörtlüðünde, adeta kelimeleri konuþturuyor:
"Yâr cemâlin bir ay, gülüþün bir gün!
Neylerim, can tenden ayrýlsa birgün?
Dur bilmez sevgimiz olur mu bir gün?
Bu aþk, ömür boyu sürmeli yârim!" (Durbilmez, 2002: 11)
Kitaba ad olan "Yârnâme" (Durbilmez, 2002: 12-14) þiirinde þâir: "Yâr"ini: "Parlayan ay, bengütay, beyaz lâle, nurlu hâle, þelâle, berrak nehir, sýrlý þehir, þiir, gökte hilâl, petekte bal, masal" gibi görerek benzetmeler yapýyor (Teþbih). "Gibisin Yâr" sözü ile "Tekrîr" sanatýna yer veriyor.
"Beni Dinleme! Yürek Yolcularýna" (Durbilmez, 2002: 15-16) þiirinde þâir sevgilisine "revan"ým diyerek hitap ettikten sonra (Giden, yürüyen, akan; ruh, can) sevgilinin þahlanan atlarýný, hýzlýlýk yönünden, rüzgârýn gidiþine benzeterek; 'rüzâr gibi sür de git' dedikten sonra, gönlünün götürdüðü yere gitmesini söylüyor. Sonra yine sevgilisini bir kuþ gibi düþünüp (Benzetme- Ýstiâre) kanatlarýný açarak (Teþhis) istediðin yere uç, diyor. Sevgilisini gönlünün bir 'mihmaný' (misafiri, konuðu) kabul ederek,"Yüreðinin götürdüðü yere git!" sözleriyle kuþu azat ediyor.
"Ýçimde dolaþýrsýn uçsan da çok ýraða" mýsrasýnda "Mecaz" sanatýna baþvurarak sevgilisini yine bir kuþa benzetiyor, sonra onu uçuruyor. Benzeyen, insan söylenmediði için "Açýk Ýstiâre"; ve "ne kadar ýraða gidersen git, yine de dönüp dolaþýp geleceðin yer, benim kalbim olan ilk durak olacak", diyerek insanlar için kullanýlan 'Durak', sözünü söyleyip 'Teþhis' ve 'Atýf' sanatlarýna baþ vuruyor. Gönlümü senin ayrýlýðýn daðlara, çayýr ve çimenlere "mera, merað" düþürse de gönlümün yarasýna derman olsan da, sen yine "gönlünün götürdüðü yere git!" diyerek onu serbest býrakýyor.
Üçüncü dörtlükte "Gurbetin hikmeti, sevdânýn kudreti, yüreðin hasreti" sözleri de "Mecazlý" olarak kullanýlýyor.
"Aþk" âþýðýn yüreðinde büyüyen sevgi aðacýna benzetilerek (Teþhis), gönlün 'aþk vurgunu'nu yemesinden (Mecaz) sonraki "eþsiz ilâcý" olan sevgili, âþýðýn gönlünün "sarayý, tahtý, tâcý ve sultaný" (Tenâsüb ve Mübalâða/ Abartma) olarak yüceltiliyor, eriþilemez biri olarak gösteriliyor. Burada "eþsiz" kelimesi de iki mânâda kullanýlýyor: 1. Benzersiz, 2. Eþi, sevdiði olmayan kimse.
"Bakýþlarýn hüzünlü", "sevgiyle dolu için", "Ýçin için yanmak" (Mecaz), "senden ayrýlmak ölüm" (Mübalâða) gibi söyleyiþlere de rastlamak mümkün. Sevgili, padiþahlarýn yazdýðý fermana "Benzetilerek" "Fermaným" hitâbýyla ona bir ruh yüklenip, yürek veriliyor (Teþhis). Sonra da "Yüreðinin götürdüðü yere git!" dedikten sonra "insan" söylenmeyerek "Açýk Ýstiâre" sanatý yapýlýyor.
Gönlün arzularýný gerçekleþtirmesi, "Murad almak" "Mecaz", "Murat almamak" sözleriyle "Tezat" olarak kullanýlarak, dünyanýn darlýðýndan söz ediliyor. Halbuki aslýnda dünya çok geniþ; ama sevgili âþýða sevgisinin karþýlýðýný verememiþ, muradý hasýl olmamýþ olduðundan, dünya 'âþýða' dar gelmektedir (Mecaz). "Esme dedikçe eser (Tezat) kavurucu bir rüzgâr" (Mecaz) derken iki sanatý kaynaþtýrýyor. Þâirin gönlünde açmýþ olan gülleri, solduran "dert ve efkâr" mânâca birbirlerine yakýn, birbirleriyle ilgili sözler olup "Tenâsüb" sanatý yapýlmakta, bu sözler aslýnda "Mecazlý" olarak kullanýlmakta, yine sevgiliye bir sýfat verilmekte ve "Baðban"a benzetilmektedir (Teþbih).
Þâirin, halk ozanlarý gibi kullandýðý mahlasý "Ozantürk"tür. Bu þiirin sonunda da mahlasýný kullandýktan sonra, serbest býraktýðý sevgilisini "Beni dinleme sakýn, sakýn dinleme beni!" demektedir. "Akis" sanatýna güzel bir örnek olan bu mýsradan sonra, bu duygusallýðýndan kurtularak, duygularýný daha belirgin kýlmak, sözlerini daha da kuvvetlendirmek maksadýyla geriye dönüþ yapan (Rucû) þair, "Git-Gel" diyerek bir birlerine zýt iki þey arasýnda ilgi ve benzerlik kurarak da "Tezat" sanatýný sergileyip, gerçeði haykýrýyor ve "Gel Caným, Canâným, Ceylâným, Fermâným, Sultâným, Yüreðinin getirdiði yere GEL, Bana GEL" diyerek ilk söylediklerinden vazgeçiyor, duygu ve heyacanýný daha da kuvvetlendirmek için edebî sanatlarýn güzel bir örneðini (Rucû) bize gösteriyor.
Sanatçýnýn "Sevdâ Rüzgârý" (Durbilmez, 2002: 17) þiirinde; "Yüreðimde þiir tomurcuklarý" "Avuçlarýmýzda yüreklerimiz" (Mecaz) söyleyiþlerine rastlýyoruz. Açmaya hazýr tomurcuklar çiçeklerde olur. Hayatýn kaynaðý olan "mey sunan dudaklar" (Teþbih, Teþhis) gösterildikten sonra, "Tutkun kadehlerden içilir zaman" denilerek Mübalâða ve Teþhis sanatlarý yapýlýyor. Ayný þiirin diðer mýsralarýnda da þu sanatlarý tespit ettik: "Gönüllerde coþkun sevdâ ýrmaðý" (Benzetme ve Mübalâða), "Esrik kalp, göz göze geldiðimiz an" (Mecaz ve Tekrîr), "Mest gönül, yudumlar aþk badesini" (Mecaz), "Soylu sevdâlarýn gönlüm esiri", (Telmih), "Kaybeder sevince iradesini" (Mübalâða). Ayný þiirin sonunda, aþkýn esrârýnýn ruhu büyülemesi sebebiyle içinde çýlgýn duygularýn uyandýðý, yürekte sevdâ rüzgârlarýnýn esmesi sebebiyle de köpüren sularýn dalgalandýðý söyleniyor: "Büyüler ruhumu aþkýn esrarý, Dalgalanýr yine köpüren sular, Eser yüreðimde sevdâ rüzgârý" (Hüsn ü Tâlîl).
Sanatçý, Âzerbaycan/ Bakü'de yazdýðý "Efsane Gibi" (Durbilmez, 2002: 18-19) þiirinde: Yâr, "Kaf Daðlarý'ndaki naðýl, efsâne"ye; yârin sözleri "dost baðlarýnda açan terâne"ye; bakýþlarý "esrârengiz", ürkek yürüyüþü "ceylan sekiþleri"ne, gülüþleri "gönlü sarhoþ eyleyen meyhâne"ye, sanatçý "virâne"ye, yâr çevresinde dolanan gönül "yanan pervane"ye, Mecnun'a çeviren sevdâ "süregelen anâne"ye benzetilmiþtir (Benzetme). Þiirin ikinci bölümündeki "Ey gönlüm (Nidâ, Teþhis, Mecaz) sev, 'yine sevgi!' derse de" (Tekrîr) mýsrasýnda dört edebî sanatý bir arada kullanýyor. Bu þiirin üçüncü kýtasýndaki edebî sanatlardan bazýlarý da þunlardýr: "Oðul! (Nidâ) gün eþin" (Teþbih, Teþhis), "Zulmü daðýtacak gözler senin güneþin"(Benzetme, Mübalâða, Mecaz, Teþhis), "Aþkýyla kavuran güzel eþi güneþin" (Benzetme, Mübalâða). Ayný bölümde "dedi" sözü üç kez tekrar edilerek "Tekrîr" sanatý yapýlmýþtýr. "Gün eþin", "senin güneþin" ve "eþi güneþin" söyleyiþleri arasýnda "Cinas ve Leff ü Neþr" sanatlarý da görülmektedir. Þiirin son kýtasýnda "Nidâ, Telmih, Cinas ve Tecahül-i Ârif" sanatlarý yapýlmýþtýr.
Gonce-i Dil (Durbilmez, 2002: 20)'de, sevgili, gönülde açýlmamýþ bir goncaya benzetiliyor (Teþbih). Ona "sevdiðim!" (sevgili) diye hitap edilerek "Nidâ" sanatýna baþvuruluyor ve "dilin", kendisine olan aþký dile getirerek "bir bir" (Tekrîr) söylemesini istiyor. Dil hep gülü, gülleri anlatan bir gül bahçesi "gülistan" (Benzetme) olarak düþünülüyor. Ayný zamanda kelimelere dökülerek anlatýldýðý, þiir hâlinde sunulduðu için bir þiir bahçesi "þiiristan" (Benzetme), "aþk" "yâr" sevgili için dillere düþmüþ ve dillerde söylenegelen bir "destan"dýr (Benzetme). Yâr "gonca gül, tatlý yel, âhu göz ve gül", "özge can, câvidân, Tanrý'dan armaðan"dýr (Benzetme). "Gönül sevgiye tutkulu, sevgisizlikse haramdýr." diyerek "Tezat"lý olarak kullanýlmýþtýr. "Der ki Bayram, Gönlümüz râm, Sevgisizlik, Kalbe haram" (Tecâhül-i Ârif, Telmih, Nidâ).
"Aþkýmýn Âbidesi" (Durbilmez, 2002: 21) þiirinde : Dudaklar, aþk badesi yudumlanan bala; sevgilinin tenindeki ben güle; âþýk, güle vurgun birisine; yanaktaki ben, gül desenine; sevgili güle ve bülbüle, gönül bahçesinde gülümseyen goncaya benzetilmiþtir. Bu þiirde "aþk", iki kez, "bile" üç kez, "bende" dört kez, "yudum", "bir" ve "gül" sözleri iki kez, "gülüm ser", "yâr" dört kez tekrar edilerek "Tekrîr" sanatý yapýlmýþtýr. Her dörtlüðün ilk üç mýsrasýnýn sonlarýnda görülen eþ sesli kelimelerle "Cinas" yapýldýðý da görülmektedir. "Zevk-zehir", "Cellât, ip-gülümsemek", "yüreðin yarýlýp açýlmasý-gülümsemek" sözleri ile "Tezat ve Leff ü Neþr" meydana getirilmiþtir. "Zehri zevkle yudumlamak" "Sevgilinin aþktan inlemesi", "Ser (baþ) kesildiði hâlde, dilin yine sevgiliyi söylemesi", "Yüreðin yarýlmasý" sözleriyle "Mübalâða"ya yer veriliyor. "Gönül bahçesi", "Ýpe ve cellâda gülümsemek", "Alsalar gönlümün ifadesini" sözleriyle "Mecaz ve Teþhis", "Yüreðe nakýþ nakýþ yâr örmek" söyleyiþleriyle "Mecaz" sanatý yapýlmýþtýr.
Durbilmez, "Sevdiðim" (Durbilmez, 2002: 22) þiirinde, eskiye karþý bir özlem duyduðunu þiirde yaptýðý "nazire" ile göstermektedir. Divan edebiyatýnda kullanýlan "nazire": Usta bir þâirin, þiirinden ilk iki mýsra alarak þiiri ölçü ve kafiye bakýmlarýndan usta þâirinkine benzeterek, altýný kendi þiiriyle tamamlamak, yani benzer bir þiir meydana getirmek demekse de biz burada þekil ve kafiye örgüsü bakýmlarýndan benzerliklerden bahsetmekteyiz.
Günümüz þairlerinden Durbilmez'in bir beyti:
"Aþkýnla yanmýþ gönlümün, seyrâný yok, ey sevdiðim!
Dil mülkünün baþkaca bir, sultaný yok, ey sevdiðim!" (s.22)
"Aþkýnla yanmýþ gönlümün
Seyrâný yok ey sevdiðim
Dil mülkünün baþkaca bir
Sultaný yok ey sevdiðim"
Divan þâirlerinden Fuzûlî'nin bir beyti:
Fuzûlî rindi þeydadýr, hemiþe halka rüsvadýr,
Sorun kim bu ne sevdâdýr, bu sevdâdan ussanmaz mý?
Fuzûlî rindi þeydadýr,
Hemiþe halka rüsvadýr,
Sorun kim bu ne sevdâdýr,
Bu sevdâdan usanmaz mý?
Divan Edebiyatýndaki gazelin kafiye þemasý : -a,-a; -b,-a; -c,-a; -d,-a þeklinde olduðuna göre "gazel" tarzýnda bu þiirin, kafiyeleniþ biçimine bakýldýðýnda, ayný tarz olduðu görülür. Bu þiir ayrýca bazý usta divan þâirlerinin (Fuzûlî, Rûhî, Nâbî) þiirlerini hatýrlatan bir iç kafiye ile de örülmüþtür.
Bu þiirde: "Aþkla yanmak", "Dil mülkü", "Dil mülkünün sultaný" sözleriyle "Mecaz" , "yok ey sevdiðim!" beþ kez, " sevdiðim" iki kez, "sen" beþ kez tekrarlanarak "Tekrîr", "aþkla yanan gönlün seyredenin olmamasý, gönül mülkünün (ülkesinin) baþkaca sultanýnýn bulunmamasý", "görülenlerin sadece yârin gölgesi olabileceði", "Durbilmez'in vurgun yemiþ gönül, inleyen bülbül ve gül gibi gösterilmesi" "Benzetme", "aþkla yanmýþ gönül", "Mecnûn", "Durbilmez" sözleriyle "Telmih" sanatý meydana getirilmiþtir. "Her yerde sen varsýn", "görülenlerin sadece gölgesi olamasý", "senden bir an ayrýlmanýn imkâný yok" sözleri "Mübalâða -Abartma"lý olarak kullanýlmýþtýr.
"Ölümsüzlük Tâcý" (Durbilmez, 2002: 23) þiirinde: Sevgilinin bakýþý "ruha serilmiþ desen desen iþlenmiþ, serilmiþ bir þey"e, sözleri "bir þiir"e, gözleri "hayat"a, sevdâ "katmerlenen içli nakarat"a, âþýk "uslanmayan bir deli"ye, aþk "âþýðýn içinde bir nehir ve çaðlayan"a, þiir "aþkýn bedeli bir ömür"e, sevgi "çaðlar geçse de ölmeyecek ebediyet"e(sonsuzluða), sevdâ "efsunlanmýþ"a, beden "sarhoþ"a, þair "çýlgýn hayâller kurdu kuralý ölümsüzlük tacý baþýnda, yüreðinden bütün kurallarý sökmüþ bir rind"e, muhabbet dolu gönül "geçerli bir yasa"ya benzetilmiþtir (Benzetme). "Desen" üç kez, "yâr" iki kez, "bir" dört, "çaðlar", "yasa", "kuralý", "aþk", "þiir" sözleri iki kez kullanýlarak "Tekrîr", "uslan be deli!", "merhaba!", "elvada!" sözlerinde "Nidâ" sanatý kullanýlmýþtýr. Cinaslý söyleyiþler bu þiirde de görülmektedir: "Desen desen- desen de sen", "uslan be deli!- aþkýn bedeli", "içimde çaðlar- geçse de çaðlar", "Çýlgýnca hayaller kurdum kuralý- Söktüm yüreðimden her bir kuralý", "Gönlümde muhabbet geçerli yasa- Merhaba sevince, elveda yasa". Son mýsradaki "merhaba- elveda" ve "sevinç- yas" sözleri arasýnda Tezat sanatý da mevcuttur.
"Gözlerin" (Durbilmez, 2002: 24-25) þiirinde: Gözler; "öz, mübarek belge, gönül yolu, aþk kýblegâhý, bahar sabahý, yayla, parlak cilâ, renklerden elâ, cilveli fettan, belâ, sevdânýn þiiri, hayatýn iksiri, anlamlý derin imlâ, sýlâ ve Leylâ"ya, gönül; "gözlerin esiri ve Mecnûn"a, sevdâ; "servet"e, sevgili; "ay parçasý, aþk tanrýçasý, gönül fýrçasý ve çölde açan gül"e, sevgilinin elleri; "narin"e, sözleri; "þirin"e, yârsýzlýk; "gurbet"e benzetilmiþtir (Benzetme). "Ozantürk" sözü ile de þâirin kendisi hatýrlatýlmaktadýr (Telmih). "Yine candan bak- Yüreðime ak" "Dayanýr mý can?- Gönlüm eyler kan" sözleri ile duygularýn tesirinde dikkat çekmek veya hisleri kuvvetlendirmek maksadýyla sözü nidâ, temenni, soru þeklinde söyleyerek "Ýstifham" sanatý yapýlmýþtýr.
"Hayâllerimiz" (Durbilmez, 2002: 26-27) þiirinde þâirin kullandýðý edebî sanatlar da þöyle sýralanmaktadýr: "Sevdâlarýn düþleri süslemesi" (Mecaz, Telmih, Teþhis), "Hayâllerin rengarenk arzularla açmasý" (Mecaz, Telmih), "Tozbembe umutlarla beslenen düþler" (Mecaz, Teþhis), "Hayâllerin kâinata mutluluk saçmasý" (Mecaz, Teþhis), "Derinden bir iç çekiþle heveslerin filizlenmesi" (Teþhis, Mecaz, Telmih), "Duygulara can gelmesi" (Teþhis), "Kalbin, derinleþen bir sesle inleyip durmasý" (Teþhis, Ýntak), "Hayâllerin binlerce kez kendinden geçmesi" (Teþhis), "Yüreðin yaralý, gözlerin nemle dolu olmasý"' (Mecaz, Telmih), "Her dem, dilin sevgiliyi sayýklamasý" (Mecaz, Mübalâða), "Duygulara gem vurmak" (Mecaz, Teþhis), "Hayâllerin sonsuza kanatlanmasý" (Teþbih), "Kalplerin sonsuzluk koþusunda el ele uçmasý" (Mecaz,Teþhis), "Gönül tellerinin titremesi" (Mecaz, Teþhis, Mübalâða), "Ozanýn gönül tellerine dokunmasý" (Mübalâða, Telmih), "Hayâllerin sevdâ dolu türküler seçmesi" (Teþhis), "Tanrý'nýn bu candan dileði kabul etmesi" (Telmih), "Uçsuz bucaksýz bir aþkýn yüreði okþamasý" (Mübalâða, Mecaz, Teþhis), "Düþleri diriltmek" (Teþhis, Mübalâða), "Gönül çiçeði" (Benzetme, Mecaz), "Sevgiyi yudum yudum içmek" (Benzetme, Mecaz, Mübalâða) gibi edebî söz sanatalarýna yer verilmiþtir. Düþlerimiz, hayâllerimiz, derin, sayýklar, yudum, seni" sözlerinde "Tekrîr", "Dilim seni sayýklar, sayýklar seni her dem" sözünde de, bir cümle veya mýsranýn yapýsýný deðiþtirip, yeni bir cümle veya mýsra meydana getirme yapýldýðýndan "Akis"sanatýna yer verilmiþtir.
"Meleðim" (Durbilmez, 2002: 28-29) þiirinde "sevgili": "Gök kuþaðýna, can direðine, sevgi baðýna, aþk çiçeðine, elde desteye, dilde besteye, aheste uçan kelebeðe, bir ilk bahara, özge diyâra, gönüldeki yâra, kalpteki bezeðe (süse), gülen güneþe, gönüldeki eþe, kalpteki ateþe, tan yýldýzýna, peri kýzýna, kalp hýrsýzýna, bal peteðine, ulu hitaba, kutlu kitaba, tek dileðe, çaðlayan çaya, þahlanan taya, gönlü umaya, göz bebeðine, kalp mihengine, ruh âhengine, hayata, civeleðe, Durbilmez köz'e, göyünür öze, yetersiz söze ve meleðe" benzetilmiþtir (Teþbih -Benzetme).
"Dokunur Gülüm" (Durbilmez, 2002: 30-31) þiirinde: "Dolu, gözlerin, gülüm, dokunur, nakýþ, bile, aþk, seven, sende, ele, deme, el" sözleri bir çok kez tekrar edilerek "Tekrîr" sanatý, "dokunur gülüm, dolu, bile, sende, ele, dolu" sözlerinde "Cinas", "yüreðin yaralý olmasý, gönlün gözlere dokunmasý, aþkýn nakýþ nakýþ iþlenmesi, aþkýna tutulmak, gönlün daðlarý aþmasý, aþkýn iyiliðinin dokunmasý, sevdânýn eserinin olmasý, sevgi yeline kapýlmak, sözlerin dokunmasý, bakýþýn aþkýný ele vermesi, pamuk el, yüreðe kar, yaðmur, dolunun inmesi, havalarýn dokunmasý" sözlerinde "Mecaz ve Leff ü Neþr" sanatlarý kullanýlmýþtýr. "Pir elinden içmek, seven gönlün daðlarý aþmasý" sözlerinde "Telmih", "Nakýþ nakýþ dokumak, ellerin pamuk ele dokunmasý" sözlerinde "Benzetme", "Gözlerin gönlüme dokunur gülüm!", "Aþkýn nakýþ nakýþ dokunur gülüm!", "Aþkýn iyiliði dokunur gülüm!", "Sendeleme sende, neyleyim sen de!", "Sözlerin bana çok dokunur gülüm!", "Deme demedim mi sýrrýný ele?", "Ellerin elime dokunur gülüm!", "Ýner yüreðime kar, yaðmur, dolu…", "Bu havalar bana dokunur gülüm!" sözlerinde de "Nidâ" sanatlarý kullanýlmýþtýr.
"Yalnýz Ýkimiz" (Durbilmez, 2002: 32) þiirinde þâirin kullandýðý söz sanatlarý: "Bir, sürsün, karanlýk, gönül" sözlerinde Tekrîr sanatý, "Hazar, Erciyes Daðý, Kaf Daðlarý" sözlerinde "Telmih", "Mazinin canlanmasý, nehrin uyanmasý, gönül baðýnýn çiçeklenmesi, hayâllerin konuþup, düþlerin susmamasý, vuslatýn çýlgýnlýðý, gülüþlerin öpüþmesi, arzularýn gülmesi" "Teþhis, Ýntak", "fidanlarýn sürmesi, iklimin sarhoþluðu" "Teþhis, Ýntak", "nisan yaðmurunun kalpleri coþturmasý, dünyanýn bomboþ olmasý, sevginin nûru, karanlýklarý aþkla ýþýtmak, dolunayýn karanlýk ruha gülmesi" "Teþhis, Ýntak", "hýçkýrýklarýn ruha gömülmesi, al bir tayýn üstünde gönlün Kaf Daðlarý'na gitmesi, gülüþün donuk gönlü ýsýtmasý, þiirlerle yunmak, gönle gönlü konuk etmek, mýsralara aþký dizmek" "Ýstîare", "arasýnda "Mecaz" sanatý.
"Hep Senin Ýçin" (Durbilmez, 2002: 33), þiirinde: "Dalmak, derde düþmek, derdinden yataða düþmek, gönül defterinin þiirlerle dolu olmasý, ýþýða vurgunluk, yürekten coþmak, gündüz güneþ, gece sitâre, gülüþün derde çare olmasý, kalbin serseri ve avâre olmasý, gönlün kavrulup daðlanmasý, kalpteki daðlarýn kaybolmamasý, aþkla yanýp piþmek, sevdâyla imanýn tam olmasý, ummanýn eþsiz sevgiyle dolu olmasý, aþkla köpürüp taþmak" sözleriyle 'Mecaz', "Düþe dalmak, Mecnûn gibi çöller aþmak, sevgili gündüz güneþe, gece sitâreye, Sensizlik , daðlayýp kavuran ateþe, derde dayanamayýp eriyen daðlara, sevgili yakan ve piþiren ateþe, âþýk, baþýnda dumanlarýn eksilmediði yüce daðlara, "Gönül" eþsiz bir sevgiyle dolu ummana, âþýk aþkla köpürüp taþan birisine benzetilmektedir (Teþbih). "Mecnûn", "Kýnayanlar bizi bu derde düþe", "derdinden yataða düþmek", "Ozantürk" sözlerinde 'Telmih', "Daðdan dumanýn eksilmemesi" sözleriyle de 'Kinâye', "Sensiz, sensin, daðlar" sözlerinde de "Tekrîr" sanatý kullanýlmýþtýr.
"Gönül" (Durbilmez, 2002: 34-35) þiirinde þâir þiirini benzetmelerle örüyor. Gönül; "Ýnleyen bülbül, âþiyan gönül, gülen gonca, gülistan, nurlu dolunay, þefkâtli umay, bir sýrça saray, kýrýlgan, baþý hep duman, ferman dinlemez, viran, periþan, her çaðý yaþayan Kaf Daðý, hoþgörü baðý, bahçývan, sevgi kalesi, yârin kýblesi, aþk þelâlesi, çaðlayan, aþký savunan, aþkla avunan, bengisu sunan, bir umman, hepsinden evlâ, Mevlâ'nýn tahtý, her yerden âlâ bir mekân, ýrmak gibi gür, rüzgâr gibi hür ve küheylân" olarak nitelendiriliyor (Teþbih). "Durbilmez dem sür" sözüyle 'Telmih ve çok iyi bildiði bir þeyi bir olayý fýkrayý, kýssadan hisseyi, bilmemezlikten gelerek anlattýðý için, Tecahül- i Ârif' sanatýna yer veriliyor. "Kaf Daðý, Durbilmez, Nurlu Dolunay, Mevlâ sözleriyle herkesçe bilinen bir olayý, kýssadan hisseyi, fýkra veya hikâyeyi hatýrlattýðý, ona iþaret ettiði için 'Telmih' sanatý yapýlýyor.
"Bu Sevdâ" (Durbilmez, 2002: 36) þiiriyle: Þairin sevdasý; "bir tatlý bakýþ"a, gönül; "þahýn sarayý, yýkýlmýþ virâne þehir, boðazýndan tutulup sýkýlan kuþ, hep melûl melûl, yakýp tutuþan aþk çýrasý, aþk vurgunu yiyerek çöllere düþmüþ, baþýna her türlü belâlar üþüþmüþ, dert çekmekte mâhir biri (Mecnûn)"a, âþýðýn gözyaþlarý; "nehir, sevdâ katarý"na, dertler; "kafile, altýn kafes"e, Ozantürk; "benzeri olmayan derde müptelâ biri"ne, benzetilmiþtir (Teþbih).
"Tatlý bakýþ, efsunladý, sihir etti bu sevdâ, gönül kuþu, sevdâ katarý, dert kafilesi, sevdânýn arada bir cilveyle göz kýrpmasý, sevdânýn mutluluðu tehir etmesi, gönlün altýn kafese týkýlmasý, gönlün boðazýndan tutulup sýkýlmasý, þaha saray iken yýkýlmasý, bir virane þehir edilmesi, yakýp tutuþturan aþk çýrasý olmasý, arþa çýkan yürek nârasý olmasý, dermansýz gönül yârasý, hayatý zehir etmesi, gönlün çöllerde olmasý, her türlü belânýn baþa üþüþmesi, dert çekmekte mâhir olmasý" 'Mecaz'lý olarak kullanýlmýþtýr.
"Etti bu sevdâ, melûl, gönül, gönlümü, aþk" sözlerinde "Tekrîr" sanatý kullanýlmýþtýr. "Gözyaþýmý nehir etti bu sevdâ, Sevdâ katarýnda dertler kafile" sözleri yukarýdaki mýsranýn sonundaki sözü, aþaðýdaki mýsranýn ilk kelimesi olarak tekraralamýþ olmasýndana dolayý "Ýade" sanatý kullanýlmýþtýr.
"Bir tatlý bakýþ, gönül kuþu, sevdânýn arada bir göz kýrpmasý" sözleriyle Teþhis sanatý yapýlmýþtýr. Sevdânýn efsunlayýp sihir etmesi, göz yaþlarýnýn nehir olmasý, arþa çýkar yüreðimin nârasý" sözlerinde "Mübalâða", sanatýna yer verilmiþtir. "Ozantürk, aþk vurgunu gönlün çöllerde gezmesi, baþýna her türlü belâlarýn üþüþmesi, dert çekmekte mâhir olmak sözleriyle Hz. Musa, Hz. Ýbrahim, Hz. Yakup ve Hz. Eyyup ile ilgili kýssalara iþaret ettiðinden "Telmih" sanatý yapýlmýþtýr.
"Dedim- Dedi" (Durbilmez, 2002: 37-39) þiiriyle þâir: "Gönlün sesini dinlemesi, aklýný baþýna koymak, yâr yoluna kurban olmak, akýllý olmak, sözüme kulak as, baþa belâ olmak, sevdâ yüklü bakýþlar, ciddî misin alkýþlarýnda, þaka say, aþkýn nehri, kahýrdan ölmek, gülün zehri, çok toy olmak, git baþýmdan, koyma âvâre, göz göre göre ölmek, içinde sýzýnýn yuvalanmasý, aþkla gönül sazýnýn titremesi, neyin inlemesi, inleyip durmak, aþk atýnýn sevgiliye koþmasý, canýna kýymak, aþkýn günahý, gönlün sabahý görememesi âþýðýn âhýnýn yakmasý, yýldýz gibi kaymak, gönlünü açmak, sözleri yere saçmak, doðru söz söylemek, merhamet eylemek" sözlerinde "Mecaz ve Telmih" sanatlarýný kullanýlmýþtýr.
"Hey!, aklýný baþýna koy, akýllý ol, akýllý davran, sözüme kulak as, duy, bunlarý bir þaka say, bir tas su ver, git baþýmdan, koyma âvâre, bana ne, ayy, ey peri kýzý, býrak artýk bu iltifatý, istersen canýna kýy, sen de yýldýz gibi kay, yiðit bu fikrinden cay, yeter artýk merhamet eyle, öyleyese töreye uy!" sözlerinde 'Nidâ ve Ýstifham' sanatlarýna yer verilmiþtir.
"El etmek, ben seninleyim, aklýný baþýna koy, sözüme kulak as, sarhoþsun içmiþsin mey, toysun, baþýmdan git, öleyim mi, yuvalanýr içinde sýzý, yýldýz gibi kay, gönlümü sana açarým, sözlerini yere saçarým" sözlerinde 'Tevriye' sanatý kullanýlmýþtýr. Âþýk; "kurbanlýk koyun, Mecnûn ve mey içmiþ sarhoþ"a, sevilen; "Leylâ"ya, gözler; "nergi-i þehlâ"ya benzetilmiþtir (Teþbih). "Aþkýn nehri, gülün zehri, peri kýzý, içinde sýzý, gönül sazý" sözlerinde "Mecaz", "sen goncasýn ben bülbülüm, istersen inlesin ney, aþkýn atý, arþý yakar âþýðýn âhý, sen de yýldýz gibi kay, cemalin ay, gözlerin güneþ" sözlerinde "Teþbih" sanatýna yer verilmiþtir. "Sen nisansýn ben eylülüm, sen nâlânsýn ben de behlül'üm, sen goncasýn ben bülbülüm" sözlerinde "Tezat, Tenâsüb, Teþbih, Mecaz ve Tekrîr" sanatlarý mevcuttur.
Mecnûn, Leylâ, aþkla titrer bu gönül sazý, istersen inlesin ney, nisan eylül, Ozantürk" sözlerinde "Telmih", "Dedim, dedi güldü, ben, akýllý, aklýný, ölmek, bir, göre" sözlerinde 'Tekrîr', "Yâr yoluna kurban olmak, aþkýn nehrinden bir tas su vermek, arþý yakar âþýðýn ahý, cemâlin ay, gözlerin güneþ" sözlerinde 'Mübalâða' sanatýna yer verilmiþtir.
"Âþýklar Geçidi" (Durbilmez, 2002: 40-41) þiiriyle sanatçý: "Arzu ile Kamber, Kerem ile Aslý, Ferhat ile Þirin, Leylâ ile Mecnûn" sözleriyle geçmiþteki âþýklarý ve bunlar üzerine anlatýlan hikâyeleri hatýrlatarak "Telmih" sanatýna yer veriyor. "Arzu, Kamber, Aslý, Kerem, Ferhat, Þirin, Mecnûn, Leylâ, sensin, yâr, sev" sözleriyle "Tekrîr ve Leff ü Neþr" sanatlarý yapýlmýþtýr. "Arzu sensin, Kerem yâr, Aslýn'ý, Þirin'sin, Þirin de, Mecnûn da" sözleri cinaslý olarak kullanýlmýþtýr. "Söyle iþin aslýný!", "Leylâ! Leylâ!", "Þirin'i sev; þirin düþün, þirin de" sözlerinde "Nidâ" sanatýna yer verilmiþtir. "Kamberler'in yüreðinde arzular, deli gönül, Kerem oldun, aþka tutsak, çöler susuzluðu feryat ederken" sözlerinde "Mecaz" sanatýna yer verilmiþtir.
"Uslanmaz Gönül" (Durbilmez, 2002: 42-43) adlý þiirinde Durbilmez þu sanatlara yer vermiþtir: Mecaz, Teþbih, Telmih ve Tekrîr. "Vurdular gam kýrbacýný, gönlümden aþk aðacýný, ýrmak gibi serhat serhat akmak, yakar beni aþkýn koru, bulut olup göðe doðru, gönüllere þimþek þimþek çakmak" sözlerinde "Mecaz" sanatý var. Þâir kendisini Ferhat'a Kamber'e, Kerem'e, Mecnûn'a, Bülbül'e, sevdiðini de Þirin'e, Arzu'ya, Aslý'ya, Leylâ'ya, güle benzeterek "Teþbih" sanatý yapmýþ, gidip gelmelerini ýrmaðýn akýþýna, sevgilinin zülüflerini kokusu ve görünüþü yönünden misk ü ambere, buluta, þimþeðe benzetmiþtir (Teþbih).
Ferhat, Kamber, Kerem, Mecnûn, Þirin, Arzu, Aslý, Leylâ Ozantürk sözleriyle "Telmih" sanatý yapýlmýþ, "Gönlüm, sevdi, oldu, güle, koru, þimþek" sözlerinde "Tekrîr" sanatý kullanýlmýþtýr.
"Leylâ" (Durbilmez, 2002: 44) þiiriyle Durbilmez: "Yâr, diyâr, ey, bakýþ, yýllar, yudum, de, Mecnûn" sözlerinde "Tekrîr", "Leylâ, Mecnûn, Ozantürk, Mevlâ, Güneþ" sözlerinde "Telmih", "dilin baldan tatlý, gülüþün þirin, candan bakýþlarýn, güneþ secde eder, yýllarýn kalpte yara açmasý, ömrü yudum yudum içmek, asýl Mecnûn benim" sözlerinde "Mecaz", "ey, nazlý sevgili, ey tatlý belâ, Leylâ" sözlerinde "Nidâ", "Ey, nazlý sevgili, ey nazlý belâ, dilin baldan tatlý, gülüþün þirin, efsunkâr bakýþýn nergis-i þehlâ, yakutun gonca lâl'ine hayran bakmasý, göðün hilâlinin sevgiliden ýþýk almasý, nur cemaline Güneþ'in secde etmesi, kalbinde yaralar açmasý, ömrü yudum yudum içmesi, âþýklýðýn gönle en kutlu pâye olmasý, þâirin Mecnûn'a, sevgilinin Leylâ'ya" benzetmesinde "Teþbih", "yakutun gonca lâl'ine hayran bakmasý, göðün hilâlinin sevgiliden ýþýk almasý, nur cemaline Güneþ'in secde etmesi", sözlerinde "Mübalâða" sanatý vardýr.
"Gizli Aþk" (Durbilmez, 2002: 45) þiiriyle "Aþkýn kavurmasý, bakýþýn yaralara tuz basmasý, gönül sancýsýnýn beyne vurmasý, firkatýn savurmasý, zülfün telinin kement olup gönle tuzak olmasý, zehrin dudaklarda bal kesilmesi, sesin kulaklarda çýnlamasý" sözleriyle "Mecaz", "Bakýþýn yaralara tuz basmasý", "zülfün telinin kement olup gönle tuzak kurmasý", sözleriyle Teþhis sanatýna yer verilmiþtir. 'Sevmek' düþe, 'zehir' bala, 'yürek' okyanusa, 'gözler' ýrmaða benzetilmiþtir (Teþbih). "Gönül, yürek" sözleriyle "Tekrîr" sanatý yapýlmýþtýr.
"Sevgiliye Ak Duygular" (Durbilmez, 2002: 46) þiirinde þâir: "Gönüllerde temiz duygularýn büyümesi, dað dað olup daðlamasý, aþkýn közleriyle yakmak, yürekleri ak zambaklarýn süslemesi, ak dilekler, aþk niyazýnýn meleði yakmasý, pâk sineye muhabbet bezemek, sevdâ þöleni, aþk sahnesi, gönül sazlarý, gönlün temiz olmasý, ak gönül, duru nehir, berrak deniz, aþk hazzýyla meleðin akmasý, sevginin tertemiz, hislerin beyaz olmasý, berrak duygularýn ak kâðýda yazýlmasý" sözlerinde "Mecaz, Kinâye ve Tenâsüb", "Tanrý, Ozantürk" sözlerinde "Telmih", "dað, ak" sözlerinde "Tekrîr", "kar-yakmak, muhabbet-bezemek" sözlerinde "Tezat", "Temiz, ak; duru, berrak" sözlerinde "Tenâsüb ve Leff ü Neþr" sanatlarýna yer verilmiþtir.
"Aþk Pâdiþâhým" (Durbilmez, 2002: 47- 48), þiirinde, "Sýmsýcak bir gülüþ, tatlý bir nidâ, sevdâ bahçesi, zarif lâlesi, yoluna fedâ eylenmesi, ruhun alev alev olmasý, günah yaþamak, aþk padiþahý, ruhumun sultaný, gönlümün þahý, aþkla inleyen þeydâ, feleðin tersine dönmesi" sözlerinde "Mecaz", "Sýmsýcak bir gülüþ, tatlý bir nidâ, sevdâ bahçesi, zarif lâlesi, ruhun alev alev olmasý, ben inleyen bülbül, sen nazlý gonca, vurgun yiyen gönlüm, yüreði aþkla inleyen þeydâ, aþk padiþahý, ruhumun sultaný, gönlümün þahý, gül yüzlü melek" sözlerinde "Teþbih", "Ozantürk, Tanrý, Hüdâ, Melek" sözleriyle "Telmih", "ötesi, alev" sözleriyle "Tekrîr" sanatýna yer verilmiþtir. Bu sözlerin hepsinde ayrýca "Tenâsüb" de vardýr.
"Bil Gülüm" (Durbilmez, 2002: 49) þiirinde "Yudum yudum, aþk, gülüm, gül, yerde, ben, daðlar da, yanýk yanýk" sözlerinde "Tekrîr", "yüreðini vermek, gökte uçan turnadan, nilüferden, gölde yüzen turnadan, Selenge, Sakarya, Tuna'dan sormak, gece gündüz sevgiliyi solumak, yanýk yanýk þakýmak, yanýk türküler demek, aþk ateþinin yüreði daðlamasý, aþk gölüne ermek, gül bahçesini (gülþen) þiirlerle süslemek" sözlerinde "Mecaz", "Selenge, Sakarya, Tuna, Ozantürk, Ozantürk'ün daðlarda dertle inlemesi" sözlerinde "Telmih", "gökte uçan turnadan, nilüferden, gölde yüzen turnadan, Selenge, Sakarya, Tuna'dan sormak" sözlerinde "Teþhis", "sesin gökte ve yerde yankýlanmasý, gökte uçan turnadan, nilüferden, gölde yüzen turnadan, Selenge, Sakarya, Tuna'dan sormak" sözlerinde "Abartma" sanatýna yer verilmiþtir. "Yüreðimi veriyorum al gönül!, Ben hep seni arýyorum gel gülüm!, Eriyorum eriyorum bil gülüm!" mýsralarýnda "Nidâ" sanatý vardýr. Durbilmez'in pek çok þiirinde görüldüðü gibi, "Bil Gülüm"ün sonunda da "Cinas" sanatý yapýlmýþtýr: "daðlar da (daðlamak)", "daðlarda (-da bulunma hâl eki)", "daðlar da (daðlar bile)" sözleriyle.
"Unutmak Ýçin" (Durbilmez, 2002: 50) adlý þiirinde sanatçý Durbilmez, þu edebî söz sanatlarýna yer veriyor: "Yüreðin gam dehlizine savrulmasý, dert denizi, devrildim, çýrpýnýp durdukça gönül ummaný, zamaný içmek, kavrulmak, zamanýn esrik kadehlerde erimesi, baþýmda duman, yerlere serildim, hicran yarasý, gönül savcýsý, hayâli tutmak, gönül avutmak" sözlerinde "Mecaz", "çam gibi devrilmek, sevdâ sancýsýnýn içinde büyümesi" sözlerinde "Teþbih", "yýlana sarýlmak, unutmak için çarmýha gerilmek, Ozantürk" sözlerinde "Telmih", "çýrpýnmak, deniz, yýlan, umman, liman, içmek, kavrulmak, kadeh, mey sunan sâki, yerlere serilmek, sevdâ sancýsý, yürek sýzýsý mahkûm olmak, savcý, çarmýha gerilmek" sözlerinde "Leff ü Neþr" ve "Tenâsüb".
"Beni Sensiz Býrakma" (Durbilmez, 2002: 51-52) þiirinde: "Çekip gitmek, bahar sevinci, sensin yazým baharým, sensiz gündüzüm gece, sensin sevgi pýnarým, naz çiçeðim dumanlý baþ, sen ekmeðim sen aþým, sensin arzu sen heves, sensin aldýðým nefes, sensin gönlüme derya, sensin büyülü rüya, çöker üstüme dünya, sensin ruh ve heyecan, ayrýlýk yürekte kor" sözlerinde "Mecaz ve Tekrîr", "gülen gözlerin badem, bahar sevinci her dem, sensin yazým, baharým, sensin sevgi pýnarým, sensin hayat damarým, sensiz ýrmak gözyaþým, sen ekmeðim, sen aþým, sensin aladýðým nefes sensin gönlüme derya, sensin büyülü rüya, sensin ruh ve heyecan," sözlerinde "Teþbih ve Tekrîr", "sensiz, býrakma, sensin, beni, beni sensiz býrakma, sen, can" sözlerinde "Tekrîr", "beni sensiz býrakma, naz çiçeðim etme, gel, deme yâr umudun kes" sözlerinde "Nidâ", "gülmek-sevinç, göz-badem-sevgi-saygý erdem, yaz-bahar, pýnar-hayat damarý, dumanlý baþ-ýrmak-göz yaþý, ekmek-aþým" sözlerinde "Leff ü Neþr" ve "Tenâsüb", "Ozantürk" sözüyle de "Telmih" sanatýna yer verilmiþtir.
"Naz Çiçeðim" (Durbilmez, 2002: 53) þiirinde "Kaþlarýn yay gibi, kirpiklerin ok, naz çiçeðim, zalim bir avcýsýn hiç insafýn yok, gözleri badem, zülfü siyah, gülen nurlu mâh, sevmek ibadettir, sevmemek günah, sen de aþk atýna bin naz çiçeðim, karasevdâlý bu naz çiçeðim, þiir yüreðin elinde âsâ" sözlerinde "Teþbih ve Tezat", "yan bakmak, naz çiçeði,aþk atý, gamlý bülbül, ilham perisi, gönlün gam sandalýna mahkûm olmasý, kumrularýn sevdâ dalýna üþüþmesi, inat aðacýndan inmek" sözlerinde "Mecaz", "ey gözleri badem, ey zülfü siyah" sözlerinde "Nidâ ve Ýstifham", "gamlý bülbül, gülü niyazdan ayrý sanmak" sözlerinde "Teþhis", "Sevmeyen bilir mi aþkýn derdi ne?", Çare nerde mevcut gönül derdine?, Sen de aþk atýna bin naz çiçeðim!, Yüzünü yüzüme dön naz çiçeðim!, Sevmeyen kalplere Hakk'tan dert ine!, Durbilmez bu aþkým bir kenara yaz!" sözlerinde "Ýstifham, Nidâ ve Telmih" , "Durbilmez bu aþkým bir kenara yaz!" sözünde "Tecahül-i Ârif", "Ozantürk" sözünde "Telmih", "Kaþ-kirpik, bakmak, yan bakmak-kan aðlamak; gamlý bülbül- bahar-yaz; gül niyaz âþýk-usanmak-naz-karasevdâ" sözlerinde "Leff ü Neþr ve Tenâsüb" sanatlarýna yer verilmiþtir.
"Leke" (Durbilmez, 2002: 56) þiirinde: "Sýr, dostluk, yüz" sözlerinde "Tekrîr", "sýrlarýn sýrtýndan vurmak, dostluðu boðmak ve fýrlatmak, surlarýn sinelerinin delik olmasý, aþký hançerleyip yere atmak" sözlerinde "Teþhis", "sevgiyi kovmak, kalpleri taþlaþmak, ruhun ölmesi, yüzsüzlük, yüz yüzlü olmak, yüzlerde maske" sözlerinde "Mecaz ve Kinâye" sanatlarýna yer verilmiþtir. "Sineleri delik surlarýmýzýn" sözünde bir sözü bir yerde hem gerçek hem mecazî mânâda kullanýlmasýyla "Kinâye" sanatýna yer verilmiþtir
"Bitti" (Durbilmez, 2002: 57) þiirinde kullanýlan edebî söz sanatlarý: "Sevgim taþ kesildi, düþlerim dondu, aþkla yanmak, hâyallerim yanýk, buz gülüþler, gönlü ejderha" sözlerinde "Mecaz ve Leff ü Neþr", "benden" sözünde "Tekrîr", "Yusuf, Züleyha" sözleriyle "Telmih" sanatýna yer verilmiþtir.
Bayram Durbilmez, þiir kitabý "Yarnâme"de toplu olarak "Abartma, aktarma, aliterasyon, cinas, intak, teþhis, istifham, kinâye, benzetme, tekrîr, tenâsüb iyham- ý tenâsüb, telmih, mecaz, leff ü neþr, akis, tezat, tecâhül-i ârif, istiâre, rucû, nidâ, târiz, tevriye" gibi söz sanatlarýna yer vermiþtir. Sanat yapma ve þiirini edebî sanatlarla süsleme konusunda Durbilmez, Halk ve Divan Edebiyatý sanatçýlarýndan geri kalmadýðýný bu eseriyle göstermektedir. "Sürmeli Yârim" baþta olmak üzere, Yârnâme'de yer alan pek çok þiiriyle üstad Bayram Durbilmez "Sultanü'þ-Þuâra"(Þâirler Sultaný) makamýný alnýnýn teri, bileðinin hakkýyla hak ediyor.
Yârnâme gibi eserler yazýldýkça Türkçe daha da zengin bir dil olarak yaþamaya devam edecektir. Bu temenni, Durbilmez ve onun gibi Türkçe sevdalýsý mükemmel bilim adamlarý, þâirler, yazarlar ve sanatçýlar eliyle, diliyle gerçekleþebilir. Yabancý dillerin boyunduruðundan uzak, Türkçeyi konuþma, konuþturma, Türkçeyi nakýþ nakýþ iþleme ve güzelleþtirme sevdâsý ömür boyu sürüp gitmelidir. Türk dilinin bilim alanýnda da, sanat dünyasýnda da ilerlemesi, düþünen ve hisseden kiþilerin böylesi güzel eserler meydana getirmesiyle mümkün olacaktýr.

KAYNAKLAR
1)Durbilmez, Bayram (1984). Vatanýmýn Baðrýnda- Þiir Tomurcuklarý, Ýleri Matbaasý: Yozgat.
2)Durbilmez, Bayram (1988). Çileli Hayat- Huzura Hasret, Se-Da yayýnlarý: Kayseri.
3)Durbilmez, Bayram (1993). Öze Çaðrý, Se-Da yayýnlarý: Kayseri.
4)Durbilmez, Bayram (2002). Yârnâme, Geçit yayýnlarý: Kayseri.
5)Elgün, Abdullah Çaðrý (2000). Edebî Söz Sanatlarý, Lâçin Ltd. Þti.: Kayseri.
6)Elgün, Abdullah Çaðrý,"Türk Dili",(Gnþltlmþ Ýkinci Bas.)LaçinYay.Dað.Kayseri 2001;




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn toplumcu kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
An - Der 2007 Þiir Antoloji Kitabý Hakkýnda
Ali Rýza Navruz, Öksüz Uykular Býraktým Yataðýma
Duran Tamer'in Hayatý ve Þiirleri
Ulviye Savtur'un Hayatý ve Eserleri
Abdullah Satoðlu'nun Kitabý
Afet Kýrat'ýn Þiirleri Hakkýnda
Lütfü Develi (Lutuf Veli) 'Nin Eserleri Üzerine
Vatan Aþký
Âþýk Sezinî Ali Baþ'ýn Þiir Kitabý
Muhammet Ali Ecevit ve "Gülistan" Þiir Kitabý Üzerine

Yazarýn þiir ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Ankara Sevdam

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Ýlyas Ali Daþtan, Hayata Can Suyu (Abdullah Çaðrý Elgün [Öykü]
Geleceðin Türkiyesi [Eleþtiri]
Kerim Özbekler Hakkýnda [Ýnceleme]
Þafak Sahipli’nin Özkan Hüseyin Hakkýnda Yazdýðý "Ölümün Üstüne Yürüyen Adam" Kitabý Hakkýnda Birkaç Söz Abdullah Ça Ðrý Elgün [Ýnceleme]
Kýbrýs Barýþ Harekatý'nýn 37. Yýlý Kutlu Olsun [Ýnceleme]
Ýsa Kayacan ve Eseri, "Bana Yazýlan Þiirler" [Ýnceleme]
Songül Dündar'ýn Hikâye Kitabý "Þoför Aða" [Ýnceleme]
Topyekün Eðitim [Ýnceleme]


Abdullah Çaðrý ELGÜN kimdir?

Abdullah (Çaðrý) ELGÜN HAYATI HAKKINDA BÝLGÝLER Kayseri’de dünyaya geldi. Kayseri Atatürk Ýlkokulu, Fevziçakmak Ortaokulu, Kayseri Lisesini bitirdi. Ankara Gazi Eðitim Fakültesi'nde LÝSANS, Erciyes Üniversitesi ve Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitülerinde Türk Dili ve Türk Dilleri üzerine MASTER yaptý. Ýlk Yaz Dergisi, Gevher Nesibe Dergisi ve Gevher Nesibe Dergisi Haber Bülteni ile Türk Ocaðý Dergisinin Kurucularýndan ve Gevher Nesibe Dergisi Haber Bülteni ile Gevher Nesibe Dergisi ve Türk Ocaðý Dergilerinin Genel Yayýn Yönetmenliðini yaptý. Erciyes, Gülpýnar, Hakses, Doðuþ Edebiyat, Küçük Dergi, Çýnar, Töre, Kayseri Ýl Yýllýðý, Kayseri’de Saðlýk, Yeþilay, Laçin, Geçit, Çemen, Yeniden Diriliþ, Kayseri Kültür Ocaðý, Türk Ocaðý, Aydýnlar Ocaðý, Türk Yurdu, Türk Edebiyatý, Türk Dünyasý Tarih, Artý Eðitim, Anasam, Orkun, Kurultay, Gökkubbe, Ýlesam Haber, gibi çeþitli gazete ve dergilerde eserleri ve hakkýnda yazýlar yayýnlandý. Kayseri Hakimiyet, Kayseri Haber, Kayseri Anadolu Haber Gazetelerinde uzun yýllar köþe yazarlýðý yaptý. Kayseri Özvatan Haber Bülteni, Saðlýk Sen Haber Bülteni, Kayseri Devlet Hastanesi Haber Bülteni, Hoca Ahmet Yesevî Üniversitesi Haber Bülteni, gazete, dergi ve haber bültenlerinde yazýlar yazdý. Kayseri Halk Aþýklarý Gününü organize etti. Elif Televizyonunda Salý ve Perþembe günleri, Baþak Televizyonunda Salý ve Pazar Akþamlarý dört yýl boyunca þiir, edebiyat ve aktüel konularda, Erciyes Televizyonunda Üniversitenin akademik personeli ve konusunda uzman olarak tanýnmýþ kiþilerle kültür üzerine sohbet programlarýný yaptý ve yönetti. DENEYÝMLERÝ ve GÖREV YAPTIÐI YERLER: GAZÝ ÜNÝVERSÝTESÝ ve ERCÝYES ÜNÝVERSÝTESÝ SOSYAL BÝLÝMLER ENSTÝTÜLERÝNDE ayný anda MASTER YAPTI; Bildiði Yabancý Diller : ÝNGÝLÝZCE, RUSÇA, TÜRK ÞÝVELERÝ (Kazakça, Kýrgýzca, Özbekçe, Azerice) bilen ELGÜN; Ankara, Saðlýk Bakanlýðý, Saðlýk Eðitimi Genel Müdürlüðünde ÖÐRENCÝ ÝÞLERÝ ile DEÐERLENDÝRME ÞUBESÝ MEMURLUÐU, Ankara, Keçiören Çevre Saðlýk Meslek Lisesi'nde Türk Dili ve Edebiyatý Öðretmenliði, Kayseri, Ýl Saðlýk Müdürlüðü, Tayin ve Atamalarý DEÐERLENDÝRME MEMURLUÐU, Kayseri, Ýl Saðlýk Müdürlüðü, Genel Ýdare Þefliði, Kayseri, Saðlýk Meslek Lisesi'nde Türk Dili ve Edebiyatý Öðretmenliði, Kayseri, Saðlýk Meslek Lisesi'nde Müdür Yardýmcýlýðý, Kayseri, Saðlýk Meslek Lisesi'nde Müdür Vekilliði, Kazakistan, Abay Devlet Üniversitesi'nde DOÐU DÝLLERÝ DOÇENTLÝÐÝ, Kayseri, Erciyes Üniversitesi Türk Dili Dersleri Hocalýðý, KAYSERÝ, SAÐLIK EÐÝTÝM ENSTÝTÜSÜ'nde TÜRK DÝLÝ DERSLERÝ HOCALIÐI, Kayseri, Saðlýk Eðitim Enstitüsü MÜDÜR YARDIMCILIÐI Kayseri, Saðlýk Eðitim Enstitüsü MÜDÜRLÜÐÜ Kayseri, Kocasinan Grup Baþkanlýðý Ayniyat Saymanlýðý, yaptý. Halen Ankara’da Saðlýk Bakanlýðýnýn, EÐÝTÝM UZMANI olarak görevini sürdürmektedir. SOSYAL HAYATI: Kayseri’de Elif TV. Baþak TV. Erciyes TV’lerinde Tarihten Günümüze Türk Þiiri, Genel Kültür, Sohbet Programlarý Yaptý Öðretim Üyeleri ve Aydýn Kesim ve konunun uzmanlarý ile GRUP SOHBETLERÝ ile AÇIK OTURUMLARI yönetti. ERCÝYES TV’de 26 BÖLÜMLÜK “ATA YURDUNDA GEZÝNTÝ” belgeseli yayýnlandý. SHOW TV’DE EÞEKLÝ KÜTÜPHANE FÝLMÝ yayýnlandý. Bir çok programlarý yöneten ve sunuculuðunu gerçekleþtiren ELGÜN, Cumhurbaþkaný Süleyman DEMÝREL, Baþbakan Mesut YILMAZ ve hanýmlarýnýn açýlýþ konuþmalarýnda da sunuculuk yaptý. Kayseri Hakimiyet Gazetesinde “ Gesi Belgeseli ” ve “Belgelerle Ermeni Günlüðü” adý ile fotoðraflý belgesel yayýnladý. Ayný gazetede “Ufuklarýn Ötesi” adý ile köþe yazarlýðý yaptý. Kazakistan, Kýrgýzistan, Özbekistan, Yakutistan Türk Cumhuriyetleri ile ilgili yirmi altý (26) bölümlük “Ata Yurdunda Gezinti” adlý Televizyon Filmi yayýnladý. Erciyes Üniversitesi Sabancý Kültür Sitesi’nde “Fotoðraflarla Türk Dünyasýndan Görüntüler” adý ile bir Fotoðraf Sergisi düzenledi. Kazakistan Almatý Televizyonunda “Türkiye’deki Cirit Oyunlarý” konulu bir konuþma yaptý. Kazakistan’ýn Taldýkargon þehrinde, Kazak Türkçesi ve Türkiye Türkçesi ile “20. yy Klasik Türk Edebiyatçýlarý” konulu yirmi sayfalýk bir Teblið sundu. (Abay Devlet Üniversitesi Tarafýndan Rusça olarak yayýnlandý. ) 1 Nisan Dünya Þiir Günü Koordinatörlüðü, Erciyes Üniversitesi Nisan Kültür ve Sanat Haftasý Þiir Koordinatörlüðü yaptý. FAALÝYETTE BULUNDUÐU DERNEK ve KURULUÞLAR: 1) Kayseri Ju Do Spor Kulübü(Yönetim Kurulu; 2) Kayseri Hilâl Ay Kung Fu Spor Kulübü(Yönetim Kurulu Üyesi), 3) Kayseri Teak Wan-Do Bölge Ajanlýðý, 4) Kayseri Kültür ve Turizm Derneði(KTKD), 5) Kayseri, Akkýþla ve Yöresi Türkmenler Derneði, 6) Ankara, Gazi Eðitimliler Vakfý (GEMVAK), 7) Yörük Türkmenleri Vakfý (YÖRTÜRK), 8) Ankara Türkiye Gönüllü Eðitimciler Derneði Genel Merkezi, 9) Türkiye Makedon Dostluk Derneði Genel Merkezi, 10) Aydýnlar Ocaðý(Baþkan Yardýmcýsý), 11) Türk Ocaklarý(Yönetim Kurulu Üyesi, Baþkan Adayý), 12) Ankara Mekadonya Türk Dostluk Derneði(Üyesi) 13) Ankara Türkiye Yazarlar Birliði Genel Merkezi(Yönetim Kurulu),(TYB), 14) Ankara, Saðlýk Sen Genel Merkezi (Üye) 15)Ankara Ýlim ve Edebiyat Eserleri Meslek Birliði Genel Merkezi(ÝLESAM) … vb dernek kuruluþ ve vakýflarda yöneticilik ve üyelik görevlerinde bulundu. ÝLGÝ ALANLARI: Kazakistan Abay Devlet Üniversitesi'nde görev yaptýðý sýrada hazýrladýðý yirmi altý bölümlük "ATAYURDUNDA GEZÝNTÝ" adlý Televizyon Dizisi ERCÝYES TV’de beþ ay süreyle yayýnlandý. Uzun yýllardýr, KUNG-FU(SÝYAH KUÞUK I. GIP), JUDO(SÝYAH KUÞUK) ve TEAK WAN DO (II. GIP) Uzakdoðu sporlarý yaptý. 1982 yýlýndan 1986 yýlýna kadar KAYSERÝ Beden Terbiyesi Bölge Müdürlüðü Teak Wan-Do Bölge Ajanlýðý görevi sýrasýnda, Bölge Ajanlýðý Bütçesini düzenledi. SPOR OKULLARINI ve SPOR müsabakalarýný KOORDÝNE ETTÝ. KAYSERÝ’deki TÜM UZAKDOÐU SPOR OKULARINDAKÝ öðrencilerin baþarý belgeleri ve diplomalarýný düzenleyip imza attý. Kayseri/Develi’de, bütün Develi halkýnýn katýldýðý, ERMENÝLER ve TEHCÝR OLAYI konulu bir konferans tertipledi. Develi’de, “Göcekler Göðerince” “Bir Ölüm Trafik”, “Çanakkale Geçilmez” adlý piyesleri, Kayseri’den ordu komutanlarýnýn da katýldýðý büyük bir davette sergiledi. Kayseri Valiliði ve Ýl Saðlýk Müdürlüðünün iþbirliði ile düzenlenen 21 Mart 2000 Nevruz Kutlamalarýný yönetti ve sunuculuðunu yaptý. . ALDIÐI ÖDÜLLER: 1) 1982 Yýlý Saðlýk ve Sosyal Yardým Bakanlýðý Saðlýk Eðitimi Genel Müdürlüðünün Düzenlediði “ EÐÝTÝM METODOLOJÝSÝ ve TEKNOLOJÝSÝ” BAÞARI BELGESÝ; 2) 1984 Yýlý Saðlýk ve Sosyal Yardým Bakanlýðý Saðlýk Eðitimi Genel Müdürlüðünün Düzenlediði “ REHBERLÝK ve DANIÞMANLIK” BAÞARI BELGESÝ; 3) 1984 Yýlý TC. Gençlik ve Spor Bakanlýðý Beden Terbiyesi Genel Müdürlüðü Kayseri Bölge Baþkanlýðý Cumhuriyetimizin 60. Yýlý münasebetiyle ÜSTÜN HÝZMET ve ÞÜKRAN BELGESÝ; 4) 1991 Yýlý Saðlýk ve Sosyal Yardým Bakanlýðý Saðlýk Eðitimi Genel Müdürlüðünün Düzenlediði “ TÜRK DÝLÝ ve EDEBÝYATI HÝZMET ÝÇÝ EÐÝTÝMÝ ” BAÞARI BELGESÝ; 5) 1994 Yýlý Erciyes Aylýk Fikir ve Sanat Dergisinin 200. sayýya ulaþmasýnýn anýsýna TEÞEKKÜR BELGESÝ; 6) 1995-1997 Yýllarýnda Kazakistan Cumhuriyeti Eðitim Bakanlýðý Almatý Abay Devlet Üniversitesi REKTÖRLÜÐÜ DOÐU DÝLLERÝ BÖLÜMÜ, TEÞEKKÜR BELGESÝ; 7) 1995-1997 Yýllarýnda Kazakistan Cumhuriyeti Eðitim Bakanlýðý Almatý Abay Devlet Üniversitesi TARÝH FAKÜLTESÝ DEKANLIÐI, TEÞEKKÜR BELGESÝ; 8) 1995 Yýlý Bizim Gençlik Aylýk Kültür ve Sanat Dergisinin düzenlediði “ÞAÝRLER ANTOLOJÝSÝ” TEÞEKKÜR BELGESÝ; 9) 1999-2000 Öðretim Yýlýnda“CUMHURÝYETÝN 75. YILI” Çerçevesinde düzenlenen Öðretmenler arasýnda yapýlan Makale Yarýþmasýnda “ATATÜRK ÇAÐDAÞ EÐÝTÝM ve ÖÐRETMEN” konulu makâlesiyle ÝL BÝRÝNCÝLÝÐÝ; 10) 2000 Anadolu Ýlim ve Edebiyat Eserleri Meslek Birliði (ANASAM) “KAYSERÝ ÞAÝRLER GÜNÜ”, TAKDÝR BELGESÝ; 11) 2000 Yýlý, Kayseri Kültür ve Turizm Derneðinin düzenlediði “1. DÜNYA ÞÝÝR GÜNÜ” dolayýsý ile TEÞEKKÜR BELGESÝ; 12) 2000-2001 Yýllarýnda “OSMANLI DEVLETÝNÝN KURULUÞU’NUN 700. YILI” çerçevesinde düzenlenen makâle yarýþmasýnda “OSMANLI ve VELÝAHT TÜRKÝYE” konulu makâlesiyle ÝL BÝRÝNCÝLÝÐÝ ve Türkiye Genelinde MANSÝYON ve PARA ÖDÜLLERÝ; 13) 2001 Yýlý, Kayseri Kültür ve Turizm Derneðinin düzenlediði “2. DÜNYA ÞÝÝR GÜNÜ” dolayýsý ile TEÞEKKÜR BELGESÝ; 14) 2001 Yýlý, Erciyes Üniversitesi’nin düzenlediði “ 2. KAYSERÝ ÞAÝRLER GÜNÜ” dolayýsý ile TEÞEKKÜR BELGESÝ; 15) 2002 Yýlý, Kayseri Turizm ve Kültür Derneði’nin düzenlediði “9. DÜNYA ÞÝÝR GÜNÜ” dolayýsý ile TEÞEKKÜR BELGESÝ; 16) 2002 Yýlý “ERCÝYES AYLIK FÝKÝR VE SANAT DERGÝSÝNÝN 300. SAYIYA ULAÞMASINI SAÐLAYAN YAZARLARINA” TEÞEKKÜR BELGESÝ; 17) 2005 Yýlý “Kayseri Turizm ve Kültür Derneði”, “Erciyes Aylýk Fikir ve Sanat Dergisi”, “Çemen Þiir Dergisi”, “Yeniden Diriliþ Kültür Dergisi” Yönetim Kurulu Baþkanlýðýnýn “AHMET’ÝN AKKIÞLASI” kitabýnýn çýkýþýna TEÞEKKÜR BELGESÝ; 18) 2007 Yýlý Mustafa Kemal Ýlköðretim Okulu’nun düzenlediði ÞÝÝR DÝNLETÝSÝ’ne katkýlarý için TEÞEKKÜR BELGESÝ; 19) 2007 Yýlý, Türkiye Yazarlar Birliði Kayseri Þubesinin düzenlediði Kültür Sanat Ödülleri çerçevesinde “2007 YILI KAYSERÝ KÜLTÜRÜNE HÝZMET ÖDÜLÜ” ; 20) 2008 Yýlý, Kayseri Turizm ve Kültür Derneði’nin düzenlediði “3. Dünya Þiir Günü” dolayýsý ile TEÞEKKÜR BELGESÝ; 21) 2008 Nisan 28 “TÜRKÝYE BÜYÜK MÝLLET MECLÝSÝ BAÞKANLIÐI”,’nýn katkýlarýyla yapýlan “Bizim Çocuklarýmýz Hikâye ve Þiir Yarýþmasý” dolayýsý ile “Ýl Sosyal Hizmetler Müdürlüðü ve Türkiye Gönüllü Eðitimciler Derneði” desteðinde Meclis Toplantý Salonunda, Meclis Baþkaný Köksal TOPTAN tarafýndan verilen TEÞEKKÜR BELGESÝ; 22) 2009 Mart 14, “Sakarya Büyükþehir Belediye Baþkanlýðý ile Türkiye Gönüllü Eðitimciler Derneði ve Sakarya Gönüllü Eðitimciler Derneði ” tarafýndan düzenlenen “SAKARYA ÞAÝRLER BULUÞMASI” na katkýlarý dolayýsý ile verilen TEÞEKKÜR BELGESÝ; 23) 2009 Nisan 27 “TÜRKÝYE BÜYÜK MÝLLET MECLÝSÝ BAÞKANLIÐI”,’nýn katkýlarýyla yapýlan “II. Bizim Çocuklarýmýz Hikâye ve Þiir Yarýþmasý” dolayýsý ile “Ýl Sosyal Hizmetler Müdürlüðü ve Türkiye Gönüllü Eðitimciler Derneði desteðinde Meclis Toplantý Salonunda, Meclis Baþkaný Köksal TOPTAN tarafýndan verilen TEÞEKKÜR BELGESÝ; 24) 2009 Temmuz 13, “TÜRKÝYE BÜYÜK MÝLLET MECLÝSÝ”,’nýn “ÜSTÜN HÝZMET ÖDÜLÜ” nü, (TYB) Türkye Yazarlar Birliði Yönetim Kurulu Üyeleri olarak Meclis Toplantý Salonunda, Meclis Baþkaný sn. Köksal TOPTAN’ýn elinden ; plaket ve ödülleri almýþtýr. ÇEKTÝÐÝ DÝZÝ FÝLÝMLER: 1) Ata Yurdunda Gezinti (Yirmi Altý Bölüm) Erciyes TV. de Yayýnlandý. 2) Eþekli Kütüphane (Dokuz Bölüm) Show TV. Gösterimi Yapýldý. YAYINLANMIÞ ESERLERÝ: 1)ELGÜN, Abdullah Çaðrý, "Düþten Öteye”, (Þiir, Aslýmlar Matbaasý, Ankara 1983); 2) ELGÜN, Abdullah Çaðrý,"Türk Edebiyatýnda Söz Sanatlarý, Ýmlâ ve Noktalama”(Servet Yayýn Daðýtým, Ýstanbul 1988); 3) ELGÜN, Abdullah Çaðrý,"Kültür Ýstilâsý”, (Kültür Basýn Yayýn Birliði, Ýstanbul 1990); 4) ELGÜN, Abdullah Çaðrý, "Ýlk Kýble”, (Kültür Basýn Yayýn Birliði, Ýstanbul 1991); 5) ELGÜN, Abdullah Çaðrý, "Þiirlerle Hemþire”, (Bizim Ofset, Kültür Basýn Yayýn Birliði Yayýnlarý, Ankara 1991); 6) ELGÜN, Abdullah Çaðrý, “Mehmet Âkif”, (Kültür Basýn Yayýn Birliði, Ýstanbul 1992); 7))ELGÜN, Abdullah Çaðrý,"Türk Dili” (Geçit Yayýnlarý, Kayseri 1999); 8) ELGÜN, Abdullah Çaðrý,"Edebî Sanatlar”, (Laçin Yayýn Daðýtým, Kayseri 2000); 9) ELGÜN, Abdullah Çaðrý, “Duran Karakuþ’un Þiirleri”, (Laçin Yayýn Daðýtým, Kayseri 2001); 10) ELGÜN, Abdullah Çaðrý, "Türk Dili”,( (Geniþletilmiþ Ýkinci Baský) Laçin Yayýn Daðýtým, Kayseri 2001); 11) ELGÜN, Abdullah Çaðrý, “Gesi Belgeseli”, (Akýn Günlük, Kayseri 2001); 12) ELGÜN, Abdullah Çaðrý, “Çanakkale (Piyes)”, (Laçin Yayýn Daðýtým, Kayseri 2001); 13) ELGÜN, Abdullah Çaðrý, “Belgelerle Ermeni Günlüðü”, (Araþtýrma), (Laçin Yayýn Daðýtým, Kayseri 2001); 14) ELGÜN, Abdullah Çaðrý, "Kazak Þairleri Antolojisi”, (Laçin Yayýn Daðýtým, Kayseri 2002); 15) ELGÜN, Abdullah Çaðrý, “Özel Öðretim Metodlarý I”, (Laçin Yayýn Daðýtým, Kayseri 2002); 16) ELGÜN, Abdullah Çaðrý, “Özel Öðretim Metodlarý II”, (Laçin Yayýn Daðýtým, Kayseri 2002); 17) ELGÜN, Abdullah Çaðrý, “Türk Dilini Öðrenmenin Metodlarý”, (Laçin Yayýn Daðýtým, Kayseri 2003); 18) ELGÜN, Abdullah Çaðrý, "Akkýþla Yöresi ve Aðýzlarý”,(Büyükþehir Belediyesi Kültür Müdürlüðü, Kayseri 2005); 19) ELGÜN, Abdullah Çaðrý, “Eþekli Kütüphane” (Bizim Gençlik Yayýnlarý, Kayseri 2005); 20) ELGÜN, Abdullah Çaðrý, “Ahmet’in Akkýþla’sý”(Bizim Gençlik Yayýnlarý, Kayseri 2005) adlý eserleri bulunmaktadýr. ESERLERÝNÝ YAYIMLANDIÐI ve ÜYESÝ OLDUÐU ÝNTERNET SÝTELERÝ: 1)http://kitap. antoloji. com/kisi. asp?CAS=116889 2)http://www. eren. com. tr/goster/kitap/kisi. asp?CAS=116889&SID=820626336162 3)http://www. eren. com. tr/goster/kitap/kisi. asp?P=2&SER=&CAT=&CAS=116889&PUB=&liste=&SID=517183642810&ara=&yer= 4)http://www. antoloji. com/siir/sair/sair. asp?sair=56366 5)http://www. ideefixe. com/kitap/urun_liste. asp?kid=11707 6)http://bozok. org/modules. php?name=News&file=article&sid=3884 7)http://www. tumkitaplar. com/kitap/index. pl?yazar2=31546 8)http://www. hikayeler. net/arama-sonuclari. asp?cx=partner-pub-9067201929723412%3Agu73my-qrwo&cof=FORID%3A10&ie=ISO88599&q=Abdullah+%C7a%F0r%FD+ELG%DCN&sa=Ara#902 9) http://www. asilkan. org/ (On iki dilde yayýnlanan bir site) 10) Zemge Yayýnlarý 5 24. 07. 2008 Aktif 11) Yüreðimizden damlayanlar. . . 42 24. 07. 2008 Aktif 12) Yýldýzlar Salonu 186 31. 07. 2008 Aktif 13) Yetkili Þairler 4563 26. 05. 2008 Aktif 14) -TÜRK SANAT MÜZÝÐÝ Tutkunlarý- 256 24. 07. 2008 Aktif 15) Türk Edebiyatý 67 03. 06. 2008 Aktif 16) TÜRK DÝLÝ ve EDEBÝYATI SEVGÝSÝ 2 01. 06. 2008 Aktif 17) 'Trabzon Þiir Grubu' 29 24. 07. 2008 Aktif 18) Þiirleri Ayarlama Enstitüsü 15 24. 07. 2008 Aktif 19) Þiiri Sevenler 12 24. 07. 2008 Aktif 20) Þiir Gurubu 211 24. 07. 2008 Aktif 21) Þair Sofrasý 173 24. 07. 2008 Aktif 22) Sakaryanýn Genç Kalemleri 11 24. 07. 2008 Aktif 23) Medcezir 4 24. 07. 2008 Aktif 24) Maviye Aþýklar 28 05. 06. 2008 25) Mavibulvar Boydanboya 478 24. 07. 2008 Aktif 26) Mavi Güller 16 24. 07. 2008 Aktif 27) KAYSERÝLÝ ÞAÝR ve YAZARLAR 3 03. 06. 2008 Aktif 28) Ýzmir Þairleri 185 24. 07. 2008 Aktif 29) iSTANBUL SEVDALILARI 4 24. 07. 2008 Aktif 30) HARMAN Þiir ve Edebiyat Dergisi 21 24. 07. 2008 Aktif 31) HAK ve HAKÝKAT'E GÖNÜL VERENLER. . 7 24. 07. 2008 Aktif 32) Güneþ Topla Benim için 146 24. 07. 2008 Aktif 33) Gülümsemek Bir Sihirdir 205 30. 07. 2008 Aktif 34) Felsefe ve Düsünce Tarihi 25 24. 07. 2008 Aktif 35) Es Radyo Siir Gurubu 15 24. 07. 2008 Aktif 36) Elazýða Ses Ol 129 24. 07. 2008 Aktif 37) EKÝN. Doðan Deniz 39 24. 07. 2008 Aktif 38) Ege de Þiir Molasý 124 24. 07. 2008 Aktif 39) Edep Dairesi Ýçinde Ýnsana Dair Herþey 174 24. 07. 2008 Aktif 40) Divan Edebiyatý 29 24. 07. 2008 Aktif 41) Dipsiz Kumbara 23 24. 07. 2008 Aktif 42) DiKeNSiZ GüLLeR 364 24. 07. 2008 Aktif 43) Bursa 123 03. 06. 2008 Aktif 44) Baþkent Genç Sanat Edebiyat 45) Bal ve Gül Edebiyat Sofrasý 22 24. 07. 2008 Aktif 46) Aziz Türkçemiz 16 24. 07. 2008 Aktif 47) Azerbaycan Türklerinin Edebiyyatý 62 24. 07. 2008 Aktif 48) Aydýnlý Þairler ve Þiir Dostlarý 58 24. 07. 2008 Aktif 49) Ay Karanlýk Þiir Grubu 546 24. 07. 2008 Aktif 50) Aþka Sevdalýlar 380 31. 07. 2008 Aktif 51) Ankaralý Þairler ve Edebiyatçýlar 245 03. 06. 2008 Aktif 52) ANKARA RÜZGARI YÖNETÝM GRuBU 53) Ankara RÜZGARI 248 24. 07. 2008 Aktif 54) Ankara Dusler Sokagý SakýnlerÝ 2 24. 07. 2008 Aktif 55) ankarA alT kültüR - tutunamayanlaR 3 24. 07. 2008 Aktif 56) Anka Kültür ve Edebiyat Grubu 4 24. 07. 2008 Aktif 57) Anilarda Yasarken 43 24. 07. 2008 Aktif 58) 'Anahtarcýyým,Çilingirim 2 24. 07. 2008 Aktif 59) Anadolu Aþýklarý 78 24. 07. 2008 Aktif 60) Amatör Yazarlar Kulübü 5 24. 07. 2008 Aktif 61) 'Altýncý Þehir' 4 24. 07. 2008 Aktif 62) Alperen Ocaklarý 13 24. 07. 2008 Aktif 63) Almanya Þiirdostlarý Grubu 7 24. 07. 2008 Aktif 64) Almanya da Yaþayan Þairler 8 24. 07. 2008 Aktif 65) Ali Akça - Ýlham Perileri Þiir Grubu 61 24. 07. 2008 Aktif 67) _PaPÝLLoN_ 5 03. 06. 2008 Aktif 68) ALACA KARANLIK ve AÞÝKLARIN MEKANI AYRILIK 4 03. 06. 2008 Aktif 69) ' NE Olursan OL GEL' 108 03. 06. 2008 Aktif 70) -' Mahzendeki Þaraplarý Kahve Diye Deviren Sarhoþ Kediler' 48 24. 07. 2008 Aktif 80) ' Balkan Türkleri, Batý Trakyalýlar ve göçmenler 44 03. 06. 2008 Aktif 81) ' 6630 - Nokia ' Program, oyun, tema, klip, vs, vs. . . 7 03. 06. 2008 Aktif 82) ' ¯`°²¤ Aþk Þiirleri Antolojisi ¤²°`¯ ' 68 24. 07. 2008 Aktif 83) ' ¯`¤ Birikinti. . . Kenar Köþede Kalanlar ¤`¯ ' 13 24. 07. 2008 Aktif 84) ' ___Gizli Kalmýþ Gerçekler ___' 113 24. 07. 2008 Aktif 85) ' '-' Ulaþýlmaza Uzanmak ' '-' 200 24. 07. 2008 Aktif 86) ' ' 'Sinema ve Sinema Kitapsýz da Olmaz Haberleþme Telefonu: 00 90 532 233 14 13 Emeil: cagrielgun@hotmail. com

Etkilendiði Yazarlar:
Yazar, Araþtýrmacý, Þair


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Abdullah Çaðrý ELGÜN, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.