..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Bir önyargýyý yok etmek, atomu parçalamaktan daha zordur. -Einstein
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Ýronik > onur güner




10 Ekim 2008
Kapý I  
onur güner
Öteki tarafý görerek; –bu da duvarýn üzerinde henüz karþýlaþmadýðým çatlaklarýn, oyuklarýn, deliklerin ortaya çýkmasýyla söz konusu olabilir– gördüklerimden birinin belki de birkaçýnýn bu kapýdan geçmiþ ya da geçebileceklerden bir tanesi veya daha fazlasý olabileceði avuntusuna düþmedim. Çünkü eðer kapý açýlmayacaksa ve ben içeriyi bir þekilde görebiliyorsam veya ayný þeyi diðer tarafta olan birinin beni görerek benim hakkýmda söylemesi söz konusuyken, diyebilir miyim bunlardan bazýlarý bu kapýdan geçmiþ ya da geçebilir?


:AHCF:
Kapý - 1 (Onur Güner)
Onu ilk kez ne zaman gördüðümü tam olarak hatýrlamamakla birlikte –ki üzerinden geçen onca zamaný düþününce bu makul karþýlanabilir– gördüðüm andan þu ana kadar geçen süre, o ilk görüþ ânýnýn devamýnda kendiliðinden devinen, musluðun ucunda biriken suyun damlamasýydý sanki. Bununla beraber o günü diðer günlerden ayrý kýlan o kapýyý görmüþ, daha doðrusu fark etmiþ olmamdan baþka bir þey deðildir. Ayrýca gördüðüm andan sonra uzun sayýlabilecek bir süre, böylesi bir kapýyý –boyunun yaklaþýk beþ katý yüksekliðinde, eninin de boyuna ayný orantýsal geniþlikte olduðunu düþünecek olursak– bunca zaman nasýl olup da fark etmemiþ olduðuma o sýralar –her gün önünden geçtiðim bir dönemdir– dalgýn olmamdan baþka bir ifade þekli bulamamýþtým. Oysa þimdilerde, dalgýnlýðýmýn ötesinde, görmemem için baþka nedenlerimin olduðunu düþünüyorum. Yine o zamanlarda, birbirinin üzerine kapanan iki kanadý olduðunu düþünmeme neden olan kapýnýn, orta yerinde boydan boya uzayan, siyah bir izi vardý. Yapý'mýn içinden kapýyý gözetleyerek uykuya yenik düþtüðüm gecelerde bu izin arkaya doðru geniþlemesiyle kapýnýn açýlacaðýný hayal ederdim. Ama özellikle uzun bekleyiþimin direncimi kýrmasý neticesinde belki de ayný görüntüye yýllarca bakmaktan ilk algýladýðým nesnelerin görüntülerinin, þekillerinin bozulmuþ olmasýný hesaba katacak olursak; ize baktýðýmda gördüðümün demiri uzatabilmek için yapýlmýþ kaynak ek çizgisi olduðunu söyleyebilirim.
Kapýnýn kenarlarý, boyumun yaklaþýk üç katý yüksekliðinden sonra ovalleþmeye baþlýyor ve tam ortada, tepesine yarým daire oluþturacak þekilde birleþiyor. Kapýnýn devamýnda yüksekliðini gündüz güneþten, geceleyin ise karanlýktan tam olarak kestiremediðim duvar yükseliyor. Ayný duvar iki yönde de göz alabildiðince uzayýp gidiyor. Duvarýn bitiminin onu dik kesen baþka bir duvarla birleþmiþ olabileceðine dair kuvvetli inanç besliyor olduðumdan hiçbir zaman duvarýn uzunluðunu ölçmek, sonuna kadar adým adým yürüyerek bitim yerini belirlemek hevesine kapýlmadým. Ayrýca yine ayný nedenle arkasýna geçemeyeceðimi biliyordum. Çünkü böylesi bir duvarýn üzerinde böylesi bir kapý varsa bu heybetli yapýnýn, düz duvarýn temsil ettiði sýnýr olmayacaðý gayet açýktýr. Karþýmdaki en iyi ihtimalle üç tarafý duvarla çevrili diðer tarafý da uçurum, yamaç, dik bir daðla geçiþi engellenmiþ ya da dört bir yaný duvarlarla çevrelenmiþ kapalý bir alandý ve içeri giriþ çýkýþ ancak ve ancak bu kapýnýn açýlmasýyla saðlanabilirdi. Aksi takdirde karþýmda duran kapýnýn bir anlamý olamazdý.
Ayrýca öteki tarafý görerek; –bu da duvarýn üzerinde henüz karþýlaþmadýðým çatlaklarýn, oyuklarýn, deliklerin ortaya çýkmasýyla söz konusu olabilir– gördüklerimden birinin belki de birkaçýnýn bu kapýdan geçmiþ ya da geçebileceklerden bir tanesi veya daha fazlasý olabileceði avuntusuna düþmedim. Çünkü eðer kapý açýlmayacaksa ve ben içeriyi bir þekilde görebiliyorsam veya ayný þeyi diðer tarafta olan birinin beni görerek benim hakkýmda söylemesi söz konusuyken, diyebilir miyim bunlardan bazýlarý bu kapýdan geçmiþ ya da geçebilir? O zaman belki sorulabilir ki kapýyý benim açýp, içeri geçmem mümkün müdür? Kapýnýn üzerinde boyumun bir hayli yükseðinde, biraz sol tarafýnda içinden kolumun geçebileceði geniþlikte bir anahtar deliði olduðu düþünülürse kapýnýn kilitli olmasý muhtemeldir. Ve þayet böylesi bir kapýyý açabilecek olan anahtarým olsaydý ve bir þekilde kilide ulaþabilseydim, aðýrlýðýný hayal bile edemediðim demir kapýyý itip, kendimi geçirecek kadar bir boþluk yaratmanýn duvara týrmanmaktan daha büyük bir güçlüðe sahip olduðunu söylerdim. Anahtar deliðine ulaþmak bile zaten –baþlý baþýna düz demire týrmanmak– benim kapýya nazaran pütürlü yüzeye sahip olan duvarý aþmamdan daha çetin bir iþtir. Ama bu durumda yine kapý iþlevselliðini yitirmiþ olacaktýr.
Kapýnýn önü, daha öncesinde çýktýðým kýr gezilerinden kolay uzamadýðýný gözlemlediðim, yaban otlarýyla kaplý. Boylarý neredeyse belime geliyor ve canlý, yemyeþiller. Buraya ilk yerleþmeye karar verdiðimdeki düþüncelerim onlarýn uzama süreleriyle kapýnýn kapalý kalma süresini kestirebilmekti ve bu uðurda iki gün ellerimle uðraþarak, týrnaklarýmýn kýrýlmasý pahasýna kapýnýn önünü temizledim. Oysa üzerinden çokça zaman geçmeden yine ayný boya ulaþtýlar ve daha fazla uzamýyorlar. Bu þekilde mevsimin geçmesini bekliyor gibiler. Kapýnýn önündeki toprak diðer yerlerde gördüðüm topraða kýyasla oldukça verimli ve mineral açýsýndan daha zengin olmalý. Bu iki günlük uðraþým ve devamýndaki süreç sonunda, zaman konusundaki bazý kaygýlarýmý yenmiþ olurken bir yandan da belirsizliðe sürüklenmiþ oldum. Þöyle ifade etmek gerekirse; ilk geldiðimde onlarý karþýmda görünce uzun yýllar kimsenin kapýdan geçmediði ve dolayýsýyla kapýnýn açýlmadýðýný düþünme ümitsizliðine kapýlmýþtým ve onlarý yolduktan sonra þayet uzunca bir süre uzamamýþ olsalardý ayný kaygým sürecekti. Oysa çok kýsa bir zamanda ilk boylarýna ulaþmýþ olmalarý, zaman konusunda onlarý gereðinden fazla ciddiye aldýðýmý gözler önüne sererken, ayný zamanda beni baþýný kestiremediðim bir zamansýzlýk uçurumuna itti. Þimdilerde otlara boþ yere baktýðýmý bildiðim halde bakmaktan alýkoyamýyorum kendimi. Belki de boylarýnda gözümle kestiremediðim deðiþimler meydana geliyor ve ben de bana kapýnýn daha önceki açýlma zamanýný söyleyebilecek tek gerçeði algýlayamýyorum. Ve tabii ki birinin ayný benim yaptýðým þekilde otlarý yolarak zamaný kendine göre sýfýrlamýþ olmasý söz konusu. Gene de tek baþýna bu bilgi bile aslýnda küçümsenecek türden deðildir.
Buraya yerleþmeye karar vermeden önce kýsa bir süre sabahlarý erken saatte gelip güneþin batýþýyla geri dönüyordum. Bu süreç kapýnýn açýlmasýný ummaktan öte bir alýþma evresiydi. Her sabah önce þiddetli bir istekle karþýsýna dikilir yorulana kadar ayakta bekler vaziyette sanki dudaklarýmdan dökülen kelimelerin kapýyý harekete geçirmesi söz konusuymuþ gibi konuþur da konuþurdum. Yalvarmalar, ricalar, tatlý sözler ve en sonunda küfürler. O zamanlarý düþünüyorum da kapý açýlsa bile içinden geçmeye cesaretimin olmadýðýný görebiliyorum. Büyük bir ihtimalle açýlan kapýnýn arkasýnda ne olduðunu, açanýn kim olduðunu göremeden gerisin geri kaçacaktým. Gençliðe benzetebileceðim coþkulu, geçici bir istek gibiydi o zamanki davranýþlarým.
Ve sonrasýnda gündüzleri uyuyup geceleri kapýnýn önüne gelmemle baþlayan, kapýyý görmeden önceki günlerimi, yaþamýmý düþünerek geçirdiðim süreçte kapýdan geçemedikten, geçen birini –bir þeyi– göremedikten ya da en azýndan açýlmasýna þahit olamadýktan sonrasýnýn önemsiz, manasýz oluþunu fark edip, buraya yerleþmeye karar verdim. Fakat buraya iyice alýþtýðým bugünlerde bile bu kararý kendi bilincimin özgür iradesiyle alýp almadýðýmýn þüphesi –belki de hastaca kuruntusu– içimde hâlâ ayný tazeliðiyle duruyor. Ve ilk geliþin heyecanýnýn, toyluðunun bu kararýn tüm nedenlerini ve sonuçlarýný tartýp, durumu doðru þekilde deðerlendirebilecek olgunluða sahip olmamý engellediðini düþünüyorum. Zaten bu yerleþme fikri bir karardan ziyade belli bir birikime ulaþmýþ, deneyimsiz bir gencin hazýr kapý da bulmuþken yaptýðý –anlýk– bir davranýþtan ibaretti. Her þeyi geride býrakýp, kapýnýn önünde beklemek… Bu þekilde düþünmemin açýklamasý olarak, kapýnýn önünden ilk kez geçmemiþ oluþumu buluyordum. O gün oradan ilk kez geçmiyordum ve daha öncesinde dikkatimi çekmeyen bir þeyin –kapýnýn– varlýðýný duyumsamam, onu görüp, fark etmem benim aslýnda o gün kapýyý görmeye hazýr olduðumla açýklanabilir ancak. Bir kapýyý görme zamaným gelmiþti ve önünde beklediðim –yaklaþtýðýný umduðum– günlerin birinde açýlýþýný görme ve daha sonrasýnda cesaretimi toplayabilirsem içinden geçme zamaným gelecekti.
Aþaðý yukarý buna benzer düþünceler altýnda burada yaþayabileceðim bir yer yapmaya baþladým bir süre sonra. Elbette böylesi bir iþe kalkýþmanýn bekleyiþin uzun süreceðini göze almak olarak algýlanmasýný –kendimce– istemediðimden; yapý'mý da bu fikrime sadýk kalarak derme çatma, parça parça inþa ettim. Þimdi burada onca zaman geçirdikten sonra; daha ciddi, planlý bir çalýþmanýn yoksunluðundan meydana gelen aksaklýklarýn rahatsýzlýðýný fazlasýyla çekiyorum. Fakat tekrardan bu iþe kalkýþmanýn gücünü kendimde bulamadýðýmdan; ortaya çýkan her pürüzü onararak, anlýk çözümlerle bekleyiþimi sürdürüyorum. Baþlarda bir süre, önünden ve saðdan soldan kestiðim ot yýðýnlarýný kapýnýn on beþ, yirmi adým ilerisine istiflememle yorgun düþtüðümde dinlenebileceðim, geceleri uyabileceðim yerimi belirlemiþ oldum. Vücudum duvara paralel olacak þekilde buraya uzanýp, kapýnýn en ufak aralanma hareketini görebilecek biçimde uykuya dalýyordum ve yine uyandýðýmda ilk gördüðüm kapý oluyordu. Daha sonrasýnda en azýndan yattýðým yerin üzerini kapamanýn gerekli olduðunu düþünerek; birbirine dik olarak eklediðim iki dikey bir yatay odun parçasýyla çatýmýn kale þeklindeki iskeletini oluþturdum ve bu iskeletin üzerine duvardan destek alan sýralý eðik aðaç dallarý yerleþtirmemle saðlam sayýlacak bir gövde ortaya çýktý. Son olarak da üzerine yapraklý dallarla, çalýlar örterek damýmý yapmýþ oldum. Sonralarý bu haline ufak tefek eklemeler yaparak yapý'mý iki yöne doðru da geniþlettim. Ayrýca kapý görmeyen taraf ile duvarýn karþýndaki bölümü aðaçlarla kapattým. Böylelikle son deðiþiklikleri de hesaba katarsak yaklaþýk bir haftada þu andakinden pek farklý olmayan haline gelmiþ oldu. Ve ben de uyumadýðým anlar dýþýndaki tüm zamanýmý kapýyý görerek geçirmenin huzuruna kavuþmuþ oldum. Bunun yanýnda yapý'mýn gösteriþiz, sade ve içerisinin neredeyse rahatsýz edecek darlýkta olmasýnýn bana –ufak tefek de olsa– bazý faydalar saðladýðýnýn farkýndayým. Öncelikle dýþarýdan bakýldýðý zaman kesinlikle duvara sonradan eklenmiþ gibi gözükmüyor. Böylelikle çevreden geçen herhangi bir iþgüzarý –dikkat çekmeyerek– kendimden ve kapýmdan korumuþ oluyorum. Ýçerisinin rahatsýz ve dar olmasýnýn getirisi olarak da içeride o kadar az zaman geçiriyorum ki neredeyse içerideyken kapýnýn bir anlýk açýlýp, kapanýþýný kaçýrmam olanaksýz gözüküyor. Gene de oldukça ufak gözüken bu ihtimalin tedirginliðiyle uykuya dalmakta güçlük çektiðim bazý geceler olmadýðýný söyleyemeyeceðim.
Bu anlýk açýlýp kapanma fikri baþta basit gözükse de aslýnda oldukça çetin bir mücadelenin sonunda ortaya çýktý. Özellikle ilk geldiðim günlerde, bir günlük periyot içinde kapýnýn açýlýþ âný olabileceðini düþünerek bu âný saptamak adýna bir an bile gözümü kýrpmadan tüm günü kapýnýn önünde geçirdim. Böylelikle þayet bir günlük dilim içinde böylesi bir an varsa onu yakalamýþ olacaktým. Ama bir neticeye vardýramadýðým bu gözlem, uzayan kapalý kalýþýn yarattýðý belirsizlikle birleþince açýlma ânýnýn rastlantýsal olabileceði fikrini beraberinde getirdi. Belki de benim gözlemleyemediðim bir takvimde, olmasý gereken zamanda gerçekleþen açýlýþ, bana bilgisizliðimden ötürü rastlantýsal gelecekti. Bu fikrin oluþmasýnýn gerisinde kapýyý fark ettiðim ânýn rastlantý mý yoksa öngörülmüþ bir zaman mý olduðunu bilmeyiþim yatýyordu. Þayet her gün önünden geçtiðim kapýnýn görülme zamaný gelmeden ben onu algýlayamýyorsam gene ayný sebepten açýldýðý halde farkýna varmamýþ olmam da mümkündü. Ýþte bu açýk kapýnýn açýlýþýný algýlama zamanýný beklemek tüm uðraþýmý önceden belirlenmiþ bir eylemler sýrasýna sokmasýnýn yanýnda gözümün de güvenebilirliðine gölge düþürüyordu. Ben de yattýðým yerden açýk kapýyý bekleme miskinliðine sürüklediði için bu fikre tutunmak yerine rastlantýsal bir âný yakalamanýn peþine düþtüm. Eðer kapýnýn açýlýþ periyodu benim gözlemlerimle saptanamýyorsa onu açýk gördüðüm ânýn –eðer görebilirsem– rastlantýsal olduðunu rahatlýkla söyleyebilirdim. Ama tabii ki kuþkunun yerini de ihmal etmeyerek gözlerimin güvenirliðini sýnamak adýna, sýklýkla ellerimle, bazen de sopayla kapýnýn tüm yüzeyine vurarak dokunma ve duyma duyularýmla kapýnýn kapalý oluþunu doðruluyordum. Pekâlâ gözümün yanýldýðý gibi diðer ikisinin de –ellerimin, kulaklarýmýn– yanýlmýþ olmasý mümkündür. Ama en azýndan bu eylemlerin saðladýðý, elimden geleni yapmýþ olmanýn iç rahatlýðýna sýðýnabiliyorum. Tabii ki bu tarz bir düþünce anlayýþýnýn bazý çýkmazlarýnýn olduðunu söylemeden geçemeyeceðim. Eðer peþinden sürüklendiðim, uðruna yapý inþa ettiðim tamamen rastlantýsal gerçekleþecek olan –bir anlýk– süreçse, ben böyle rastlantýsal iþleyen bir sisteme kendi baðýmsýz eylemlerimle nasýl etki edebilecektim. Ýþte bu noktada arkasýný görmediðim kapýnýn, bilemediðim istekleriyle kendi bekleyiþimin doðal davranýþlarýnýn bir rastlantý vesilesiyle ayný anlama denk düþen bir düzlemde kesiþebileceðini umarak sürdürüyordum bekleyiþimi.
Günlerden bir gün her zamanki gibi sürüne sürüne yapý'mdan çýkýp kapýnýn önüne gelmiþtim ki bir anda –geceki düþün anýmsamasý belki de kapýnýn önünde açýlan uykulu gözlerin etkisiyle baþlayan bir düþün uzantýsý neticesinde– kapýnýn arka tarafýný hayal ederken buldum kendimi. Kapýnýn hemen arkasýnda sessizce çalýþan, büyük bir saatin içine benzeyen çark sistemi kuruluydu düþümde. Ve çevresinde onu yönetmekten ziyade seyrediyormuþ izlenimi uyandýran bir yýðýn insan vardý. Yüzlerinde anlaþýlmaz bir tedirginlikle bekliyorlardý. Sanki bu sistemin durmasý ihtimalinde onu tamir etmekle görevli kimseler gibi tetikte, hazýr duruyorlardý. Ama biraz daha düþlemeye devam ettiðimde bir garipliðin farkýna vardým. Görevi böylesi bir yapýnýn çalýþmasýnýn devamý saðlamak olan insanlarýn yapý çalýþtýðý sürece yüzlerinin gülmesi gerekirken, derin bir endiþe seziliyordu davranýþlarýnda. O an için anladýðým, sistemin çalýþma diyebileceðimiz ritimli iþleyiþten yoksun oluþuydu. Þöyle ki; çevresindekiler tam durduðunu düþünüp, yanýna yaklaþmaya niyet ettiklerinde ufak bir hareketlenme oluyor ve sonra duruyordu. Ve bu durup kalkýþ, bilinmeyen, saptanamayan bir döngüde gerçekleþtiði için de çevresindeki kalabalýk ayakta, tedirginlik içinde beklemek zorunda kalýyordu. Ayrýca tüm bu sistemin kapýyý kapalý tutmaya mý yoksa açmaya mý yaradýðý düþün içinde belirsizliðini koruyordu.
Pekâlâ, gerçek olmadýðýný bildiðim bu düþ, bir þekilde kapýnýn arkasýný ve ayný yapýyý karþýmda görmemle doðrulansa bile kapýnýn açýldýðý zamanki anlamýndan çok daha farklý bir biçimde algýlanacaðýndan benim için sadece o güne ait bir düþten ibaret kalacaktý. Ya da aksini düþünecek olursam kapýdan geçtiðim gün arkasýnda bu düþümde varolan izlerden hiçbirini göremeyecek olsaydým bugün –düþü gördüðüm ya da kurduðum gün– o çark sisteminin orada olmadýðýný söyleyemezdim. Ama iþte tüm bu sahteliðin bilincine raðmen bu ilk düþün etkisiyle bir yalaný, bozulacak olan gerçekliði görme isteði düþtü içime. Yani bir düþün etkisindeki bilincim baþka bir düþü görme hevesine kapýldý. Ve bu andan sonra duvarýn üzerinde bulduðum her delikte kapýnýn açýlmasýyla anlamlarý deðiþecek olan baþka baþka düþler gördüm…

   



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn Ýronik kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Güneþe...

Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Mucize
Yanak
Hayal
Aksi Bir Gün
Ufak Bir Adým I
Son Sayfa
Harem'de Bir Yolcu
Yabancý
Otobüstekiler
Azat

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Sýradan [Þiir]
Çocuk [Þiir]
? [Þiir]
Ýlkel Bir Adamýn Çýðlýklarý I [Roman]
Ýlkel Bir Adamýn Çýðlýklarý III [Roman]
Ýlkel Bir Adamýn Çýðlýklarý II [Roman]


onur güner kimdir?

Birden kendimi bir kumar masasýnda buldum. "Kumarbaz" ölümsüz yazarý tanýmama sebepti. Ve sonra "yeraltýndan notlar" ondan sonra hiç kopamadýk. Yaþasýn yeraltý!

Etkilendiði Yazarlar:
Dostoyevski


yazardan son gelenler

yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © onur güner, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.