..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Cumhuriyet fikir serbestliði taraftarýdýr. Samimi ve meþru olmak þartýyla her fikre saygý duyarýz. -Atatürk
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Eleþtiri > Popüler Kültür > adnan durmaz




14 Kasým 2008
Leþin Diyalektiði  
adnan durmaz
Önce büyük bir otoyol geçti ýssýz araziden . Ýn cin top oynayan daðlar dereler araba sesleriyle canlandý. Sonra bir hýzlý tren yolu yapýldý ; en ýssýz yere de bir istasyon kuruldu. Ýstasyon yakýnlarýndaki daha önce deðersiz olan arazi birden deðer kazanýverdi. Oraya en yakýn ilçenin zenginleri köylünün elinden ucuza arazi kapatýp , hemen inþaat yapmaya baþladýlar. Ýnþaatlar baþlayýnca , iþçi çadýrlarý , barakalarý kuruldu. Birileri köfteci barakasý , çaycý barakasý yaptý. Ýþçilerin kazançlarýnýn bir bölümü onlarýn geçimini saðlayacaktý. Ýþler geliþtikçe , birisi bakkal açtý , ekmek sebze ; hatta içki de sattý. Birileri de gidip bir mescit iþine giriþti ; çevre köylerden para topladý devlet kurumlarýndan yardým aldý. Çaycýdan köfteciye kadar herkes, kendi çapýnda kazanýyordu. Tümünü besleyen oradaki iþti.


:BJEB:


Önce büyük bir otoyol geçti ýssýz araziden . Ýn cin top oynayan daðlar dereler araba sesleriyle canlandý. Sonra bir hýzlý tren yolu yapýldý ; en ýssýz yere de bir istasyon kuruldu. Ýstasyon yakýnlarýndaki daha önce deðersiz olan arazi birden deðer kazanýverdi. Oraya en yakýn ilçenin zenginleri köylünün elinden ucuza arazi kapatýp , hemen inþaat yapmaya baþladýlar. Ýnþaatlar baþlayýnca , iþçi çadýrlarý , barakalarý kuruldu. Birileri köfteci barakasý , çaycý barakasý yaptý. Ýþçilerin kazançlarýnýn bir bölümü onlarýn geçimini saðlayacaktý. Ýþler geliþtikçe , birisi bakkal açtý , ekmek sebze ; hatta içki de sattý. Birileri de gidip bir mescit iþine giriþti ; çevre köylerden para topladý devlet kurumlarýndan yardým aldý. Çaycýdan köfteciye kadar herkes, kendi çapýnda kazanýyordu. Tümünü besleyen oradaki iþti. Ýþçinin çalýþmasýydý orada yaþamý var eden , patron da kahveci de bir sistemin unsurlarýydý. Çevredeki yiyecek artýklarýný yemek için baþý boþ köpekler kediler bile gelip kendi düzenlerini kurdu. Nazým’ýn dediði gibi , ”yapýcýlar türkü söylüyor / yapý türkü söyler gibi yükselmiyor ama. ” Patronlar yapýlan iþten büyük paralar kazanacak , oraya yerleþen küçük tezgah sahipleri de küçük paralar kazanacak. Bütün bunlarýn kazanýlma noktasý yapý iþçilerinin emeðinden baþkasý deðil. Ne emeklerinin karþýlýðýný alacaklar , ne de hayatýn sürebilmesi için gereken yeme -içme karþýlýðýnda harcayacaklarý para mutlak olarak sistemde bu gereksinimlerin tam karþýlýðýdýr. Hikaye uzatýlabilir , hatta bir film bile çevrilebilir bu hikayeden. Oraya gelip köfte satanlarýn çaycýlarýn rekabetini de katmak gerekir.

Bozkýrýn en ýssýz yerine bir hayvan leþi düþtüðü zaman , yaþam onun ölümü üzerinde kendi macerasýný sürdürüyor. Çürüyen leþin kokusu bazý canlýlarý uzaklaþtýrýrken , pislik kendi sistemini kuruyor. Binlerce organizma , kurtçuk kendi dükkanýný açýyor leþin üzerine. Leþ kargasýndan çakala uzanan zincirde kývýldayan kurtlar da artýk doðanýn bir parçasý olmuþ , bir zamanlar canlý olan bir hayvaný dönüþtürüyor. . Kendi payýný kapma savaþýmý veriyor herkes. Kuþkusuz bozkýrýn bir yerlerini sulayýp bahçe yaparsan , yaþam bu kez de oradaki sisteme göre devinimini sürdürecek. Aðaçlarýn yanýnda karýnca ocaklarýnda karýncalardan , sebze böceklerine kadar uzanan , köstebekli , kirpili kaplumbaðalý bir dünya kuruluveriyor. Aðaçlarýn dallarýnda , daha önceleri oralarda olmayan kuþlar ötmeye baþlýyor.

(insan iliþkileri buna benzemiyor mu biraz da. Böylesine bozuk , çürümüþ ve adaletten uzak sistemde insanlar yaþamak için adeta birbirini yemiyor mu. Çýkar duygusu çoðu zaman sýrtýna dostluk , arkadaþlýk , aþk kisveleri giymiyor mu. Ýnsanlar dostluklarýnýn , arkadaþlýklarýnýn , aþklarýnýn aslýnda öyle olmadýðýný anladýklarýnda çok geç olduðunu da fark etmiyor mu. Ýnsan insaný yaðmalaya yaðmalaya yaþýyor ; duygularýna , umutlarýna , hatta özveri gibi gayet insani özelliklerine kadar.
Hele bir de biten bir iliþki , ölmüþ bir cesede benzemiyor mu. Bittiði yerde bitirmezsen kokuþmaya baþlýyor artýk. Giderek bir zamanlar var olan güzel þeylerin yerini çürümenin dehþetli tiksinci alýyor. Konuyla direkt iliþkili olmamasýna raðmen yukarýda verdiðim örnek bana ikili iliþkilerdeki çürümeyi de çaðrýþtýrdý. )

Kapitalizmin insanca olmayan büyük alanýndaki savaþ çok daha çetin. . Ýnsanca olmamasý insanlarý insanlýklarýndan uzaklaþtýrma temeli üzerine kuruluyor. Bu da ancak insani deðerlerin içini boþaltmakla mümkün. . Kapitalizmin dini yok ;ama din diye var olan dinleri kullanýyor. . Sanat diye var olan sanatlarý kullanýyor. . Onun sanat akýmlarýný icat edenler aslýnda insana hizmet eden sanatý sömürüye hizmet eden sanat haline getirmekle baþlýyor. . Nasýl mý oluyor. Sanatý da ,dini de,siyaseti bilimi de uyutma amaçlý kullanýrsanýz amacýnýza ulaþtýnýz demektir. Kapitalizm her aþamasýnda aç gözlü ,insani deðerleri bir yana atýp, paraya tapan insanlar üretiyor. Emeðin deðersiz olduðu yerde ancak sömürü hakimdir. Sömürü sisteminin caný acýyýnca da saltanatýný sürdürmek için saldýrýr. Leþin üzerinde hayat bulan leþ hayvanlarý birbirine saldýrýr. Güçlü aslan payýný almak zorunda , çakalsa aslandan artakalan kemiklerle yetinir. Kurtlar giderek birbirini yemek durumundalar. Onlarýn çýðlýklarý bizzat orada ölü bir hayvaný yaðmalayanlarýn sesleridir.

Yalan mý
Evlere asbestli borularla su taþýndýðý,bunun adýnýn hizmet olduðu;yalan mý.Fabrikalarýn yaþam için gerekli havayý mahvettiði,denizlerde balýklarýn öldüðü.
Altýn elde etmek için kitlesel ölüm risklerinin göze alýndýðý.Tarlalara atýlan yapay gübrelerin topraðý öldürdüðü.Hormonlu yiyeceklerin satýldýðý.Bunlar ve benzeri daha nice örnekte gördüðümüz sadece leþin üzerinde yaþanan gerçekle örtüþüyor.Asbest boru,hormonlu besin,radyasyonlu çay ve o hastalar için yapýlan pahalý ilaçlar.Ýlaç fabrikalarý birilerine ilaç satýp para kazanmak amacýyla mý çalýþýyor;yoksa insanlýk için mi.Denizleri batýran fabrikalar da öyle,silah fabrikalarý da.O halde bizim tanýmlamalarýmýzla onlarýn tanýmlamalarý ayný deðildir.Bizim Barýþ dediðimiz kavramla onlarýn Barýþ kavramý ayný deðildir.Savaþ,aþk,mutluluk,huzur kavramlarýmýz da örtüþemez.Dolayýsýyla onlarýn Sanat dediði þey bizimkiyle ayný deðil.Yazar deyince de onlarýnki baþka bizimki baþka olacak.Bu ayrýmý biz yapmadýk.Yani piçleþtirme,içini boþaltma onlarýn iþi. Anlamsýzlýðý sanat diye üretmek onlarýn iþi.Giderek doðadaki meyveyi sebzeyi hormonlamak ,insaný hormonlamak onlarýn iþi.


Sanat edebiyat akýmlarýnýn tarihine bakýnca orada da insani olanla , olmayanýn tarihsel kavgasýný görebilirsiniz. . Birileri sanatýn anlaþýlmamasý gerektiðini bangýr bangýr baðýrýr. . Sadece edebiyatta deðil sanatýn her dalýnda bariz olarak görmekteyiz bunu. . Elbette sanat akýmlarýnýn var oluþ nedenlerinin baþýnda toplumsal olaylar gelir ; ancak her akým karþýtýný da üretmektedir.
Tiyatroda Brecht’in Epik Tiyatrosu , Sosyalist Tiyatro vardýr ama Ýenesco’nun anlaþýlmaz tiyatrosu da vardýr ; saçma tiyatrosu da . Þiirde ve sanatta Dada akýmý da son söz olarak kendilerini toplumsal muhalif ilan eder. Bütün bu anlaþýlmazlýðý , beyin dumurunu sloganlaþtýran sanat akýmlarý kendilerini muhalif sayarken saçmalarlar. Kime niçin ve ne adýna muhalif. . Ýdraký ortadan kaldýrmaya , anlaþýlmazlýlýðý sanat diye yutturmaya çalýþýp bunun adýný muhalif sanat koyan herkes ve her akým bizzat hayvanca sömürü düzeninin uþaðýndan baþkasý deðildir. Çünkü anlayýþ dumuru sistemin en istediði þeydir.

Ölü bir beden üzerindeki hayata benzer kapitalizm. . Herkes can havliyle týkýna týkýna yer. Ama bir yanda da çiçek bütün bunlarýn arayerinde kendi yaþam kavgasýný doðasýna uygun olarak verir.

(Leþin üzerindeki yaþama kavgasýnda hangi insanca duygular var olabilir.Sistem dýþladýðý unsurlarý kendisi yaratýyor.Bu yazýda geçen orospu kavramý,bedenini satarak yaþayan insanlar için deðildir.Eþcinsel kavramý da bilimin tanýmladýðý eþcinsel gerçeðini aþaðýlamak için kullanýlmadý.Ancak erkek cinsiyetinden sapmanýn teþvik edildiði gerçeðinin altýný çizmek istedik.Elbet bunun karþýtý olarak,kadýn cinsiyetindeki sapkýnlýklar da pompalanmaktadýr.Ýnternete giren 8-10 yaþýndaki çocuklarýn öpüþen çýplak kadýnlarý görmeme olasýlýðý ne kadardýr.Bütün bunlarýn asýl nedeni nedir.Kim ne yapmaya çalýþýyor,yazýmýzýn ekseni bu konuya dairdir.Bu anlamda da bizim temel çeliþki anlayýþýmýz emek sermaye çeliþkisidir.Yani düzenin dýþladýðý küçükburjuva eðilimlerin organize olmasý sýnýf çeliþkisini baðlamaz.Feministler ,çevreciler,eþcinsel hareketler tarafýmýzdan burjuvazinin yeni muhalifleri olarak görülmüyor.Proletaryanýn mücadelesi içinde yer alan unsurlarýn kiþisel tercihleri ise bizi ilgilendirmiyor.Devrimciler kiþilerin sýnýfsal mücadeledeki duruþlarýna bakmak durumundadýr.Bu anlamda eþcinsellere ve bedenini satarak geçinmek zorunda kalan insanlara bakýþýmýz onlarý aþaðýlamak anlamýnda deðildir.Devrimci söylem,o tür kadýnlara orospu sýfatýný asla yakýþtýrmayacaktýr.Bu yazý vb deki orospu kavramý insanlarýn cinsel kimliðini insanca yaþamamasýna neden olan sistem ve bunun çanak yalayýcýlarýna dairdir.)


Ekmek parasý için kendini satmaktan baþka çaresi olmayan milyonlarca kadýn vardýr kapitalizmin dünyasýnda-bu anlamda onlar düzenin tokadýný sýký yemiþ birer talihsizdir; ancak kapitalizmin kendi orospularý ve ibneleri vardýr her alanda. Ama onlara bu sýfatý kimse yakýþtýrmaz. Þiirden tiyatroya,Siyasetten,iþ yaþamýna kadar kadar kapitalizmin çaðdaþlýk anlayýþý dahilinde kendini,kimliðini ,kiþiliðini satanlar,onur ve namus tacirleri,dönekler yalakalar vardýr. Ne kadar tuhaf ki , bu alanda da kendini kimse yalaka ,dönek,muhbir,yalancý,namussuz saymaz. . Herkes tertemizdir. Aþkýn kuþkusuz ki kapitalizm öncesinde de o sistemin darbeleri altýnda ezilmiþliði biliniyor. . Ama hiçbir sistemde aþk kapitalizmdeki kadar aþk olmaktan çýkmamýþtýr . Bunlarýn þiirlerinde romanlarýnda filmlerinde bize yansýttýklarý güzel aslýnda güzel deðildir , aþk dedikleri de aþk deðildir. Sistemin kalem erbaplarý yoz iliþkilerini kaðýda döküp kitlelere aþk reçetesi olarak sunmalarýdýr. Kapitalizmin aþký aþk deðildir , dini din deðildir ahlaký da ahlaksýzlýktan baþkasý deðildir. Gerçek aþk din ve insana uygun ahlak sistemin buyruðundaki insanlar gibi özünden sapmýþ aslýndan uzaklaþmýþ ve tutsaktýr. Ýnsanýn zincirlerini kýrdýðý yerde özgür kalacaktýr. Ýnsanýn zincirlerini kýrdýðý yerde , eþcinseller de , kadýnlar ve erkekler de özgür kalacaktýr. Hatta doða da , aðaçlar , çiçekler , hayvanlar özgür kalacaktýr. Her türlü sapkýnlýk egemen kesimin doyumsuzluðundan doðar.Kokain gibi uyuþturucular elbette ki yoksul insanlarýn alýþkanlýðý olamaz.Ýnsani deðerleri yüksek gibi görünen güçler cinsel ve ruhsal sapmalarýn kaynak yeri oluyor.Alt sýnýflar saðlýklýdýr gibi bir çýkarým ileri sürmüyorum burada.Yukarda verdiðimiz örneklerde anlatmaya çalýþtýðýmýz,her kesim hastalýðý ve yozluðu kendi çapýnda yaþýyor;ancak asýl mikrop kaynaðý sistemin kendisidir.

Bilincini yaðmalayýp kendi kalýplarýnda insan üreten sistemin iyi vatandaþ dediði , düzene sýký sýkýya baðlý olan biridir. Kibrit kutularý kadar benzer yaþamlar vardýr , dolap çekmecesi kadar benzeþen evlerde. . Maaþýna göre hayal kuran ve talepleri olan çalýþanlar. . Onlarýn birbirine benzeyen çocuklarý hatta birbirine benzeyen aþk ve boþanma nedenleri , hayalleri ve beklentileri…

Televizyon sistemin propagandasýný yapan ideolojik bir aygýt olarak , sisteme uygun diziler sergiler. . Dizilerdeki insanlarý model alýr kiþiler ister istemez. . On yýl önce kaç kiþide çeneden sakal veya bu tip tuhaf sakal býyýk biçimleri vardý. . Þimdi toplumda çýð gibi yayýlan kýlýklar o diziler ve sanatçý diye sunulan idoller tarafýndan toplumlara benimsetildi. Küresel emperyalizm kýlýk kýyafetini de belirliyor insanlarýn , zevklerini de.

TV dizilerindeki evler bu ülkede halkýmýzýn yaþadýðý evler deðil. . Geniþ yemyeþil bahçeler içinde aðaçlýklý havuzlu evler önlerinde son model cipler ve hep yakýþýklý adamlar güzel kadýnlar arasýnda yaþanan olaðanüstü aþklar. . Kapitalizmin insanlara sunduðu ömür boyu kovalayýp da bir kez bile ulaþamayacaklarý düþ bu. .

Her dizinin tiplerinin kiþiliklerine bakalým. .
Bir kere her þey var
Sert erkek adamlar
Yumuþak diþi güzel akýllý zeki duygulu kadýnlar
Nefretten sevgiye tüm duygularýn temsilcileri. Kötüler tam kötü , iyiler tam iyi. .
Diziler gündeme uygun ve paralel konularý seçerken , tarihsel gerçeðin içini boþaltýyor.
Ýstanbul’da büyük ve amerikanvari köþkler , onlarda yaþayan olaðanüstü güzel kadýn ve yakýþýklý erkekler. . Tabii bunlar okumuþ kültürlü. . Ayný zamanda Diyarbakýr’da Urfa'da uzantýlarý var ; köklü aileler ve onlarýn son derece okumuþ ama o kadar da törelere baðlý çocuklarýnýn aþklarý. . Asilzadeler veya para kazanýp asilzade olan ayak takýmý. . Ne ararsan var. .
Ama çoðunlukla eþcinseller ve orospular da var. Bize idol diye sunulan artizler bir bakýyorsun ya bir reklamda ya baþka bir dizide kadýn elbiseleri giyiyor. Normal olaný göstermiyorlar halkýmýza. Avrupa yakasý gibi hýþýmla izlenen dizilerde ilaç için bir tek normal insan yok. . Kaç yýl sonra sinema filmi çeken kabadayý Þener Þen filminde bir tane eþcinsel var. Bir eþcinsel daha yürekli olabilir mesajýný veriyor ; oradaki misyonu o. . Çocuklarýmýzýn cinsel geliþimiyle oynuyorlar ; görün. Sert adam Kadir Ýnanýr bile kadýn elbiseli film çekti. Ýnsanýn özünü parçalamaya çalýþýyorlar ve geride o filmlerdeki yaþamlarý , tipleri arayan kalbi kýrýk kalabalýklar kalýyor. TV’lerdeki artizler ve þarkýcýlar –bunlar sanatçý oluyor- bu hafta ne haltlar karýþtýrdý içerikli programlar sayesinde her türlü ahlaksýz iliþkiyi izleyip alýþmýþ ev hanýmlarý. .
Sizin özgürlük dediðiniz bu mu
Siz bu sistemde kadýn erkek eþitliðinin olabileceðine inanýyor musunuz
Siz bu sistemde özgürlük dediðiniz þeyin olabileceðine inanýyor musunuz
Birileri durmadan yazýyor , konuþuyor , baðýrýyor aðlýyor ve nasýl sömürgeleþtiðimizi , nasýl satýldýðýmýzý haykýrýyor.
Ekonomiden siyasete dönem büyük dolaplarý açýklýyor ve onlara çok izlenen kanallar yer vermiyor. . Onlar bir þekilde susturulmaya çalýþýlýyor. Hatta daha olmadý atýlýyor, vuruluyor, tutuklanýyor.
Biz burada baþka bir iþgalden söz ediyoruz
Satýlmýþ yazarlardan ve uluslarýn nasýl kiþiliðinin parçalandýðýndan , deðerlerinin yok edildiðinden söz ediyoruz


Küçük burjuva her zaman alýnýp satýlmaya , oradan oraya dönmeye müsait bir bel kemiðine sahiptir. Sýnýfsal olarak o yapýya sahip olanlar ancak bilinçle kendilerini kurtarabilir. Che Guavera'yý , Deniz Gezmiþ’i , Yýlmaz Güney’i idollaþtýrýp her türlüðü pisliði yapanlar. . Barlarda devrim þarkýlarý söyleyip her türlü yozluðun içinden kendini devrimci sayanlar. . Küçük ahbapçavuþ gruplarýnýn ahlaksýz iliþkileri arasýnda sanat kavramýnýn içine edenler. Sýrça saraylarýnda sadece kendi açmazlarýný ve karanlýk bunaltýlarýný kimsenin anlamadýðý laflarla yazan yeteneksizler tayfasý ve onlarýn birbirine tuttuðu garip alkýþ.

Laðým fareleri þarký söylüyor
Dans ediyor çürük kurtlarý

Politikada en ciddiyetsiz kesim,geniþ kitleler deðil,bizzat politikacýlar
Þiirde en ciddiyetsiz kesim,bizzat þiirle uðraþanlar oluyor.Okumuyorlar.Eleþtiri bir edebiyat türüyken bizzat yalakalýk yazýlarýnýn adý oluyor.Atelyelerde þiir üretimi yapýlmaya baþlandý.Okur denilen kitleler hala Nazým’dan ,Attila ilhan’dan vb den baþkasýný okuyamýyor.Her mahallede þiir festivalleri düzenlenip mutsuz ev hanýmlarý, yaðlý yaðlý satýrlar yazan müzmin erkekler alkýþ toplayýp birbirini þakþaklayýp kendi kendilerini þair ilan ediyor.Ama ülkede þiir kitaplarýný basmýyor yayýnevleri,’okuyan yok ‘ diye.Okumadan alimler fetva veriyor ortalýkta.E o kadar olacak ,Türk dili çýð gibi Ýngilizce’nin iþgali altýndayken ,Türk Dil Kurumu Baþkaný MORGIÇ sözcüðüne Türkçe karþýlýk aramaya çýkýyor.

Tam da bu yazý yazýlýrken hürriyet gazetesi eþcinsel , muhafazakar , AKP'li cemil ipekçi ile röportaj yapýyor. Eþcinselliðini yerinde bulan modacý da diðer eþcinseller gibi medyanýn vazgeçilmezi.

Hani bir söz vardýr ; ‘söylediklerine katýlmýyorum ama saygýlýyým’ diye. . Baþkalarýnýn cinsel tercihleri bizi ilgilendirmiyor. Baþkalarýnýn duruþu ve bakýþýna göre seçiyoruz dostlarýmýzý. Parasý pulu ve çuluyla ön plana çýkmaya çalýþan biri ne kadar iticiyse , cinsel kimliðiyle ön plana çýkan birisi de o denli itici. Hele de toplumu etkileme pozisyonunda olan olgularýn içinde bu dediklerim olursa karþý çýkma hakkýmý kullanmam gerekiyor.
Bir dönem her TV kanalýnýn medyumlarý vardý. Hatta o kadar ileri gidildi ki bakanlarýn bile onlara danýþtýðý rivayet edildi. Sonra bunlarý toplayýp , senin cinin benim cinimi dövemez tartýþmalarý yaptýrdýlar. Bir ara boks maçý bile yaptýlar canlý yayýnlarda. Bunlar ülkenin en önemli olaylarý olarak bizlere zorla gösterilirken , bizler ülkenin içinde bulundurulduðu yeni durumlara bakma fýrsatý bulamýyorduk bile.
Avrupa yakasýnda efemine tabir edilen tip diziyi sürüklüyor. Giderek seviyoruz onu. Kabadayý’da , kabadayýnýn birisinin sýrtýnda dansöz elbiseleriyle çekilmiþ görüntüleri filmin en çarpýcý kareleri olabiliyor.

Kimler kadýn kýlýðýna girmiþ . Bir gazete köþesinden alýyorum:

“erkek oyuncularýn kadýn rollerinde oynamasý kadar saçma bir þey düþünemiyorum. Ne yazýk ki , gösteri dünyasýnda erkek oyuncular bu tür rollerle `ayrýcalýk` kazanýyor. Bir takým kuruluþlar , özel ödüllerle bunlarýn kariyerini pekiþtiriyor. Ünlü `totsie` filmi dustin hoffman`a oscar heykelciði kazandýrdý. Robin williams`ýn oynadýðý mrs. Doubtfire filmi de gösterildiði dönemlerde epey konuþulmuþ , çeþitli sinema sektörleri tarafýndan ödüle boðulmuþtu. Ýlk akla gelen bunlar. Elbette sayýsýz film ve oyuncu bu yolla kariyerini pekiþtirdi. Sanki , bir takým kuruluþlar , popüler isimlere `kadýnsý` roller vererek , toplumu `özenti` içine sokuyor. Tiyatro , sinema ve gösteri dünyasýnda `kadýn kýlýðýna girmeyen` oyuncu veya þovmen yok gibi. Sadece hollywood`u kastetmiyorum. . . Bu görüþ , ayný zamanda bizim aktörler için de geçerli. Yeþilçam`ýn ünlü sert karakteri kadir inanýr komiser þekspir filminde etek giyerek kadýn kýlýðýna girmiþ , çok yadýrganmýþ ve tartýþýlmýþtý. Gösteri dünyasýnýn ünlü isimlerine bakýn. Onlar da programlarýnda mutlaka `kadýnsý` rollerle ününü pekiþtirir. Ailenin iyi çocuðu beyaz kendi ismini taþýyan þov programýnda `pertev` kýlýðýnda erkeklere yakýþmayan bir görüntü çizmekte (beyaz show , kanal d). . . Þarkýcý aliþan bir dizide , ailesinin tepkisine raðmen makyajla kadýnsý bir portre çizdi (show TV). `zaga`cý okan bayülgen`in `azize` rolüyle `size baba diyebilir miyim?` (kanal d) dizisine ne demeli? Kötü bir mrs. Doubtfire kopyasý. Öylesine berbat ve çið ki. . . Profesyonel makyaj hilelerinden bahsedecek deðilim. Velev ki , en mükemmel makyaj tekniði bile uygulansa , bayülgen bir erkeðin oynayabileceði en kötü kadýn karakterini canlandýrýyor. Zaten bizde dizilerin ilk bölümleri , bir kaçý istisna , yabancý filmlerden aparmadýr. Daha sonra , senaryo seyircinin ilgisine göre , belirlenir ve devam eder. Okan bayülgen`in oynadýðý dizi yerlerde sürünüyor. Müthiþ bir oyunculuk da çýksa , bu dizinin ýsrarla ekranlarda gösterilmesi bir hata. Toparlayalým: sinema ve tiyatro sektöründe en fiyakalý aktörler `gay` veya `kadýnsý` rollerde oynuyorsa. . . Kültürel alanda `sapýk` iliþkileri yazan kitaplarýn bol bol reklamý yapýlýyorsa. . . Bilin ki onun altýnda bir `çapanoðlu` var. Bu çapanoðlu kim mi? Uzaða gitmeye gerek yok. Medya , sinema ve gösteri dünyasýnýn finans kaynaklarý kimse , sorunun cevabý orada gizlidir. ”
davut þahin 2004-10-09 yeni asya

(Not:alýntýlarýn yazým ve noktalamasý yazarlarýna aittir)

Yozlaþmanýn her türünü insan üzerinde deneyen kapitalist sistem , hýzýný alamayýp bitkileri bile yozlaþtýrdý. Kâr hýrsý insanlara hormonlu domates yedirirken , insana en deðer vermeyen sistem kendini bir kez daha belgeledi.

Akþam gazetesinin kýsa haberi ise þöyle

“erkekler 2009'da moda uðruna kadýnsý olacak
fransa 'da düzenlenen moda haftasýna katýlan tasarýmcýlar , 2009 ilkbahar/yaz kreasyonlarýný tanýttý. Kadýnsý tasarýmlarýn ön plana çýktýðý defilelerde en çok altýn sarýsý , mor ve pembe renkler kullanýldý. Vantiy fair dergisinin moda editörü michael roberts "erkek giyim defilesi izlemeye geldim. Ama kadýn defilesinde olduðum hissine kapýlýyorum" dedi. ”
Dýþ haberler
Kaynak: akþam , 01. 07. 2008

Yazýlar çiziler farklý yer ve zamanlarda görülünce belki daha önemli dediðimiz þeylerin yanýnda uçup gidiyor beynimizden. Ancak , büyük fotoðrafý küçük parçalarý birleþtirerek yapabiliyoruz. Konuyla ilgili olarak buraya koyacaðým eklenti , büyük fotoðrafý daha da ilginç hale getiriyor. Haber baþlýðý þöyle:” islamî kesimde gündeme gelen polemik: " erkekler giderek feminen (kadýnsý) davranýyor" (!)” Baþlýk aynen böyle. Ve bence de parantez içinde ünlem yerli yerindedir. Bu baþlýk altýnda þu açýklama var “zaman gazetesi 29. 2. 2004 nuriye akman , - fatma karabýyýk barbarosoðlu (yeni þafak gazetesi köþe yazarý) röportajý” Ha , kim kimle röportaj yapmýþ onu belirtiyor. Röportajý buraya eklemeyeceðim ama , bu yazýyý ilgilendiren soru ve yanýtýný aktarýyorum. ” ben daha pragmatik düþünürüm. Neyse. . . “modern hayat erkek ontolojisini yaralýyor. ” diyorsun bir röportajda. Bu , çok bilmiþ laflara benim caným sýkýlýyor. Erkek ontolojisi , kadýn ontolojisi. . . Yani ne biliyoruz bunlarýn hakkýnda?

kamusal alanýn dili baþlangýçta erkek diliydi. Kadýnlar baþlangýçta bu dilin içinde çok kolay yer alamadýlar. Þimdi postmodern dünyada kamusal alan üçüncü bir dil ortaya çýkartýyor. Kadýnlar erkekleþerek , erkekler de kadýnsýlaþarak üçüncü cinse doðru gidiyor. Ontolojik duruþun zayýflamasýndan kastettiðim þu: kamusal alanda kadýnlar egolarý þiþik olduðu sürece baþarýlý oluyor. Bunu kadýnsý bir duruþ içinde yaptýklarý zaman kimse onlarýn kadýnsýlýðýný eleþtiri konusu yapmýyor. Kadýnlýklarýný terk edip erkeksi olduklarý zaman da eleþtiri konusu yapýlmýyorlar. Ama erkekler erkeksi olduklarý zaman hemen maçolukla eleþtiriliyorlar. Ve erkeklerden daha feminen davranýþlar bekleniyor. Bu uzun vadede kadýnlarýn aleyhine olan bir durum. Evleniyorsunuz çocuðunuz oluyor. Çocuk kadýnýn. Boþandýktan sonra erkekler dönüp bakmýyor. Mesuliyet taþýmýyorlar. “
Http://kehaberler. Blogspot. Com/2004_02_15_kehaberler_archive. Html

(Üslubu kýskanmamak elde deðil.Kaç kiþi ayný sözcükleri farklý yerlerde kullanýyor kim bilir ,moda ya: erkek ontolojisini , kamusal alan, postmodern dünya, üçüncü cins, egolarý þiþik, kadýnsý bir duruþ , maçoluk, feminen…)

Buna benzer sayýsýz haber bulunabilir. .

Kapitalist sistemin çaðdaþ uygar falan kesimi kadýn erkek eþitliði tartýþýr. Feodal sistemin kadýn ,erkek ,aile ,çocuk modellerinin yerine ,kendi modellerini koyarken , bu sistem için kadýn ve erkek kullanýlan birer makine parçasý , cývata , bobin veya robottur. Ýnsani ve geleneksel kültüre dayalý din- iman ,vatan ,millet kavramlarýyla istendiði zaman kandýrýlýp yönlendirilen kalabalýklar , yalnýzca birer þey’dir. Bu sistemde olmasý gereken aile boþanmýþ ailedir. Bu sitemin tipleri dediðim gibi , çevre konusunu tartýþýr , ya da kadýn erkek eþitliði , eþcinsellere özgürlüðü falan tartýlýr. Hiç bir yaptýrým gücü yoktur diyebiliriz. Çevreci tema vb örgütlerin yakýlan ormanlara , delinen ozon tabakasýna karþýlýk yeri yerinden oynatýp egemen yamyamlara geri adým attýran bir eylemleri yoktur. Sadece yerlere izmarit atýlmamasý gerektiði gibi saçmalýklarla kiþileri intizamlý kurallý kiþiler haline getirmeye çalýþan vaazlar verirler. Denizler sürekli kirletilmekte , ormanlar sürekli yakýlmaktadýr diðer yandan. Tabii bir de feminizm falan konusu var. Ýnsanlarýn eþit olmadýðý bir yerde , kadýn erkek eþitliði kavgalarý yapýlmasý abes deðil mi. Kadýnlar erkeklere karþý savaþsýn , ama sömüren sisteme karþý ses çýkartmasýn.

Sonuç olarak Ýbni Haldun’un mukaddime’sinde “devletler de insanlar gibi , diðer canlýlar gibi doðar büyür yaþlanýr ve ölür” anlamýndaki sözleri zamanýnda “olur mu Âli Osman yýkýlýr mý !” Türünden egemen tepkileri yalana çýkartmýþtýr. ”kapitalizm yýkýlmaz” söylemi de o denli saçmadýr. Kapitalizm ölümünü çok iyi biliyor ve bu kadar saldýrgan ,dinsiz ,imansýz ,ahlaksýz,acýmasýz olabiliyor , can havliyle. Sosyalizm bir ütopyadýr asla gerçekleþemez tarzý söylemlerle kitlelerin umudunu yýkmaya çalýþýyor. Her yolu deniyor , özelleþtirme , saldýrý , katliam ; dünyayý yöneten þirketlerin sistemi kan içerek ayakta kalma savaþý veriyor. Bunun için bunca iþkence , savaþ , haksýzlýk , yalan ve yolsuzluk . Ýnsanlara barýþ diye gönderilen ölüm simsarlarýna inanmýyor artýk kalabalýklar. Kadýn erkek eþitliði tartýþmalarýnýn , mutluluk ve aþk üzerine yazýlmýþ küçükburjuva yazarlarýnýn ve sinemacýlarýnýn aldatmacalarýný gerçek hayat doðrulayamýyor. Dünyada bitmeyen kriz adýndaki sarsýntýlar ve birbirine can havliyle saldýran vampirler gösteriyor ki ,krizler kapitalizmin krizleridir, kaçtýkça ölümüne koþuyor. Bütün bunlarýn faturasýný ödettirdiði halklar , ne kadar robotlaþtýrýlmýþ ve beyni yýkanmýþ olursa olsun , onlarýn laflarýna inanmýyor artýk. Artýk Irak ve Ortadoðu halklarýna kendinizin barýþ için geldiðine inandýramazsýnýz. Çünkü Felluce'de , Tigrit'te , Ebu Garip zýndanlarýnda katledip , tecavüz ettiðiniz dünyayý kandýramazsýnýz. Erkeðin ve kadýnýn yapýsýný bozmakla falan bu iþin içinden çýkamazsýnýz

Ýnsanlýk tarihi kadar eski ve insanlara dair bir kavram olarak eþcinsellik kavramý varsa , sistem bundan da yararlanmasýný bilir. Ne yapar ; insan nüvesini bozucu bir unsur olarak ortaya koyar ve eþcinsel olmayan insanlarý özendirmek için kullanýr. Yani insanlar temel sorunsaldan uzak dursunlar , sömürenlerin , yaðmalayanlarýn iþine akýl yürütmesinler. Yakýn zaman önce Irak’ta kullanýlan ABD bombalarýnýn erkek ýraklý savaþçýlarý kadýnsýlaþtýrdýðý haberlerini anýmsayýnýz. Ýnsani amaçlarla ýrak'a girenler , Laboratuarlarýnda neler icat etmek için bilimi kullanýyor ve bunu nerede uygulamaya çalýþýyor. Ýþte asýl ibnelik bu olsa gerek.

Adnan Durmaz
22/10/2008



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Günümüz Diliyle Mevlana'dan Rubailer - 1 [Þiir]
Yaðmur Neyi Dokur Gülün Kalbine [Þiir]
Biz ki Aþký Sevmekten Öle Öle Öðrendik [Þiir]
Fýrat ve Dicle [Þiir]
Yol Çatýnda [Þiir]
Yürekte Ýz Koyar mý Akýp Giden Gözyaþý [Þiir]
Körler Panayýrý [Þiir]
On Ýki Eylül Öncesinden Gelen Çocuk [Þiir]
Yürek Sözleþmesi [Þiir]
Günümüz Diliyle Mevlana'dan Rubailer - 2 [Þiir]


adnan durmaz kimdir?

HANGÝ YAÞAM, TEK SAYFADA ANLATILIR; VE ÝNSANLIK TARÝHÝ ÝÇÝNDE BÝR TOZ ZERRESÝNDEN DAHA BÜYÜKTÜR. ÝNSANIN KAÇ, PENCERESÝ VAR YÜREÐÝNDE, ÝÇÝNÝ IÞIKLARLA DOLDURMAK, DIÞARIYA IÞIKLAR SALMAK ÝÇÝN; . . . . . . . . . . SEN ONA BAK. HEM HER YERLÝ, HEM DE HÝÇ BÝR YERLÝSÝN; . . . . . . . . . . . EÐER ÞAÝRSEN, ÝNSANÝN VATANÝ ÝNSANDIR BELLEMÝÞSEN. . . YAZIP ÇÝZMEK, SERÜVENCÝLÝK DEÐÝL MÝ;YANÝ KEÞFETMEK. BAZAN, DOÐDUÐUN BOZKIRIN ÇÝLELÝ ÇATLAKLARINDA ARARSIN GÜZELLÝKLERÝ;BAZAN, OTUZUNDA GÖRÜR GÖRMEZ VURULDUÐUN DENÝZÝN ÇIÐLIÐINA . . . . . . . . GÜN OLUR, BOZKIRIN EN KIRAÇ YERÝNDE, BÝR DERÝN KUYU OLURSUN; GÜN OLUR, ARTIK HÝÇ; BÝR GEMÝNÝN UÐRAMADIGI, ISSIZ ADADAKÝ YOSUNLU DENÝZ FENERÝ. . . . . . . BAZAN DA, SONSUZ GÖKYÜZÜNDE GÝDECEK VER BULAMAYAN, GÖÇMEN BÝR KUÞ. , . YALNIZLIÐIN DA, SEVÝNCÝN DE, HASRETÝN DE TANIMLANAMAZ. AMA GÜZELLÝK, KENDÝ ÝÇÝNDE YOKSA, OLUÞTURAMAMIÞSAN, ARAMAKLA BULUNAMAZ; BÝLÝRSÝN. . . ADNAN DURMAZ FISILTILARLA DA OLSA SÖYLE (Arka kapak yazýsý/1994, Ankara, saypa. yay. ) Not:Adnan Durmaz Ankara Afyon arasýnda haritalarda yer almayan bir köyde yaþamýný sürdürüyor. Edebiyat öðretmeni. 46 yaþýnda, 5 þiir kitabý var 1-Fýsýltýlarla da olsa söyle(saypa yay. Ankara) 2-Yarýn yeniden(gerçek sanat yay. Ýstanbul) 3-Ben gidersem ay sen-deler(art yay. ankara) 4- Ateþ çiçeði ( Art Yaýn-Ankara ) 5- Bilirsin aþk da serseri(art yayýn-Ankara )

Etkilendiði Yazarlar:
baþlangýçtan bu güne türk edebiyatý-dünya edebiyatý


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © adnan durmaz, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.