Sanatçý, toplumda uzun çalýþma ve çabalardan sonra alnýnda ýþýðý ilk duyan insandýr. -Atatürk |
|
||||||||||
|
Yaþanmakta olan kriz, liberal-kapitalistlerle, her türden karþýtlarýný bir kez daha büyük bir tartýþmanýn içine itmiþ görünüyor. Kapitalizm karþýtlarý, ortaya çýkan büyük sarsýntýnýn yarattýðý ortamdan yararlanarak, -duraðan ekonomi- modelleri dahi öneriyorlar. Çeþitli adlarla ve biçimlerle ortaya konan bu –duraðan ekonomi-, sermaye sýnýfýnýn, insandaki gözü doymazlýðý sürekli uyarmaya ve üretimin durmadan artma ve çeþitlenmesine karþý çýkan görüþleri kapsýyor. Büyüme ve üretim artýþýný hedeflemeyen ekonomi modelleri geliþtirilmesini öneren bu görüþler, liberal-kapitalistlerce, “ekonomi büyümeden yaþamaz” biçiminde reddediliyor. Kaldý ki, tüm 20. yüz yýl boyunca, zincirlerinden boþanmýþcasýna sürüp giden nüfus artýþý karþýsýnda, duraðan bir yetinme ekonomisi ile, býrakýn yeni iþ yerlerini, var olan istihdam nasýl korunacaktýr? Kapitalist sisteme göz atýnca aslýnda iki konu dikkati çekiyor. Bunlarýn ilki, sürekli tartýþma ve çekiþme konusu olan –emek sömürüsü-dür. Diðeri ise, zaman zaman gündeme gelen kriz sorunu… Aslýnda bu ikisi birbirine baðlanabilir. Bir yandan emeðe olabildiðince düþük refah payý tanýyan bir sistemin, artýk deðere giderek daha fazla el koymak suretiyle çýlgýn boyutlara yükselttiði üretimin mallarýna müþteri bulma konusunda týkanýklýklarýn doðmasýnda þaþýlacak bir þey yoktur. Bu ise, dönem dönem yaþanýlan krizlerden baþka bir þey deðildir. Gerçi emperyalist kapitalizm, kriz tehlikesini uzak tutma konusunda, geri kalmýþ ülkelerden emek gücü ithal etme, þurada burada savaþ çýkarma, toplumu çeþitli aletlerle tüketim çýlgýnlýðýna sürükleme gibi çareler geliþtirmekten geri durmamaktadýr. Daha olmazsa, sabit ve iþletme sermayelerini alýp, anayurtlarýndan binlerce kilometre uzakta, bedava iþçi cenneti ülkelere taþýmaktadýrlar. Ancak, bütün bunlara karþýn krizler bilindiði üzere gene de çýkmaktadýr. Benim asýl üzerinde durmak istediðim konu, yayýnlarda ve tartýþmalarda edilen onca tumturaklý laflara ve analizlere karþýn, yeterince ele alýnmamakta, sanki tabloda yeri yokmuþ gibi davranýlmaktadýr. Kapitalizm, nasýl olup da emeði bu ölçüde sömürebilmektedir? Üstelik de daha 19. yüz yýlýn ikinci yarýsýndan beri geliþip duran bir örgütlü emek mücadelesine raðmen. Can alýcý soru bence budur. Lafý uzatmadan konuyu NÜFUS ARTIÞINA getirebiliriz. Kiþisel kanaatimize göre yalnýzca kapitalist bunalým ve sömürü problemlerinin deðil, doðal çevre ve kaynaklarýn yok olmasýnýn da ana sebebi nüfus artýþýdýr. Bütün beþeri problemlerin temelinde nüfus artýþý yatar. Sermayenin geliþmiþ ekonomilerde görece çoðalarak, emeðin yerine otomatik sistemleri ikame etmesi de, baþlangýçta sýnýrsýz emek arzýnýn ona saðladýðý bir olanaktýr. Bu otomasyon gerçeði ise, ekonomik-sosyal alanda zaten var olan çeliþkiyi büyütmek anlamýndadýr. Ýþin þaþýrtýcý yaný, dünya nüfusunun elli yýlda yüzde elli artmasý ile sonuçlanan bu felaketin karþýsýnda olan yoktur. Toplumlarda mevcut dört siyasal kesimden burjuvalar, bedava emek beklentisi ile, solcular, bir ihtilale çapulcu yetiþtirmek düþüncesi ile, milliyetçiler, milletlerinin gücünü artýrdýklarýný zannettiklerinden, dinciler ise ümmetlerinin dünyayý istila edeceði hülyasý ile, nüfus artýþýna yandaþtýrlar. Tekrar –duraðan ekonomi- önerisine dönersek, insanýn yaratýlýþ özelliklerinin ýþýðýnda, böyle bir modelin gerçekçi olduðunu sanmýyorum. Belki uluslar arasý planda iyi kotarýlmýþ ve mutabakatý saðlanmýþ birtakým ekonomik ve sosyal politikalarla bazý sonuçlar alýnabilir; ancak insanýn yaratýlýþýnda var olan doyumsuzluk ve buna baðlý ihtiraslar tümüyle giderilemez. Ýnsaný iyi tanýmak bu alanda koþuldur. Tanýyýnca da, onun –karný doysa da gözü doymama- özelliðinin tam olarak önüne geçebilmek hayaldir. Ýþte bu noktada, yukarýda bir nebze deðindiðim –nüfus artýþý konusuna- dönüþ yapmak isterim. Etkin bir nüfus kontrolü ve bu alanda sonuç alýnabilmesi, bahsi geçen –duraðan ekonomi-beklentilerini sýnýrlý da olsa zorlayabilir. Çünkü, insanoðlundaki týrmanma tablolarýnýn baþýnda nüfus týrmanmasý gelmekte ve bu ekonomi alanýndaki bilcümle týrmanmaya vesile ve malzeme olmaktadýr. Nüfus artýþýnýn önlenmesinin, emeðin sermaye karþýsýnda deðerini artýrarak, emek sömürüsünü önlemenin en saðlýklý yolunu oluþturacaðý da açýktýr.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Ali Erasoðlu, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |