..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Bazen evrende yalnýz olduðumuzu düþünürüm, bazen de olmadýðmýzý. Her iki durumda da bu düþünce beni afallatýr. -Arthur C. Clarke
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Ýnceleme > Modern Þiir > Hulki Can




15 Aralýk 2008
Çaðdaþ Gagavuz Þiiri  
Hulki Can
Gagavuz þiirindeki sevgi ve aþk temalarý salt sevgiliye duyulan aþk deðildir: ana sevgisi, anadil sevgisi, aile ocaðýna duyulan özlem, yurt topraklarýna duyulan sevgi de þiirlerde baskýn ve þaþýrtýcýdýr. Vatan sevgisi büyük özverilerle ellerinde tuttuklarý, üzerinde yaþadýklarý bereketli topraklardan kaynaklanýyor. Bu ayný zamanda bir ulus olarak, bir toprak parçasý üzerinde özgür yaþamanýn ne kadar zor olduðunun bilincinde olduklarýný gösteriyor.


:AJDEH:
“Böcek, böcek gel bana
Bir laf söyleycäm sana
Yapacam bän bir evcäz
Sän taþý bana kumcaz
Sän taþý bana sucaz
Sän taþý bana otçaz
Evcezi ben yapacam
Sän da orda yaþaycan”
Dionis Tanasoglu (1)

Bu baþa koyduðum Gagavuzca özgün þiir bana Orhan Veli’nin “Aðaca bir taþ attým” dizesiyle baþlayan “Aðaç” þiirini çaðrýþtýrdý. Sonra aklýma yine onun “Kuþçu amca/Bizim kuþumuz da var/Aðacýmýz da/Sen bize bulut ver sade/Yüz paralýk” dizeleri geldi...

Ýnsanýn doðasý gereði “homo nascitur poeta” þair olduðunu Ýtalyan yazar Benedetto Croce (1866-1952) sanki Gagavuz Türkleri için söylemiþ. (2) Þiir yazmaya o kadar yatkýn, o kadar hevesli ve heyecanlýlar ki. Çaðdaþ Gagavuz þiirini Türk okuruna sunma amacýný taþýyan bu yazým kapsamýnda tüm Gagavuz þiirini irdeleme olanaðým yok. Türk okuru tarafýndan pek bilinmeyen, yeni yeni tanýnmaya baþladýðýmýz Gagavuz Türkleri hakkýnda genel bir ön bilgi vermeyi de gerekli görüyorum.

GAGAVUZ TÜRKLERÝ
Gagavuzlar karmaþýk ve çok sorunlu Balkan coðrafyasýnda yüzyýllardýr varlýk ve kimliklerini korumuþ tek Hristiyan Ortodoks Türk toplumu. Gagavuz Türklerinin ne zaman Hristiyan olduklarýna dair çok çeþitli kuramlar, görüþler var : Kimi kaynaklar 3 ila 5.ci yüzyýl derken, kimileri 9.cu yüzyýl demektedir. Günümüzde toplam nüfuslarýnýn 400bin civarýnda olduðu sanýlmaktadýr. (3)

Gagavuzlar sözel bir halk edebiyatlarý olmasýna raðmen 19.cu yüzyýlýn bitimine kadar yazal bir edebiyat ortaya koyamamýþ, fakat, Anadolu'daki Ortodoks Karaman Türklerinin "Ýncil”, “Havarilerin Yaþamý ve Kýssalarý”, “Kilise Þarkýlarý”, “Aþýk Garip”, “Kerem ile Aslý”, “Köroðlu" gibi yazýlý eserlerinden faydalanmýþlardýr. Karamanoðullarý Yunan harfleriyle Türkçe yazýyorlardý.

20ci yüzyýlýn baþlarýnda Gagavuzlarýn Türk ulusunun bir parçasý olduðu savýný ortaya atan baþpapaz Mihail Çakýr, Romen harfleriyle bir alfabe oluþturarak 1907 yýlýnda ilk Gagavuzca gazeteyi çýkarmýþ ve Gagavuz Türkçesinin yazý dili haline dönüþmesinin önünü açmýþtýr. Mihail Çakýr "Besarabyalý Gagavuzlarýn Tarihi, Romence-Türkçe Sözlük”, “Ýncil'in Türkçe Çevirisi”, “Gagavuzlar Ýçin Dua Kitabý”, “Kilise Tarihi” gibi eserleriyle Romence olan dinsel dillerini de Türkçeleþtirerek ilk kez bir yazý dili ve bizim burada bir türlü beceremediðimiz Türkçe ibadeti uygulamayý baþarmýþtýr.

Özgün adýyla “Dua Chitabâ Gagazlar Ýçin” 1935de yayýmlanmýþtýr. Büyük bir öncü olan Çakýr, bir Slav denizinin ortasýnda varolma savaþýmý veren Gagavuz Türklerini dil ve kültür ergimesinden kurtarmýþ, anadilin insan yaþamýnda ne kadar önemli olduðunu ortaya koymuþtur.

II.ci Dünya Savaþý sonuna yaklaþýrken, 1944'te Besarabya'nýn SSCB’ye baðlanmasýndan sonra, Gagavuzlar Rus etkisiyle 1957'de Kiril alfabesine geçmiþlerdir. Gagavuz Türkleri SSCB’nin daðýlmaya baþlamasýyla 19 Aðustos 1990da Romanya ve Moldavya’ya karþý ayaklanma baþlatarak baðýmsýzlýklarýný ilan ettiler. Ancak, büyük devletlerin de araya girmesiyle kan dökülmeden baðýmsýzlýk engellenir. Moldavya topraklarý içinde "Gagavuz Yeri Özerk Bölgesi" adýyla kendilerine özerklik verilir. (4)

GAGAVUZ TÜRKÇESÝ
Gagavuzca Rumeli ve Trakya’da konuþulan Türkçe’ye çok yakýndýr. Gagavuz, “Gagoðuz”, “Gagauz” sözcüðünün “Gök Oðuz”’dan geldiði sanýlmaktadýr. Hristiyan olmalarý nedeniyle Osmanlý döneminde görmezden gelinmiþ, yok sayýlmýþlardýr. Ancak, Atatürk döneminde, Hamdullah Suphi Tanrýöver'in Bükreþ Büyükelçisi olduðu sýrada (1931-1944), Hristiyan Gagavuz Türkleri ilk kez Türkiye'nin gündemine girmiþ, Atatürk büyük ilgi göstermiþ, Romanya’nýn onayý alýnarak Türkçe kurslar açýlmýþ, öðretmen ve Türkçe kitaplar gönderilmiþ bazýlarýnýn Türkiye'de yüksek öðrenim görmeleri saðlanmýþtýr.

Uzun süren çabalardan sonra 1992de Türk Dünyasý aydýnlarýnýn katýlýmýyla düzenlenen “Uluslararasý Çaðdaþ Türk Alfabeleri Sempozyumu”nda 33 harfli ortak Türk alfabesine uyumlu Gagavuz alfabesi ve yazýmý hazýrlanmýþ, 1993te Moldavya Parlamentosunun onayý ile Latin harfli yeni alfabeye geçilmiþtir.

Türk alfabesinin ayný olan bu alfabede salt “ð” harfi yoktur, fazladan “açýk e” (ea) sesi veren “ä” harfi vardýr. Ancak, buna raðmen bazý þairler “ð” harfini de kullanmaktadýr. Bu harfin kullanýlmasý veya ä harfinin kullanýlmamasý bizde “q, x, w” harflerinde olduðu gibi onlarda dramatik bir sorun oluþturmamýþtýr ! !

GAGAVUZ EDEBÝYATI
Çaðdaþ Gagavuz edebiyatý þiir aðýrlýklý ve salt 70-80 yýllýk bir geçmiþe sahip, çok genç ve yeni bir edebiyattýr. Bu süre içinde Gagavuz yazar ve þairleri 50den fazla kitap, çeþitli gazete ve dergi çýkarmýþlardýr. Gagavuz þiiri, þairlerin içinde yaþadýklarý topluma, tarihe, doðup büyüdükleri yerlere, güzel geleneklere, toplumsal deðerlere, insanlýða, halklarýn kardeþliðine duyduklarý ilgi ve sevgiyi dile getirir. Bu yalýn, arý, duru þiirlerde yoðun bir þiirsellik, sanatsal arayýþ ve çaba pek görülmez. Gagavuz þiiri yeni doðmuþ bebek gibi saf, þirin, saydam ve içtendir.

Kuþkusuz tüm þairler gibi Gagavuz þairleri de sevgiyi bayrak yapmýþ, sevgiliye duyduklarý aþký bütün yalýnlýðýyla dile getirmiþlerdir. Þimdi Gagavuz halkýnýn öncü þairlerinden Mina Köse’nin (1933-1999) tatlý, özgün ve temiz sesine kulak verelim (5) :

ÞÝÝRLERÝMDÄ
Þiirlerimdä gün sevda
Hep iþledi canýmda,
Zerä ömür sevdasýz,
Nicä insan saalýksýz

Þiirlerimde bulacan
Dolu þarapla filcan
Saalýn olsun dünnedä
Hem can lafýn dilindä

Þiirlerimdä ekili
Derin saygý ihtärä
Hem ii duygu –bu belli-
Halklarýn kardaþlýýna.

Þiirlerimdä çalýþtým
Dooruluk için çok kondum,
Kötüledim yalaný,
Kucakladým insannýý.

Gagavuz þairlerinin, sözel halk edebiyatýnýn þekil özelliklerinin yaný sýra, imge ve konularýndan da büyük ölçüde faydalandýklarý görülmektedir. En çok kullanýlan birim dörtlüktür. Þiirlerde her hangi bir vezin, kafiye, uyak kaygýsý yoktur; dize uzunluklarýnýn genelde ayný olduðu söylenebilir. Herhangi bir dýþ gücün desteði ve yardýmý olmaksýzýn bugüne kadar ulusal yazýnlarýný, dillerini ve kültürlerini yüzyýllardýr korumuþ Gagavuzlarýn onurlu varolma savaþýmýný gýpta ve hayranlýkla karþýlamamak elde deðil. Gagavuz þiirinin mayasýný oluþturan bu tutkulu direniþten, vatan sevgisinden bizim ve Türk insanýn çýkaracaðý çok önemli dersler olmalý !

TARÝH BÝLÝNCÝ
Gagavuz þairlerinin kendi tarihlerini, bizim kendi tarihimizi bildiðimizden çok daha iyi bildiklerini sanýyorum. Bu þiirlerine yansýmýþ. Aristo (MÖ 384-322) “Poetika”sýnda tarihçi ile ozana dikkat çekerek, bu ikisi arasýndaki temel farkýn birinin düz yazýlým, diðerinin þiirsel yazýlým kullanmasýna baðlý olmadýðýný belirtir. Çünkü Heredot’un düz yazýyla yazdýðý tarih, dizeler halinde de yazýlabilir, ama bu þiir olmaz; “tarihçi olmuþ olaný, oysa ozan, olmasý umulaný dile getirir” der Aristo. Bu nedenle, þiir tarihe göre çok daha felsefi bir boyuttadýr, içinde özlem taþýr ve dikkatle incelenmesi gerekmektedir. Þiir “evrensel gerçekler” ile, tarih ise “gerçekleþmiþ özel olaylar” ile ilgilenir.

Gagavuz þairlerinin hepsinde tarih bilinci var. Büyük bir bölümü yüksek okul veya üniversite mezunu. Ýçlerinde iki-üç üniversite bitirenler var. Kadýn þairlerin sayýsý da bir hayli fazla. Bu kadýn þairlerden Lüdmila Kasap’ýn (6) “Genç Dostlarýma” þiiri tarih bilinci ve vatan sevgisini dile getiriyor:

GENÇ DOSTLARIMA
Gagauzluunu sevmäzsän
Vatanýn istemäzsän
Gagauz musun ?

Topraýnda iþlemäzsän
Memlekete acýmazsan
Gagauz musun?

Gelecei düþünmäzsän
Derslerini çalýþmazsan
Gagauz musun?

Tarihimizi bilmäzsän
Adetleri tanýmazsan
Gagauz musun?

Eþillii korumazsan
Suyu boþuna harcarsan
Gagauz musun?

Yaþlýlarý azarlarsan
Küçüklere arka çýkmazsan
Gagauz musun?

Babana saygý duymazsan
Ana elini öpmäzsän
Gagauz musun?

Gagauz Yeri için
Canýný kurban etmäzsän
Gagauz musun?
Gagauz mu-s-u-u-u-n?

UMUT VE BÝLÝNÇ
Gagavuz þairleri devrimci bir anlayýþla hem Türk, hem de dünya halklarýna örnek olacak bir yazý dili ve edebiyat anlayýþýnýn yöntemini ortaya koymayý baþarmýþlardýr. Deðiþen koþul ve geliþen olanaklarla Gagavuz þiirinin gelecekte çok daha iyi bir yerde olacaðýndan kuþkum yok. Gagavuzlarýn, salt anadillerine yaslanarak ayakta kalabilmeyi baþarabilmiþ, Türkçe konuþma ve yazmanýn deðerinin bilincinde, örnek alýnmasý gereken bir topluluk olduðu kanýsýndayým.

Gagavuz þiirinin ortak özelliði umut ve bilinçle yazýlmýþ olmasý. Düþünce ve özlemler çok açýk ve yalýn bir þekilde ifade edilmiþ. Latin þairi Horatius (7) (MÖ 65-8) “Ars Poetica”sýnda þiiri resme benzetir: Yakýn durdukça insaný daha çok etkiyecektir, yeter ki aradaki mesafe iyi kotarýlsýn. Kimi tablo loþ bir köþede ýþýklar saçabilir, kimisi de güneþ altýnda insaný daha çok etkiler. Bu bakýmdan Gagavuz þiiri her konumda ýþýk saçýyor. Ýþte Sona Adiyeva’nýn (8) ýþýklar saçan lirik-pastoral “Güz çiçeði” þiiri sanki Türkiye’de doðmuþ büyümüþ bir ozanýn elinden çýkmýþ gibi:

Güz yaðmuru/havam benim
Kuru topraða toz dolaya
Ýnce sicimler yaðdý
Kahrýmý sellere attým.

Güz çiçeði/acým benim
En sevgili çiçeklerim
Erken düþen kar üstünde
Sarýlarýn pembelerin...

Bulutla da yaðsýn, yaðsýn
Hiç bitmesin çivgin yaðmur
Duman içmiþ bir tomurcuk
Sonsuz tutsun beni mahmur.

SEVGÝ VE ÖZLEM
Gagavuz þiirindeki güzellik sevginin çeþitliliði üzerine olup söz konusu olan salt sevgiliye duyulan aþk deðildir: ana sevgisi, anadil sevgisi, aile ocaðýna duyulan özlem, yurt topraklarýna duyulan sevgi de þiirlerde baskýn ve þaþýrtýcýdýr. Vatan sevgisi kuþkusuz büyük özverilerle ellerinde tuttuklarý, üzerinde yaþadýklarý bereketli topraklardan kaynaklanýyor.

Bu ayný zamanda bir ulus olarak, bir toprak parçasý üzerinde özgür yaþamanýn ne kadar zor olduðunun bilincinde olduklarýný gösteriyor. Gagavuzlar esir olmanýn ve esaretin ne demek olduðunu, baþlarý derde girdiðinde kendilerine ailelerinden baþka yardým edecek hiç bir güç ve kurumun olmadýðýný görmüþ, bunun acýsýný derinden yaþamýþlardýr. Vatan sevgisinin yaný sýra dinsel inançlarýna baðlýlýklarý da þiirlere yansýr. Ama bu Lüdmila Kasap’ýn þiirindeki gibi herhangi bir art niyet, baðnazlýk, takiye, karanlýk emeller içermeyen saf, çocuksu bir inançtýr :

KREÇUN DEDE (9)
Kreçun Dede ak sakal
Seni biz çok bekledik
Yýlbaþý yortusuna
Çam aacýný süsledik


Kreçun dede aksakal
Çok yalvartma kendini
Tavþan takýmý giydim
Bana nelar getirdin?
(...)

Yýlbaþýnýzý kutleerim
Saalik mutluluk dilerim
Benim gözal halkýma
Sevgili Gagauzlarýma.

Gagavuzlarda din toplumsal yaþamýn bir parçasýdýr, toplumsal yaþam dinin bir parçasý deðildir. Ayný yalýn ve çocuksu yaklaþým Todor Marinoglu’nun þiirinde de görülür:

Bu gecä duudu Hristos
Üreemiz bundan çok hoþ
Ekinnär büüsün üüsek
Unnansýn sizdä elek

Tok gezsin ne var diri,
Kalmasýn günnär geri
Hatýrlý Kreçun geçsin
Hristosu insan sevsin ! (10)

Konstantin Vasilioglu’nun (11) çok beðendiðim bir aþk þiirini elimden geldiðince özgün biçeme baðlý kalarak Türkçemize uygun hale getirerek aktarýyorum:

BEN ÝSTERÝM KALMAK ORADA
Pek çoktan kaybettim ben seni
Kim severdi yürekten beni
Her akþam gelirsin düþüme
Su kýzý durursun önümde

Ben sýkça görürüm düþümde
Uzun senin saçlarýný
Onlar gerçek tümlüðü örter
Denizin yeþil sularýný

Tutabilseydim saçlarýný
Balen balýðý gibi çýrpýnacaktým
Ama kurtulmak bana korkunç
Niçin ki seni kaybedeyim.

Taa aþaðý giderim gün günden
Son kere soluk alýrým.
Ben bilirim yok geri yolum
Ama gene dibe dalarým.

Pek güzel o deniz dibinde!
Sen durursun benim önümde
Ben isterim kalmak orada
Bir gece o büyülü düþümde.

Tüm bu þiirler ve diðerlerinin Gagavuz ulusal varlýðýndaki derin etkileri yazýnsal deðerleri ile ölçülemeyecek kadar büyüktür. Anadillerinde yayýmladýklarý þiirler ve diðer eserler onlara inanýlmaz tinsel bir güç ve yaþama sevinci vermiþtir, vermektedir. Gagavuz edebiyatýnda düz yazý, öykü, þiire göre fazla geliþmemiþtir. Ancak, bu konuda da önemli atýlýmlar olabileceðini varsayabiliriz.

En önemli ilk düz yazý örneklerinden biri yazar ve þair Prof. Dr. Dionis Tanasoglu'nun (12) (1922) “Uzun Kervan” isimli didaktik tarihsel romanýdýr. Eleþtirmenlere göre, yazar, roman biçeminde Gagavuzlarýn tarihsel serüvenini anlatýrken öðreticiliði fazla ön plana almakta ve roman yer yer bir ders kitabý havasýna girmektedir. Öyle bile olsa bu yapýt Gagavuzca bir romanýn yazýlabileceðini ortaya koymasý bakýmýndan çok önemli bir adýmdýr.

Öte yandan, Jules Vernes’in (1828-1905) “Kaptan Grant’ýn Çocuklarý”, “Arzýn Merkezine Seyahat”, “Seksen Günde Devrialem ” romanlarýnda düþ gücünün yaný sýra didaktik öðelerin de aðýr bastýðýný anýmsatmak isterim. Bu nedenle Tanasoglu’nun izlediði yolun bir kusur deðil, bilinçli bir yöntem ve tarihe katký olarak görülmesi gerekir.

Günümüzde “Ana Sözü”, “Gagauz Sesi” gibi Türkçe gazetelerle “Sabah Yýldýzý”, “Güneþçik” gibi dergiler de yayýmlanmaktadýr. Tüm Gagavuz þairlerinden söz edemediðim ve þiirlerini buraya aktaramadýðým için üzgünüm. Yaptýðým þiir seçkisi tamamen duygusal ve özneldir. En çok hoþuma giden þiirleri seçtim.

Ýnsanlýðýn þiir coþkusu, þiir yazma özlemi ve serüveni sonsuzluða uzanan bir yol. Aslýnda bu, Tanasoglu’nun da dillendirdiði gibi tek bir yol da deðil:

“Seyrettim göðü de denedim yýldýzlarý saymayý:
Saydým, saydým – sayamadým ama hepsini gör ki,
Pek çoktular, hem de sayýsýz yollar...” (13)

DÝPNOTLAR
1) Gagauz Çaðdaþ Þiiri Antolojisi, Osman Baymak, Bay Yayýnlarý, Ekim 2000, Prizren, Kosova; Böcek, Prof. Dr. Dionis Tanasoglu. (Gagavuz þairlerinin eserleri bu antolojiden alýnmýþtýr.)
2) Croce, aslýnda “poeta nascitur, non fit” yani “þair olunmaz, doðulur” aforizmasýný deðiþik bir þekilde yorumlamýþtýr.
3) Gagavuzlarýn varlýðý fark edildikten sonra dinci çevrelerce Ýslam’a davet giriþimlerinde bulunulmuþ ve bu giriþimler bugün de hala sürmektedir. Ancak, Gagavuzlarýn bu tür giriþimlere soðuk baktýklarý, hatta hiç hoþlanmadýklarý bilinmektedir. Umarým onlarý kendimize benzetmeyiz.
4) 17 Aralýk 2006 yýlýnda yapýlan seçimlerde Mihail Formuzal Cumhurbaþkaný seçildi. Resmi dil Türkçe, Rusça ve Romencedir. Moldavya bayraðý yanýnda, mavi, kýrmýzý, beyaz zemin üzerine üç sarý yýldýzdan oluþan bayraklarý vardýr. Mavi Türklüðü, beyaz barýþý, kýrmýzý özgürlüðü, yýldýzlar ise geçmiþ, þimdi ve geleceði temsil eder. Gagavuzlar kültür, eðitim, konut, yerel bütçe, maliye konularýnda Moldavya Anayasasýna uygun yasalar çýkarma, tüm yeraltý ve yerüstü kaynaklarýnýn iþletme ve kullanma yetkisine sahiptir. Þarapçýlýkta dünya çapýnda üne sahip olan Gagavuzya’nýn yýlda 400.000 ton üzüm iþleyen 12 þarap fabrikasý, et kombinasý, yað tütün ve halý fabrikalarý vardýr. 5 Mart 1995'te yapýlan referandumla Gagavuz Yeri sýnýrlarý Çadýr, Komrat (baþkent), Vulkaneþti kentleri ile çevre köyler Aleksevaha, Avdarma, Baurçi, Be-þalma, Beþgöz, Bucak, Çeþmeköy, Çokmeydan, Dezginci, Dudeþti, Etulya, Ferapontevka, Gaydar, Joltay, Karbali, Kazayak, Kýpçak, Kirsova, Kongaz, Kongazcikul de Jos, Kotovkoe, Köselia Ruse, Kriet Lunga, Torna ve Yeni
Etulya olarak belirlenmiþtir.
5) Mina Köse, Kiþinev Üniversitesinden mezun oldu, Müze Müdürlüðü ve Gagavuz Kültür Bakanlýðý yaptý.
6) 1958 doðumlu Lüdmila Kasap Yabancý Diller Fakültesi ve Hukuk Fakültesi mezunudur.
7) Quintus Horatius Flaccus, “Horace” adýyla da anýlýr.
8) Sona Adiyeva, 1961 doðumlu, Kiþinev Üniversitesi Rus Filolojisi mezunu
9) Kreçun: Noel; Kreçun Dede: Noel Baba
10) Todor Marinoglu (1955), Tarafýmdan çevirisi: “Bu gece doðdu Ýsa, yüreðimiz bundan çok hoþ, ekinler büyüsün yüksek, unlansýn sizde elek, tok gezsin ne var diri, kalmasýn günler geri, hatýrlý Noel geçsin, Ýsa’yý insan sevsin !”
11) Konstantin Vasilioglu (1938), Yüksek Pedagoji okulundan mezun oldu, Pedagojik ve Psikolojik Bilimler enstitüsünde çalýþýyor.
12) Prof. Dr. Dionis Tanasoglu, Kiþinev Pedagoji Enstitüsü, Leningrad Tiyatro Enstitüsü, Bakü Üniversitesi Türkoloji mezunu.
13) Þiirin özgün yazýlýmý: Siyrettim gökü/Da denedim yýldýzlarý saymaa:/Saydým, saydým – sayamadým ama/Hepsini görgü-/Pek çoktular hem sayýsýz yollar. (Diyl Salt Bana, Prof. Dr. Dionis Tanasoglu)





















.Eleþtiriler & Yorumlar

:: Gagavuz Türkleri
Gönderen: Kupa Kýzý / , Türkiye
26 Kasým 2010
Merak ettiðim ve araþtýrdýðým Gagavuz Türkleriyle ilgili tarýhsel ve þiir sanatlarýyla ilgili verdiðiniz bu kýsa ama çarpýcý bilgiler için teþekküler. Araplardan çok Türk uluslarýyla iletiþime grmemizi tercih ederdim . Maalesef çoðu insanýmýz Gagavuz Türklerini duymamýþ bile. Bir arkadaþým Selanik'e 2 günlüðe gittiðinde pazarda duyduðu ilginç bir dilden bahetmiþti. Yunanca'ya benzemiyor ama tanýdýk sanki diye düþünmüþ ve iyice kulak kabartýnca ne dediklerini anladýðýný söylemiþti. Bunlar Gagavuz Türkleriydi eminim. Saygýlarýmla




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


Yazarýn Ýnceleme ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Mevlana'nýn Tesettür ve Kadýnlarýn Örtünmesine Bakýþý
Yahudi, Hristiyan ve Ýslam Teolojisinde Þeytan ve Þeytanlar (1. Ci Bölüm)
Ýslamlýktaki Cinselliðin Psikopatolojisi (2. Bölüm)
Yahudilik, Hristiyanlýk ve Müslümanlýkta Kutsal Savaþ ve Ganimetler
Yahudi - Hristiyan ve Ýslam Teolojisinde Cincilik ve Cinlere Ýnanýþ
Omega Melancholia (Omo) Sendromu
Ýslamlýktaki Cinselliðin Psikopatolojisi (1. Bölüm)
Yahudi Soykýrýmý Gerçek mi, Abartý mý? (3. Bölüm)
Yeni (!) Anayasayý Kimler Ýstiyor?
Ýslamlýktaki Cinselliðin Psikopatolojisi (3. Bölüm)

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Elsa'nýn Gözleri [Þiir]
Albatros [Þiir]
Kraliçe ve Bahçývan - II [Þiir]
Yeryüzü Rüzgarlarý [Þiir]
Kraliçe ve Bahçývan [Þiir]
Op. 11 Piyano Ezgileri, Arnold Schönberg [Þiir]
Malta Þahinlerine [Þiir]
Uçan Ayakkabý [Þiir]
Havanýn Ölümü [Þiir]
Her Ocak Hiddetle Tütüyor… [Þiir]


Hulki Can kimdir?

Baþlýca yapýtlarý: Eski Kule Müziði (þiir) Geometrik Aydýnlýk (þiir) Havanýn Fen Noktasý (þiir) Tartaros Paradigmasý (eleþtiri) Teslis Sendromu (eleþtiri) Nano Kutsallýk (eleþtiri) Sevgili Kutlu Yaþam (öykü) Kuþku Bilinci ve Eleþtiri (eleþtiri)

Etkilendiði Yazarlar:
Montaigne, Descartes, Russell, Tolstoy, N. Hikmet, Dostoyevski, Nietzsche, Freud, Darwin, Marx, Engels, Lenin, Bakunin, Kropotkin, Voltaire, Diderot


yazardan son gelenler

yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Hulki Can, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.