"Ýnsanlarýn bazen neye güldüklerini anlamak güçtür." -Dostoyevski |
|
||||||||||
|
Ýnsan suretini en þaþýrtýcý biçimde görülür hale getiren fotoðraflar hareketlendikçe, makara döndükçe ve dijitalleþme dönemi hýzlandýkça insan kendi suretindeki gizemin peþine düþecek. Acaba her birimizin çoðaltarak kendimizin yerine koyduðu bu hareketli nesneler bizi kendimizden ne kadar uzaða taþýdý? Þu sokak baþýnda, þu garip kýlýklý adam ben miyim? Yoksa þu meþhur insan, þu savaþlarda kanlar içinde yatan, þu kahramanlar gibi savaþan ben olabilir miyim? Her birimiz bir kahramanlýðýn, bir kendini aþma olayýnýn gerçekleþeceði zamana kendimizi hazýrlamak isteriz. Özellikle de zulmün ayyuka çýktýðý dönemlerde kendimizin Musasý olmak için ayaða kalkarýz. Ýþin ilginç tarafý Asrýn Musa’sý olmak isteyip ayaða kalktýðýmýzda kendimizi tanýyamamaktan þikayet edebiliriz. Çünkü zaman seyrini sürdürmekte, köprülerin altýndan çok sular akmaktadýr. Göle yansýyan suretimiz çoktan bir maus tuþuyla deðiþtirilmiþ, deforme edilmiþtir. Gönlümüze kurulan tuzaklarý bertaraf etmek eskisi kadar kolay deðildir. Önce kendimize çeki düzen vereceðimiz bir nehir bulmamýz gerekiyor. Arýnmak ve yeniden baþlamak için... Ölümüne özgürlü seçmek Sinemanýn keþfiyle birlikte insanlýðýn deðerlerini ötekine taþýmasýnda bir kolaylýk olduðu kesin. Hele de bir kültür taþýyýcýsý olduðunuzu düþünüyorsanýz sizinle yollarý hiç kesiþmeyecek insanlarýn hayat tarzýna müdahale edebilir, onlarýn yönünü þaþýrtabilirsiniz. Örneðin doðumlarýndan ölümlerine kadar onlarý bir gerçekliðin içine yerleþtirip sahteliði gizleyebilirsiniz. Jim Carrey'in baþrolünü oynadýðý bir film vardý:Truman Show. Modanýn, hayatý bilinçsizce algýlamanýn, herkes gibi düþünmenin formatý peþindeyseniz size trumanlýk yakýþýr. Doðumundan itibaren hayatý kameralarla izlenen ve durumunun farkýnda olmayan Truman gerçeðe yaklaþtýkça birileri tedirgin olacaktýr. Kendisine kurulan sahte dünyada her þeyin birbirinin aynýsý olduðunu gören Truman'ýn arayýþlarý birtakým korkularla sýnýrlýdýr. Örneðin deniz yoluyla bir yerden bir yere gidememek. Çünkü babasýnýn o azgýn sularda boðulup öldüðü kendisine bildirilmiþtir. Bir þey daha bildirilmektedir kendisine: içinde bulunduðu hayata razý olmasý, sürpriz yapmaya kalkmamasý. Kendi özgürlüðü için yönetmenin, senaristin planlarýný tehlikeye atmamasý gerekiyor Truman'ýn. Fark etmenin ardýndan gelen tehditler Truman'ý yýldýrmaz. Son koz ölümdür. O, ölümüne özgürlüðü seçer ve özgürlüðün bu yapay dünyanýn biraz ötesinde olduðunu kavrar. Hayatýmýzý biraz olsun dýþardan gözlemleme gayreti içine girdiðimizde, çokça þaþýrtýcý sahneyle karþýlaþmamýz mümkün. O güne kadar yapageldiðimiz hareketlerin birtakým sýnýrlarla korunduðunu görürüz. Yasaklarýmýz, kavgalarýmýz, sevinçlerimiz hep varlýðý hissedilmeyen bir kontrol içindedir. Uluslararasý kara sular vardýr, vize vardýr, demagoji, politika, hayat kavgasý, yýlgýnlýklar, acý, kasýrgalar, þikayetler, öfkeler, nereye gidildiði bilinmeksizin koþturmalar... Medeniyet mi kaðýt bebekler mi? Ýnsanýn kendini oyalayabileceði oyuncaklar teknolojik ilerlemelerle birlikte daha da çoðaldý. Daha önce atla, ok ve yayla gittiðiniz yerleri þimdi dolaþmak zorunda deðilsiniz. Ýnsanlara bir ceza vermek eðilimindeyseniz atýnýzdan iner uçaðýnýza biner (ya da binmez uzaktan kumanda edersiniz) ,onlarý bulunduklarý yerlerde bombalayabilir, göklerden ölüm yaðdýrabilirsiniz. Sýcak çatýþmalar göðüs göðüse deðil, insan bombalarla boðuþmaktadýr artýk. Ama asýl toplumlarýn bombalanmasý deðildir söz konusu olan. Ayaklarýnýza kadar gelen fýrsatlarý tepiyor ve kendiniz için istediðiniz þeyin bilincini seçiyorsanýz sizi bekleyen tehlikelere de hazýrsýnýz demektir. Artýk baþkalarýnýn hayatýna dikkat kesilmelisiniz. Kimi toplumlarýn sizin adýmlarýnýzý dahi izleyebildiðini kabul etmeli, güzellik yarýþmalarýna, manken kavgacýklarýna, kaðýt bebeklerin sevgili deðiþtirmesine dayanýklý hale gelebilmelisiniz. Her þeyden önce kendinize ait bir medeniyetiniz olduðunu inkar etmeniz gerekiyor. Çünkü yaþadýðýnýz hayatýn asýl sahibi siz olmaktan çýkmýþsýnýzdýr. Kontrol sizi uzaydan izlediði söylenen güçtedir. O istediðinde bombalarla dünyayý þekillendirir, istediðinde de kendi kültürel kodlarýyla. Eðer sizi haritadan silmek istiyorsa ting tang kuruluþlarýnda planlar hazýrlanmýþ olmalýdýr. Size düþen görev Truman olduðunuzu unutmamanýz. Eðer cesareti, kendi kararlarýnýzý almayý seçerseniz, içinde bulunduðunuz pembemsi hayaller yýkýlýr. Bu durumda size mecburiyetinizmiþ gibi sunulan geçici heveslerin, arzunun, istikametsizliðin uzaðýna düþmek zorundasýnýz. Yani, denizi geçmek zorundasýnýz, eðer korkularýnýz hâlâ devam etmiyorsa... Hayatýn sefil yüzü de var Ölüm biraz puslu havadýr sinemada. Günlük hayattaki ölümler gibi etkilemez insaný. Ya þöyle bir dokunup geçer ya da sizi de kendisiyle birlikte sürükler. Bir kahramanýn ölümü, komþunuzun ölümü gibi deðildir. Onun ölümünde bile bir ihtiþam olduðuna inanýrsýnýz. Para için, güç için insanlarý öldürmeyi göze almýþ canilerin ölüme bakýþý biraz farklýdýr. Onlara göre, güçsüz olan ölmeyi hak etmiþtir. Topraklarýný iþgal ettiðiniz insanlar size kafa tutuyorsa tonlarca bombayý apartmanýn üstünden boþaltýp çoðunluðu çocuk olan masumlarý öldürebilirsiniz. Çünkü ölüm, zayýflarýn hakkýdýr. Bilmediði bir þey vardýr caninin: Her attýðý bombayla kendisi ölmektedir aslýnda, gittikçe ölecek. Bombalar sadece gerçek hayatta atýlmaz, filmlerde de vardýr. Efektler yardýmýyla dünyanýn olmayacak özellikte yerleþim yerlerini haritadan silebilirsiniz. Hiç olmayacak bir nedenle savaþ çýkartabilir, pek çok insanýn ölmesine sebep olabilir, haritalarý yeniden çizdirebilirsiniz. Kameranýn motor sesinden sonraki hareketler hangi ideoloji, anlayýþla yönetiliyorsa ona göre bir sonuca hazýrlýklý olmak gerekiyor. Hayata hep zevk, sefa yönüyle bakýyorsanýz dünyanýn her yeri bu gördüklerinizle doludur. Ya hayatýn sefil yüzüne döndüyseniz? Ýþte çoðu zaman belgesel filmcilerin görebildiði, sinema filmlerinin üzerinden atlayýp geçmeyi tercih ettiði bu sefalet, dünyanýn kaderidir. Afrika bir konu mankenidir açlýðýn. Asya büyüyememenin tedirginliðidir. Zincirlerini kýramamanýn, kendini fark edememenin adý. Terör, þiddet, toplum hayatýný bozma hep üçüncü sýnýf kliþesiyle damgalanmýþ toplumlarýn sýrtýndadýr. Oysaki medeniyet eðitimli, güçlü, gücünü hakka teslim etmeyen nesillerce yok edilme sürecine itiliyor. Arenalarda haykýranlar onlar, yüzlerindeki gülücükleri maskelerine yapýþtýran da onlar... Özgürlük, ölmeden önce ölmeyi bilmekte. Yaný baþýmýzda akýp giden hayata, dýþarýdan baktýðýmýzda görürüz bunu. Ýçimizde ve dýþýmýzda vücut bulan kötülüklerden arýnmak, iyiye, erdeme teslim olmak; ölmeden önce ölmeyi bilmek, yani özgürlük. Truman olmayý reddedebilmek. Bize sunulan ve birbirinin aynýsý olmaktan baþkaca özelliði olmayan parlatýlmýþ hayatlarýn düzenleyicisi olmamak. Biraz da kendisiyle barýþýk olmasý insanýn. Vakti geldiðinde öleceðini bilmek. Hayata bir ayna olmak, insanlara ve yüzlere. Dijitallere, ekranlara düþen yüzlere yeniden canlýlýk getirebilmek. Kendi gerçekliðini yitirmiþ gibi olan hayatlarý yeniden asli yüzüyle tanýþtýrmak. Beyazperdenin de tabiatýn da, yaþamaya çalýþtýðýmýz güzelliklerin de ana fikri belli: Özgürlüðün bir bedeli var!
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © nihat, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |