..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Bütün sanatlarda insaný þaþýrtan bir yan vardýr. -Alain
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Bireysel > Hilal Fýrtýna




15 Ocak 2009
Ýstasyondaki Yabancýyý Tanýyorum  
Hilal Fýrtýna
Hiç tanýmadýðým bir insaný bu kadar düþünmek, onu kafamda istediðim gibi þekillendirmek, istasyonda göremediðimde aðlarcasýna üzülmek...Tuhaftý tabii ama, ben bu tuhaflýklarýmdan besleniyordum o zamanlar.


:BABB:
Trene ilk ne zaman bindiðimi hatýrlamýyorum.
Çocukken annemle bindiðimiz kalabalýk, itiþ kakýþ otobüsleri hatýrlýyorum ama.
Kendimi kapanda hissederdim.Bir an önce inebilmek isteðiyle daha kaç durak kaldýðýný sorardým anneme.O hep ayný yanýtý verirdi: “Az kaldý kýzým,çok az kaldý.” Sonra sonra bu yanýtýn doðru olmadýðýný, bana bitmeyecekmiþ gibi gelen o yollarý gide gele öðrenmiþtim.
Her otobüse bindiðimizde yine de sorardým anneme, daha çok var mý, diye.Alacaðým yanýtý bilirdim ama belki bu kez doðruyu söyler diye midir,nedir, yine de sorardým.
Arada trene binerdik. Çok severdim trene binmeyi. Oysa trenle gidilebilecek yerler azdý bizim yaþamýmýzda. Genelde Alsancak’ta bir iþi olduðunda annemin, otobüs yerine trenle giderdik. Ýstasyonda indiðimizde annemin hýzlý adýmlarýna koþarak yetiþirken, dönüþte de trene binelim, diye pazarlýk yapardým.
Dört nala giden trende kendimi mutlu ve özgür hissederdim.
Trenlerin asla durmadýðýný,her türlü engeli aþa aþa her yere ama her yere gidebileceðini düþünürdüm.
Ben dünyadaki bütün trenlere binmek isterdim. Oysa hýzla, çok hýzla, sonsuzluða giden bir trene binmek istediðimi çok sonra anlayacaktým.
Yýllar sonra üniversiteye giderken de binmeye baþlamýþtým trene.Tren ayný trendi. Çocukluðumun hýzlý treni. Hatta o kadar hýzlý giderdi ki, bazen yetiþemezdim, kalakalýrdým istasyonda bir baþýma.
Hemen hemen her gün Buca’dan otobüse binip Basmane’ye giderdim. Giþeden biletimi alýrdým. Basmane-Bornova,v.u.k.yönet.hük.dahil deðildir yazýsýný, seri numarasý ve tarihi dýþýnda hep ayný olan bileti ille de okuyarak.
Sonra okula servis konulunca, arasýra binmeye baþlamýþtým trene. Bir gün onca koþmama raðmen yetiþemeyip ardýndan bakakalýnca, bana kýrgýn olduðunu düþünmüþtüm.
Bazý sabahlar evime çok yakýn olan duraktan servise mi bineyim, yoksa en az yarým saatlik otobüs yolculuðundan sonra, trene mi bineyim, diye kararsýz kalýrdým.
Üniversite bitince, ben o güne dek yaþadýðým kararsýzlýklarýn çok daha büyükleriyle ömrün boyunca boðuþacaðýmý da öðrenmeye baþlamýþtým.
Ama ne güzeldi ki yine trene biniyordum. Bu kez iþime giderken Buca-Alsancak hattýndaki trenle yolculuk etmeye baþlamýþtým.
Sabah erkenden yola çýkar ve daha çokça vakit olmasýna raðmen, sanki son dakikalarmýþ gibi koþarak varýrdým istasyona. Severdim biraz sonra kalkacak olan trene son anda yetiþmiþim duygusunu. Sonra durup bakardým, her gün gördüðüm insanlarýn gelip gelmediðine. Bu benim her zamanki halimdi iþte.
Ak saðlý orta yaþlý bey gelmiþ, çoktan, sigarasýný içiyor bile.
Kýrk yaþlarýnda, uzun saçlý,genelde kýrmýzý kýyafetler giyen, evde kalmýþ kýz kurusu dediðim bayan da, elinde sefertaslarý aðýr aðýr geliyor .
On altý onyedi yaþlarýndaki sarýþýn delikanlý, kollarý hafif kýsa gelen montunun cebine ellerini sokar, üþüdüðü her halinden belli, esneyerek treni beklerdi. Hep uykusu vardý. Kim bilir ne zor olurdu uyanmak onun için. Piþmandý okulu býraktýðý için belki. Yoksa babasýný kaybettiði için annesine ve kardeþlerine bakmak zorunda mý kalmýþtý?
Genelde etek ceket takým giyinen kýsa saçlý hoþ bayan, benden sonra gelirdi. Yüksek topuklu ayakkabýlarýnýn sesini duymak hoþuma giderdi. Bankacý ya da devlet memuruydu bana göre. Ayný kompartýmanda oturduðumuz zamanlar görürdüm; hep kitap okurdu. Belki küçük bir çocuðu vardý evde babaannenin baktýðý. Akþam iþ dönüþü kapýda sýkýca sarýlýr öperdi annesinin mis kokulu yanaklarýný.
Bir diðeri daha vardý ki, hep benden önce gelmiþ olurdu. Elinde Samsun sigarasý genelde volta atardý. Ýþte o zaman bir rahatlama duyar, alýrdým tren biletimi. Sonra ben de onun gibi baþlardým volta atmaya.
Her sabah gözlerim ilk önce onu arar olmuþtu. Hiç fark etmeden alýþývermiþtim istasyonun onunla birlikteki görüntüsüne. O olmayýnca sanki fotoðraf eksik kalýyordu.
Sýkýntýlý bir þekilde, peþi sýra içerdi sigaralarýný. Hep ayný gömleði giydiðini düþündürecek kadar sýk giyerdi dikine beyaz çizgili, mavi gömleðini. Esmer, iri gözlü ve oldukça geniþ alýnlýydý. Yürüyüþü bir tuhaf gelirdi bana. Sanki ayak uçlarýna basardý yürürken.
Akþam evine gitti¬ðinde onu ilgiyle karþýlayan, yemeðini yapýp çamaþýrlarýný yýkayan , hatta sabahlarý sevgili oðlunu þefkatle uyandýran, her gün neler yap¬týðýný ýsrarla öðrenmek isteyen bir annesi var gibime gelirdi
Onu yakýndan tanýmayý hiç istemedim. Ben onu her gün görmek istiyordum istasyonda. O sadece burada ve bu þekilde anlamlýydý benim için.
Çok tanýdýk bir insan gibi gelirdi bana. Onca anýyla, düþle dolu dünyamda gizemli bir yeri vardý. Benim hiç bitmeyen raylarýmda, durmamacasýna giden trenimi, her sabah iþe gidiyor görüntümün ardýnda trene neden geldiðimi bir o biliyordu.
Ben de onun sýkýntýlý volta atýþlarýnýn, dalgýn bakýþlarýnýn nedeninin, benim istasyona geliþ nedenimle ayný olduðunu hissederdim. Bakýþlarýmýz çok uzaklarda birleþir ve birlikte beklerdik ayný treni.
Nerde çalýþýyordu, kim bilir? Her sabah trende görürdüm onu ama akþam dönüþte hiç rastlamamýþtým.
Bir gün bilet alýrken önümde duruyordu. Elindeki naylon dosya içinde birtakým kaðýtlar vardý. Birine gözüm iliþti. Fotoðrafý yapýþtýrýlmýþtý. Bir zamanlar býyýklýymýþ. Nerdeyse kolunu dürtüp, bu halin daha güzel, sakýn bir daha býyýk býrakma, demek istedim.
Deseydim tuhaf olduðumu düþünür müydü?
Hiç tanýmadýðým bir insaný bu kadar düþünmek, onu kafamda istediðim gibi þekillendirmek, istasyonda göremediðimde aðlarcasýna üzülmek...Tuhaftý tabii ama ben bu tuhaflýklarýmdan besleniyordum o zamanlar.
Acaba benim her gün görmeye alýþtýðým bu insanlar,istasyonda ben olmadýðým zamanlar hissederler miydi yokluðumu?
O hisseder miydi?
Onlarýn her sabah iþe giderken geldikleri bu istasyondaki resimleri nasýldý, kim bilir?
Dört bir yandan gelip ayný trende buluþan bu insanlar, tren durduðu zaman aceleyle inerlerdi. Bir kýsým insanlar bir kapýdan diðerleri bir kapýdan terk ederlerdi istasyonu. Yaya geçidine giden insanlarýn içinde olurdum hep. Yeþil ýþýðýn yanmasý, artýk herkes kendi yoluna anlamýný taþýrdý. Karþýya geçince daðýlýr ve yarýn ayný saatte, ayný yerde buluþmak üzere ayrýlýrdýk; birbirimizden habersiz ve sözleþmeden. Ama sözleþilmeyen o yerde, sözleþilmeyen o zamanda her gün buluþurduk.
Hal böyle iken,güneþ bir doðup batýp,yaðmurlar akýllarýna estiði gibi yaðarken,tren hala hýzla gidiyordu.Hiç durmayacakmýþ gibi ama hep durup beni hayal kýrýklýðýna uðratarak. Beklenen tren çok gecikmiþti.Oysa gelecekti dörtnala,baðýra baðýra. Düþlerimde hiç durmadan giden bir tren olduðu müddetçe sürecekti bu duygu.
Hayatým devam ediyordu.Ýþe gidiyordum.Arkadaþlarýmla buluþup sohbet ediyor,sinemaya gidiyordum.Fýkralar anlatýyordum.Ailemle herkesin ailesiyle olduðu gibiydi iliþkilerim.Kimse bilmiyordu bendeki enerjinin nedenini. Kimse bilmiyordu hiç tanýmadýðým ama benim en yakýným olan birisi için günlüðüme sayfalarca yazdýðýmý. Kimse bilmiyordu benim bu normal görünümüm ardýnda olup bitenleri.
Ben normal yaþantýmý sürdürebilmek için böyle, herkes tarafýndan anlaþýlmaz, hatta belki tuhaf olabilecek bir durumu yaþýyordum.Yani pek çok insan için anormal sayýlabilecek olan duygularým, benim normal hayata uyumumu saðlýyordu aslýnda.
Onu çok merak ederdim. Nelerden hoþlanýrdý? Evinde neler yapardý?Nasýl uyurdu? Kim bilir nasýldý kokusu?
Ben onu merak ettikçe sorularýmýn yanýtlarýný onun için günlüðüme yazdýðým öykülerde bulurdum. Öykülerimde hep onu anlatýrdým. O öykülerimde kimlik bulmuþtu. Her gün trenle iþe giden, düþünceli, kitap okumasýný seven, müziði seven, düzenli, duyarlý ve güvenilir birisiydi.
Ben her sabah istasyonda onu görür ve akþam günlüðüme onu yazardým.Sabah gördüðüm bu yabancý, benim günlüðümdeki en yakýnýmdý. Yazardým, sayfalarca yazardým. Yazdýkça hem onu hem kendimi bulurdum. Ya da hem onu hem kendimi kaybederdim.
O,çok yabancýydý.
O,çok tanýdýktý.
Bir sabah yine her zamanki gibi gelmiþtim istasyona. Hava çok soðuktu.Tren erken gelmiþti ve hemen binmiþtim. Çantamdan defterimi çýkarýp, yazdýklarýmý okumaya baþlamýþtým. Arada bir gözüm dýþarýya kayýyordu. Ýnsanlar yavaþ yavaþ geliyor,fotoðraftaki yerlerini alýyorlardý. O hala gelmemiþti.
Yazdýklarýma o kadar dalmýþtým ki, trenin hareket ettiðini bile fark etmemiþtim. Pencereden baktým bir ara. Yine defterime dönecektim ki, yüreðim gümbür gümbür atmaya baþlamýþtý.
O, tam karþýmdaydý.Ben defterimde ona dair yazdýklarýmý okurken, beni seyrediyordu.Hakkýnda yazýlan sayfalarca yazýyý asla bilmeden.
Çok heyecanlanmýþtým. Bu çok beklenmedikti.
Sanki bir açýklama ister gibiydi. Eyvah! Ne yapacaktým ben þimdi?
- "Evet hanýmefendi. Hayallerinizde beni kullandýðýnýz yeter artýk. Kendimi sizden alýyorum. Beni dünyanýza sokmadan evvel sormadýnýz bile. Buraya kadar"
Hayýr,hayýr.O bunlarý bilmiyor,sadece bakýyor öylesine.
Ne zordu bu kadar yakýnken ona anlatamamak.
Bak,bunlar seninle ilgili. Sen benim günlüðüme, yüreðime girebilecek kadar özel bir insan olduðunu biliyor musun? Seninle birlikte sonsuzluk trenini beklediðimizi de bilmiyorsun deðil mi? Sen, bendeki seni tanýsan ne dersin acaba? Ben, bendeki seni çok seviyorum. O kadar çok ki, bu nedenle senin gerçekliðini asla bilmek istemiyorum. Seni düþlerimde ben yarattým.Onun için, senin seni yok etmene asla dayanamam.
Tuhaf bir sabahtý o sabah. Defterimi kapatýp,öylece baktým dýþarýya. Bir an önce inmek istiyordum.
Karþýmda hiç tanýmadýðým ama aklýmdan çýkmayan, dalgýn dalgýn bir dýþarýya bir önüne bir de bana bakan bir adam, elimde sadece onunla ilgili yazdýðým öykülerin bulunduðu günlüðüm…
Sonraki birkaç gün trene binmedim. Nedenini bilmiyorum. Hiç istemedim.
Ýstasyona tekrar gitmeye baþladýðýmda onu göremedim. Onu göremediðim o günün, onu yine göremediðim ertesi, ertesi ve daha ertesi günü, artýk onun bu fotoðrafta yer almayacaðýný anlamýþtým.Belki de o gün karþýmda oturduðunda anlamýþtým artýk fotoðrafýn deðiþeceðini.
Aðlamak istiyordum, çünkü dikine beyaz çizgili mavi gömleði olan adam artýk trene gelmiyordu.
Ben onu uzunca bir zaman bekledim. Ama gelmedi.
Kaç kez yaðmurlar yaðdý, kaç kez ýslandým kurudum, elimde þemsiyem, istasyon kaç kez onsuzdu, bilmiyorum.
Rüya gibiydi.
Aslýnda rüya olan hangisiydi?
Treni onunla beklemek mi, yoksa beklememek mi artýk?
Zordu istasyonda bir baþýma kaldýðýmý hissetmek.
Zordu eksik olduðunu bildiðim ama tamamlayamadýðým o fotoðrafta ille de onu aramak.
Öykülerim yarým kalmýþtý artýk.
Sonrasýnda hayatým herkesin hayatý gibi devam etti. Buca Alsancak arasýnda artýk tren iþlemiyor. Ama benim bildiðim bir tren var ki, o hala Buca Alsancak arasýnda gidip geliyor.
Bunu bir ben biliyorum bir de istasyondaki o yabancý adam biliyor. Ben o adamý tanýyorum.
Ýstasyondaki o yabancýyý ben, öykülerimden tanýyorum.








Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn bireysel kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Çirkin
Son Cümle
Hikayesiz
Fidanlar Sallanýyor
Temizlenemeyen

Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Babamý Bulmak
Bir Gün
Mutfakta Yemek Piþiren Bir Kadýn


Hilal Fýrtýna kimdir?

Öyküsünü Arayan Kadýn

Etkilendiði Yazarlar:
Murathan Mungan,Jose Saramago,Çehov, Hasan Ali Toptaþ


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Hilal Fýrtýna, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.