2009’DAN 2039 YILINA MEKTUP
Habibi,
30 yýl öncesinden sesleniyorum sana, baðýþla beni. Umarým iyisindir. Ben pek iyi deðilim. Nedeni þu: Daha selefim zamanýnda benim için berbat geçecek bir yýl dediler. Ben dünyaya gelmeden, ademoðlu bana kuþku, þüphe ve tereddütle yaklaþtý. Benim bu þanssýzlýðým benden önceki yýllarýn sonucuydu, aslýnda bende normal bir yýldým.. Geçen bütün yýllar hatalarýný benim üzerime devredip gittiler. Ve beni peþinen kara yýl ilan ettiler. Yýlýmda insan mutsuz, ümitsiz, karamsar. Gülmek, eðlenmek çok küçük bir azýnlýðýn dýþýnda herkese yabancý. Ýþsizlik çýð gibi büyüyor. Kriz dedikleri bir musibet kol geziyor. Yoksulluk gün geçtikçe artýyor. Ekonomi týkýrýnda deðil. Bunun sonucunun ne olacaðý hakkýnda kimse de pek bir þey bilmiyor. Ben yinede dinamik bir süreç içinde her þeyin yerli yerine oturacaðýna inanýyorum.
Ülkeyi yönetenler olup bitenlere çözüm üretmenin dýþýnda her þeyle ilgili. Siyaset bir kýsýrdöngü içinde. Ancak neler oluyor dünyada zamanýmda sana birkaç örnek vereyim..
Chavez , 27/07/2006 tarihinde Moskova’da þöyle demiþ: “Yaklaþýk iki yüz yýlýn ardýndan ABD’nin bütün dünyayý yoksullukla doldurmak üzere tasarladýðýný biliyoruz- buna verdikleri isimse Özgürlük. Amerika Birleþik Devletleri Ýmparatorluðu þu anda dünya üzerinde en büyük tehdit…”
Böyle sýk sýk yaratýlan krizler, insanlýðý yoksullaþtýrmanýn bir aygýtlarý olduðunu düþünüyorum. Hýzla tüketilen kaynaklar, dünya nüfusunu mutlu etmeye yetmiyor, küçük bir azýnlýk mutlu, kalanlarýn da mutsuz olmasý hesaplanýyor olmalý.
John Berger de sanki bu düþünceyi tamamlamýþ ” A’dan X’e” te: Yoksullar toplu halde ele geçirilemez. Sadece gezegenin çoðunluðunu oluþturmakla kalmazlar her yerdedirler ve en küçük olay bile bir þekilde onlara gönderme yapar. Bunun neticesinde zenginler duvar inþa etmeye vermiþtir kendilerini-beton duvarlar, elektronik izleme, füze kalkanlarý, mayýn tarlalarý, silahlý sýnýrlar, medya dezenfermasyonu ve nihayet mali spekülasyonu üretimden ayýran para duvarý. Mali spekülasyon ve para deðiþ tokuþunun %3’ü üretimle ilgilidir..”
Ve þöyle sürdürüyor: “ … gökyüzüne bakmak için karyolanýn üzerine çýktým. Þimdilik unutulmuþ olabilecek þeyleri hatýrlatýyor gökyüzü, mesela mali spekülasyon için kullanýlan özsermaye fonlarýnýn þu anda dünya gayri safi milli hasýlasýnýn bütününden 20 kat fazla olduðunu! Bulutlar sayesinde zarafetle görünür kýlýnan rüzgar böylesi yanýlsamalarýn miyadýnýn dolduðunu göstermeye yeter.”
Bir uyarý gelir, Fanon’dan : “Hayýr kimseye yetiþmek istemiyoruz. Tek isteðimiz sürekli ileri gitmek, gece gündüz, insanla birlikte, bütün insanlarla birlikte. Kervan uzatýlmamalý çünkü o zaman hiçbir sýra kendinden öncekini göremez; artýk birbirlerini tanýmayan insanlar da birbirleriyle gittikçe daha az buluþur ve konuþur.”
Þöyle bir yazý iliþti gözüme, içim acýdý: “Bir milyon insanýn içme suyu yok. Brezilya’nýn bazý bölgelerinde sokakta satýlan 1 litre içme suyu, 1 litre sütten daha pahalý, Venezüela’da ise 1 litre benzinden. Buna raðmen Bothia ve Ence’nin sahip olduðu iki kaðýt fabrikasýnýn, Uruguay nehrinden günde 86 milyon litre çekmesi planlanýyor.”
Þu yazý ise ümidimi artýrdý: “Bolivya 12 milyon hektar arazi topraksýz köylülere verilmiþ. Planlar uygulanýrsa 142 milyon hektar daha 2.5 milyon insana daðýtýlacak. Nüfusun dörtte birine. Bu gece burada bizimlesin Evo Morales. Gel 2.5 metrelik hücremde benimle ol.”
Lorca geleceðe uzanmýþ sözcüklerle: “açlýðýn ortadan kaybolduðu gün, dünya, insanlýðýn emsalini görmediði bir tinsel patlamayla karþýlaþacak.” Acaba diyorum bu yüzden mi yoksul bir dünya yaratmaya çalýþýyor, kapitalizmin aðababalarý.
“Ben sýkýntýlý günlerimde ilaç niyetine þiir okurum. Shakspeare, þöyle seslenir bizlere;
“Zamanýn soytarýsý deðildir sevgi
O deðiþmez kýsacýk günlerle haftalarla.
Direnir ve katlanýr mahþerin ucuna dek.”
Þiir, direncin ve mücadelenin öteki adýdýr.
Kemal Düz, 15 Ocak 2009