Gecelerden biriydi.Sessizlik hakimdi;yapraklar bile kýmýldamýyordu istanbulda!Sanki aðaçlarýn hepsi anlaþmýþ,hareket bile etmiyorlardý.Bir fýrtýna o sessizliði bozmuþtu.Rüzgar þiddetini arttýrdýkça,aðaçlar saða sola sallanýyor,gökyüzünden boþalýrcasýna yaðmur damlalarý,düþmeye baþladý.Arkasýndan mütiþ bir gök gürültüsüyle þimþekler çaktý.Yýkýlýyordu ortalýk o gece,bir yüzünü daha göstermiþ'ti istanbul bizlere:Daha sonra fýrtýna ve rüzgar yavaþladý.Yamur damlalarý kesilmiþti.Sanki insanýn içindeki dertlerden ,düþünçelerden kurtulmuþcasýna rahatlamýþ ve içini dökmüþtü.Bu arada sabah olmuþ,gün yerini sýcak,sevecen,açýk bir havaya býrakmýþtý.Yeni bir gün daha baþlamýþtý istanbulda.Ýnsanlar uyanmýþ bir karýnca misali,evlerinden çýkýp iþlerine gitmek için,yollara düþmüþlerdi.Sanki insanýn damarlarýndaki kan gibi hýzlý,hýzlý akýp gidiyorlardý.Ýstannulun iki ana damarýda boðaz köprüleridir.Ýki kýtayý birbirine baðlayan,istanbulun yaþamasýna,hayat veren kan akýþýný saðlayan damarlardýr.Onlardan birinin týkanmasý istanbulda,hayatý ve yaþamý etkileyen en önemli etkenlerden biri.Saatlerce insanlarýn yollarda beklemesi,hareketliliðin,yaþamýn,nefes almanýn sona ermesi demektir........