Kimliksiz..
Kimliði meçhul sesler ve girdaplar içinde biçare bir görüntü hissiyatý veren sahipsiz ve kimsesiz bir duruþun, ruhun içine hapsedilmiþ olan ben, susuyorum. Susmalarýn altýnda yatan ve beni boðan tüm gerçekleri kabus gibi görerek ve izleyerek tükeniyorum. Hayat asla piþmanlýk yaþatmaz diye iç geçirirken geceler boyu piþmanlýklar ve aðlamalar eþliðinde anýlar ve hatýralar içinde boðulan bir ben. Günahlarýmýn altýnda ezilirken gidiþleriyle her sevdanýn, geliþiyle hayal ettiðim baharýn rengine aldanýrken, karanlýk bir ses esir alýrken sözlerimi ve dilimi baðlarken sebebini bilmediðim olaylar, geriye kalan sadece hasret ve acý haziran aylarýnýn yapraksýz zamanlarýnda. Çözülür veya çözülmez diye ayýrmadýðým bir hasret ve bekleyiþler sonucu aldanýþlar ve yenilgiler sonucu yanýlgýlar ki hepsi beraber hüsranýn ta kendisi iken rengini yasak þehirden alan bir sevdanýn parçalarý gibi ve bozulan ve asla onarýlamayacak çocukluk oyuncaklarým gibi sevdalar ve acýlar içinde yalnýzlýklar. Sahip olduðum ve olmasýný arzu etmediðim zehir zamanlar ve sesler içinde biçare zamanlar, kýyafetler içinde çýrýlçýplak yalvarýþlar ve beklentiler, aþk uðruna sersefil düþler ve kör sevdalarýn görünürde göz parlaklýðý gibi bir durum yalnýzlýðý ve hezeyanlar içinde aldanmýþlýklar ve farkýndalýklar, sever gibi sevemeyen aþýklar, yalancý dokunuþlar ve günahkar ruhlarýn esaretinde nefes alma çabalarý ki hepsi yalancý bahar havasýnda felaket zamanlarýn arta kalan acýsý. Duruþuna aldanýrken sevdanýn ve geri beklediðin tüm heyecanlarýn artýk olmamasý ve geri dönmeme olasýlýðý ve yalnýzlýk piç bir dokunuþ gibi saldýrýrken gölgedeki seviþmelere, hayret edilen durumlarýn yalancý sohbetlerin ve gülmeden güler gibi yapan sahtekar yüzlerin ardýndan gelen aþk gibi gerçek ama imitasyon hallerin hüsran ve gerçek dýþý varsayýmlarý ve berduþluk ve bekleme cesareti altýnda çaresiz aðlamalar.
Ne olduðu belirsiz bir nesne aslýnda elimizde, avucumuzda sakladýðýmýz ve asla görmediðimiz sevdalarýmýz. Kendi içinde var olan, görünmeyen birer iksir tadýnda ve kývamýnda birer acý -ki altýndan kalkmasý en umutsuz durumlarýn habercisi veya ta kendisi iken bilinen ve beklenilen sesin saðladýðý periþanlýktan çýkma halleri ve sevdaya koþarken býrakýlan ayak izleri. Aþk sadece sevilen kullara nasip edilen mutluluk tablosu içinde bir köþe iken cehennem azabý ve ateþi altýnda felaketlet içinde bir yenik ve acý durum tablosu haline dönüþen bir renk oluverdi sevda zamanlarýnýn arta kalan durumlarýnda. Pek bilinmeyen yüzlerin birden hafýzamýza ve kalbimize kazýnmasý ve yara izi gibi hiçbir vakit silinmemesi, sevdanýn bize bahþettiði bir mutluluk mu yoksa acýnýn yanýnda çekmemiz gereken ceza mý anlamýþlýk ve farkýna varmýþlýk meçhul bir durum, içinde bulunduðumuz bu kahpe ve sahte zaman arifesinde.
     Hakedenin deðil sadece yüz ve ten ve ruh ve karakter rengini deðiþtirenlerin daim mutlu olduðu bir zaman çocuklarýyýz aslýnda. Varlýðýmýz mutlu çocuklarýn varlýðýndan farklý olmasýnýn sebebi varlýðýmýzý mutluluk yalanýna kurban etmememiz ve satmamamýz hayallerimiz ve gerçeklerimizi. Dünya üzerinde aslolan ve bize dair sevdalarýn içinde kabuk baðlayan her ne varsa ya avucumuzda ya da yer altýndadýr diye yüzümüz ve gözümüz, baþýmýzý temiz taþýrken geleceðe doðru, anlamak uzun zaman almadý þerefsizliði yenilmeye ve kaybetmeye tercih edenlerin karaktersiz kanlarýnýn hala damarlarda aktýðýný. Ve aramýzda bazan yanýbaþýmýzda sevda sözleri sarfettiklerini farkedince akan suyun durmasý ve ütopik sevdalar uðruna bu tarz seslere tahammül etme mecburiyeti acý, en az yenilgi ve yanýlgý kadar zavallýlýk, hüzün dolduruken avucumuza bu tarz zamane insanlarý hüzün makamýnda birer ezgi olmak tuhaf ve sineye çekme durumu biçarelikten deðil sevdaya duyulan hasretin rengindendir..
saraç..
31/05/08 erbil..