Hamas’ýn Arap’lara etkisi

Katar’ýn baþkenti Doha’da biraraya gelen Arap liderlerden Suriye Devlet Baþkaný Beþþar Esad’ýn konuþmasýnda "Arap giriþiminin öldüðünü düþünüyorum" demesi bir anlamda bölgedeki Arap rejimlerin çöküþünü, sözün altýndaki ikinci anlamý ise; Hamas’ýn zaferini yansýtýyordu.

Hamas’ýn elde ettiði zaferle Ýran, Hizbullah ve Hamas üçlüsü bölgenin nihai söz sahibi oldu denilebilir. Peki böyle bir dünyada Ortadoðu'nun kabile iktidarlarýnýn yeri ve konumu ne olur? Yeni Ortadoðu dizaynýnda Türkiye’nin yeri neresidir?

Bu ve benzeri sorulara cevap aramak, elbette cevaplarý arayan halklarýn öncülerindeki siyasi hedeflerinde gizli olmalý...

Deðerlerin sözlü savunmadaki özgürlüðü, eyleme dönüþmedikçe, Batý’nýn çýkar ve menfaatlerine getireceði herhangi bir halel gözükmemekte. Ýddianýn örneðini Arap ülkelerindeki siyasi tutum yansýtmakta. Sözlü Ýslam savunculuðu ile kalýcý ABD, Ýsrail menfaatlerini muhkemleþtirmek, otoritesindeki idealliði, bundan baþka nasýl uygunalabirdi ki? Kaldý ki; Suud’i rejimin heva ve hevesleri, Ýslam pratiði þeklinde sunulmasý bir baþka sorundu ve Batý’nýn özlem duyduðu Ýslamdý. Söz konusu kategoriye, Mýsýr’ý da koymamak ne denli adil ve saðlýklý yaklaþým olabilirdi?

Hamas’ýn Türkiye açýsý

“En zor þartlarda dahi, Ýsrail ile iliþkilerimizi devam ettireceðiz” (Ali Babacan)

Derin felsefe üstüne kurulan! Radikal Ýslamcýlarýn dahi, girdaptan çýkamadýðý, Türkiye’nin Ýslamcýlar aleyhine yönelik ürettiði politikalarý, derin felsefi islamcýlar tarafýndan aþýlamayýp, yine sisteme entegre edildiðini, Ýsrail’in son Gazze saldýrýlarýnda bütün çýplaklýðý ile bir kez daha kendini gösterdi.

Örneðin; günlerce Ýsrail Konsolosluklarýnýn abluka altýna alýnmasýný büyük bir baþarý ve cihad’ýn zirvesi olarak algýlayan radikal islamcýlar, aslýnda cihad’larýnýn AKP hükümetinin hanesine artý yazdýrdýðýný göremediler, görmek istemediler!

Radikal Ýslamcýlar, sadakatlarýný ortaya koyamamanýn verdiði ezikliði, hangi Hamasi sloganlarý üretip süreci geçiþtirmeyi düþüne duruken, haber portallarý rayting yapýyor mu? Meraký, konunun vahim boyutunu gözler önüne sermiyor deðildi.

Ayný cenah; Toplumun hidayete ermesi gerekenleri olarak gördüðü ’’sol felsefe’’ ekolcülerin çýkýþlarýndan da kendilerine düþen ezikliði tatmak istemediler! Gazze saldýrýlarýný protesto etmek için, Ankara’da sol eðilimli direniþçilerin konuya olan duyarlýlýðý, eyleme dönüþtürmenin nasýllýðýný müslümanlara öðretir gibiydi!

Osmanlý/Türk elitleri 1839 Tanzimat fermaný ile Batý kulübüne dahil olduðunu ilan ederken, o günün Ýslamcýlarý ile bugünün Ýslamcýlarý arasýndaki benzerliði görememek, Ýslamcýlarýn kendi öz felsefelerine ne denli uzak, salt slogandan öte deðerler üretememeninde aynasýydý.

Ýslamcýlarýn ayakkabýlarýndan oluþacak yýðýntýnýn verdiði ‘kor’ eylem yerindeki potansiyelin nelere kadir olabileceðinin farkýndalýðýný Ýslamcý abiler bilmiyor deðillerdi.

Ayný Ýslamcýlarýn önceliði; Batý’dan ithal edilen ’’Apoletli aksak demokrasi’’nin altýný, bir daha doldurulamayacak þeklide oymanýn teorisini üretmekle tükenen ömrün verdiði ezikliði gidermek için nafile namazlara durmalarýydý!

Komþu Yunanistan’da bir gencin ‘’kan bedeli’’ne karþýlýk, iktidar alaþaðý edilmek üzere iken, Türkiye’de binler kardeþ katilinin güvenliðini saðlaya duruyordu, güvenlik adýna.

’’Sivil itaat’’in adý, ’’itaatsizlik’’ olmuþtu!

Kardeþi vurulurken Kur’an ve deðerleri adýna, topluma Kur’an-i epistemo endeksi sunmanýn hazzýný tadýyordu, islamcý öncüler!

Konvoylarýn Suriye’ye gidiþleri X partisinin seçim yatýrýmlarýna dönüþmesi Komik’liðini bereberinde taþýyordu.

…

Türkiye yeni yýlda bu kareleri görürken, Erdoðan’ýn Hamasi nutuklarý ve Ortadoðu turlarýnýn arkasýnda iki önemli noktaya dikkatler yöneliyordu.

1- Endiþe ve Hamasi nutuklar:

Türkiye; ortalama 10 yýlda bir darbe ile travma geçirmesine raðmen, Batý’nýn özenle koruduðu ’’Apoletli aksak demokrasi’’ ile kime, neyi, nasýl sunacaðýný, en sonunda Ýsrail /ABD ikilisinin bölgeye uyarlamak istediði büyük Ortadoðu Plan (BOP)‘ýn eþbaþkanlýðýný üstlenme cesareti gösteren ‘cesaret ödüllü’Erdoðan’ýna kavuþtu. Ancak korkusuz kahramanlarýn üstlenebileceði bu sorumluluðu bizlerin anlayamamasý normal karþýlanmalýydý!

Kaldý ki; Ortadoðu’da yükselen feryat yalnýz Filistin halkýnýn deðildi. Gazze’de yükselen feryatlar, Gazze’lilerin þahsýnda bütün insanlýðýn feryadýydý, bu cümleden Türkiyeli’lerin de feryadýydý. Ortadoðu’daki nida, insanlýk tarihi ile özdeþ olan Enbiyalar harekatýnýn nidasýydý. Bu nida kendisini Ortadoðu, Asya ve Afrika ile sýnýrlandýrmanýn çok ötesinde, evrensel mesajý bünyesinde taþýyarak haykýrýlmak ve eyleme dönüþmek isteyen Ýlahi nefha’ydý!

Evet Ortadoðu’daki feryat; mazlumlarýn, yalýnayaklýlarýn feryadýydý. Bu feryat ve kan üstünden ucuz politika yapan sahte kahramanlarýn boðulacaðý kan deryasýydý, dökülen kanlar. Gün gelecek kýlýca, zulme, cehalete, zulme, adaletsizliðe galip gelecek olan kan. Evet ama her dönemde mutlaka din baronlarý var olmalý deðilmiydi?

Hamas’ýn elde ettiði zaferlerle krallýklarý, diktatörlükleri yýkacak, ne var ki; ’’Apoletli aksak demokrasi’’leri de ayný akibete uðratamýyacaðýnýn garantisini kimse veremiyor.

Hamas er yada geç, alnýnýn aký ile kalýcý zaferini ilan edecek. Þu þartla ''üzülmeyin gevþemeyin eðer gerçekten inanmýþsanýz þüphesiz galip gelecek olanlar sizlersiniz''

Hamas ve Hizbullah'ýn taþýdýðý Ýlahi nefhalý mesaj, Ortadoðu’da ki diðer halklarýnda ilham kaynaðýdýr.

Ýsrail ve Batý kendi adýna olumsuz geliþen bölgedeki geliþmelerin müsebbibi olarak Ýran'ý ve Hizbullah’ý günah keçisi olarak kabul ederken, Ýslami deðerlerin halk kitleleri tarafýndan benimsenme, savunma ve eyleme dönüþtürmeyi ispatlamasý, karþý için getirdiði sarhoþluðu üstünden atamadan, Ýran ve Hizbullah hakkýnda bölge halkýna yerli sözcüleri aracýlýðý ile yersiz itham ve mesnetsiz yakýþtýrmalarýn yankýsý hala kulaklarda yankýlanýrken, birde Hamas’ýn zaferi. Gerçekten çýldýrmamak elde deðil.

Sözlü savunulan Arap, Fars, Türk, Kürt ve diðer halklarýn aynýlýðý, Ýslami düþüncede birleþtirciliði yadýrganamaz. Ýlginç olaný ve istenilmeyeni ise, Ýslam devriminin ve Hizbullah’ýn uyguladýðý en dinamik etken, savunduðu dikey deðerler paradigmasýný eylemde ýspatlamalarýna olan tahammülsüzlüktü. Bir diðer ifade ile; ‘’Kuram ve eylem’’ iliþkisinin getirdiði bütünlük ve bunun tabii sonucu olan baðýmsýzlýk ve zafer!

2- Sevinç (Ortadoðu turlarý):

Demiþtik ki; sözlü savunma olarak gerçekte halklarýn kardeþliði ekseninde

‘’Kuram ve eylem’’in birlikteliðine olan tahammülsüzlük karþýnýn varlýðýna ana tehditi oluþturur. Hamas’ýn Ýsrail cinayetleri karþýsýndaki kahramanca direniþine karþý, Suud, Mýsýr, Ürdün ve Türkiye dörtlüsünün Ýsrail’e sunduðu destek ile cinayetleri iþleyen katil Ýsrail arasýndaki fark ve benzeliklerin ne olduðunu, nasýl anlaþýlmalýsý için geçerli olan ölçü nedir. Bu ölçüyü belirleyen nihai yetki kimin dir?

Sevinç; Gazze’de katledilen masumlarýn kanýnýn akmasýný istemeyen ancak düþünce yetileri dumura uðramýþ Türkiye’li halklarýn saf duygularýný seçim rantýna dönüþtürmek mi?

Sevinç; Hamas, Filistin’deki seçimlerden sonra Ýsrail ve Mýsýr tarafýndan ambargo altýna alýndý. Bu süre zarfýnda yüzlerce sivil masumlar ilaç ve gýda yetersizliðinden ötürü hayatýný kaybetti. Neden bugünkü kadar Ýsraile karþý vaveyla’lý gözyaþý dökülmüyor du? Pýldýr pýldýr dökülen gözyaþlarý acaba vahþete olan husumettenmiydi? Ki, bu kan ilk kez dökülüyor da deðildi.
Sevinç; Dünyaya terör estiren ABD ve Ýsrail ile dostluk iliþklerindeki muazzamlýk, dahasý yakalara takýlan ödüllerin adý ne konulmalýydý?

…

Gerçi; Hizbullah ve Hamas’ýn yazdýðý destanlar ile balonu sönen BOP ve eþbaþkanlýðý hülyalarý ve bu psikolojinin getirdiði çöküntüden ötürü mahallesindeki halkýn gücünü kendisinde toplamak için ucuz politika kurnazlýðý yapanlara söyleyecek hangi söz ve dostane nasihat bulunabilir ki?

Ýki taraf için geçerli olan sevinç ve endiþeler; Yeniden þekillenen Ortadoðu. Yahudi soykýrýmý yalaný üstüne kurulan bir Ýsrail, Filistin soykýrýmý gerçekliði ile yok olmanýn arefesinde ki Ýsrail. (…) ‘’Zaman, sözü doðrulayacak en adil yargýçtýr‘’(!)
Tarih, mazlumlar kadar zalimlerin de eylemleri ile þekillenen insanlýk yazgýsýdýr. ’’Erdemler sitesi’’nin özlemini çekenler, ancak erdemli olan ve güzel eylemlerde bulunanlarýn hakkýdýr. Hak ise, Hakk’a tabi olanlarýndýr. Þu halde; ’’Hakkýdýr, Hakk’a tapan, milletimin istiklal’’

mcan@hotmail.de