ï¿½zEdebiyat - Rabia Suluk - Size Bakan Neyi Gï¿½rï¿½yor?

Her gün birileriyle karþýlaþýyor ya da görüþüyor ve ister istemez bir etkileþim içine giriyoruz. Ýliþki kurduðumuz insanlar hakkýnda da bellikanaatler geliþtiriyoruz. Dýþ görünüþünden, hal ve hareketlerine o kiþihakkýnda bir dizi yorum yapýyoruz. Fakat hiç düþünmüyoruz, “Acaba bizebakan neyi görüyor?” Hem kiþisel, hem de toplumsal düzeyde çevremizebelli mesajlar veririz. Bu nedenle insanýn iç dünyasý kadar dýþgörünüþü de önem arz eder. Yazýn tatil için eþimle çýktýðýmýz Avrupaturunda þahit olduklarýmýz, bu konuda bazý noktalara dikkatimizi çekti.

   Gezimizin duraklarýndan biri, Ýsviçre’nin Zürih kentiydi. Bizi, oradaiki akademisyen karþýladý. Otele yerleþip de namaz ve yemek için biryer sorunca, oradaki Müslümanlarýn ihtiyaçlarýnýn karþýlanmasý içinkiralanan bir yerden bahsettiler. Oldukça pahalý; sokaklarý, binalarýtemiz ve düzenli olan þehrin merkezinde bulunan, güzel mimarisi iledikkat çeken bir binaya gittik. Ancak binanýn içine girince doðrususükût-ý hayale uðradým. Dýþý ne kadar düzgünse, içerisi o kadarberbattý. Ýlkel bir görüntü, kesif bir ayak kokusuyla karþýlýyordugeleni. Derme çatma ayakkabý raflarý kir içindeydi. Yemek yenen küçüktabureli masalar, yerdeki halýlar, abdest alýnan lavabolar öylesinepisti ki bize ikram edilen döneri zoraki yedikten sonra, diðeröðünlerde dýþarýda salatayla doymayý tercih ettik. Ayný þekilde saçsakal birbirine karýþmýþ, pejmürde kýyafetli, yabani bakýþlýMüslümanlar da beni ürkütmüþtü. Onlar görünce Müslümanlarýn haline veonlarýn üzerinden anlamlandýrýlan Ýslam adýna çok üzülmüþtüm. OysaEfendimiz (s.a.v), “Temizlik imandandýr buyuruyor.” Bu sözle iç veahlak temizliðinden bahsettiði kadar, dýþýmýz ve bulunduðumuzmekânlarýn temizliðine de önem verilmesi gerektiðini belirtiyor.

“Önce Ýslam’ý deðil de Müslümanlarý tanýsaydým, Müslüman olmazdým”

   Sonradan eþimle yaptýðýmýz deðerlendirmede, Müslüman olan batýlýþarkýcý Yusuf Ýslam’ýn sözünü anmadan geçemedik. Þöyle diyordu: “EðerÝslam’ý deðil de önce Müslümanlarý tanýmýþ olsaydým, Müslümanolmazdým.” Hakikaten Ýslam hakkýndaki ilk bilgilere, onu temsil edenMüslümanlar üzerinden ulaþýlýyor; Ýslam, mensuplarý aracýlýðýylatanýnýyor. Yazýk ki, genelde temsil edenler, temsil edilenlere uymuyor.Oysa Ýslam uyaný güzelliðe taþýyan mükemmellikte. Tüm kusurlarinsanlara ait. Ancak bunu bizim dýþýmýzdakiler bilmiyor.

   Maalesef Müslümanlar pis ve daðýnýk olur diye acý bir yargý var. Hiçdüþündük mü neden muhafazakâr insanlar tembel, kalitesiz, beceriksiz,güvenilmez tipler olarak lanse edilir? Çoðunun düþmanca duygulardankaynaklý sýfatlar olduðunu farz etsek bile, yine de bu konuda ciddi birözeleþtiri yapmamýz gerekiyor. Diðer yandan karanýn üzerinde karalarýnbelki hiçbir anlamý yok ama, beyaz bir zeminde küçücük bir nokta bilegözükür. Kimi ve neyi temsil ettiðimizin bilinciyle, giyim kuþamýmýza,oturup kalkýþýmýza, konuþmamýza, ticaretimize, ahlâkýmýzdan,ibadetimize son derece titizlik gösterme zorunluluðumuz var.

“Müslümansa entelektüel olmaz, entelektüelse Müslüman olmaz zannediyorduk”

   Toplumda, genelde Ýslam’ý, özelde bir grubu þahsýmýzda temsil ederiz.Ne yazýk ki onu temsil etmeye layýk olsak da olmasak da “Müslümaným”diyen herkes bu görevi yüklenmiþ oluyor. Özellikle, bir görevle birtopluluðun içine karýþmýþsanýz orada bulunan insanlar, sizinüzerinizden grubunuzu ya da dindarlýðý sorgular. Norveç’te kadýnlarkonulu bir toplantýda, Ümit Meriç’le konuþtuktan sonra bir rahibeþunlarý söylüyor: “Biz, eðer bir insan Müslümansa entelektüel olmaz,entelektüel ise Müslüman olmaz zannediyorduk. Sizi gördükten sonrabunun bir peþin hüküm olduðunu anladýk. Sizden ve Müslümanlardan özürdileriz.”

   Bir söz vardýr, “daðlarda bir ot olabilirsin ama oranýn en güzel otusen olmalýsýn.” Ýslam, insanlara her alanda iyi olaný ortaya koymayýemreder. Baþtan savma hiçbir davranýþ ve ibadet hoþ görülmez. “Allah;yaptýðý iþi güzel yapaný sever” hadis-i þerifiyle Efendimiz (s.a.v),Müslümanlarý her konuda iyi olmaya davet ediyor. Býrakýn tembelliði,beceriksizliði, biz her ne yaparsak yapalým o konuda örnek olacak kadariyi olmalýyýz. Ayrýca Efendimiz (s.a.v) buyuruyor ki: “Sizin enhayýrlýnýz, gördükleri zaman aziz ve celil olan Allah’ý hatýrlatankimselerdir…” Peki, bizler neyi hatýrlatýyoruz?

Neden sufiliði yol edinenler cahil bilinir?

   Þu hususu bir kez daha vurgulamada yarar var: Genel temsilin dýþýndaayný zamanda herkes, mensubu bulunduðu topluluðun temsilcisidir. Bizzattemsil makamýnda olanlarýn ise her Müslümandan daha fazla titiz olmasýgerekir. Çünkü onun en küçük yanlýþ hareketi, temsil ettiði tüm sistemive mensuplarýný onarýlmasý mümkün olmayacak bir düzeyde olumsuzetkiler. Þu soruyu da özelde sormak gerekiyor: Neden sufiliði yoledinenler cahil bilinir? Bizzat, “Siz, toplumun üst katmanlarýna,eðitimli, elit kesimine uygun deðilsiniz” sözlerini iþitmiþ biri olaraksormak isterim, acaba nerede hata yapýyoruz? O etiketleri almanoktasýnda kendimiz ne kadar etkili olduk acaba? Ve o etiketlerlekimlere hitap edip örnek olabiliriz? Kim tasavvufu bizim üzerimizdensevip, ona yakýnlaþabilir?

   Müslümanlýðý yeniden keþfetmemiz ve yeniden öðrenerek hayatýmýzauygulamamýz gerekiyor. Öncelikle kendimiz deðiþmeliyiz, modelolmalýyýz. Böylece fert fert olacak o deðiþimin halkalarýndan birioluruz.

   Son olarak bir kez daha hatýrlamakta yarar var: Ýslam’ý, gerçekdindarlýðý tanýmayanlara kötü örnekler oluþturmayalým. Onu,“kâl”imizden ziyade “hâl”imizle anlatalým. Niteliði, güveni, huzuru,iyiliði kýsacasý, Müslüman kimliðini taþýyalým. Ýslam’a layýk güzellikve kalitede müminler ve kiþilikler sunalým. Bizi gören Allah’ýhatýrlasýn, Ýslam’ý ve Müslümanlarý güzellikle ansýn. Özetle tümmuhafazakâr ve dindar kiþilere önemli bir görev düþüyor: Çirkin sýfatlardan kurtulmak, sicilimizi temsil ettiðimiz mükemmelliðeuydurmak. Böyle olan müminlere ihtiyacýmýz var, kapý komþumuzdan tutuntüm dünyaya kadar!