KARDEÞÝM...
Daha öncede dediðim gibi bu sayfayý tam kapatacaktým ki Zekere emminin o bilinen sözü; ‘’dinini s.....ðim, madem anlattýn anlatmasýna, benim þu askerliðide anlat da olsun bitsin bari’’ sesi kulaklarýmda yankýlandý.
Eh madem istedin emmi anlatýyým...
Tabi bir de Ali abi koskocaman adam, banada tuzak kuracak deðilya.
Müsadenle askerliðe, o hüzünlü ve sevinçli karþýlaþmaya gelmeden önce þu bir iki olaya da deðiniyimde gözüm arkada kalmasýn. Senide yattýðýn yerde birdaha rahatsýz etmiyeyim.
Zekere emmiyi öyle iki üç olayada anlattýðým gibi gözünüzün önünde canlandýrýp, hep eþþekten düþen, sonra dayak atan tiran, zorba biri olarak canlandýrmayýn ha. O mülayim bir adamdý ve arkasýnda bir sürü anlatýlacak þeyi býraktý gitti.
Ufak tefek, belki 1,65 boylarýnda, kara yaðýz bir köy ihtiyarýydý...

YÜZ YIKAMA;
Köyde insan yüzünü nasýl yýkar, diyeceksiniz ki basbayaðý, nasýl yani, nasýl olacak ya sývarsýn kollarýný, geçersin haftýn baþýna, açarsýn bacaklarýný iki yana, aha gocaman bir adým, iki elini yaparsýn sanki bir kepçe, avuçlarýn oluk altýnda, doldurursun avuçlarýný, doðruca yüzüne; þlaapp, þlaapp. Ovalarsýn yüzünü gözünü, iþaret parmaklarýyla kulaklarýn içini, baþ parmaklarýyla arkasýný, harrt, harrt... Burun silerken çýkan ses pek hoþ gelmez kulaða... bir daha, bir daha....Yüz yýkama budur iþte...
Yoktur öyle fayansý, halýyý, parketi ýslatacam korkusu.
Doðadan gelen doðruca doðaya...
Yüz yýkamada genel geçer kural budur, budur da, olaki bu kurallara uymadýn, hemen arkadan anayýn sesi; ‘’eyi yu yüzünü sýracalý, ne o öyle Zekerenin bannaklarýnýn ucunu ýslattýðý gibi...‘’

ALLAH BEREKET VERSÝN:

Zekere emmi bizim komþu.
Akþam yemeðini yedikten sonra bize gelir, dedemle iki laf edecek, dertleþecek.... Köy hali,
Bizim ise akþam sofrasý daha ortada, yemek yenmekte, dedem Zekere emmiyi sofraya buyur eder, Zekere emmi; ‘’saðol Bekdeþ aðam daha bayahdan yedim’’ der.
Dedem ýsrar eder; ‘’ossun heri, þurdan iki sokum al hele’’.
Oturur emmi, yemek hoþuna gitmiþ olmalý ki iyice yanaþmak ister yer sinisine, yekinir yekinmez yerinden, dedem; ‘’çekinme heri al bir iki sokum’’ demeye kalmaz, Zekere emmi nasýl yanaþsýn geri, çekilir sofradan ve ‘’allah bereket versin, doydum’’ der.
O günden sonra olaki birisi soraya oturmuyor, ya da çekingen, az mý yiyor; ‘’býrak þindi heri, Zekerelik etmeyi’’ sürer gider.

GÖÇ KERVANI:
Ýnsanlýk tarihini hep ileri götüren ve önünde durulamaz geliþmeleri hýzlandýran etken diðer þeylerin yanýsýra, esas olarak buharlý makinalarýn bulunmasýydý deðilmi.
Kesinlikle evet.
Ancak en az bunun kadar önemli ve buharlýdan daha evvel etkenlerden biriside, adýndan bahsedilmesede veya sahip çýkýlmamýþ olsada tekerleðin bulunmasýydý. Tekerlek insanýn yürüyüþünü hýzlandýrdý. Formel 1 de dönen tekerleðin hýzýna bakýn. Varmý bir tane doðulu Formel 1 þampiyonu... Ýlk bulucusu kim?
Medeniyetlerin beþþiðidir Anadolu, Mezopotamya... yazýdan, matematiðe, týb biliminden astrolojiye... Denilecektir ki hani nerde!!!
Bugün dinlerseniz batýyý, dünya onlarla doðdu!!! Oysa Güneþ doðudan doðar.
Eh geldiðimiz noktada haksýzda sayýlmazlar yani. Yani sen yarattýðýn deðerlere sahip çýkamazsan, sürekliliðini saðlýyamaz, onlarý geliþtirip ilerletemezsen, dünya seninle duracak deðilya, birileri hem sahiplenecek hem hep ileri götürecek ve sen de koþ peþinden artýk yetiþebilirsen.
Ondan sonra dilen Dünya Bankasýnýn kapýsýnda, diz çök ÝMF nin önünde, sürün AB dayatmalarý karþýsýnda... ABD alçaklarýnýn dolmuþ deðnekçiliðini yap Büyük Ortadoðu Planýnda...
Sakýn benim batý düþmaný olduðum anlaþýlmasýn, benim düþmanlýðým bilimden tekniðe, kültürden sanata dünya deðerlerini tekeline almak ve onu yeniden dünya halklarý üzerinde bir cendere olarak kullanan emperyalist hainlere, ve yerli iþbirlikçilerine. Yazýyý bulanlardan ol, ama sokma ülkene Ýbrahim Müteferrika’nýn matbasýný...
Kim ki Ýbn-i Sina...

Bak yine nerden nereye geldik, biz tekerlek den bahsediyorduk ...
’’..... ...... .....,
Toprak öyle bitip tükenmez, /daðlar öyle uzakta,
sanki gidenler hiçbir zaman
hiçbir menzile eriþemeyecekti.
Kaðnýlar yürüyordu yekpare meþaleden tekerlekleriyle
Ve onlar
ayýn altýnda dönen ilk tekerlekti.
........ ........’’
Hatýrladýnýz mý bu dizeleri, ’’ Akþehir üzerinden Afyon’a doðru’’ ilerleyen bu tekerlekler iþte, dünyanýn yürümesine sunulan ilk tekerlekti.
Bu ilk tekerlek uzakdoðuda bulunan tekerlekti...
Bak nereden nereye, dönen tekerlek atalarýmýzý nereden alýp nereye götürdü ve daha da nereye götürecek...
Dönen bu tekerleðin üstünde göç kafilesi, daha iyiyi, daha güzeli, belki daha yeniyi arayacak veya kaçacak.
Siz deyin; kuraklýk, ben deyim; baský, siz deyin; açlýk, ben deyim; savaþlar, siz deyin; afet, sel, talan, ayrýlýk, ben deyim gözyaþý, feryat figan....
Oysa tekerlek hep dönmekteydi.

Dönen bu tekerleðin üzerinde Zekere emminin göç kervanýna katýlmýþ ve dalga nereye giderse o da oraya savrulan ailesi ve kendisi ise henüz bir çocuk...

Zekere emminin askerliði Erzurum’un Aþkale ilçesi askeri garnizonuna çýkar. Teslim olur bölüðüne, kýta kýta ayýrýrlar, sonra koðuþ, ayýrýrlar sen þu koðuþa, sen þu koðuþa...
Ýki katlý ranza, Zekere emmi altta.
Der ki askerliðini yapanlar, askerde arkadaþlýk, sivilde kardeþlikten daha önemli!
Asker arkadaþýnýn gözlerinin içine bakar Zekere emmi, biraz sýkýlgan, sýcak bir merhaba, kuvvetli bir toka...
Kaç yýl sürecek birliktelik ( o zaman askerlik en az 3-4 sene) öyleyse iyi, saðlam kuracak ve sürdüreceksin arkadaþlýðý. Ýyi tanýyacak, iyi bileceksin silah arkadaþýný.
Önce hoþ beþ,
Sonra memleket!
Sonra devam eder sohbet,
Adýn ne? Yahya...
Seninki? Zekere...
........ ..... ............. ....
........ ........ ......... ..........
Bir sarýlma, bir çýðlýk, bir figan, gözyaþý... bir daha sarýlma içine çekercesine koklama... kucaklaþma...
KARDEÞÝM....
KARDEÞÝM...
KARDEÞ....

Ýþte böyle.
Köye en son yerleþen ailelerden Zekere emminin gerçek bir hikayesi.
Nereden nereye...
Dönen tekerlek...
Göç kafilesi...
Göç kafilesinde yeniden daðýlma, ya da daðýtma, parçalanma, sen þu yana ben bu yana... aðýt figan...bazen çýrpýnýþlar bile kar etmez ve nasýl olursa olur iþte öp öz kardeþler bile ayrý ayrý yönlere...
Siz deyin; kuraklýk, ben deyim; baský, siz deyin; açlýk, ben deyim; savaþlar, siz deyin; afet, sel, talan, ben deyim gözyaþý, feryat figan... ve ayrýlýk...
Ayrýlýk... ayrýlýk anadan, yardan, kardeþten, topraktan...
Göçerken ayrý düþenler...
Dönen tekerlek....
Yollarda telef olanlar...
Ölenler yol kenarýnda...
Aþkale nere, Çavuþlu nere...
Gel de deme, nasýl demesin, hem de bastýra bastýra, diþlerinin arasýndan, dili ile damaðýndan;’’dinini s....ðimin dünyasý’’.
Kaderin cilvesi..!
Göç kervanýnda kardeþleri bile ayýranlar iflah olur mu aceba...
........ ........ .......!!!