Her þey ancak sevgiyle satýn alýnabilmelidir. -Andre Gide |
|
||||||||||
|
Potansiyellerini kullanmayacak kadar tembeldirler ya da zorlanmayý ve belki de yenilmeyi göze alamayacak kadar korkak. Akvaryumlarýndaki özgüvenleri, okyanusta özgüvensizliktir aslýnda. Körler ülkesinde tek gözlü olmak, onlar için çift gözlüler arasýnda olmaktan iyidir. Acýysa, kitaplarda çoðunlukla süslenip püslenerek anlatýlýr. Birçok kitap hayatýn aynasý olamaz ve birçok yazar hayatý sadece kaba bir þekilde taklit etmekle yetinir. Bu yüzden hayatý yeterince özümseyememiþ bu yazarlarýn her yazdýklarýný ciddiye almayýn. Çünkü inanýn onlar bile kendilerini ciddiye almýyorlar. Hayatlarýyla yazdýklarýna sadýk kalmýyorlar. Belki kimileri çok ince eleyip sýk dokuyor gibi görünüyordur, buluttan nem kapýyordur, sürekli olarak karþýsýndakileri idama mahkum etmenin yolunu arýyor, kendi üstüne toz kondurmuyor, baþkalarýný sürekli olarak –yerli yersiz ve çoðu kez haksýz yere- eleþtiriyor, kendini eleþtirenleri küçük görüyor, kendisinin eleþtirilemeyecek kadar kusursuz olduðunu düþünüyor, üstelik tüm bunlarý alçakgönüllü bir büyük aydýn edasýyla yapýyordur. Önce insan olmasý gerektiðini unutmuþtur ya da artýk yozlaþtýrýlmýþ, deðiþtirilmiþ, çirkinleþtirilmiþ bir yeni anlam yüklenen “sözde insan” olmayý benimsemiþtir. Böyle insanlarýn sayýsý çoðaldýkça toplumdaki yozlaþma hýzla artar. Güven duygusunu yitiririz, sevgiyle, hoþgörüyle hiç tanýþmamýþ çocuklar yetiþtiririz... ve nihayet ortada insanlýk denen þey kalmamýþtýr. Unutulan deðerleri yaþa(t)maya çalýþanlarý deli, aptal, saf olarak nitelendiririz. Bu yozlaþmalarýn sorumlusu az önceki yazar deðildi kuþkusuz.. Nerelerden nerelere geldik... Yozlaþmanýn sorumlusu bu tip insanlarý aydýn belleyecek derecede özümüzü yitiren bizlerdik. Ýnsanoðlu, tarih boyunca kendine yönelmiþ bir tehlikeydi. Tüm icatlarýmýzla kendimizi yok etmeyi baþaracaðýz. Zararlý teknolojilerimizle, virüslerimizle, ozon tabakasýndaki deliklerle, doðadaki kirlenmelerle olduðu kadar, sistemlerimizdeki dengesizliklerle, adalet anlayýþýmýzdaki adaletsizliklerle, insanlýðýmýzdaki yozlaþmýþlýklarla, toplumlarýmýzdaki ikiyüzlülüklerle de kendimizi yok etmeyi baþaracaðýz. Size yüreðinin yalýnlýðýný sunduðunu düþündüðünüz bir çok insanýn kendilerini profesyonelce hazýrlanmýþ maskelerle gizlediklerini fark etmediniz mi? Etrafýmýzda bu türden pazarlamacýlarýn sayýsý gün geçtikçe artýyor. Sizce bu maskeler, kendilerini korumak için kullandýklarý bir zýrh mý, sýðýndýklarý kabuk mu? Yoksa iðrenç yüzlerini saklamak için mi takýndýlar bu sahte gülücükleri, bu yalan dostluklarý? Ben, maske ve maskenin arkasýndaki þey arasýndaki farký gördükçe þaþýrýp kalýyorum. Nasýl baþarýyorlar bilmiyorum.. Sanýrým büyük meziyet ister bu iþler. Galiba bu dünyada herkes maskeler takýyor ve maskesiz yaþamaya çalýþan ben ve bir yerlerde hâlâ yaþýyorlarsa maskelilerin içinde benim gibi var olmaya çalýþan diðer maskesizler maskeli balonun çýplak davetlileri oluyoruz. E, yazýmý buraya kadar okuduysanýz siz de benim gibilerdensiniz demektir. Siz de tuhaf dünyanýn adetlerini öðrenemeyen, durmadan þaþýrýp kalanlardansýnýz. Havadaki samimiyetsizlik ve sahtekarlýk oraný gittikçe artýyor. Neslimiz tükenmekte sevgili dostum. “Onlarýn” dünyasýnda hayatta kalabilmek çok zor. Bilirim, sen de kendini bir sabah aynada onlardan biri olarak görmektense neslimizin tükenmesini tercih edecek kadar onurlusundur. Burnun büyük deðildir ama tükürdüðünü yalamazsýn asla. Çünkü sen onlardan biri deðilsin. Sen, bir parça Dostoyevski karakterlerine benzersin. Yufka Yürekli’sindir. Beyaz Geceler aldatýldýðýn karanlýklardýr.. Pembe panjurlu, sarý badanalý evlerle dostsun. Richard Bach’ýn sürüden kovulan Jonathan’ý gibisin, kovulduðun yere dönmezsin ama affetmeyi bilir ve bildiðini, öðrendiðini onlarla bile paylaþmak istersin. Karamsar bir çizgide gibi görünsen de umudun ýþýðý aslýnda hep vardýr içinde. Ölümü seçen Veronika gibi, yaþamý yeniden keþfedersin her yenilginin ardýndan...ve en çok da Tutunamayanlar’ý yakýn bulursun kendine. Ama biliyorsun, kendimizi tam anlamýyla yansýtan bir kitap, bir þiir, bir þarký, bir resim bulmamýz imkansýz. Kendimizi, kendi eserlerimizde bile parçalar halinde yansýtabiliyoruz. Aynalarda yüzümüz parçalanalý epey oluyor...henüz toparlanamadýk! ...ve ne mümkün ressamýn gördüðü, duyduðu, hissettiði her þeyi tek bir tabloya yansýtabilmesi? Ne mümkün çýlgýn notalarý, sonsuzca melodiyi tek besteye sýðdýrabilmek? Ne mümkün anlatmak istediðimiz her þeyi bir ömürlük zamanda yazabilmek? Siz, henüz yaþamadýysanýz hazýrlanmaktan vazgeçin. Bekleyecek vakit yok, zamaný yakalayýp bugünden geleceði yaþamayý ve eþzamanlý olarak hazýrlanmayý seçin. Belki anlaþýlmanýz güç olacak ama en azýndan yaþayabileceðim her þeyi yaþamaya çalýþtým, bunun için gayret ettim diyebileceksiniz. Bu hayat sizin... Hayatýnýzý onlara uyum saðlamaya çalýþarak heba etmeyin. Onlarýn doðrularýyla sizin doðrularýnýz çakýþsa bile bu çoðu zaman onlarýn haklý olduðu anlamýna gelmiyor sevgili dostum.. 29.07.2002
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Ebru, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |