Pek çok doktorun yardýmý ile ölüyorum. -Büyük Ýskender |
|
||||||||||
|
Toprak bile isyanlardaydý… Sevgi, Seniha, Ýbrahim, Yasemin ve daha nice katledilenlerin mezarý baþýnda aðýt yakanlar, Bilge Köyü’nün gökyüzüne doðru gözyaþlarý arasýnda haykýrýyordu. Bir kadýn, eþi Abdullah’ýn mezarý baþýna kapanmýþ, sýrtýndaki çocuðu ise, ölümün bilmezliðinde babasýnýn yok oluþunu izliyordu… Ve Doðunun artýk neredeyse kemikleþmiþ, “Töre”, “Berdel” ve “Toprak Paylaþýmý” ardýndan gelen cinayetlerin “Kan Davasý” izdüþümleri.. Silah ve kavganýn genetikleþtiði ve eksik olmadýðý yapýsýnýn, sevgi, hoþgörü ve bilgeliye dönüþtürülemeyen kaderi… Bixi, Keleþ, M16 ve G3 gibi silahlarýn gölgesindeki ölüm korkusunun her yeri sardýðý yaþam kaygýsý ardýnda. cahillerin tetiklediði ve ardýnda býrakýlan onlarca yetim ve öksüz çocuklar... Þimdi suçlularý arayacaðýz kendimiz olduðunu bilmeden. Uzun uzadýya yine yýllar öncesinde olduðu gibi tartýþacaðýz. Sosyoloji ve psikolojiyle baðdaþtýracaðýz. Ve sonunda unutulup gidecek bir dahaki patlak verecek olaylara kadar. Benden bir teklif; Adý da anlamlý olan Bilge köyü bundan böyle cehaletin bittiði yer olsun. Toplu mezarlýða ölenlerin adýna bir anýt dikelim ve adýný da “BERDEL” koyalým. Burada her yýl düzenleyeceðimiz etkinliklerle toplumu duyarlý olmaya davet ederek, düalist yapýnýn kolu olan cahilliði, burada yok edelim. Ne dersiniz? Ýlk dönem, oðlumun da içinde bulunduðu ve farklý sýnýflarýn bir araya geldiði 7-G öðrencilerinin anlaþmazlýðý sonucunda davet edildiðim toplantýda, öðretmen, veli ve okul yönetimi üçgeninde çözümler üretildi. Ýkinci dönem sonu için tekrar toplantýya çaðrýlmýþtýk. Toplantýya “ Acaba yine mi yaramazlýklar?” kaygýsýyla ürkerek Bursa Kükürtlü Ticaret ve Sanayi Odasý Ýlköðretim Okulu’nun ‘Konferans Salonu’ndaki yerimi aldým. Ön sýrada 7-G öðrencileri oturmuþ ardýnda da velileriydi. Deðerli Sýnýf öðretmenleri Muhterem Hüyük, hoþ sunumlu paylaþýmýnýn sonunda , ön sýrada oturan çocuklarýmýzýn birden bizlere dönerek, besteledikleri, “7-G denildiði anda/Sesimiz duyulur her yanda/ Merak etmeyin arkadaþlar/7-G dimdik ayakta/ diye baþlayan, Sevgiyi, dostluðu, baþarýyý, çalýþmayý, bilgiyi ve sonunda “ Bizim sýrrýmýz ne mi?/Týpký havuz problemi/Muhterem öðretmen ve biz” Birlikte çözdük bu denklemi” marþýný seslendirdikten sonra, içinde her öðrenciden bir þeylerin bulunduðu 12 sayfalýk kalite baskýlý “KAZAN” dergisini aldýðýmýzda, ilk dönemdeki tedirginlik, yerini “Birliktelik ve Kaynaþmaya” yani “BÝZ” olmaya terk etmiþti. Çýkýþtaki aný defterine; “Bugün deðerli öðretmenimin gözlerindeki sevgi ýþýltýsýný, çocuklarýmýzýn yüzlerinde gördüm. Onur ve mutluluk duydum. Hakkýný helal etmesi dileðiyle…” sözcüklerini yazarak evime bu kez mutlu dönmüþtüm. Sizlere çok sevdiðim “Patates” hikayesini anlatmadan geçemeyeceðim. “ Bir lise öðretmeni, bir gün derste öðrencilerine ‘Bir hayat deneyimine katýlmak ister misiniz?’ diye bir teklifte bulunur. Öðrenciler, çok sevdikleri öðretmenlerinin bu teklifini hemen kabul ederler. Öðretmen; ‘ Yarýn ki ödevinize hazýr olun ve yarýn herkes birer plastik torba ile beþer kilo patatesle gelecek’ dediðinde öðrenciler buna pek anlam veremezler ve kendisine merakla bakan öðrencilerine; ‘ Þimdi bugüne kadar affetmeyi reddettiðiniz her kiþi için bir patates alýn ve o kiþinin adýný patatesin üzerine yazýp torbaya koysun.’ Bazý öðrenciler torbalara üçer-beþer tane patates koyarken, bazýlarýnýn torbasý neredeyse aðzýna kadar dolar. Öðretmen ikinci açýklamasýný yapar; ‘ Bir hafta boyunca nereye giderseniz gidin, bu torbayý yanýnýzda taþýyacaksýnýz. Yattýðýnýz yatakta, bindiðiniz otobüste, okuldayken sýranýzýn üstünde, hep yanýnýzda olacaklar. Aradan bir hafta geçmiþtir. Öðretmenleri sýnýfa girer girmez denilenleri yapmýþ olan öðrenciler þikayete baþlarlar. ‘ Hocam bu kadar aðýr torbayý, her yere taþýmak çok zor ve patatesler koktu. Vallahi insanlar da tuhaf bakýyorlar. Hem de sýkýldýk ve yorulduk. Öðretmenleri gülümseyerek; ‘Görüyorsunuz ki affetmeyerek asýl kendimizi cezalandýrýyoruz ve kendimizi ruhumuzda aðýr yükler taþýmaya mahkum ediyoruz. Affetmeyi karþýmýzdaki kiþiye bir ihsan olarak düþünüyoruz. Halbuki affetmek en baþta kendimize yaptýðýmýz iyiliktir.” Ýþte size iki olay ve bir hikaye… Umarým içinden size de bir pay düþer… Sevgiyle ve dostça kalýn… 10 Mayýs 2009/Bursa Ertuðrul ERDOÐAN www.ertugrulerdogan.com
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Ertuðrul ERDOÐAN, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |