..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Düþmekten yükselme doðar. -Victor Hugo
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Ýnceleme > Sanat ve Sanatçýlar > Serdar YILDIRIM




19 Mayýs 2009
Dergâhtaki Ayyaþ  
Serdar YILDIRIM
“Utanma! Utandýkça rahat yaþayamazsýn. Görmüyor musun, ben kimseden utanýyor muyum? Baþkalarý benim halimden utansýn!”


:BECE:
DERGÂHTAKÝ AYYAÞ




Kendisini “ney”de Mevlevî, “mey”de Bektaþi olarak tanýtan Tevfik Kolaylý –nam-ý esas Neyzen Tevfik- aslen Bafralýdýr. 24 Mart 1879’ da Bodrum’ da doðmuþ, 5 yaþýndayken babasý ile gittiði bir kýr kahvesinde, ömrü boyunca ona dostluk edecek olan ney ile tanýþmýþtýr. Bu tanýþma ile “bir tahtasýnýn eksildiðini” söyleyen Tevfik, ilk ney derslerini Urlalý bir neyzen olan Berber Kazým’dan almýþtýr. Bu dönemde, ileride kendini sýk sýk tekrarlayacak olan sara nöbetlerinin de ilki gerçekleþmiþtir.

Yatýlý olarak baþladýðý Ýzmir Ýdadisi’nden, hastalýðý nedeniyle ayrýlýr. Ney’e duyduðu derin sevgi, onu Ýzmir Mevlevihanesi’ne sürükler. Burada, hicve dayalý üslubunu oluþturmasýnda önemli bir yer tutan Þair Eþref ile tanýþýr. 1898’de de Muktebes dergisinde ilk þiiri yayýnlanýr.

Ayný yýl, babasýnýn isteðiyle Ýstanbul’a gelir, Galata ve Yenikapý mevlevihanelerine yerleþir. Ýstanbul’a geliþi, Tevfik’in hayatýnda bir dönüm noktasýdýr. Neye olan ilgisi burada pekiþmiþ, Tevfiklikten Neyzen Tevfikliðe geçmiþtir. Ýstanbul mevlevihaneleri onu Mehmet Akif’e, Mehmet Akif ise onu devrin seçkin musiki ve edebiyat çevresine götürmüþtür.

Kural tanýmazlýðý, cüppe-þalvar yerine pantolon giymesi ve geceleri dergâhta kalmayýþýnýn eleþtirilmesi üzerine Mevlevî Tarikatý’ndan ayrýlýp Bektaþî Tarikatý’na baðlanmýþtýr. Sonrasýnda M. Akif’in desteðiyle Arapça, Farsça ve Fransýzca öðrenmiþ; dost çevresine Ahmet Mithat Efendi, Tevfik Fikret, Halid Ziya, Tamburî Cemil ve Yunus Nadi gibi önemli isimleri katmýþtýr.

Ney üflemedeki ustalýðý ve sözünü esirgemezliði, tüm kurallarýný reddetmiþ olsa da, toplum tarafýndan tanýnýp yaygýn bir ün kazanmasýný saðlamýþtýr.

Neyzenliðinin yaný sýra ününü pekiþtirmesini saðlayan, Neyzen’i Neyzen
yapan bir diðer öðe de þiirleridir. Dil bakýmýndan birbirlerinden çok farklý olan þiirlerinin bazýlarý aðýr bir dil ile bazýlarý da sokak dili ile yazýlmýþtýr. Þiirlerinde din-mezhep ayrýmcýlýðýný, yobazlýðý, baskýyý, eþitsizliði, yapay batýcýlýðý, çýkarcý politikacýlarý eleþtirmiþ; eþitliði ve özgürlüðü savunmuþtur.

“Kime sordumsa seni, doðru cevap vermediler,
Kimi hýrsýz, kimi alçak, kimi deyyus dediler.
Künyeni almak için partiye ettim telefon,
Bizdeki kayda göre, þimdi o meb’us dediler!”


tarzýndaki þiirleri ile –haklý olarak- Türk Edebiyatý’nýn hiciv(yergi, taþlama) türünün Nef’i ve Eþref’ten sonraki en önemli þairi olarak anýlmýþtýr. Ancak, halk tarafýndan daha çok bilinen þiirleri, taþlamalarýnýn bol küfürlü olanlarýdýr. Küfrü ve argoyu þiirlerinde sýkça kullanmasýný eleþtirenlere þu cevabý vermiþtir:

“Sövmek müsekkin-i âsabtýr (sakinleþtiricidir). Binaenaleyh, herkes için meþru bir haktýr. Ben, bu hususta hiçbir hudut tanýmam. Sevme hürriyeti olduðu gibi, sövme müsavatý da olmalý. Herkes, bi-kaderî imkan sövebilmelidir.”

Þiirlerinde küfür ederken bile þiirselliði elden býrakmamýþ, düþüncelerine katýlmadýðý/anlam veremediði edebî, tarihî, efsanevî þahsiyetleri de küfürlerinden mahrum býrakmamýþtýr.

Yaþamý boyunca “utanmama”yý savunmuþ, “diðerlerinin” kendisine olan bakýþlarýný umursamamýþtýr.

“Utanma! Utandýkça rahat yaþayamazsýn. Görmüyor musun, ben kimseden utanýyor muyum? Baþkalarý benim halimden utansýn!” diyerek, dýþ dünyanýn görüþüne endeksli yaþamý tümüyle reddetmiþtir.

Kendisine Bakýrköy Ruh ve Sinir Hastalýklarý Hastanesi’nde özel bir oda tahsis edilmiþ, “kafasýný dinlemek istediði zamanlarda” bu odaya çekilmiþ olan Neyzen, meyhaneler ve sokaklardan beslenerek oluþturduðu görüþler ile dergâhlýlýðýn getirmiþ olduðu temel görüþleri sentezlemiþ ve bir “hiç” olmuþtur. O, hiççiliði ile hayatý, insanlýðý, dünyayý tümden silmemiþ, karþýtlýklarýn birbirlerini var ettiði düþüncesinin ortasýnda, “varlýðýn sarhoþluðu” vesilesiyle asýl “hiç”i bulmuþtur.

Boynunda eski yazýyla “HÝÇ” yazan Neyzen’in derbederlikle geçmiþ olan, söylenceleþen yaþamý 28 Ocak 1953’te son bulmuþtur. Cenaze namazýna önemli politikacýlar, profesörler, kalburüstü sanat, edebiyat ve musiki camiasý, öðrenciler, dergâh erenleri ile “esas dostlarým” dediði sokak çalgýcýlarý, esrarkeþler, sarhoþlar, serseriler katýlmýþtýr. Beþiktaþ Meydaný’ný dolduran bu çokrenkli uðurlama topluluðu, Neyzen’e yakýþýr bir vedalaþma gerçekleþtirmiþlerdir.

Ardýnda þiir kitaplarý Hiç(1919) ve Azab-ý Mukaddes(1949)’ten baþka, çeþitli saz semaileri ve taksimler býrakmýþ olan Neyzen, ülkedeki ilk gramofon ticaretini yapanlardan Hâfýz Âþir Bey’in desteðiyle plak doldurma giriþiminde bulunmuþtur. Aþýrý içkili olmasý nedeniyle güçlükle doldurulan plaklar, yüze yakýn nüsha ile piyasaya sürülmüþtür.


BÝR HÝÇTEN KALANLAR

-+-+ Hiçbir zaman düzenli bir geliri olmayan; esrarkeþler, yankesiciler ve hýrsýzlar arasýnda geçen günlerinin ömrünün en mutlu ve efsanevî günleri olduðunu söylemiþ Neyzen Tevfik, bir dergiye “Ayýk gezdiðimi bilmiyorum. Esasen hayatýmda bir kez sarhoþ oldum, o günden beri mahmurluk bozuyorum. 1914 Harbi’nin sonuna kadar 18868 okka(yaklaþýk 22600 litre) raký, 3–4 ton esrar içtim, bir o kadar da afyon yuttum. Fakat ondan sonrasýný bilmiyorum!” açýklamasýný yapmýþtýr.

-+-+ Askerdeyken en büyük sýkýntýsý içki yasaðýdýr Neyzen’in. Bir gün tuvalette gizli gizli içki içerken komutana yakalanýr ve komutan, “Buldun mezeyi içersin tabi!” der.
Neyzen Tevfik, hayatý boyunca cevap veremediði tek sözün bu olduðunu söylemiþtir.

-+-+ Alkolün zararlarý üzerine yapýlan bir konferansta konuþmacý olan profesör, konuþmasýnýn sonunda izleyicilere bir soru sorar: Eþeðin önüne bir tas su, bir tas da raký koysak eþek hangisini içer? Dinleyiciler hep bir aðýzdan “Suyu!” vermiþler. Profesör “Peki niye?” diye sorunca, dinleyiciler arasýnda bulunan Neyzen kendisini tutamamýþ ve “Ne olacak, eþekliðinden.” cevabýný vermiþ.

Ahmet Rasim, milletvekilliði döneminde bu hikâyeyi Mustafa Kemal’e anlatmýþ ve hikâyeyi çok beðenen Mustafa Kemal, bir akþam çiftliðinde dostlarýyla içerken biraz ötede dolanan köylü çocuðu yanýna çaðýrmýþ.
- Biz ne yapýyoruz?
- Raký içiyorsunuz.
- Söyle bakalým, eþeðin önüne bir kova su, bir kova da raký koysak eþek hangisini içer?
- Rakýyý!
Mustafa Kemal beraberindekilere dönmüþ:
- Aman sebebini sormayalým!

-+-+ Yakýn dostu olan meþhur doktor Mazhar Osman, içki içmemesi için Neyzen’e and içtirir. Ancak bir gün onu içki içerken yakalar.
- Hani sen içki içmeyeceðine dair and içmiþtin?
Neyzen cevap verir:
- Üstad, biz fakir adamýz. Bulunca içki içeriz, bulamayýnca and içeriz!



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn sanat ve sanatçýlar kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Þakayla Karýþýk Sadri Alýþýk

Yazarýn Ýnceleme ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Küçük Kara Balýk - Samed Behrengi
Bir Hayalim Var! - Martin Luther Kýng
Özgürlük Savaþçýsýnýn Silahý Var! - Yaser Arafat
Küçük Kara Balýk - Samed Behrengi


Serdar YILDIRIM kimdir?

---

Etkilendiði Yazarlar:
-


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Serdar YILDIRIM, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.