avucumun içinde çýrpýnmaktan yorgun düþmüþ bir kelebek can çekiþiyor.
insaným ya, hani her þeyin en iyisini düþünürüm; hemen müdahele ediyorum hayatýna.topraktan,ait oldugu yerden koparýveriyorum onu hiç düþünmeden. aklýmca ona güzel bir son hazýrlýyorum;avuçlarýmýn içini.

hani ben insaným ya, hani herþeyin en iyisini düþünürüm;oturuyorum bir aðacýn altýna,avuçlarýmý acýyorum, bakýyorum miniciðe... hareket yok... düþünüyorum; yaþamak hareket etmek demek midir? ölümünü kesinleþtirmek için narin vücuduna dokunuyorum; hareket yok... bir kere daha anlýyorum yaþamak için hareket etmenin gerekli oldugunu.daha az evvel avuçlarýmda çýrpýnan sen deðil miydin diyorum? ses yok...

hayat serüvenin ne kadar kýsa... güzelliðin anlýk bir þey.oysa týrtýlken kelebek olmak için mücadele vermiyor muydun? bütün caban bir gün için miydi?

bir gün...vay be..sen bir gün yaþamak için mücadele verirken, ben yetmiþ sene yaþayabiliyorum. hangimiz þanslýyýz, söylesene; bir güncük yasama hakký tanýnan sen mi, yoksa yetmiþ sene yasayabilecek olan ben mi? söylesene daha mý mutluydun sen o bir gününde?

ben yarýnýmý hesaplamaktan anýmý yaþayamýyorum, insanlýk da öyle... büyük balýk, küçük balýðý yutuyor bizim burada... büyük büyük devletler var bir de onlarýn gelecek kaygýlarý... öyle bir kaygý ki bu, dünyanýn kendilerine yetmeyeceðini düþünüp küçük küçücük devletlerin topraklarýna saldýrýyorlar vahþice..gelecekleri, yarýnlarý için yapýyorlar bunu. yarýnlarý için savaþýyorlar, yarýnlarý için ölüyor ve öldürülüyorlar... su sýkýntýsý diyor biri, bir diðeri petrol diyor, yeraltý zenginlikleriyse çok önemli... insanlýk yarýnýný düþünüyor, yarýnlarý için kendi neslini öldürüyor..

ah minicik, söylesene þimdi ,hangimiz daha þanslýyýz? yetmiþ sene yaþayabilecek olan ben mi yoksa bir güncük yaþama hakký bulunan sen mi?