yorgun,durgun,suskun... hayattan öylesine kaçma çabasýnda yaþayan bir ucube, bir yalnýz. sessizlikte var olan, kendini duyunca korkan, ürken . zamansýz kayýplar yaþayan, can veren yeri geldiðinde baþkasý uðruna. çaresiz, baþkasýnýn elinden geleni bekleyen. kendini saf dýþý býrakmýþ. zamanda kaybolmuþ ya da zihninde yok ettiði insanlarla beraber kendini de kaybetmiþ. masum, yavru kedinin süt içiþindeki saflýðýndan daha temiz ruhu. aç, bu öylesine bir açlýk ki sevgisizlikten çýldýracak. kör, kendine yapýlana gözlerini kapatmýþ saf bir inançla iyiliðe inanan. zor, onun kendine gelmesi , dünyaya dönmesi. yalan, insanlarýn iyi olduðu. kandýrmaca, onun yýllardýr kendine yaptýðý, insanlara bakýþ açýsý. mutsuz, kendi içinde ama öylesine hayat dolu ki görülmeyen. yabancý, kendine tanýþmasý da da oldukça zor kendiyle. umut, en büyük iþkencesi. palavra, mutluluðun olduðunun söylencesi. her þeyi bilen, tüm gerçeklere vakýf ama yine de yaþamaya çalýþan takdire þayan varlýk; insan.