..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Sanat hem bir coþma, hem bir yadsýma iþidir. -Camus
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Toplumcu > HAMZA EKÝZ




19 Eylül 2009
Gökyüzü  
HAMZA EKÝZ
Gökyüzüne farklý bir bakýþ açýsý...


:BACI:
GÖKYÜZÜ

     “Martýlar güneþi uðurlarken yüce daðlarýn ötesine, dalgalar geceyi çaðýrýyorlardý sahilin kumuyla yaþayacaklarý günahýn þehvetinde. Martýlar çýðlýk çýðlýða dalgalarla boðuþurken kum taneleri rüzgarýn titrekliðiyle savruluyordu hüzünle. Enginleri saran kýzýllýk bu savaþýn utancýný yaþýyordu besbelli.”

     Kalemini yavaþça masaya býraktý. Gözlerinde geçmiþin bitkinliðiyle, yarýnlarýn umutlarýnýn kavgasý hala sürmekte göz kapaklarýnýn yanýna bu savaþýn izi olan kývrýmlar yavaþ yavaþ yerleþmekte idi. Beyazlaþan saçlarýný kaþýyarak doðruldu. Denizin kokusunu çekti içine, terasýnýn korkuluklarýna ilerleyerek ve martýlarla dalgalarýn kavgasýný izleyerek. Terasýnýn gördüðü þehrin en iþlek caddesine baktý; elleriyle korkuluðu sýkýca kavrayarak. Þehir kendini tüm yorgunluklarý ve kaygýlarýyla geceye teklim etme telaþýndayken, Þehrin orospularý sokaklara günah aþýlama sevdasýna düþmüþtü. Kýsacýk etekleri, rengârenk çoraplarý ve uzun topuklu ayakkabýlarýyla köþe baþlarýný tutmaya baþlamýþlardý. Bu kahpe pazarlýklar her daim midesini bulandýrýrdý. Sisteme ve sistemin getirdiði bu yospalýða ve satýlmýþlýklara titrek bir küfür savurdu sessizce rüzgarýn duyacaðý bir týnýda ve bir sigara yaktý derin derin çekti içine dumanýný. Rüzgar saçlarýný okþamaya baþlamýþtý, ettiði küfrün azizliðinde. “Neden?” dedi sesi titreyerek. Köþe baþýndaki kadýnýn acýlarý sardý yüreðini sonra gecekondu mahallesindeki bir evde yarý aç yarý tok insanlar düþtü aklýna, pamuk dikenlerinin yaraladýðý kýnalý parmaklarýn kokusu sardý havayý, Hiroþima’ya düþen atom bombasý düþmüþtü sanki hayatýna. Gözlerinin önünden film þeridi gibi geçiyordu tüm dünyada yaþanan acýlar. Filistin’de elindeki taþý Ýsrail tankýna atamadan o tankýn paletleri altýnda ezilen bir çocuðun acýsý sardý bedenini.” Ben böyle küreselleþmenin…….” Dedi diþlerini sýkarak.

     Þehir karanlýða teslim ederken kendini, o yalnýzlýðýyla baþ baþa kalmýþ ve bu yalnýzlýðý birkaç kadeh rakýyla tatlandýrmak istemiþti. Yavaþça mutfaða yöneldi. Geçen zamana acýmadan yavaþ yavaþ meze tabaðýný hazýrlamaya baþladý elinde olan imkânlarýn dâhilinde. Servis tabaðýnýn üzerine küp küp kestiði peyniri koydu önce hemen yanýna süzme yoðurt, ve bir salatalýkla yarýsý çürümüþ bir elmanýn saðlan kalan yanýný dilimledi özenle. Buzdolabýndan buzlarý çýkardý. Eve boþ dolaba bakýp tatlý bir tebessüm savurdu bom boþ dolabýn raflarýna. “Sadece buz yapma için çalýþtýrýlýr mý? bu meret” dedi kendince. Raký kadehlerini de alarak terasa yöneldi. Elindekileri masaya býrakýp tekrar içeriye yöneldi seyrek ve yorgun adýmlarla. Özenle hazýrladýðý CD’lerin içinden bir tanesini alýp CD çalara koydu. Hafif bir ses verdi ve elleriyle ritim tutarak terasa yöneldi. Tek amacý kafasýndaki onca sorudan, geçmiþin yükünden, iþ ev monotonluðuyla bir kenarda bir hiç gibi kalmanýn onursuzluðundan azda olsa sýyrýlmaktý. Dokuz altý yollarýnýn gölgesinde ilk yudumunu çekti ciðerlerini ýsýtarak, yalnýzlýðýyla baþ baþa. Ve bir sigara daha yaktý çaresizce ve dumanýnda savurdu geçmiþe. Yüreðindeki nasýr tutmuþ yaralar kanamaya baþladý, gözleri doldu, içi acýdý anlamsýzca. Karanlýk þahit olurken bu hesaplaþmaya, gözlerinden süzülen yaþlar yanaklarýný yýkamaya baþlamýþtý ve o çoktan geçmiþine dalmýþtý umarsýzca.

     Yarým kalmýþ sevdalarý için döktü gözyaþlarýný, o yarým kalan sevdalardan sonra sevmeyi unutan yüreði için bir yudum daha aldý kadehten. Kadehi yudum yudum boþalýrken içi acýyla doluyordu. Asi çaðlarý geldi aklýna, o sevdasý uðruna resti çekip yaþadýðý þehri terk ediþi. O yolculukta, yýldýzlarýn ona eþlik ediþi geldi aklýna. Umut doluydu yüreði, ama ezilmiþti umutlarý zamanýn karanlýðýnda. Hüzün düþüyordu her yýldýzýn üstüne ve yýldýzlar kayýyordu teslim oluyorlardý karanlýða. Ya umutlarý? Umutlarý zaten umutsuzluða gebe deðimliydi? Düþleri hiçbir zaman gerçeðe yakýn olmamýþtý ki. Yaþadýðý hayal kýrýklýklarý karþýsýnda akþama kadar güler, Karanlýðýn buðusu sarýnca þehri içten içe aðlarý yorgunluktan sýzýncaya kadar bedeni.

     Masada yarým kalan yazýsýna baktý. Býraktýðý yerden baþlamak için kavradý kalemini. Bir þeylere yeniden baþlamak istiyordu, hayatýný, yaþadýðý þehri, iþini ve hatta kendini yeniden yaratmak için. Gözlerini yýldýzlara dikti. Fýsýldadý yavaþça karanlýktan korkarak “ yeniden þahidim olur musunuz?” diye sordu utanarak. Bir yýldýz daha teslim etti kendini karanlýða isyankâr bir aydýnlýk çýkararak. Sanki o yýldýzdý hayatýný aydýnlatan, karardý dünyasý içindeki öfke büyüdü yalnýzlaþan hayatýna bir küfür daha savurarak kelemi fýrlattý, kadehini hýzla içerek tazeledi. Ayaða kalktý yavaþça. Korkuluklara doðru yöneldi. Kulaðýnda büyük insanlýk takýldý iç yakan týnýyla. Yok oluyordu, tükeniyordu. Hayatýna anlam veren hiç bir þey kalmamýþtý. Bir sigara daha yaktý. Gözleri denizin üzerine düþen yakamoza takýldý. Ve yýllar önce bir sahilde kumlarýn üzerinde baðlamanýn umut veren týnýyla, türkülerin coþkusuyla dostlarýyla ettikleri sýcak muhabbet canlandý denizin üstünde. Çekilen halaylarý anýmsadý ve özlemle doldu yüreði, yarýnýn anlamsýz karanlýðýndan korkarak. Yüzlerdeki içten gülümsemelere takýldý yüzündeki yok oluþ ve CAN BABA geldi aklýna son sigaranýn paylaþýldýðý muhabbetlerin tadýný en iyi anlatan bir dizeyle. “ Eðer” dedi kendince. Gözlerini giriþ kapýsýna çevirdi. O kapýnýn delice çalacaðý inancýný duyarak umutlandý birden. Kýsacýk bir hayale daldý, yüreðini aydýnlatan umutla.

     “unuttu dediðin dost seni arar….” Diyecekti Ýlkay ve o dizelerin havaya kattýðý umut eþliðinde kapý gümbür gümbür çalýnacak ve içeriye dostlarý girecekti, ellerinde dolu dolu poþetler ve koltuklarýnýn altýndaki raký þiþeleriyle.” Geceni aydýnlatmaya geldik” diyeceklerdi. Sabaha kadar güneþin doðuþuna düþman olup, kahkahalarýmýzla yýkacaktýk karanlýðý, kovacaktýk üzerimizdeki bu karabasaný. Kadehler birbirine deðince çýkan seslerle ölü düþlerimiz uyanacak ve umut aþýlayacaktýk sevdayý unutan yüreklerimize….

     “Lan Allahýn belasý…. Þerefsizzzzz…. Git bu parayla ananý…….” Ardý arkasý kesilmeyen küfürlerin gölgesinde kaldý umut dolu hayali ve siren sesleri havayý saran türkülerin týnýný bastýrmýþtý. Köþe baþýnda yine pazarlýk kavgasý yaþanýyor ve yaþadýðý bunca olaya tepki göstermeyen halkýn uyanmanýn verdiði hýnçla pencerelerden “ Kesin bu rezilliði” diye haykýrýyordu.” Hay ben böyle iþin…..” dedi yarý alycý bir gülümseme ile. Ekonomik krizmiþ, vatan satýlýyormuþ, Cumhuriyet elden gidiyormuþ, açýlým diye diye kýçlarý açýkta kalýyormuþ yok misyonerler kol geziyormuþ, aydýnlar öldürülüyor öldürülemeyenler taþ duvarlarýn ardýna atýlýyormuþ, Sivas’ýn dumaný hala tütüyormuþ umurunda deðil uyur bu halk, beþ dakikalýk zevk pazarlýðý rahatsýz edipte uyanýnca yaygarayý basar. Lan vatan elden gidiyor ona tepki göstersene orospudan ne istiyorsun? Orospuyu orospu yapan sisteme tepkini göstersene!.... “ Sabredemedi. Baðýrdý polislere.
-     O kadýný deðil, onu bu hale getirenlere… onun orada çalýþmasýna göz yumanlara þu lanet olasý mahalleyi alýn içeri!....

Bir hýþýmla çýktý evden polisler þaþkýndý. Köþe baþýna koþtý nefes nefese kalmýþtý.
Polise dönüp set bir ifade ile;
-     Tamam memur bey hanýmefendi benimle,
Polis hiddetlenerek;
-     Þikayet var!....
-     Memur bey kadýn benimle dedim!...
Olur olmaz tartýþmalardan sonra kadýný alýp eve geldi. Kadýn þaþkýn þaþkýn bu adama bakýyordu. Sessizce masaya oturdu ve içmeye devam etti. Sinirden titriyordu bir sigara daha yaktý. Kadý þirin görünmeye çalýþan bir tavýrla;
-     hey hadi sene!....

Kafasýný çevirip kadýna baktý. Kadýn bu bakýþlar altýnda ezilmiþ belki ilk defa utanmýþtý. Öylece kala kaldý ayakta sessizce. Kendine kýzdý “keþke bakmasaydým” dedi içinden. Yerinden kalkýp mutfaða gitti iki kadeh daha çýkarýp geri geldi.Kadýna dönüp;

-     Ýçer misin? Dedi.
-     Evet. Dedi kadýn.
-     Gel o zaman otur.

Sessizce içmeye baþladýlar iki ayrý dünyanýn iki ayrý karakteri. Kadýn þaþkýnlýk içinde bu adamý izliyordu. O ise çoktan düþüncelere dalmýþtý, bir nefesin yanýnda olmasýndan duyduðu mutlulukla.

-     Adýn ne? Dedi kadýn.
-     Þevket.
-     Bende Nazlý.
-     Gerçek ismin mi?
-     “Evet.”
Dedi kadýn içtenlikle ve anlatmaya baþladý yarý titrek bir sesle.
-     Babam, Babam koymuþ bu ismi bana. Doðduktan sonra bir hafta uyutmamýþým. Aðlamam hiç kesilmemiþ. Aslýnda annem ile Sevcan koyacaklarýmý adýmý ama babam nüfusta kara vermiþ. Bu kýz çok nazlý olacak deyip adýmý koyuvermiþ. Annem küsmüþ babama iki hafta konuþmamýþlar….
-      “Neden?” dedi þevket.

Nazlý kesti lafýný.

-     sorma be arkadaþ. Bugün sorma. Bir insanla iki kadeh içerek insan olmanýn tadýný çýkara çýkara içeyim. Sen anlat ben dinleyeyim. Ama sorma insanlýðýmdan utandýrma beni. Olmaz mý? Yaptýn bi iyilik hatýrlatma þu orospuluðumu!....

Sustu þevket. Ýçi acýdý. Yüreði sýzladý. Sarýldý sigarasýna. Ve baþladý muhabbet kýrýlan umutlardan acýtan yüreklerden… Yalanlardan ve dolanlardan. Satýlmýþlýktan ve çarasizlikten. Kimi zaman küfürler süsledi, kimi zaman kahkahalar. Kimi zaman acýlar aðlattý, kimi zaman kadehler canlandýrdý aðlayan gözleri. Gecenin ayazý sararken havayý Þevket usulca ayaða kalktý. Nazlý;

-     Arkadaþ uyuyacak mýsýn yoksa? Uyuma be gel güneþin doðuþunu izleyelim seninle.. Sevdim seni.

Þevket gülümsedi usulca.

-     Yok ben üþüme diye bir þeyler getirecektim sana.
-     Lan arkadaþ peygamber gibi adamsýn be…

Hava yavaþca aydýnlanmaya baþlamýþtý. Nazlý masanýn üzerindeki yazýya baktý.

-     Yazar mýsýn?
-     Yok ya öylesine yazýyorum.
-     Varmý yazdýðýn yazýlar? Getirsene okuyayým.
-     Boþver…
-     Aman be arkadaþ su koyuvermesene..
-     Tamam tamam.

Özenle dosyaladýðý yazýlardan bir kaçýný getirdi Þevket. Nazlý okumaya baþladý. Ama okudukça hiddetleniyor, kýzýyor, aðlamamak için diþlerini sýkýyor ve arda bir küfürler savuruyordu. Nazlý gözleri dolu dolu….

-     Sen nereden esinlendin bunlarý yazarken.
-     Yaþadýklarým. Dedi Þevket.
-     Arkadaþ Kitap gibi adamsýn sen ya. Sen kitap yap bunlarý.

Þevket alaycý bir gülümseme ile.

-     Kim ne yapsýn bunlarý?

Güneþ ilk ýþýklarýyla merhaba diyordu martýlara… Martýlar coþkuyla kaþýlýyordu güneþi. Tan yeni sarýyordu bedenleri usulca ve gökyüzü aydýnlanýyordu. Karanlýklar maviliklere teslim ederken günahlarý. Derin bir nefes aldý Nazlý.
     
-     Yýllardýr güneþin doðuþunu görmüyordum. Özlemiþim..

Havayý anlamlý bir melodi sardý.” Güneþ bir gün doðacak, Al bir aydýnlýk saracak bedenini….” Nazlý masadan kalktý. Korkuluklara yöneldi yavaþ adýmlarla. Gözlerini gökyüzüne çevirerek derin bir nefes aldý ve titrek bir sesle.

-     Arkadaþ.. Umutsuzluklar sarsa da bedenini ve yaþamak tat vermese de sana. Ýnançlarýn yok olsa da birer birer, gömülsen de yalnýzlýðýn kahpe karanlýðýna, it gibi kaldýðýný hissetsen de bir köþede titreyerek ve aþýk olamýyorsan bir kýza damdan düþer gibi, korkuyorsan sevdalardan anasýný satayým ne bileyim iþte karardýysa tüm umutlarýn yaþamak istemiyorsan; Kaldýr baþýný bak þu koca maviliðe… Gökyüzünde herkese yetecek umut vardýr arkadaþ. Benim, senin binlerce insanýn. Sahibi yok iþte. Benim gibi parayla satýn alýnamýyor… Umutlarýn önünü kesede kara bulutlar yaðmur olup düþüyor sana umutlar. Rüzgar daðýtsa da o bulutlarý güneþ açar sonra ýsýtýr bedenini.Bu mavilik seni sen yapar arkadaþ… Yaz arkadaþ, gökyüzünü yaz bu güzelliði benimle paylaþan namuslularý yaz. Beni namussuz yapan gözlerin asla göremeyeceði enginlikleri yaz. Ama ne olursun yaz be arkadaþ yaz.

Þevket gözlerinden akan yaþlara hâkim olamadý. Ve son kadehini de hýçkýrýklara boðularak içti. Derinden yaralamýþtý bu sözler onu. Ve hayatý baþka görmeye baþlamýþtý. Masada sýzýp kaldý þevket.

Sabahýn ilk saatlerinde Nazlý, Þevketin yanaðýna içten bir öpücük kondurarak elini Þevketin omzuna koyup.

-     Sað ol be arkadaþ.. Bana insan olduðumu yeniden öðrettin.Ýnsanmýþsýn be insan….

Þevket sýcak güneþin yüzünü okþamasýyla uyandý derin uykusundan. Yaþadýklarý rüya gibiydi. Ama rüya deðil gerçeðin ta kendisiydi. Bir sigara yakýp kalemine sarýldý uykulu gözlerle ve onu ünlü bir yazar yapacak olan kitabýn baþlýðýný savurdu bembeyaz sayfalara.” GÖKYÜZÜ…. Bir insanýn en masum yaný”

O günden sonra Nazlý hiç o köþe baþýnda gözükmedi. Hiç uðramadý o sokaða. Þevket geceleri aradý onu delice her sokaða baktý, her köþe baþýna ama bulamadý.

Yýllar sonra bir kitap fuarýnda imza gününde iki çocuklu bir kadýn yaklaþtý standa yanýnda kocasýyla. Ve kitabý Þevket’e uzatarak…
-     Arkadaþ… Bir imzada biz alabilir miyiz? Dedi içten bir gülümseme ile.

Þevket dolu dolu gözlerle baktý kadýna..sanki tanrýçasýna bakar gibi onu bu noktaya taþýyan gecenin onuruyla ve titreyen elleriyle yazdý kitabýn baþ sayfasýna..” Þayet namuslu geçinenler gökyüzünü namussuz dedikleri kadar güzel görüp anlatabilselerdi; Dünya yaþanýr bir hal alýrdý. Saygýlarýnla…..”


www.hamzaekiz.com



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Yürek Sýzýsý
Kalemle Aydýnlanan Düþler

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Gülüp Geçin…… [Deneme]
Deðiþim [Deneme]
Þuursuz Bir Yazý… [Deneme]
Sen Sevmek Nedir Bilirmisin? [Deneme]
Biz Kimiz* [Deneme]
Ama Ben Seni Çok Sevdim……. [Deneme]
Yorulur Mu Bir Ýnsan? [Deneme]
Unutmadýmaklýmda!.. [Deneme]
Tatlý Bir Hayaldir Benim Köyüm…… [Deneme]
Nasýl Bir Sevdaya Sevdalýyýz Biz? [Deneme]


HAMZA EKÝZ kimdir?

ÝNSAN OLMAYA ÇALIÞAN BÝRÝ ÝÞTE.

Etkilendiði Yazarlar:
CAN YÜCEL


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © HAMZA EKÝZ, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.