Yazar yazý yazmayý baþka insanlara göre daha zor yapan insandýr. -Thomas Mann |
|
||||||||||
|
Yürekli insanlarýn olmadýðý bir þehrin, geleceðe dair planlarý olamaz. Olsa da bu planlar devam etmekte olan baþýboþluðu yaðlamaktan baþka bir iþe yaramaz. Düþünen ve düþündüðünü de en gerçekçi kelimelerle ifade edebilen bir halk topluluðunun aþamayacaðý engel yoktur. Düþünmeyen ve sadece yaþamýn estirdiði fýrtýna ile oradan oraya savrulan insanlarýn vereceði kararlar da þehri bir köþeden diðerine atmaktan baþka bir iþe yaramayacaktýr. Ülke genelinde siyasetin tamamen týkandýðý ve büyük bir belirsizliðin ve kitlesel çözülmelerin yaþandýðý þu günlerde, üstüne üstlük insanlarý kalbinden vuran ekonomik krizin yaþandýðý þu günlerde Kim ne yapýyorsa yanýna kar kalýyor. Yalnýz bu iki türlü bir kardýr. “Oluklar çift birinden kir akar, birinden nur” Sizin kazancýnýz acaba hangisindendir? Düþünmek, bir þehri büyütmenin ana yoludur. Çok sesli yaþayan insanlarýn bir müddet sonra kulaklarý saðýr, dilleri lal olur. Kalp gözü kapanýr, doðrulukla, dürüstlükle bakamaz yaþananlara. Böyle bir þeyle karþýlaþýldýðýnda artýk olaylarý ne söyleyen anlatabilir, ne de dinleyenler anlar. Güç kimde ise haklý odur. Aklýn yolunu akýlsýzlýk aldýðý zaman, koyunun olmadýðý bir mekanda keçiler ortaya çýkar ve onlarý Abdurrahman Çelebi diye çaðýrýrsýn. Ahlak ve erdemin yerini, basiretsizlik kuþattýðý zaman, neyi nasýl çözeceðini asla göremezsin. Bir tarafta dimdik duran nefsin, bir tarafta yerle bir, çar-çur olmuþ akýl ve kiþiliðin… Çözüm yok mudur? Tabii ki her zaman bir çýkýþ vardýr. Fakat bu sorun kiþinin kendisi ve çevresi ile oyun oynayarak çözülemez. Çünkü oyun düðünlerde oynanýr, kolbastý, ayakbastý gibi keyif alýnarak oynanýr. Ortada düðün müðün yoksa bu oynanan oyunlarýn aslý nedir? Sünepelik, yaðlama ve yaðcýlýk anlamýnda bir þeylerle karþýlaþmak hayatýn bir gerçeði olmuþsa, böyle bir hayatýn sonu, günahý artýrmaktan baþka neye yarar. Kýrþehir gibi küçük þehirlerde, ortaya bir þey atýldýðý zaman bunu temizlemenin üç yolu vardýr: —Birincisi doðruyu söyleyeni, alabildiðine karalayarak, yerin dibine sokarak, döverek dövdürerek tehdit ederek, ekmeðine mani olarak, susturmak. —Ýkincisi alabildiðine yaðlayarak, bir þeyleri, bir yerleri peþkeþ çekerek susturmak. —Üçüncüsü ise adil olarak deðerlendirip bir sonuca vardýrmak. Bu þehirde yapýlan genellikle ilk ikisiyle bir sonuca ulaþmaktan geçer. Üçüncü yol ise hemen hemen hiçbir þekilde uygulamaya sokulmaz. Hayat bir þekilde vahþi hayvanlar düsturuyla sürdürülür. Fare yi kediler, kedileri tilkiler, tilkileri aslanlar yer. Hayat kýsaca vahþi hayvan dünyasýndaki güce göre kurulmuþtur. Doða kendini mükemmel bir þekilde böyle sürdürür. Fakat hiçbir zaman yapmadýklarý bir þey vardýr. Karýnlarý doyduktan sonra asla birbirlerine iliþmezler. Oysa insan öyle mi? Sabah kalkar yemeye baþlar. Kendisi yemiyorsa tezgâh kurar. Yedirmeye baþlar. Onun için insan konum olarak, hiç bir zaman hayvan konumunda olmayacaktýr. Peki nerede olacaktýr? Aþaðýlarýn da aþaðýsýnda olacaktýr. Bir insan iki yerde olamaz. Tercih yapmak zorundadýr. Kýrþehir bugün þehir tarihinde hiç olmadýðý kadar çaresiz bir durumdadýr. Çünkü þehirde eþraf (Bir þehrin geleceðine dair hüküm verebilen çevresi tarafýndan sözleri dinlenen) diyebileceðimiz pek kimse kalmamýþtýr. Her ne kadar þehir meclisi adý altýnda kimi kurumlara iþlerlik kazandýrýlsa da bu kurumlar büründükleri siyasi kimliklerden uzaklaþtýrýlmadýkça ve belirli bir izleme ve yaptýrým güçleri olmadýðý sürece bu þehre ne kazandýrabilecektir ki? Þehir için düþünen beyin takýmý Kýrþehir’den kaçmýþtýr. Kalanlar ise bir su gibi konulduklarý kabýn þeklini çoktan almýþlardýr. Kayserililerin meþhur bir nüktesi vardýr. Kafasý az çalýþanlarý okutmuþlar, çok zeki olanlarý ise ticarete yöneltip þehri bugünkü konumuna taþýmýþlardýr. Kýrþehir’de ise kafalarý çalýþanlar göç etmiþ, Kayseri deyimiyle diðerleri ise þehirde kalmýþtýr. Birilerinin kumandasýyla yönetilen þehir, bir yere varmakta çok zorlanacaktýr. Her þeye raðmen bu þehrin kaderini; Kýrþehir’de yaþayan Kýrþehirliler ve dýþarýda olduklarý zaman kendilerini Kýrþehirli diye tanýtan, bu þehri seven, nereli olursa olsun bir sürü Kýrþehir dostlarý kurtaracaktýr. Kýrþehir kendisini hak edeni hep baðrýna basmýþtýr. Kimi zaman bilinçli kimi zaman da körü körüne iyiyi ve kötüyü ayýrt etmeden. Çözüm yine Kýrþehirliyim diyenler tarafýndan ortaya konulacaktýr. Öyle olmaz ise þehir, gelecekte onarýlmaz yaralar alacaktýr. Görünen köy kýlavuz istemez.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Ramazan Karalar, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |