Müzik söylenemeyeni, ama sessiz de kalýnamayaný anlatýyor. -Victor Hugo |
|
||||||||||
|
2006 yýlýnýn sonbahar aylarýnda tanýþmýþtýk Sevgi’yle. Tanýþtýðýmýz yer bir hastane odasý. Ben refakatçiydim O ise hasta. Anneannemle ayný hastanede tedavi görüyorlardý. Benimde o günlerde girmem gereken bir sýnav vardý ve sýnava gireceðim yer hastanenin çok yakýnýydý. Ýlçede oturduðumuz için pekte bildiðim yerler deðildi oralar, bu yüzden çareyi anneanneme refakatçi olmakta buldum. Tam hatýrlayamýyorum ama iki ya da üç gün hastanede kaldým. Ýlk gün sýnav telaþýndan pek kimselerle ilgilenmedim. Tabi anneannem boþ durmamýþtý, diðer hastalara bahsetmiþti benden ve bende sýnavdan geldiðimde geçmiþ olsun ziyaretlerine baþlamýþtým. Ancak biri vardý ki; çok özeldi. Adý Sevgi, anneannem benimle tanýþmak istediðini söyleyince þaþýrmýþtým. Neden tanýþmayý çok istesin ki? Sebebi tabi ki; anneannemin torunum hoca demesiydi. (fahri Kur’an Kursu hocasý) Sevgi’yle tanýþmak için odasýna gittik, hayatýmda çok nadir gördüðüm ýþýk saçan bir güler yüzü vardý. Sýmsýcak bir tanýþma olmuþtu. 22 yaþýndaydý ve iki yaþýndan beri felçliydi, kol ve bacaklarýný kullanamýyordu. Ama belli ki aklýný kat be kat kullanýyordu. Sohbet iyice uzamýþ odada yalnýz kalmýþtýk. “Abla ilacýmý verir misin saati geldi de” dedi. Hemen suyu doldurup ilaçla beraber uzattým ve almasýný bekledim ancak birkaç saniye sonra aklým baþýma geldi uzattýklarýmý alamazdý Sevgi. Benim ilacýný aðzýna verip suyu da içirmem gerekiyordu, o an öyle utanmýþtým ki kendimden. Elbette ki bilinçli yapmamýþtým ama O’nun incinme ihtimalinden dolayý kýzmýþtým kendime. Sevgi’nin hastalýðýndan hiçbir þikâyeti yoktu. Sohbetimiz boyunca hiç acýklý acýklý konuþmamýþ, isyan etmemiþti. Ýki yaþýnda geçirdiði bir hastalýk sonucu bu hale gelmiþ ve artýk son yýllarda zamanýnýn çoðunu hastanede geçirir olmuþ. Bunlarý anlatýrken bile tebessüm ediyordu. “bu çektiklerin ahirette günahlarýna kefaret olacak biliyorsun deðil mi?” dedim. “Ebetteki biliyorum yoksa katlanýlýr mý” dedi. Bu kez ben tebessüm etmiþtim. “Peki, namaz kýlabiliyor musun?”dedim. “Kýlýyorum” dedi. “Ama çok hasta olduðum zamanlarda birde hastanede yattýðým zamanlarda kýlamýyorum ama eve gidince hepsini kaza ediyorum. Namazý nasýl kýlmam.” Sevgi’nin engelleri vardý hayata dair ama bu engeller namazýný engelleyememiþti. Güya ben onu bilgilendirmeye, moral vermeye gitmiþtim ama O’nun hiçbirine ihtiyacý yoktu, çünkü hayatýndaki her þey yolundaydý… Peki ya bizim hangi engelimiz namazý kýlmamýza engel? Ya da Sevgi’nin de dediði gibi “namazý nasýl kýlmayýz.” 26.09.2009
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © ayþe kaya, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |