Rutin bir akþam sohbetiydi. Yemekler yenildi, çaylar içildi ve sigaralar yakýldý.Dumanlaþan ve yoksullaþan bir ömür üzerine laf lafý açmýyordu bu akþam.Bir an için bedeninden ayrýldý. Hem bir sefer terk etmekten bir þey olmazdý.Bedenini seyre daldý, iyice süzdü kendini. Bakýmsýzdý ve dikkat etmiyordu kendine.Dikkatini çeken ilk þey bu oldu.



Dostlarýyla yaptýðý konuþmayý anýmsadý."- Siz bu sevda denilen bahçeye çit olun. Bende aranýza zincir olayým. Tutarým sizi korkmayýn.Hani olur da sizden geçerse bazý mahlûklar benden geçemesinler."



Uzun ve pohpohçu sohbetten aklýnda kalan tek kýsým bu idi. Ne olursa olsun son tarým teknolojisiyle suya ektiði iki tohumdu bunlar ve hiç bir böcek onlara eriþemeyecekti.

Bahçe benzetmesini çok seviyordu.Dilinde sürekli bir "...biraz sakin konuþsak" mýrýltýsý vardý. Melis Daniþmend'in kadife sesiyle hatýrlayýnca ayrý bir mutlu oluyordu. Bu çok belliydi. Hani bilirsiniz iþte...
"Tranquila"
Sakin ol Her Þey Mümkün
Sibel Buðdaycý'nýn üzerine sayfalarýný harcadýðý, yýllarýný aðarttýðý o dâhiyane kitabý felsefe edinmiþti son zamanlarda.O yüzden aðýrdan alýyordu her hareketini.
Apartmanýn siyah - beyaz olunca anlam kazandýðý ve hüzne boðulduðu soðuklar abidesi koridorunda voltaya çýktý. Bedeni kalorifer garantisinde bir pervazda oturmuþ sigara içiyordu.Baþýný ensesine yaslamýþ, dirseðini de dizine dayamýþ "bir gayretle" çekiyordu sigarasýný.
Dertliydi yine.
Kim bilir yine hangi küçük istasyonda duraksamýþtý.
Severdi küçük istasyonlarda durmayý.
Olur, olmaz her þeye takmayý.

Severdi...

Çok hem de...

Usulca indi merdivenlerden.
Týrabzanlardan destek aldý, eski günlerde olduðu gibi hem de.Hani çocuktu, ilkokuldan gelirdi boyu kadar çantasý ve bir türlü bitiremediði beslenme çantasýyla. Hani bir hýþýmla tutunurdu ya, o týrabzanlar iþte.
Avuçlarýnýn içerisinde kalan demirin soðukluðuna aldýrýþ etmedi.Üþütse de bedeni yukarýda bir kalorifer garantisindeydi zaten.Umurunda deðildi kýsacasý.Bedeni ne çekerse çeksin ruhu saðlam ya.
Nietzsche gibi.
Demir kapýyý açýp dýþarýya çýktýðýnda ciðerleri yakan bir ayazla karþýlaþtý.
Çok da umurunda deðildi bu da.
Bedeni sigara çekiyor. . .
Karda çýkardýðý gýcýrtýlar þaþýrttý onu.
Uçabiliyordu oysa.
Bir sigara boyu zamaný vardý.
Onu en çok yalnýz býrakan ama buna raðmen her dileðinde þahit tuttuðu yýldýzý ziyaret edebilirdi.
Hem de çýrýlçýplakken.
Yavaþça yükseldi yerden. Uçtuðu mesafeye bakýyordu, laðým kapaklarýndan on beþ santim kadar.
Küçükken "köþe kapmaca" oynadýðý laðým kapaklarýnýn üzerinden uçuyordu þimdi.
"Sýk sýk tekrarlamalýyým bu bedeni terk etme iþini" diye söylendi kendi kendine.
Hoþ uçtu ya.
O apartmanýn çatýsýnda þimdi. Küçükken beslediði güvercin yuvalarýna baktý. Pislik içindeydi.
Oysa ne özenle temizlerdi oralarý.
Onunmuþ gibi. . .
Þimdi ise babasýyla anten taktýðý çatýda.Hani þu tencere kapaðýndan yaptýklarý anten. Ne icattý ama.Televizyon kaç sene gitmiþti o antenin alýcýsýyla.Babasý da her yerde gururlanýr hala,"Ne icattý ama..."
Þimdi odasýnýn camýna yüzünü yaslayýp en tepesine baktýðý kavak aðacýnýn yanýnda. Yapraklarýyla oynuyor, yüzünde bir çocuk gülümsemesi ile.
Küçükken dibini eþip kökünü bulmaya çalýþýrdý.
Bir derdi olduðu zaman; mesela öðretmeni onu ilk dövdüðü zaman bu kavak aðacýna anlatmýþtý.
Sonra boynuna taktýðý kolye onu korumayýnca ve dayak yiyince bu aðacý tekmelemiþti hani.
Ayaðý morarana kadar...
O aðaçtý iþte bu.Þimdi hepsi için teþekkür ediyor, biraz da özür diliyordu tebessümü ile...
Kanatlarý mý vardý ardýnda?Yoksa yýllarýn verdiði gazla mý uçuyordu? Bunlar üzerinde pek durmadý.Yavaþ yavaþ yükselmeye devam etti.Þimdi o tepenin ardýndan kasvetli daðý geçecek.Sonra da yýldýzýna kavuþacaktý.Ne de güzel plan kuruyordu.

Tepeye geldiðinde dönüp yaþadýðý yeri seyre daldý.
"Iþýl ýþýl, rengârenk. Ne de aldatýcý buradan bakýnca" diye iç geçirdi.Daha da yukarý çýkýp daha da aldanmalýydý.

Ama yok.

Bu þehre küstüðü o akþam bu tepeden bakmýþtý kentinin sýnýrlarýna. Ve bu tepeden küfretmiþti o anlamsýz kayaya.
Alkolü marifet sanan, içince delikanlý olanlara bir kez daha tanýk olmuþtu bu tepede.
Adrenaline güç kattýðý tepe burasý.
Ne tepe ama...
Sýra o daðda.
Onu geçecek.
Yýldýzýný görecek.
Sonra dönecek.
Bir sigara zamanýnda.
Sözüm ona.