Bilen sever. -Leonardo da Vinci |
|
||||||||||
|
Yaþadýðýmýz her an iyi veya kötü binlerce olay, düþünce ve duygu içeriyor. Kendi içinde bunlarý da anlara filan bölmeye kalkarsak buradan uzaya kadar bir liste yapabiliriz sadece bir gün için bile. Gün biter, gözler uykuya kapanýr.. Bu kez bilinç muhasebeye devam eder, kimini bilinçaltýna iter, kimini unutturur, kimini rüyana saklar. Uyandýðýnda herþey normalken, hani kalkýp evi derlemiþ toplamýþ çýkmak üzere iken küçük bir tokaya basar küt yere düþersiniz ya; iþte öyle unuttuðunuza inandýðýnýz, hasýr altý yaptýðýnýz, zihninizi toplayýp yeni güne dimdik hazýrlandýðýnýzý sandýðýnýzda birden, nerden hangi güç gönderdi bilinmez küçük bir þey size herþeyi anýmsatýverir. Ýyiyse havalara sýçrar, kötüyse yerin dibini boylarsýnýz. Bazen affedilemez durumlara da düþtüðümüz olur. Affedilmeyen kendimiz, affedemeyen de kendimiz.. Zayýflýk mý evet, iyilikten mi tabii, zaman zaman bunun aptallýk olduðunu görmemiz de uzun sürmez.. Bunu anladýðýn anda bir kuyunun dibindesin. Karanlýk ve çýkýþý görmek güç. Ben küçücük de olsa yalan söylemeye bile korkanlardaným, hemen yalan kuyusu belirir de inerim çýkýþ yolunu bulmak zor olur diye. Yaþadýklarýmýzla ya da yaþattýklarýmýzla kuyumuzun derinliði de karanlýðý da deðiþir. Dipsiz ve kör kuyulardan Allah sakýnsýn.. O anlarda içine düþtüðünüz kuyuya uzatýlacak ipi beklersiniz. Var mý ki baþka çare. Çünkü kuyuyu siz oluþturdunuz ve çýkýþý içinizde bile olsa hemen anlamanýz zor. Bunun için sizi yürekten seven birileri ve onlarýn o kuyudan çýkýþ yolunu görmeniz için heryeri aydýnlatan sevgisi gerekir.. Anneniz hayatta ise önce ona koþarsanýz bilirsiniz ki sizi herþeyinizle karþýlýksýz seven tek varlýk odur; ama hayatta deðilse kuyu daha derin gelir olduðundan ve karanlýkta o eli beklemeye baþlarsýnýz. Sizin gibi biri olmasýný ki, onu bulmak çok zor. Benim gibi bu devirde bile ruh arkadaþlýðý boyutuna inanýp hala bulmayý ümid edenseniz hele bekleyiþ uzun sürer. Sizi kuyuya atan nedeni yoketmesini, sizi yargýlamak yerine anlamasýný bekler, siz ona derdinizi anlatýrken kendininkileri araya sýkýþtýrmasýndan aslýnda yüreðine sizi sýðdýramayacaðýný görüp susmamayý dilersiniz. Ama yoktur öyle biri. Ýnsanýn en büyük dostunun da düþmanýn da kendisi olduðunu bir kez daha kavramaktan öte gitmez bu görüþme. Sonra yalancý eller de çýkabilir sizin aydýnlýða hasretinizi dolandýracak, hazýr kanmaya da hazýrsýnýz. Onlarýn yaptýðý ise; kýsa sürede çýkardýðý kuyudan sizi sömürüp daha derin olanýna düþürmektir sadece. Dostlarým bu yazýma kýrýlýp darýlmasýn herkesi her hali ile seviyorum, her birinin ayrý ayrý deðeri var yüreðimde. Hala hayatýmda iseler dostumdurlar, düþman bellesem hayatýmda tutmazdým zaten. Bana bakmayýn siz, benim beklentilerim fazla. "Bir dost nedir öteki ben" demiþ Zenon. Ve "derdini dostlarýna dökemeyenlerin de yüreklerini kemiren yamyamlar" olduðunu eklemiþ. Ben böyle miyim bunu dostlarýma sormak lazým. Böyle dostluðu bir tek Mevlana ile Þems yakalamýþ kanýmca. Ben onlar kadar büyük bir yüreðe de sahip deðilim ki öyle olsun. Dostlarýn da iþi zor aslýnda. Kim boþ boþ "dur ya biri benden yardým istesin de edeyim" diye bekliyor ki. Herkesin binbir derdi var uðraþtýðý. Hem genetik özelliklerinin yanýnda yetiþtiriliþ ve yaþanmýþlýklarý ile oluþturduklarý ve olaylarý deðerlendirirken süzdükleri filtreleri de var. Siz ona sesleneceksiniz önce, duymak için kendi hayatý müsait olacak sonra, sizden ona ulaþacak yürek sinyallerine açýk olacak kadar size baðlý olacak, e bir de üstüne filtreleri devre dýþý býrakacak kadar görüþü geniþ alana yayýlacak. O nedenle ihtiyacýnýz olan herþeyi istediðiniz þekilde duymanýz ve gerçekten anlaþýlabilmeniz çok güç. Önce dosta sýðýnýyorsun, baktýn aradýklarýn eksik sonra dine. Din olmasa gerçekten dünya korkunç bir yer olurmuþ. Hayatta kalabilmek için bize verilmiþ olan güdülerden yoketme kýsmý ile bizi üzenlere neler yapabileceðimizi ya da onlarýn bize neler yapabileceðini düþünüyorum da yine þükrediyorum Allah'ýn ve dinin varlýðýna. Ne var ki tek olmaya programlanmamýþ bir doðamýz olmalý. Üzülsek de anlaþýlmasak da birileri ile olmak paylaþmak ihtiyacýndayýz hep. Kendimizi kendimizle býrakamýyoruz. Hadi olmadý benim gibi adresi olmayan mektuplar yazýyorsunuz.. Belki bir yerlerde yüreðinizi okuyup kuyularýnýza ýþýk tutacak, kýrýklarýnýza önem verecek kadar size özen gösterecek birileri duyar ve elini ver bakalým der diye.. Umudu korumak da güzel.. 04.11.2009 Yaðmurlu bir Ýstanbul Rüya
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Rüya Bayram , 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |