..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Bildiðim tek þey, ben bir Marksist deðilim. -Karl Marx
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Eleþtiri > Güven ve Güvensizlik > Emine Piþiren




15 Kasým 2009
Peki, Hasta Adam Mýyýz Gerçekten?  
Emine Piþiren
Hava serinceydi, rüzgâr yoktu ama Uludað’ýn ayazý içime iþliyordu. Bir an önce eve kapaðý atma düþüncesi ile adýmlarýmý hýzlandýrmýþtým...


:AHAG:
“Yasama, yürütme yargý iç içe geçmiþse, özgürlükler garantide deðilse, anayasa yok demektir.
     Kuvvet kimdeyse o hâkimdir. “Jean-Jacques Rousseau-

PEKÝ, HASTA ADAM MIYIZ GERÇEKTEN? (-1-)

Hava serinceydi, rüzgâr yoktu ama Uludað’ýn ayazý içime iþliyordu. Bir an önce eve kapaðý atma düþüncesi ile adýmlarýmý hýzlandýrmýþtým.

Eve varýr varmaz, soluðu mutfakta aldým. Çay suyu ne de çabuk kaynayýp bitmiþti? Yeniden su ilave edip, baþýnda beklemeye baþladým. Milliyet gazetesini açýp, okumaya baþladým, önce þöyle bir, baþlýklara göz attým. Daha sonra da dikkatimi çekenleri sýrasýyla okumaya baþladým.

Baþbakan Erdoðan…

Deniz Baykal…

Devlet Bahçeli…

Geçtim her birini…

Sonra birden bire bir isim dikkatimi çekti ve isme gözlerim takýldý.

Emine Ayna…

Sýk sýk TV’lerde PKK’yý savunan bu yeni politikacýya çok kýzmaktaydým. Ýmralý’daki bebek katilini korumasý sinirlerimi hallaç pamuðu gibi havalandýrýyordu. Gazete haberini dikkatle okumaya baþladým.

“Emine Ayna da konuþmasýnda Kürt sorunun çözümü için anayasa deðiþikliðini iþaret etti, Öcalan ve PKK’nýn muhatap alýnmasý gerektiðini söyledi. Genel Baþkan Yardýmcýsý Emine Ayna, terör örgütü PKK yandaþý bazý gruplarýn kürsüyü iþgal etme çabasý nedeniyle konuþmasýný durdurdu…”

Gerilmiþ ve sinirlenmiþtim.

Doktorum stresten uzak durmamý istemiþti.

Hani nerdeee?

Devam edemedim okumaya. Gazeteyi katlayýp masaya fýrlattým. Milletvekillerine ve siyasetçilere içerledim. Açýlým, adý altýnda açtýklarý paketler, meclisten bazý milletvekillerinden tepki almýþ, halk galeyana gelerek, Türk Bayraklarý ile meclise doðru yürümeye baþlamýþtý.
Memleketin bu son görüntüleri hiç de hoþ deðildi. Kahvaltý öncesi; kendi kendime sorular yöneltip, yanýt veriyor ve gelmiþ geçmiþ siyasetçileri belleðimdeki profilleri ile makro düþüncelerden mikro düþüncelere koþuyordum.

Dedem de gördü ayný siyasetçileri…

Bende, çocuklarýmda gördüler…

Ne deðiþti, ne deðiþtirdiler?

Yoksa biz Türk insaný olarak unutkanlýðý bir erdem mi saydýk?

Yok, yok, biz unutkanlýðý ilke edindik.

Neden acaba?

Sumen altý olan dosyalarla “yiyin efendiler yiyin” felsefesi ile her baþa geçen ayný siyaseti güdüyor…
Demirel vardý bir zamanlar hani her gittiði yerde þapkasýný kaptýran

“Siyasetin Aksakalý”

Ve adý “Çoban Sülü” kaldý.

Ne yaptý?

Yemedi, ama yedirdi…

Kime mi? Hani, bir yeðeni vardý, adý “Yahya Demirel” olan,
Ýþte oda "yedi, yedi" bitiremedi, ama demir parmaklýklarýn ardýna bir girer bir çýkar oldu, senelerdir…
Ya "Karaoðlan" lakaplý baþbakanýmýz,

Hani, Kýbrýs Barýþ Gücü Fatihi var ya, iþte bizi nereye vardýrdý?

Tam “beþ kez” hükümet kurup, o döner koltuða oturdu, kalktý.

Yemedi, ama yiyenlerin baþýný da tutmuþ oldu. Banka krizleri ve kapanan devlet bankalarý, bizlerde güven erozyonu da baþlatmýþ oldu.
Akdeniz'den seçilen Deniz Bey'in aðzýna sakýz olup, çýktý.
37. Cumhuriyet Hükümetini, MSPartisi Lideri Erbakan ile de yürütemedi, daha da kafalar karýþtý.
Yað ve tüp kuyruklarýnda vatandaþ hem sabýr tüketti, hem fahiþ fiyata aldýklarýnýn "acý faturalarý" ellerinde kar kaldý.
Vatandaþ "Ýllallah" edip, yine þapka daðýtan, babasýndan ümidini kesmedi.
Öyle ya, Türk insaný "Dün dündür, bugün bugündür" felsefesine alýþýktý. Þapkasýný almak için halk neredeyse, ona "secde eder" hale bile gelmiþti.

Oy sandýklarý insanlar; her seferinde öfkeli, piþman ve yýlgýn bir umutla gidip, oy verdiler, hayal kýrýklýðý yaþadýlar. Ýleri ki yýllarda ise radikal kararlar verip, sürekli Muhalefette kalan Baykal'ý da denedi.
Ama o da umutlarý bir balon gibi söndürdü.

Ardýndan Türkiye'yi 50-100 sene geri iteleyen bir Paþa geldi. O paþa bir süre sonra en baþköþeye geçince, koltuðu T.Özal'a devretti.
Türk Halký hala güven yitirmemiþti, "Arý" sembolü olan sandýklardan oldukça yüksek oylar ile döner koltuðunu uzunca koruyacaktý.

"Benim aziz vatandaþlarým, kemerleri sýkacaksýnýz..." dedi,

Sýktýk vallahi!

Hem de ne sýkma, öyle böyle deðil.

46. Hükümet baþý da "en baþ" köþeye oturunca, özelleþtirmelerin tetiðine basýldý, limanlar "serbest ekonomi" adý altýnda yabancýlara açýldý, cami imarlarý ve kuran kurslarý çoðaldý,
Saddam'dan kaçan yüzlerce Peþmergelere aþ verdi, iþ verdi, ev verdi, PKK geçici bir süre pusuda kaldý.
Ýmam Hatip Liseleri, temelleri saðlamlaþtýrýldý, Ýrtica kapýlarý yavaþ yavaþ açýlmaya baþladý.

Sivas Madýmak katliamlarý ile Uður Mumcu ve Bahriye Üçok ve daha nice demokrasi þehitlerimiz, bu dönemlerde topraða verildi.(-1990-1993-)
Sonrasý Arý Kovanýndan iki arý beyi daha o koltuða geçti... Karizmatik lider, bilge lider, tarihi þahsiyet, mikrofonlardan gür sesi ile halktan güven toplayan...
Onun sayesinde Çernobil çaylarýný bile içer, Rize Çayýný daha çok tanýr, olduk ve soframýzdan eksik etmedik...
Akbulut ve Yýlmaz Hükümetleri de bütçenin dibini bulmasýna ve dýþa daha da gebe kalmaya baþladýk.
Ardýndan "Baba, baba" dediðimiz ünlü siyasetçimizin þapkasýný tutan bir bayan vardý,

Adý Tansu Çiller olan hani,

Ýþte o geldi...

Hani Türkiye Cumhuriyet Tarihinde "ilk" kadýn baþbakaný...

Hani sürekli Arý Beylerinden Yýlmaz ile siyasi arenalarda horoz dövüþü yapan...
Kürsülerden o hoþ sesiyle,
Prezantabl görüntüsü ile
Her zaman þýk ve farklý eþarplarý ile
Tüm zarafeti ile
Dikkatleri üzerine bir mýknatýs gibi çeken First Lady, bize dedi ki;

- Eðer beni seçerseniz, size söz veriyorum ki, her eve iki anahtar vereceðim…

Verdi mi?

Yoo, onda da boðazýmýzý sýktýk...

Boðaz köprüsünden atlayanlar fazlalaþtý.

Depresyon ile tanýþtýk...

Bir de "kuþburnu" çayý ile...

Yooo, vermek þöyle bir kenarda dursun, 500.000YTL ný örtülü ödenekten "þrolop" diye, çekti ve hesabýný bile vermedi…
Oysa o “örtülü ödenek” FÝ tarihte Menderes'in boynuna "yaðlý" ilmeði geçirtmeye yetmiþti…

Bunlar yetmedi, "beþ nisan" paketlerini açtý. Ardýndan da bütçenin aðzý açýk kaldýðý yetmemiþ, gibi dibine de kýran girdi. Küçük esnaf kepenkleri borçla kapattý. Memur ve iþçi kredi kartlarý ile ileriki yýllara borçlandý. First Lady, daha sonra AB standartlarýna uygun olalým, diye özelleþtirme adýna devlete ait ne varsa satýþa çýkarttý. En baþta PTT'nin "T" sini "Satacaðým" diye, tutturdu.
Sattý ve yeni adý TELEKOM oldu. Þimdilerde de baþýna Ýngiliz genel müdür geldi, oturdu.
Ýletiþimimiz TELE KULAK oldu, gizlimiz saklýmýz, kalmadý, "Eyvallahýmýz" bile elimizden alýndý.

Neyse efendim,

Ben sýrasýyla yazayým dedim, ama bozdum sýrayý...
57. Cumhuriyet Hükümeti "ES" geçtim.
Hani 28 Mayýs 1999 - 18 Kasým 2002'e kadar Borsayý "hallaç pamuðu" gibi havalandýran, Karaoðlan Ecevit'i unuttum.
Halkýn güvenoyunu bu kez MHP ile kazanmýþtý.
Kýsacasý unutkan Türk insaný her seferinde yüce TBMM’ne güvendi.

Ne oldu, o "Örtülü Ödenek" davasý?

Hani nerde iki anahtar?

Unutuldu...

Necmettin Erbakan gelmiþti, ortak bir hükümet kurulmuþtu, ama o da bir" Mercimek" davasý vardý hani,

Ne oldu, o "Mercimek" davasý?

Unutuldu…

Yýllardýr güven krizi yaþatan siyasetçilerimiz, seçim öncesi vaat ettikleri ile seçim sonrasý icraatlarý çok farklý oluyor…

Oðullarýna gemiler alýyorlar ve halkýn üç Kuruþluk parasýný elinden bir þekilde cebren de alýyorlar…

Nasýl mý?

Hastanelerde muayene olun da görün…
Bir zamanlar ücretsiz muayene olduðunuz saðlýk karneniz artýk geçersiz olursa da hiç þaþmam…
Menderes ve haksýz yere ölenler nur içinde yatsýn…
AK Parti þimdi DENÝZ FENERÝ yolsuzluðunu kapatmasý, þüpheli bir durum…

Aklýma kýssadan bir fýkra düþtü:

“Kilise papazý bahçenin köþesindeki zangoca seslenmiþ;

-Mahzendeki þaraplarý kim bitirdi?

Zangoç duymazlýða gelmiþ, baþýný papaza çevirip;
-Sizi duyamýyorum, ne söylediðiniz anlaþýlmýyor.
Papaz þaþýrmýþ, çünkü zangocu duyuyormuþ.
-Nasýl olur, ben buradan seni duyuyorum ya!
Demiþ ve zangocun yanýna gitmiþ.
Zangoç;
-Efendim, siz burada durun ben oradan size sesleneceðim, bakalým siz duyabilecek misiniz beni?
Demiþ ve kilisenin kapýsýna gidip papaza baðýrmýþ:

-Peder efendiiii, beni alýþveriþe gönderdiðinizde karýmla kim, yatýyorduuuuu, diye seslenmiþ, yüksek sesle.
Papaz, duymuþ duymasýna ama belli etmek istememiþ.
-Seni duyamýyorummmm, ne dedinnn?..”

Duyamaz tabi, iþine gelirse duyar, gelmez ise duyma özürlüsü olur çýkar insanoðlu.
Bir sonraki yazýmda görüþmek umuduyla…

Sevgi ve ýþýkla

-Devam Edecek-

Emine Piþiren/Bursa/13.11.2009



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn güven ve güvensizlik kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Ee, Bal Tutan Parmak Yalarmýþ...
Ürü Ürü, Nereye Kadar, Durmuyor ki Kervan!..
Domuz Gribi Bir Senaryo Olmasýn?
Peki, Hasta Adam Mýyýz Gerçekten?

Yazarýn eleþtiri ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Deðerli Yazým Dostumuz Sayýn...
Yarým Somun Yemek Ýçin Orospuluk
Entellektüel Kadýnlar Nasýl Bir Erkek Arar?
Yoksa Canýnýz Hoþaf mý Çekti?
Allah'ýn Laneti Üzerlerine Olsun!..
Her Ýkisi de Bir Þairin Asil Yüreðine Sahiptiler
Eh, Burasý Türkiye
Atatürk'e Duyulan Bu Öfke, Bu Nefret Nedendir?
Havada Bok Kokusu Var Baba
Siz Böyle Yanmýyor Musunuz? - 2 -

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Adamdan Saymýþýz [Þiir]
Ah Ulan Istanbul! [Þiir]
Çekinme Söyle [Þiir]
7. Didim Þiir ve Þairler Buluþmasý [Þiir]
Yaðmur Kuþu Suskunluðu [Þiir]
Hangi Dua Ýle Sana Gelelim? [Þiir]
Ýsterdim [Þiir]
Davetsiz Konuk - 1 - [Þiir]
Madem ki... [Þiir]
Git Demene Gerek Yok [Þiir]


Emine Piþiren kimdir?

Yazmayý, okumayý ve birikimlerimi paylaþmayý seven biriyim. Edremit'in yerel bir gazetesinin köþe yazarýyým. Bazý web sayfalarýnda da edebiyat adýna paylaþýmlarým yayýnlanmaktadýr. Sevgi ve ýþýk sizle olsun.

Etkilendiði Yazarlar:
Mehmet Emin Yurdakul, Nazým Hikmet, Aziz Nesin, Victor Hugo, Balzac, Leo Buscaglia, Eric Frrom, Irvýn Yalom, Dale Carneige, Doðan Cüceloðlu, Haluk Yavuzer...


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Emine Piþiren, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.